Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, 2003 yılı DGD ödemeleri kapsamında, çiftçilere, kişi başına ortalama 956.8 milyon lira ödenecek. Ancak arazilerin küçüklüğü nedeniyle birçok ilde kişi başına ödeme 400 milyon liranın, Trabzon ve Rize'de ise 300 milyon liranın altında kalıyor. Ödemeler 2 taksitte yapıldığı için bu illerdeki çiftçiler, ilk taksit olarak kişi başına ortalama 100-200 milyon lira para alacaklar. Kalan DGD'yi almak için de yazı veya sonbaharı bekleyecekler. Kişi başına 100-200 milyon liralık destek ile üretimi yönlendirmek, tarımsal girdi almak, tarımı geliştirmek mümkün olmadığıgibi, köyden kente göçü durdurmak, insanlara sosyal destek sağlamak, geçimine destek olmak da mümkün görünmüyor.
Ekilen alana göre verilen DGD sistemi ile doğal olarak arazisi daha büyük olan çiftçiler daha fazla yararlanıyor. Sistemde, çiftçilere, ekim yaptıkları 500 dekara kadar arazi için, dekar başına 16 milyon lira DGD ödemesi yapılıyor. Türkiye'de işletmelerin yarısından fazlasını 50 dekarın altında bulunuyor. Ortalama ödemenin 956.8 milyon lira olduğu dikkate alınırsa, DGD'den yararlanılacak ortalama arazi büyüklüğü de 60 dekara yaklaşıyor. İşlenen arazilerin yüzde 20'sinin büyüklüğünün 50 dekardan daha düşük olduğu belirtiliyor. Bu durumda 500 dekar işleyen büyük çiftçiler 8 milyar lira destekleme alabilecekken, 15 dekar arazisi olan en fazla 240 milyon lira, o da iki taksitte olmak üzere DGD alacak. Bu parayı almaküzere köyden kente gitmek, başvuru sırasında evrakları tamamlamak içinde ayrıca masraf yapması gerekecek.
Bu nedenle, DGD, küçük çiftçiler açısından, üretimi yönlendirmek, girdi sağlamak bir yana "sosyal destek" olarak bile fazla anlam taşımıyor.
Az arazisi olana az, çok arazisi olana çok ödenen DGD, arazi sahipliği dışında, üretilen ürün açısından da önemli adaletsizliklere yol açıyor. Bir dekar alanda Antalya'da seradan, Rize'de çaydan, Giresun'da fındıktan, Konya'da tahıldan, Trakya'da ayçiçeğinden, Ege'de pamuktan sağlanan gelir farklı olmasına karşın, bütün çiftçilere aynı destek sağlanıyor. Dekar başına kazanılan gelire göre,az gelişmiş, verimin düşük olduğu, her yıl tek üretim yapılan yörelerde DGD çiftçiler için büyük önem kazanırken, gelişmiş yörelerde, çiftçilerce "cep harçlığı" olarak değerlendiriliyor.
Bakanlık verilerine göre, 2003 yılı DGD uygulamaları kapsamımda, 2 milyon 761 bin çiftçiye, yaklaşık 2 katrilyon 642 trilyon lira DGD ödemesi tahakkuk ettirildi. Bu miktarın 540 trilyon lirası, 2003 yılı bütçesinden Aralık ayında, 378 ilçede ödendi. İlçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlikleri dikkate alınarak yapılan sıralamaya göre, bu yıl Ocak ayında 375 ilçede 576 trilyon liralık ödeme, Şubat'ın son haftasında da 128 ilçede 195 trilyon liralık ödeme gerçekleştirildi. Böylece, 2003 yılında çiftçi kayıt sistemine kayıt yaptıran 2.7 milyon çiftçinin ilk dilim DGD ödemeleri tamamlanmış oldu. Bu çiftçilere, ilk dilime mahsuben toplam 1 katrilyon 310 trilyon lira DGD ödendi.
