Sanayinin üretim hacmi düştü, stokları büyüdü, iç piyasa ve ihracat siparişleri azaldı, rekabet gücü azaldı, yatırımlar kısıldı, birim maliyetler yükseldi...
Giderek şiddetlenen finansal krizin, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Türkiye'nin ihracat pazarlarında yol açtığı daralma eğilimi Türkiye'yi de olumsuz etkiledi. Son bir yılda reel sektörün mevcut duruma ilişkin değerlendirmeleri ve geleceğe yönelik beklentilerinde hızlı bir bozulma yaşandı. Sanayide, genel gidişat, üretim, satış, maliyetler, rekabet gücü gibi konularda giderek kötümserliğin hakim olduğu belirlendi. Bu yıl ve geçen yılın Eylül ayları karşılaştırıldığında, sanayinin üretim hacminin düştüğü, stokların büyüdüğü, iç piyasa ve ihracat siparişlerinin azaldığı, rekabet gücünün yitirildiği, yatırımların kısıldığı, birim maliyetlerin yükseldiği belirlenirken, bu gelişmelerin izleyen dönemde artarak süreceği beklentisinin yaygınlaştığı dikkati çekti. Bu olumsuz gelişmelerde baş etmen olarak talep daralması öne çıktı. Merkez Bankası'nın imalat sanayii işyerlerinde gerçekleştirdiği ankete göre, faaliyette bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda bir önceki aya göre daha "kötümser" olanların geçen yılın Eylül ayında sadece yüzde 13.3 olan üretim değeri ağırlıklı oranı, izleyen aylarda hızla yükselerek bu yılın Eylül ayında yüzde 42.4'e kadar ulaştı. Genel gidişatın değişmeyeceği görüşünde olanların oranı yüzde 67.8'den yüzde 50.7'ye gerilerken, iyimserlerin oranı da yüzde 18.9'dan yüzde 6.9'a kadar düştü. Buna göre her 100 işyerinden sadece 7'sinin iyimser, neredeyse her iki işyerinden birinin ise gidişattan kaygılı olduğu dikkati çekti.
Stoklar artıyorSon üç ayda üretim hacminin arttığını bildiren işyerlerinin geçen yıl Eylül ayında yüzde 35.5 olan üretimdeki payı, bu yıl aynı ayda yüzde 24.8'e kadar düştü. Üretim hacminin azaldığını bildiren işyerlerinin oranı ise yüzde 24.7'den yüzde 30.4'e çıktı. Gelecek üç aylık dönemde üretim artışı öngören işyerlerinin üretim değeri ağırlıklı oranı yüzde 45.5'ten yüzde 28.5'e geriledi; üretiminin azalacağını bildirenlerin oranı yüzde 15.8'den yüzde 25.9'a çıktı. Kayıtlı toplam sipariş miktarının normal altı olduğunu bildiren işyerlerinin oranı yüzde 16.3'ten yüzde 38.8'e, ihracat sipariş miktarının normal altı olduğunu bildirenlerin oranı da yüzde 18.7'den yüzde 34.5'e yükseldi. Son üç ayda alınan toplam sipariş miktarının arttığını bildiren işyerlerinin ağırlığı yüzde 37.3'ten yüzde 21.5'e düşerken, azaldığını bildirenlerin oranı yüzde 21.3'ten yüzde 37'ye çıktı. Son üç ayda ihracat siparişi miktarının arttığını açıklayan işyerlerinin oranı yüzde 28.1'den yüzde 19.9'a geriledi, azaldığını bildirenler yüzde 22.6'dan yüzde 33.5'e yükseldi.
Giderek şiddetlenen finansal krizin, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Türkiye'nin ihracat pazarlarında yol açtığı daralma eğilimi Türkiye'yi de olumsuz etkiledi. Son bir yılda reel sektörün mevcut duruma ilişkin değerlendirmeleri ve geleceğe yönelik beklentilerinde hızlı bir bozulma yaşandı. Sanayide, genel gidişat, üretim, satış, maliyetler, rekabet gücü gibi konularda giderek kötümserliğin hakim olduğu belirlendi. Bu yıl ve geçen yılın Eylül ayları karşılaştırıldığında, sanayinin üretim hacminin düştüğü, stokların büyüdüğü, iç piyasa ve ihracat siparişlerinin azaldığı, rekabet gücünün yitirildiği, yatırımların kısıldığı, birim maliyetlerin yükseldiği belirlenirken, bu gelişmelerin izleyen dönemde artarak süreceği beklentisinin yaygınlaştığı dikkati çekti. Bu olumsuz gelişmelerde baş etmen olarak talep daralması öne çıktı. Merkez Bankası'nın imalat sanayii işyerlerinde gerçekleştirdiği ankete göre, faaliyette bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda bir önceki aya göre daha "kötümser" olanların geçen yılın Eylül ayında sadece yüzde 13.3 olan üretim değeri ağırlıklı oranı, izleyen aylarda hızla yükselerek bu yılın Eylül ayında yüzde 42.4'e kadar ulaştı. Genel gidişatın değişmeyeceği görüşünde olanların oranı yüzde 67.8'den yüzde 50.7'ye gerilerken, iyimserlerin oranı da yüzde 18.9'dan yüzde 6.9'a kadar düştü. Buna göre her 100 işyerinden sadece 7'sinin iyimser, neredeyse her iki işyerinden birinin ise gidişattan kaygılı olduğu dikkati çekti.
Stoklar artıyorSon üç ayda üretim hacminin arttığını bildiren işyerlerinin geçen yıl Eylül ayında yüzde 35.5 olan üretimdeki payı, bu yıl aynı ayda yüzde 24.8'e kadar düştü. Üretim hacminin azaldığını bildiren işyerlerinin oranı ise yüzde 24.7'den yüzde 30.4'e çıktı. Gelecek üç aylık dönemde üretim artışı öngören işyerlerinin üretim değeri ağırlıklı oranı yüzde 45.5'ten yüzde 28.5'e geriledi; üretiminin azalacağını bildirenlerin oranı yüzde 15.8'den yüzde 25.9'a çıktı. Kayıtlı toplam sipariş miktarının normal altı olduğunu bildiren işyerlerinin oranı yüzde 16.3'ten yüzde 38.8'e, ihracat sipariş miktarının normal altı olduğunu bildirenlerin oranı da yüzde 18.7'den yüzde 34.5'e yükseldi. Son üç ayda alınan toplam sipariş miktarının arttığını bildiren işyerlerinin ağırlığı yüzde 37.3'ten yüzde 21.5'e düşerken, azaldığını bildirenlerin oranı yüzde 21.3'ten yüzde 37'ye çıktı. Son üç ayda ihracat siparişi miktarının arttığını açıklayan işyerlerinin oranı yüzde 28.1'den yüzde 19.9'a geriledi, azaldığını bildirenler yüzde 22.6'dan yüzde 33.5'e yükseldi.