Hükümete yakınlığıyla bilinen Hisarcıklıoğlu'ndan ekonominin tablosunu ortaya koyan itiraf niteliğinde açıklamalar geldi. Hisarcıklıoğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneği ve TOBB tarafından Kartepe Ekonomi Zirvesinde yaptığı konuşmada ekonomiyi değerlendirdi.
Dünya 2009'dan umutsuzTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hisarcıklıoğlu, bir süre önce bir araya geldiği eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in dünyanın çözüm aradığı ekonomik krize ilişkin tespitlerinin, "Şu anda hayatımızda karşılaşmadığımız bir ekonomik krizle karşı karşıyayız, bu krizin dip noktası neresi kimse bilmiyor ve bu krizden nasıl çıkacağız kimse bilmiyor" olduğunu anlattı. Hisarcıklıoğlu, 10 gün önce de Avrupa Merkez Bankası Başkanı ile bir araya geldiklerini, onun da 2009 için karamsar tespitleri olduğunu kaydetti.
Fon akışında kırmızı alarmHisarcıklıoğlu, gelişmekte olan ülkelerin GSMH'lerinde 2002'den sonra yüzde 7'ler seviyesine çıkan ve Türkiye'nin de çok istifade ettiği yurt dışından fon akımının 2008'in ikinci yarısından itibaren yüzde 1'ler seviyesine indiğini belirterek, "Bu gelişmekte olan ülkeler için müthiş bir sinyal aslında. Kırmızı sinyal verdiğini gösteriyor" dedi.
Ekonomi küresel krizden önce kötüleştiBüyüme rakamlarının 2005-2006'da yatay gitmeye, 2007 başından itibaren aşağıya inmeye, kendilerinin de ikazlara başladığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Gerek kapalı kapılar ardında gerekse kamuoyuna açık toplantılarda bu ikazları yaptık. 2007'de Türkiye'nin büyümesi aşağıya doğru inmeye başlamıştı. 2008'de küresel krizle birleştiği zaman düşme daha da vahimleşti ki işte 2008'in son çeyreğine baktığımız zaman 6,2'lik bir küçülmeyi yaşadık.''
Krizi çıkaranlar bizden daha az etkilendiHisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 2008'in 4. çeyreğinde dünyada en çok daralan 5. ekonomi olduğunu hatırlatarak, "Ama işin enteresan tarafı bu küresel krizi çıkartanlar bizden daha hafif etkilenmiş durumda. Türkiye'deki sıkıntı aslında küresel sıkıntıdan önce başlamıştı. 'Aman ne olur kendi içimizde kavga çıkartmayalım' dedik her gittiğimiz yerde." şeklinde konuştu.
Kredi hacminde 14 milyar TL daralmaBankalardan da reel sektöre kredi vermiyor diye şikayetçi olduklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, 30 Eylül 2008-30 Mart 2009 arasında yurt içi TL kredi hacminde daralmanın 14 milyar lira olduğunu bildirdi. Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yani bankacılık sektörü bize verdiği kredilerde 14 milyar TL azalma yaptı. Kredileri kıstı bize. Niye biliyor musunuz? Devlete borç verebilmek için. Bakın menkul değerler portföyünde yani devletin hazine bonosu satın almada, tam 31 milyar TL artış var. Çünkü paraya ihtiyacı olan daha güvenilir bir yer var. Bankacılar da bizden kestiler oraya vermeye başladılar. Bakın dikkatinizi çekmek istiyorum, her sektör kaybederken bugün bankacılık sektörü kar patlaması yaşıyor. Böyle şey olur mu? Kar patlaması yaşamasının altında yatan neden şu, bakın, mevduatınıza bankada ne faiz veriyorlar 12-12,5 veriyorlar. Kredi almaya gittiğimde ne faiz uyguluyorlar? En sağlama 20, verilebilecek kişiye de 25. Yüzde 100. Böyle bir şey olmaz bu insafsızlık. 12,5 ile mevduat toplayacak, 25 ile de kredi verecek. Bunu kabul etmek mümkün değil."