Adaletsizlik dizboyu
Şanlıurfalı çiftçi, Rize'deki çiftçinin 10 katı doğrudan gelir desteği alıyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, Şanlıurfa'da ekim alanlarının genişliği, kişi başınaekilen arazi miktarının fazla olması nedeniyle, bu ildeki çiftçiler, 2003 yılı için ortalama 2 milyar 132.6 milyon lira doğrudan gelir desteği (DGD) alacak. Şanlıurfa'da, DGD'den yararlanacak çiftçilerin sayısına göre ortalama arazi büyüklüğü 133 dekar olarak hesaplandı.
Rize'de ise kişi başına ekilen arazi miktarı 13 dekar düzeyinde olduğu için bu ildeki çiftçilere, kişi başına ortalama 209 milyon liraDGD ödenecek. Verilere göre, arazilerinin genişliği nedeniyle, 2003 yılında da en fazla ödeme Konya'da yapılacak. Konya'da, 130 bin 928 çiftçiye toplam 217 trilyon 825 milyar 645 milyon lira DGD ödemesi yapılacak. En yüksek ödeme yapılacak iller arasında, 117 trilyon lira ile Şanlıurfa, 96.6 trilyon lira ile Ankara, 87.6 trilyon lira ile Diyarbakır bulunuyor.
Hayvancılık yapan çiftçiler yararlanamıyor
Ekim yapılan araziyi dikkate alan DGD sistemi, arazi varlığı, üretilen ürün yanında tarımın alt sektörleri açısından da adaletsizlik oluşturuyor. Hayvancılık ve su ürünleri sektörlerinde destek uygulanmıyor. Hayvancılık sektöründekiler, yem bitkileri üretimi ile kısmen DGD'den yararlanabiliyor. Türkiye'de tarımsal üretin yaklaşık 27 milyon hektar alanda yapılıyor. 16.4 milyon hektarlık bölümü için DGD veriliyor. 3.5-4 milyon tarım işletmesinden ancak 2.7 milyonu destekten yararlanıyor. Diğer taraftan, arazi sahibi olan, üretim yapmayanların da DGD ödemesinden yararlandığı belirtiliyor. Uygulanan DGD sisteminin Türkiye'nin tarım politikasına da AB'nin Ortak Tarım Politikası'na da uygun olmadığı vurgulanıyor. Hayvancılığıkapsamayan, bütçe kısıtları nedeniyle yeterince artırılamayan bu desteğin, tarımsal üretimi yönlendirme, altyapıyı iyileştirme amacıylauygulanması için Dünya Bankası ile görüşmeler sürüyor.
Ekilen alana göre verilen DGD sistemi ile doğal olarak arazisi daha büyük olan çiftçiler daha fazla yararlanıyor. Sistemde, çiftçilere, ekim yaptıkları 500 dekara kadar arazi için, dekar başına 16 milyon lira DGD ödemesi yapılıyor. Türkiye'de işletmelerin yarısından fazlasını 50 dekarın altında bulunuyor. Ortalama ödemenin 956.8 milyon lira olduğu dikkate alınırsa, DGD'den yararlanılacak ortalama arazi büyüklüğü de 60 dekara yaklaşıyor. İşlenen arazilerin yüzde 20'sinin büyüklüğünün 50 dekardan daha düşük olduğu belirtiliyor. Bu durumda 500 dekar işleyen büyük çiftçiler 8 milyar lira destekleme alabilecekken, 15 dekar arazisi olan en fazla 240 milyon lira, o da iki taksitte olmak üzere DGD alacak. Bu parayı almaküzere köyden kente gitmek, başvuru sırasında evrakları tamamlamak içinde ayrıca masraf yapması gerekecek.
Bu nedenle, DGD, küçük çiftçiler açısından, üretimi yönlendirmek, girdi sağlamak bir yana "sosyal destek" olarak bile fazla anlam taşımıyor.
