Bu yaklaşım ekonominin temel hedefi olan sürekli büyümenin de formülünü içerir. Bu şartların oluştuğu ekonomilerde mübadele, herkes tarafından tam olarak, eksiksiz gerçekleştirilmiş olur.Liberal ekonomilerde tedavüldeki para maliyetlidir. Üretmeden ve emek sarf etmeden para kazanmak bu anlayışın bir neticesidir. Bu anlayışa göre paranın tasarruf edilmesindeki amaç faiz yoluyla para kazanmaktır. Onun için kapitalist ekonomilerde para, spekülatif alanlarda değerlendirilir. Liberal anlayışın değer saklama aracı olarak paraya yüklediği fonksiyon:a) Paranın üretimden çekilip reel ekonominin dışına çıkmasına,b) Paranın tekelleşmesine,c) Dünyada üretilen mal ve hizmetlerin, parayı stok eden küresel güçlerin hâkimiyetine girmesine, d) Üretim maliyetlerinin artmasına, e) Talebin daralmasına, f) İşçi ücretlerinin ve verimliliğin düşmesine neden olmaktadır. Milli Ekonomi Modeli'nde, paranın piyasada tedavülü maliyetsizdir. Onun için değer saklama aracı (tasarruf) olarak para; a) Mal ve hizmet üretimi, b) Günlük tüketim ihtiyaçlarının karşılanması, c) İleriye dönük ihtiyaçların karşılanması için tasarruf edilir. Örnek olarak düğün, hac, doğal afet ve hastalık gibi durumlarda kullanılmak üzere para tasarruf edilir. Tasarruf aracı olarak paraya yüklenen fonksiyon; 1) Paranın serbest dolaşımına, 2) Üretim ve talebin artmasına neden olur.Bugüne kadar uygulanan yanlış para politikaları bireylerin istenilen düzeyde tüketim kabiliyetini engellediği gibi, kaynakların da yeterince kullanılmasını imkansız hale getirmiştir. Oysa üretimi ve tüketimi aynı anda devreye koyacak doğru para politikaları uygulandığında ekonomiler için nihai hedef olan sürekli büyüme gerçekleştirilmiş olur.Milli Ekonomi Modeli'mizin paraya getirdiği tariflere yeniden göz attığımızda, paranın mübadele ve değer saklama (tasarruf) özelliğinin dışında iki yeni fonksiyonunun olduğunu görürüz.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER:Prof.Dr.Cornelia Versteegh / Amsterdam Üniversitesi, HollandaMEM barış için fırsatAB'nin çözemeyeceği problemler var. Çevre, işsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlik... gibi. Globalleşmenin bizi böyle sorunlarla baş başa bırakması bizi hayal kırıklığına uğrattı.İngiltere para konusunda hep ayrı bir politika uyguladı. Bu durum para birliği konusunda şüpheler uyandırdı. Adalet divanının kararları çok net değil. Sıkıntılar devam ediyor. Enerji, özelleştirmeler...konularında ciddi sıkıntılar var. Bunlar bizim problemlerimiz. Yeni problemler de ortaya çıkıyor. Anayasa taslağı başarısız oldu. Hollandalılar ve Fransızlar AB anayasasına "hayır" diyor.Hollandalıların sorunları var. AB kendi vatandaşlarına çok şey vermedi, beklentilerini karşılamadı. AB bu konuda ne yapabilir, Brüksel ne yapabilir? Çokuluslu şirketler kurallara nasıl uydurulabilir? Bu konuda insan hakları nasıl devreye konulabilir? Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'AB 15 yılda dağılacaktır' fikri çok ilgimi çekti ve başlangıçta şaşırdım. Fakat MEM kitabının tamamını okuyunca şaşkınlığım geçti ve AB'nin dağılabileceği kanaati bende uyandı. Kitabın bize sunduğu perspektif sadece ekonomi değil, ekonomiden öteye bir açılım sunmakta. Bence AB olarak bu kitap çok iyi incelenmeli ve nerede yanlış yaptığımızı AB olarak bir an önce bulmalıyız. Böyle yeni bir modelle tanışmaktan memnunum. Barış için bir fırsat olduğunu düşünüyorum.