Dünyadaki üretimin yüzde 20'sini, insanların yüzde 80'i paylaşırken; yüzde 80 geliri, yüzde 20'lik grup paylaşmaktadır.
Öte yandan sanıldığının aksine dünya ekonomisi globalleşme ile daha hızlı büyümemekte; aksine her geçen gün büyüme daha da azalmaktadır. 1960'larda dünya ekonomisi, yılda ortalama yüzde 5 büyümüş iken; 1970'lerde yüzde 4.1, 1980'lerde yüzde 3.2, 1990'larda ise yüzde 2.3'e düşmüştür.
Kapitalist sistemin ivmesi düşüyorDüşüş, 1980'li yıllarda da devam ederek 10 yıllık dönemde ortalama yüzde 2.8 olmuştur. Bu, 1990'larda yüzde 2 civarındadır. Bu oranlar gösteriyor ki, 50 yıllık dönemde kapitalist sistemin ivmesinde yüzde 60'lık bir düşüş söz konusudur. Bu daralmanın gerekçelerini Milli Ekonomi Modeli'nde geniş olarak izah ettik: Liberal-kapitalist sistemin doğal sonucu olarak, dünya halklarının gelirleri, belli ellerde toplanmaya başlayınca; insanlar, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayacak gelirden mahrum kalmaktadırlar.
Pazar problemi oluştuDünya genelindeki bu "tüketim yönlü daralma" yüzünden "pazar problemi"nin oluşması kaçınılmazdır. Elbette yeter büyüklükte bir pazarın olmadığı yerde, üretim artışından ve büyümeden bahsetmek de mümkün değildir. Dar ve orta gelir grubu ülkeler için ise tablo daha vahimdir: 1965 -1990 yılları arasında yüzde 2.5 büyüyen bu grup, 1980 -1990 arasında yüzde 1.2 büyüyebilmiştir. 1997- 1998 yılları arasında ise yüzde 3.9 küçülme söz konusudur. Günümüz rakamları da pek farklı değildir: 2002 - 2003 büyüme rakamları yüzde 1.4 düzeyindedir. 1990 - 2003 büyüme ortalaması ise yüzde 2.6'dır.
Fakir ülkelerin kaynakları sömürülüyorEn değerli doğal kaynaklara sahip ülkeler bu kaynaklarını birkaç global firmaya devrettikleri için en fakir ülkeler olarak karşımızda durmaktadırlar. Dünya ticareti, her geçen gün daha da zor bir hal almaktadır. Özellikle gelişmekte olan orta gelir grubu ve altındaki ülkeler, kapılarını, spekülatif para hareketlerine tamamen açmalarından dolayı, her iki-üç yılda bir finanssal iflaslara sürüklenmişlerdir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:
Prof. Dr. Suphi Saatçi / Mimar Sinan ÜniversitesiSosyal Devlet - Milli Devlet ufuk açmaktadırProf. Dr. Haydar Baş'ın "Sosyal Devlet Milli Devlet" adlı yeni eseri, bu açıdan bizlere zengin bir ufuk açmaktadır. Türklerin devlet geleneği ve bu geleneğin gücü hakkında fikir sahibi olmayan sadece sömürge aydınları değildir. Ne yazık devletin en önemli ve en yetkili makamında görev alanlar da, ne yazık aynı fikir sefaletinin içinde kıvranıyorlar. Onlara da ilk elden tavsiyemiz, Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu kitabını dikkatlice okumalarıdır. Tarih boyunca mazlum milletlerin sığınağı olan Türkiye, ne yazık bugün layık olmadığı bir konuma düşürülmüştür. Yaşadığı sıkıntıları, karşılaştığı engelleri aşabilmek için Türkiye, her şeyden önce sosyal devlet ve millî devlet kimliğine kavuşmalıdır. Bu hamlenin yapılabilmesi için Sayın Baş, yeni eserinde Sosyal Devlet ve Millî Devlet tanımını yapmakta, insan ve devlet ilişkileri açısından tarih boyunca görülen değişik devlet anlayışlarını irdelemektedir. Prof. Dr. Haydar Baş, ömrünü Türkiye'nin sorunlarını çözmeğe ve milletimizin daha iyi bir geleceğe kavuşmasına vakfetmiştir."Sosyal Devlet Millî Devlet" adlı bu eseri ile de ülkemizin öğrencisinden entelektüeline, öğretmeninden politikacısına, kısacası her kesimden düşünen ve okuyan insanlara yol gösterici ve ufuk açıcı büyük bir bakış kazandırmıştır.