Az arazisi olana az, çok arazisi olana çok ödenen DGD, arazi sahipliği dışında, üretilen ürün açısından da önemli adaletsizliklere yol açıyor. Bir dekar alanda Antalya'da seradan, Rize'de çaydan, Giresun'da fındıktan, Konya'da tahıldan, Trakya'da ayçiçeğinden, Ege'de pamuktan sağlanan gelir farklı olmasına karşın, bütün çiftçilere aynı destek sağlanıyor. Dekar başına kazanılan gelire göre,az gelişmiş, verimin düşük olduğu, her yıl tek üretim yapılan yörelerde DGD çiftçiler için büyük önem kazanırken, gelişmiş yörelerde, çiftçilerce "cep harçlığı" olarak değerlendiriliyor.
Bakanlık verilerine göre, 2003 yılı DGD uygulamaları kapsamımda, 2 milyon 761 bin çiftçiye, yaklaşık 2 katrilyon 642 trilyon lira DGD ödemesi tahakkuk ettirildi. Bu miktarın 540 trilyon lirası, 2003 yılı bütçesinden Aralık ayında, 378 ilçede ödendi. İlçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlikleri dikkate alınarak yapılan sıralamaya göre, bu yıl Ocak ayında 375 ilçede 576 trilyon liralık ödeme, Şubat'ın son haftasında da 128 ilçede 195 trilyon liralık ödeme gerçekleştirildi. Böylece, 2003 yılında çiftçi kayıt sistemine kayıt yaptıran 2.7 milyon çiftçinin ilk dilim DGD ödemeleri tamamlanmış oldu. Bu çiftçilere, ilk dilime mahsuben toplam 1 katrilyon 310 trilyon lira DGD ödendi.
Adaletsizlik dizboyu
Şanlıurfalı çiftçi, Rize'deki çiftçinin 10 katı doğrudan gelir desteği alıyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, Şanlıurfa'da ekim alanlarının genişliği, kişi başınaekilen arazi miktarının fazla olması nedeniyle, bu ildeki çiftçiler, 2003 yılı için ortalama 2 milyar 132.6 milyon lira doğrudan gelir desteği (DGD) alacak. Şanlıurfa'da, DGD'den yararlanacak çiftçilerin sayısına göre ortalama arazi büyüklüğü 133 dekar olarak hesaplandı.
Rize'de ise kişi başına ekilen arazi miktarı 13 dekar düzeyinde olduğu için bu ildeki çiftçilere, kişi başına ortalama 209 milyon liraDGD ödenecek. Verilere göre, arazilerinin genişliği nedeniyle, 2003 yılında da en fazla ödeme Konya'da yapılacak. Konya'da, 130 bin 928 çiftçiye toplam 217 trilyon 825 milyar 645 milyon lira DGD ödemesi yapılacak. En yüksek ödeme yapılacak iller arasında, 117 trilyon lira ile Şanlıurfa, 96.6 trilyon lira ile Ankara, 87.6 trilyon lira ile Diyarbakır bulunuyor.
Hayvancılık yapan çiftçiler yararlanamıyor
Ekim yapılan araziyi dikkate alan DGD sistemi, arazi varlığı, üretilen ürün yanında tarımın alt sektörleri açısından da adaletsizlik oluşturuyor. Hayvancılık ve su ürünleri sektörlerinde destek uygulanmıyor. Hayvancılık sektöründekiler, yem bitkileri üretimi ile kısmen DGD'den yararlanabiliyor. Türkiye'de tarımsal üretin yaklaşık 27 milyon hektar alanda yapılıyor. 16.4 milyon hektarlık bölümü için DGD veriliyor. 3.5-4 milyon tarım işletmesinden ancak 2.7 milyonu destekten yararlanıyor. Diğer taraftan, arazi sahibi olan, üretim yapmayanların da DGD ödemesinden yararlandığı belirtiliyor. Uygulanan DGD sisteminin Türkiye'nin tarım politikasına da AB'nin Ortak Tarım Politikası'na da uygun olmadığı vurgulanıyor. Hayvancılığıkapsamayan, bütçe kısıtları nedeniyle yeterince artırılamayan bu desteğin, tarımsal üretimi yönlendirme, altyapıyı iyileştirme amacıylauygulanması için Dünya Bankası ile görüşmeler sürüyor.