Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, "Merkez Bankası ile bir sorunumuz yok ama Merkez Bankası'nın reel sektörle sorunu olduğu da gayet net ortadadır'' dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, ihracatçı birliklerinin başkanlarının katılımıyla düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, TİM, ihracatçı birlikleri ve üreticilerin bir çıkar grubu olmadığını savunarak, Merkez Bankası veya diğer tarafların, uygulanan ekonomik programın yan etkilerinin bazı kesimler tarafından dile getirilmesinin zararlı olmadığını bilmesi gerektiğini söyledi.Satıcı, "Yürüttüğümüz iş, gösterdiğimiz çaba bir çıkar grubu adına değil tüm kamuoyu yararınadır. Uygulanan programın her maddesini alternatifsiz olarak nitelendirmeyi bilimsel ve pratik açıdan doğru bulmuyoruz. Merkez Bankası ile bir sorunumuz yok, ama Merkez Bankası'nın reel sektörle sorunu olduğu da gayet net ortadadır'' diye konuştu.Merkez Bankası'nın bir devlet kuruluşu olmasına karşın özel sektörün kanaat liderlerine yaptığı sert açıklamaların, her ne kadar teknik bilginin en üst mertebesine ulaşmış olursa olsun bu kurumun saygınlığına yakışmadığını ifade eden Satıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Reel sektörün Merkez Bankası ile bir sorunu yoktur. Reel sektörün Merkez Bankası'nı yönetenlerin üslubu, davranışları ve yönetici kabiliyetleriyle ilgili sorunları vardır. Merkez Bankası'nın yaptığı yanlışlıklar, yumuşak üslupla değil de suçu başkasına atar bir tarzda davranmasıdır. Örneğin dış ticaret açığına oranla Merkez Bankası'nın rezervleri düşüktür fakat bunun kabahati, 'Neden rezervleriniz bu kadar düşük' diyen reel sektörmüş gibi gösterilmektedir. Bugün uygulanan acı reçeteyi, acı ilacı üreticiler ihracatçılar içmektedir. Buna karşı da doğal bir takım tepkiler vermektedirler, ama 'hem acı reçeteyi içip hem de niye böyle bir tepki veriyorsunuz?' diye sorgulamak gerçekten anlaşılır gibi değildir.''Satıcı, ihracatçılar ve sanayicilerin, "şu kişi, köşe yazarı, yorumcu ya da bakan alınacak, kırılacak'' diye gerçeği söylemekten hiçbir zaman kaçınmayacağını kaydederek, "Merkez Bankası'nın, bize verdiği akıldan daha fazlasını hükümete vermesi gerekmekte... Hükümeti geçici başarılarla kandırıp, gündemi başka yere doğru çekmeye çalışmamalı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiçbir döneminde Merkez Bankası işlevi hiç bu kadar şahsileştirilmemiş, bir şahsın düşünce ve tavırları bu şekilde tabulaştırılmamıştır'' dedi.