Öte yandan sanıldığının aksine dünya ekonomisi globalleşme ile daha hızlı büyümemekte; aksine her geçen gün büyüme daha da azalmaktadır. 1960'larda dünya ekonomisi, yılda ortalama yüzde 5 büyümüş iken; 1970'lerde yüzde 4.1, 1980'lerde yüzde 3.2, 1990'larda ise yüzde 2.3'e düşmüştür.
Kapitalist sistemin ivmesi düşüyorDüşüş, 1980'li yıllarda da devam ederek 10 yıllık dönemde ortalama yüzde 2.8 olmuştur. Bu, 1990'larda yüzde 2 civarındadır. Bu oranlar gösteriyor ki, 50 yıllık dönemde kapitalist sistemin ivmesinde yüzde 60'lık bir düşüş söz konusudur. Bu daralmanın gerekçelerini Milli Ekonomi Modeli'nde geniş olarak izah ettik: Liberal-kapitalist sistemin doğal sonucu olarak, dünya halklarının gelirleri, belli ellerde toplanmaya başlayınca; insanlar, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayacak gelirden mahrum kalmaktadırlar.
Pazar problemi oluştuDünya genelindeki bu "tüketim yönlü daralma" yüzünden "pazar problemi"nin oluşması kaçınılmazdır. Elbette yeter büyüklükte bir pazarın olmadığı yerde, üretim artışından ve büyümeden bahsetmek de mümkün değildir. Dar ve orta gelir grubu ülkeler için ise tablo daha vahimdir: 1965 -1990 yılları arasında yüzde 2.5 büyüyen bu grup, 1980 -1990 arasında yüzde 1.2 büyüyebilmiştir. 1997- 1998 yılları arasında ise yüzde 3.9 küçülme söz konusudur. Günümüz rakamları da pek farklı değildir: 2002 - 2003 büyüme rakamları yüzde 1.4 düzeyindedir. 1990 - 2003 büyüme ortalaması ise yüzde 2.6'dır.
Fakir ülkelerin kaynakları sömürülüyorEn değerli doğal kaynaklara sahip ülkeler bu kaynaklarını birkaç global firmaya devrettikleri için en fakir ülkeler olarak karşımızda durmaktadırlar. Dünya ticareti, her geçen gün daha da zor bir hal almaktadır. Özellikle gelişmekte olan orta gelir grubu ve altındaki ülkeler, kapılarını, spekülatif para hareketlerine tamamen açmalarından dolayı, her iki-üç yılda bir finanssal iflaslara sürüklenmişlerdir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:
Prof. Dr. Suphi Saatçi / Mimar Sinan ÜniversitesiSosyal Devlet - Milli Devlet ufuk açmaktadırProf. Dr. Haydar Baş'ın "Sosyal Devlet Milli Devlet" adlı yeni eseri, bu açıdan bizlere zengin bir ufuk açmaktadır. Türklerin devlet geleneği ve bu geleneğin gücü hakkında fikir sahibi olmayan sadece sömürge aydınları değildir. Ne yazık devletin en önemli ve en yetkili makamında görev alanlar da, ne yazık aynı fikir sefaletinin içinde kıvranıyorlar. Onlara da ilk elden tavsiyemiz, Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu kitabını dikkatlice okumalarıdır. Tarih boyunca mazlum milletlerin sığınağı olan Türkiye, ne yazık bugün layık olmadığı bir konuma düşürülmüştür. Yaşadığı sıkıntıları, karşılaştığı engelleri aşabilmek için Türkiye, her şeyden önce sosyal devlet ve millî devlet kimliğine kavuşmalıdır. Bu hamlenin yapılabilmesi için Sayın Baş, yeni eserinde Sosyal Devlet ve Millî Devlet tanımını yapmakta, insan ve devlet ilişkileri açısından tarih boyunca görülen değişik devlet anlayışlarını irdelemektedir. Prof. Dr. Haydar Baş, ömrünü Türkiye'nin sorunlarını çözmeğe ve milletimizin daha iyi bir geleceğe kavuşmasına vakfetmiştir."Sosyal Devlet Millî Devlet" adlı bu eseri ile de ülkemizin öğrencisinden entelektüeline, öğretmeninden politikacısına, kısacası her kesimden düşünen ve okuyan insanlara yol gösterici ve ufuk açıcı büyük bir bakış kazandırmıştır.