İhracata ayrı, iç piyasaya ayrı prosedür
Tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların izlenmesi amacıyla çıkartılan ‘Üretici Kayıt Defteri'nin ihracatta zorunlu belge haline getirilmesi tarım sektörünü sıkıntıya sokuyor
05.09.2012 00:00:00
EKONOMİ SERVİSİ
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Üretici Kayıt Defteri (ÜKD) ile ilgili yaptığı yeni düzenleme ile birlikte yaş meyve sebze ihracatçısının sorumluluğunu artırdı. Üreticilerin tarımsal ürün üretirken kullandıkları zirai ilaç ve diğer kimyasal maddelerin kaydının tutulduğu ÜKD, 27 Temmuz 2012 tarihinden itibaren yaş meyve sebze ihracatında zorunlu hale getirildi. İhracatçının daha önce yalnızca Rusya Federasyonu'na yaptığı ihracatta bulundurmak zorunda olduğu ÜKD belgesi, yeni düzenleme ile birlikte her ürün ve ülke için yaygınlaştırıldı.
Gerekli ama zaman kaybına yol açıyor
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Salih Çalı, bir ürünün üretiminden ihracatına kadar geçtiği her aşamanın sağlıklı bir şekilde izlenmesi yanıyla ÜKD'nin gerekli olduğunu ancak zaman kaybına neden olduğunu söyledi. Çalı, yeni uygulamanın zirai ilaç kalıntısı iddiaları gibi önemli konuların çözümünde etkili olacağını, bu nedenle önem verdiklerine işaret ederek, “Ancak zamana karşı yarışan ihracatçıların önüne engel olmasından da kaygılıyız” dedi.
ÜKD olmadığı zaman ürün sağlık sertifikası alamadıklarını, dolayısı ile ihracat yapamadıklarını belirten Salih Çalı, getirilen ÜKD zorunluluğu ile ilgili olarak üreticiye uygulamada herhangi bir zorunluluk getirilmediğinin de altını çizdi.
İhracata ayrı, iç piyasaya ayrı işlem olmaz
Üretici Kayıt Defterinin yalnızca ihracat yapılırken değil, yurt içinde de kullanılan bir belge olması gerektiğini belirten Çalı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye'de yaklaşık 50 milyon ton yaş meyve sebze üretiminin olduğunu kabul ettiğimizde; bu rakamın yalnızca yaklaşık 3 milyon tonunu ihraç ediyoruz. Geriye kalan 47 milyon tonunu ise yurtiçinde tüketiyoruz. Uygulama yalnızca ihraç edilen ürünler için düşünülerek, yurtiçinde tüketilen ürünlerinde göz ardı edilmemesi gerekir.”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Üretici Kayıt Defteri (ÜKD) ile ilgili yaptığı yeni düzenleme ile birlikte yaş meyve sebze ihracatçısının sorumluluğunu artırdı. Üreticilerin tarımsal ürün üretirken kullandıkları zirai ilaç ve diğer kimyasal maddelerin kaydının tutulduğu ÜKD, 27 Temmuz 2012 tarihinden itibaren yaş meyve sebze ihracatında zorunlu hale getirildi. İhracatçının daha önce yalnızca Rusya Federasyonu'na yaptığı ihracatta bulundurmak zorunda olduğu ÜKD belgesi, yeni düzenleme ile birlikte her ürün ve ülke için yaygınlaştırıldı.
Gerekli ama zaman kaybına yol açıyor
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Salih Çalı, bir ürünün üretiminden ihracatına kadar geçtiği her aşamanın sağlıklı bir şekilde izlenmesi yanıyla ÜKD'nin gerekli olduğunu ancak zaman kaybına neden olduğunu söyledi. Çalı, yeni uygulamanın zirai ilaç kalıntısı iddiaları gibi önemli konuların çözümünde etkili olacağını, bu nedenle önem verdiklerine işaret ederek, “Ancak zamana karşı yarışan ihracatçıların önüne engel olmasından da kaygılıyız” dedi.
ÜKD olmadığı zaman ürün sağlık sertifikası alamadıklarını, dolayısı ile ihracat yapamadıklarını belirten Salih Çalı, getirilen ÜKD zorunluluğu ile ilgili olarak üreticiye uygulamada herhangi bir zorunluluk getirilmediğinin de altını çizdi.
İhracata ayrı, iç piyasaya ayrı işlem olmaz
Üretici Kayıt Defterinin yalnızca ihracat yapılırken değil, yurt içinde de kullanılan bir belge olması gerektiğini belirten Çalı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye'de yaklaşık 50 milyon ton yaş meyve sebze üretiminin olduğunu kabul ettiğimizde; bu rakamın yalnızca yaklaşık 3 milyon tonunu ihraç ediyoruz. Geriye kalan 47 milyon tonunu ise yurtiçinde tüketiyoruz. Uygulama yalnızca ihraç edilen ürünler için düşünülerek, yurtiçinde tüketilen ürünlerinde göz ardı edilmemesi gerekir.”