YENİ MESAJ / SARP SINIR KAPISITürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı, Eylül ayı ihracat rakamlarını Artvin'de Sarp Sınır Kapısı'na beş dakikalık mesafede bulunan Sarp Otel'de açıkladı. Türkiye'nin 2013 yılının ilk 8 ayında oluşan yaklaşık 67 milyar dolarlık dış ticaret açığı dikkate alındığında, ihracatın ithalatın oldukça gerisinde kaldığı görülüyor. Dahası Türkiye'nin ihracatı 11 - 13.5 milyar dolar bandına sıkışmış durumda. Bunun aşılabilmesi için katma değerli ürünlere yönelmenin zaruret olduğuna işaret ediliyor. TİM verilerine göre Türkiye'nin 2013 yılı ihracatı yerinde sayarken, Eylül ayı ihracatı 2012 yılı Eylül ayına göre yüzde 11.1 oranında artarak 12 milyar 555 milyon dolar oldu. Geçen yıl Eylül ayında 9.3 milyar dolar olan sanayi ihracatı, bu sene Eylül ayında yüzde 10.3 artışla 10.2 milyar dolar olarak gerçekleşti.İhracat kalemleri içinde geçen ay olduğu gibi çatışma ortamından kurtulamayan Ortadoğu pazarında yaşanan sıkıntılar, özellikle hükümetin Mısır politikası nedeniyle Kimyevi Maddeler ve Mamulleri ihracatı yüzde 3.8 azaldı. Yine geçen ay olduğu gibi Çelik sektörünün ihracatı, başta ABD olmak üzere Batı dünyasındaki bazı ülkelerin engelleyici damping uygulaması sonucunda Eylül 2013'te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13.6 geriledi. Bu arada tarım sektöründe Kuru Meyvede ihracat da yüzde 3.1 nispetinde düştü.  İhracat kalemleri içinde Eylül 2013'te Eylül 2012'ye göre en yüksek çıkış yüzde 695.6 oranında Gemi ve Yat Sanayiinde görüldü. Ancak buna rağmen 2008 yılında ortaya çıkan küresel krizden ağır şekilde etkilenen sektörün ihracatı Eylül 2013'te sadece 130.5 milyon dolar oldu. Gemi ve Yat Sanayinin bu çerçevede 2008 yılı öncesi rakamlarını yakalamaktan hala uzak olduğu ortaya çıktı. Bu arada Eylül 2013'de Otomotiv Sektörü 1 milyar 966 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Otomotivi 1 milyar 522 milyon dolarla Hazırgiyim izledi. Girişimci yatırım yapabilmeliTİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Hopa'da Sarp Sınır Kapısı'da açıkladığı ihracat rakamlarını değerlendirirken, şunları söyledi: "Dünya ekonomisi ve ticaretinde yavaş büyüme ana senaryo olmaya devam ediyor. Gelişmiş ülkelerdeki iktisadi faaliyetler ve büyüme yukarı yönlü iken, gelişmekte olan ülkelerde bu trend, yaşanan sermaye çıkışlarının da etkisiyle aşağı yönlü seyrediyor. Artık herkesin hemfikir olduğu bir olgu var, ABD Merkez Bankası FED eninde sonunda parasal genişlemede frene basacak. Biz FED cephesinden gelen açıklamalarla kafamızın karışmasına izin vermeyelim. Türkiye, yurtiçinde üretimi karlı ve istikrarlı kılacak yeni bir iklim yaratmaya odaklanmalı.  Girişimci yatırım yapmalı, istikrarlı ve rekabetçi kur desteğini görmeli,  ekonomik faaliyetinden kâr etmeli. İhracat da bu şartlarda büyümeyi ve istih,damı sırtlar. Aksi halde FED bizim tartışmalarımızın merkezine oturur."