Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Türkiye'nin gündemindeki en önemli konunun yüksekreel faiz olduğunu belirterek "Bizi yiyip bitirecek tek sorun şu andaülkemizin ödemiş olduğu yüksek reel faiz" dedi.
Satıcı, TİM'in hazırladığı "Türkiye'nin En Büyük İlk ve İkinci 500 Büyük İhracatçı Firması" araştırma sonuçlarının açıklandığı yaptığı konuşmada, bugüne kadar yaptıkları bütün konuşmalarda iki temel eksenin altını çizmeye çalıştıklarını ifade ederek, bunlardan birincisinin Türkiye için ihracatın hayati önemi, diğerinin Türkiye'nin değerler sisteminin oluşturucu bir hedefe doğru ilerletilmesi olduğunu vurguladı.
Oğuz Satıcı, ihracatın Türkiye gibi kaynakları sınırlı bir ülke için küreselleşme sürecine sağlıklı entegre olmanın tek yolu olduğunu belirterek, "Son günlerde yapmaya başladığımız dış açık ve cari açık tartışması da çok net bir şekilde göstermiştir ki Türkiye ekonomisininyoluna sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinin ve Türkiye'nin büyüyebilmesinin tek yolu ihracatın ithalatı karşılama oranının yükselmesidir" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve devletinin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in komşularla ticareti artırmak için gösterdiği yoğun enerjinin dışında Türkiye ihracatının hızla artması için hiç bir özel teşvik ve politika uygulamadığını kaydeden Satıcı, şöyle konuştu: "İhracatın bugün uzun vadeli stratejik bir planın etkisiyle değil bugün varlıklarını açıkladığımız firmaların büyük kişisel gayretleriyle gerçekleşmiştir. Ne mevcut girdi maliyetleri ne mevcut kur politikası ne mevcut teşvik ve kaynak kullanım politikası ihracat için göstermemiz gereken büyük seferberliğin ip uçlarını içermemektedir."
İhracat artışı verimlilikten kaynaklanıyor
Soruları da yanıtlayan Satıcı, hükümetten beklentilerinin sorulması üzerine, teşvikten ziyade Türkiye'nin bozulan dengelerinin yerli yerine oturtulması gerektiğini söyledi.
Irak pazarı
Satıcı, hayali ihracat konusunda şunları kaydetti: "Hayali ihracat lafının artık, özellikle bu yeni dönemde Türkiye'nin gündeminde hiç bir yeri yok. Bunu yapmak için herhangi birsebep yok, sebep olursa sonuç olur" dedi.
Satıcı, TİM'in hazırladığı "Türkiye'nin En Büyük İlk ve İkinci 500 Büyük İhracatçı Firması" araştırma sonuçlarının açıklandığı yaptığı konuşmada, bugüne kadar yaptıkları bütün konuşmalarda iki temel eksenin altını çizmeye çalıştıklarını ifade ederek, bunlardan birincisinin Türkiye için ihracatın hayati önemi, diğerinin Türkiye'nin değerler sisteminin oluşturucu bir hedefe doğru ilerletilmesi olduğunu vurguladı.
Oğuz Satıcı, ihracatın Türkiye gibi kaynakları sınırlı bir ülke için küreselleşme sürecine sağlıklı entegre olmanın tek yolu olduğunu belirterek, "Son günlerde yapmaya başladığımız dış açık ve cari açık tartışması da çok net bir şekilde göstermiştir ki Türkiye ekonomisininyoluna sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinin ve Türkiye'nin büyüyebilmesinin tek yolu ihracatın ithalatı karşılama oranının yükselmesidir" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve devletinin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in komşularla ticareti artırmak için gösterdiği yoğun enerjinin dışında Türkiye ihracatının hızla artması için hiç bir özel teşvik ve politika uygulamadığını kaydeden Satıcı, şöyle konuştu: "İhracatın bugün uzun vadeli stratejik bir planın etkisiyle değil bugün varlıklarını açıkladığımız firmaların büyük kişisel gayretleriyle gerçekleşmiştir. Ne mevcut girdi maliyetleri ne mevcut kur politikası ne mevcut teşvik ve kaynak kullanım politikası ihracat için göstermemiz gereken büyük seferberliğin ip uçlarını içermemektedir."
İhracat artışı verimlilikten kaynaklanıyor
Soruları da yanıtlayan Satıcı, hükümetten beklentilerinin sorulması üzerine, teşvikten ziyade Türkiye'nin bozulan dengelerinin yerli yerine oturtulması gerektiğini söyledi.
Irak pazarı
Satıcı, hayali ihracat konusunda şunları kaydetti: "Hayali ihracat lafının artık, özellikle bu yeni dönemde Türkiye'nin gündeminde hiç bir yeri yok. Bunu yapmak için herhangi birsebep yok, sebep olursa sonuç olur" dedi.