Hükümetin Bakanlık koltuğunda oturan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yüksek vergi oranlarının yasadışı yolları teşvik ettiğini belirterek, "Ben vergiye karşıyım'' şeklinde tuhaf bir açıklama yaptı Vergi oranlarını yükselttikçe yükselten hükümet, fahiş orandaki vergilerden şikayetçiymiş... Muhalefet ağzıyla konuşan hükümet kurmayları, sanki vergileri arttıran başkalarıymış gibi davranıyor...Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) aylık Olağan Meclis Toplantısı'na katılan Tüzmen, girdi maliyetlerinin halen dünya standartlarının üzerinde olduğunu ifade ederek "Bu da bizim cesaretimizi oldukça zorlamaktadır. Bu kadar aşırı değerli Türk Lirası'yla bu kadar aşırı cari açık olması normaldir. 2 sene evvel aşağı düşerken döviz kurunu 1600 seviyesinde tutmayı başarabilseydik ihracatımız 75 milyar dolar ithalatımız 80 milyar dolar olacaktı. Türk Lirası'nın her yüzde 10 değerlenmesi ithalatı yüzde 5 artırıyor. Türk Lirası'nın yüzde 10 değer artışıyla 5 milyar, hatta 6 milyar dolara yakın yükleniyor. 2002'den bu yana yüzde 40'lara varan bir değerlenme var. Böylesine büyük ithalat baskısı olduğu zaman turizmde yatağı satmak zorlaşıyor, son derece ucuz hale geliyor. Girdi maliyetlerinin dezavantajını avantaja çevirmek için çevre ve komşu ülkeler stratejisini ortaya koyduk. Toplam ticaretimizin yüzde 3'ü komşu ülkelerdeyken, 2002'de yaptığımız çalışmalarla bu, yüzde 28'e ulaştı'' dedi. Serbest bölgelerdeki vergi konusu Bundan 15 yıl önce, ilgili genel müdürken Antalya'da serbest bölgeye alıveriş ve ticaret merkezleri getirdiklerini ancak kent içi ticareti engelleyeceği gerekçesiyle büyük tepki aldıklarını anlatan Tüzmen, "Deneme-yanılma en çok tercih ettiğimiz metot. Doğru uyguluyoruz ama 15-20 yıl sonra. O da çok maliyetli oluyor. Serbest bölge konusunda Antalya'da çok zorluklar çektik. O da bizi genç yaşlarda pişirmedi ama yaktı. Yandı bazı yerlerim. Pişerek gelmek istiyordum ama yanarak geldim. Biz serbest bölgelerle o dönem dış ticaret hacmini 3 milyar dolardan, 70 milyar dolarlara çıkarttık. Korkunç bir rakamdı. Büyük iş yapmaya çalışıyorduk. Sonra geldik kendi ellerimizle serbest bölgeleri vergilendirerek oraları kısıtlamaya soktuk. Türkiye serbest bölgelerini bir gecedeki kararlarla değiştirdiğimizde, çekmek istediğimiz yabancı sermayeye çok iyi örnek olmuyor. Bunların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Bu konuda elimizden gelen çalışmayı yapacağız. Ama tabi Türkiye'nin kısıtları belli, IMF ve diğer organizasyonlarla yaptığımız çalışmalar.''