Dünya 2009'dan umutsuzTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hisarcıklıoğlu, bir süre önce bir araya geldiği eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in dünyanın çözüm aradığı ekonomik krize ilişkin tespitlerinin, "Şu anda hayatımızda karşılaşmadığımız bir ekonomik krizle karşı karşıyayız, bu krizin dip noktası neresi kimse bilmiyor ve bu krizden nasıl çıkacağız kimse bilmiyor" olduğunu anlattı. Hisarcıklıoğlu, 10 gün önce de Avrupa Merkez Bankası Başkanı ile bir araya geldiklerini, onun da 2009 için karamsar tespitleri olduğunu kaydetti.
Fon akışında kırmızı alarmHisarcıklıoğlu, gelişmekte olan ülkelerin GSMH'lerinde 2002'den sonra yüzde 7'ler seviyesine çıkan ve Türkiye'nin de çok istifade ettiği yurt dışından fon akımının 2008'in ikinci yarısından itibaren yüzde 1'ler seviyesine indiğini belirterek, "Bu gelişmekte olan ülkeler için müthiş bir sinyal aslında. Kırmızı sinyal verdiğini gösteriyor" dedi.
Ekonomi küresel krizden önce kötüleştiBüyüme rakamlarının 2005-2006'da yatay gitmeye, 2007 başından itibaren aşağıya inmeye, kendilerinin de ikazlara başladığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Gerek kapalı kapılar ardında gerekse kamuoyuna açık toplantılarda bu ikazları yaptık. 2007'de Türkiye'nin büyümesi aşağıya doğru inmeye başlamıştı. 2008'de küresel krizle birleştiği zaman düşme daha da vahimleşti ki işte 2008'in son çeyreğine baktığımız zaman 6,2'lik bir küçülmeyi yaşadık.''
Krizi çıkaranlar bizden daha az etkilendiHisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 2008'in 4. çeyreğinde dünyada en çok daralan 5. ekonomi olduğunu hatırlatarak, "Ama işin enteresan tarafı bu küresel krizi çıkartanlar bizden daha hafif etkilenmiş durumda. Türkiye'deki sıkıntı aslında küresel sıkıntıdan önce başlamıştı. 'Aman ne olur kendi içimizde kavga çıkartmayalım' dedik her gittiğimiz yerde." şeklinde konuştu.
Kredi hacminde 14 milyar TL daralmaBankalardan da reel sektöre kredi vermiyor diye şikayetçi olduklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, 30 Eylül 2008-30 Mart 2009 arasında yurt içi TL kredi hacminde daralmanın 14 milyar lira olduğunu bildirdi. Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yani bankacılık sektörü bize verdiği kredilerde 14 milyar TL azalma yaptı. Kredileri kıstı bize. Niye biliyor musunuz? Devlete borç verebilmek için. Bakın menkul değerler portföyünde yani devletin hazine bonosu satın almada, tam 31 milyar TL artış var. Çünkü paraya ihtiyacı olan daha güvenilir bir yer var. Bankacılar da bizden kestiler oraya vermeye başladılar. Bakın dikkatinizi çekmek istiyorum, her sektör kaybederken bugün bankacılık sektörü kar patlaması yaşıyor. Böyle şey olur mu? Kar patlaması yaşamasının altında yatan neden şu, bakın, mevduatınıza bankada ne faiz veriyorlar 12-12,5 veriyorlar. Kredi almaya gittiğimde ne faiz uyguluyorlar? En sağlama 20, verilebilecek kişiye de 25. Yüzde 100. Böyle bir şey olmaz bu insafsızlık. 12,5 ile mevduat toplayacak, 25 ile de kredi verecek. Bunu kabul etmek mümkün değil."