logo
19 NİSAN 2024

IMF'ye olan borç 6 yılda 37 kat arttı

19.07.2005 00:00:00


Kamu İşletmeciliği Geliştirme Merkezi Vakfı (KİGEM)  tarafından 11 Mayıs 2005 tarihinde onaylanan niyet mektubuyla yapılan 3 yıllık stand by anlaşmasının iptali istemiyle açılan davada, Türkiye'nin IMF'yle olan ilişkileri masaya yatırıldı. "Menfaat ihlalinin ötesinde, her yurttaş için doğrudan hak kaybı oluşturan bir işlem" olarak nitelendirilen stand-by anlaşmasının, IMF Anasözleşmesi'nin onaylandığı uluslararası anlaşmanın uygulama belgesi olarak Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı onayıyla Resmi Gazete'de yayımlanmadan yürürlüğe girmesi nedeniyle "yetki gaspı" ve "görev gaspı" bulunduğu belirtildi."Stand-by'lar borç anlaşması olmaktan çıktı"Stand-by anlaşmalarının yalnızca ekonomik düzenlemeler olmaktan çıktığına vurgu yapılan dilekçede, "Son yıllarda düzenlenen niyet mektubu standby düzenlemeleri yalnızca kullanılan kaynakların geri ödenmesini garanti altına alacak ekonomik alanda düzenlemeler olmaktan çıkmış ülkenin ekonomik, toplumsal, siyasal ve yönetsel bütün alanlarını yeniden düzenleyen temel belgeler niteliğini kazanmıştır" denildi.Dilekçede, IMF-Türkiye ilişkilerine ilişkin yer alan temel saptamalar şöyle:-1999 yılında 10.7 milyar YTL olan borç faiz ödemeleri 2000 yılında yüzde 100 artışla 20.4 milyar YTL'ye, 2001 yılında yine yüzde 100'lük artışla 40 milyar YTL'ye çıktıktan sonra 2004 yılsonu itibariyle 56.4 milyar YTL tutarında borç faiz ödemesi gerçekleştirildi. Türkiye, 2001 yılındaki kriz sonrasında 1 yıllık üretiminin yaklaşık 4'te 1'ini borç faizlerine ödedi. -1999 yılından itibaren IMF niyet mektupları ve stand- by düzenlemeleriyle sürekli dış kaynaklı programlar uygulayan Türkiye yalnızca IMF'ye olan borçlarını 1999 yılında 500 milyon dolardan 37 katlık artışla 18.4 milyar dolara çıkartarak, sürdürülebilmesi çok zor bir borç faizi yükü altına girdi.IMF borçlarının GSMH'deki payı yüzde 6.5-'GSMH'nin yüzde 6.5'i faiz dışı fazla verme temeline dayalı programımız' ile başlayan ifadelerin anlamı açıklığa kavuşmaktadır. Türkiye'nin IMF'ye olan borçlarının GSMH içindeki payı 2003 yılında yüzde 6.5'tir. Program IMF'nin alacaklarının tahsilatının garantisini sağlamak dışında bir amaca hizmet etmemektedir.-1961-2005 dönemine ilişkin olarak fondan onaylanan kredi tutarı 37.9 milyar olup bunun 24.8 milyar SDR'si kullanıldı. Türkiye IMF ile 47 yıllık ilişkisinde kullanmak için başvurduğu kaynakların yüzde 63'üne sadece 1999 ve 2002 stand-by düzenlemeleriyle sahip oldu. Bu tutara 2001 yılındaki ek rezerv kolaylığı ve en son 26 Nisan tarihli niyet mektubu ile talep edilip onaylanan tutarlar eklendiğinde, 1999-2005 arası 50 yıllık dönemde kullanıma ayrılan toplam kaynakların yüzde 90'ı bu dönemde tahsis edilmiş ve tahsis edilen bu kaynakların ise yüzde 97'si söz konusu dönemde kullanılmıştır.20 yılda IMF'nin faiz yükü 3.8 milyar dolar-2005 Nisan itibariyle kullanılmış fakat henüz ödeme vadeleri gelmediği için hesaplanmamış faizler dahil edildiğinde, ödenecek olan anaparaların faiz tutarına 778.67 milyon SDR eklendiğinde 1984-2005 itibariyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ödeme yükümlülüğü altına sokulduğu faiz tutarı 3 milyar 885 milyon dolar tutarına ulaşıyor.-IMF'den bugüne kadar kullanılmış olan krediler 2004 yılsonu itibariyle GSMH'nin yüzde 5.8'ine ulaştı.-IMF niyet mektubu standby düzenlemelerinin uyulması zorunluluğu bulunmayan, tek taraflı taahhütleri içeren belgeler olduğu savı gerçeği yansıtmamaktadır. Bu belgelerin yaptırımı olmayan tek taraflı yükümlülükler içerdiğini savunmak alınan krediler sonunda bugüne kadar ödenmiş olan 3.1 milyar doların Türkiye Cumhuriyeti için bir mali yük olmadığını veya söz konusu taahhütlerin yerine getirilmemesi sonucunda alınacak kredi dilimleri ödemesinin durdurulmasını bir yaptırım olarak değerlendirmemek demektir."IMF anasözleşmesi Truva Atı olarak kullanılıyor"-IMF niyet mektupları ve standby düzenlemelerinin uluslararası bir anlaşmanın uygulama anlaşması olmadığı düşüncesi 1947 tarih ve 5016 sayılı IMF Anasözleşmesi'nin bir 'truva atı' olarak kullanılarak Anayasa'ya aykırı bir çok hükmün Türk hukuk sistemine ve devlet yönetimine değişik isimlerle girmesine zemin hazırlanmış olmaktadır.-Türk hukuk sistemindeki Anayasa ve yasalar bu anlaşma belgelerinin düzenlenmesi konusunda Hazine'den sorumlu Devlet bakanı ve Merkez Bankası Başkanı'nın ancak teşkilat yasaları ve Kamu Borçlanma Kanunu'nda belirtilen borçlanma ile ilgili konular ile sınırlı olmak üzere imza yetkisi vermektedir. Bu alan dışındaki tarım, vergi, sosyal güvenlik, yerel yönetimler, merkezi yönetim gibi yürütme ile ilgili konularda niyet mektuplarını imzalamaya yetkileri yoktur."
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi

Deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.
18.04.2024 21:25:00
İhlas Haber Ajansı
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremden etkilenen Yozgat'ın 3 ilçesinde okullar 1 gün süreyle tatil edildi.

Yozgat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.