TKB Araştırma Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen "Kalkınmada Bölgesel Farklılıklar Büyüme Kutupları ve GAP (Tespitler ve Çözüm Önerileri)'' başlıklı çalışmada, bölgeler arasında kalkınma farklılıklarını yaratantemel unsurlar, eğitim yetersizliği, yetersiz sermaye birikimi, yerel bir pazarın yeterince gelişmemiş olması, girdi ve eleman temini sorunuile coğrafi konum ve altyapı eksiklikleri olarak sıralandı.
Çalışmada, deprem felaketi de göz önüne alındığında, sanayinin aşırı şiştiği bölgelerden görece az gelişmiş bölgelere kaydırılmasınınbölgesel dengesizliği gidermenin yanında, sanayinin belli mekanlarda yoğunlaşmasının yarattığı iktisadi güvenlik sorununu da çözeceği kaydedildi.
Koordinasyon için üst kurul
Türkiye'de bölgesel kalkınma konusunda bir çok kuruluş bulunduğu, bunların eşgüdümden uzak ve birbirinden habersiz çalıştığı belirtilen çalışmada, bölgesel kalkınmadan sorumlu bir üst kurul oluşturulması önerildi. Bölgesel planlamaya ihtiyaç duyulduğu ifade edilen çalışmada bölgesel dengesizliğin şiddetle yaşandığı Türkiye'de bölgesel planlamanın etkin bir araç olacağı vurgulandı.
Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğun olarak yaşanan göçü önlemek için, kamu öncülüğünde, küçük ve ortak ölçekli işletmelere dayalı yatırım ve bu kamu şirketlerine özel sektörün de iştiraki sağlanarak, ortak işletmeler olarak varlıklarını sürdürmeleri hedeflendiği de belirtildi.Dövizdeki belirsizlikler başta olmak üzerde enflasyonist koşulların yatırımların maliyet kar analizlerini imkansızlaştırıp reelyatırımlardan caydırdığı belirtilirken, belirsizliklerin giderilmesi ve yatırım ikliminin yaratılmasının bölgesel ve ülkesel kalkınma sürecini hızlandıracağı kaydedildi.
GAP projesinin Türkiye'nin en büyük projesi olduğu hatırlatılan çalışmada, bölgede mevcut arazi yapısı, göç olgusu yarı-feodal sosyal yapı ve bölgedeki işgücünün bölgenin kalkınmasını engelleyen parametreler olarak sıralandı.
Sektörel teşvik yerine proje bazında teşvik sistemi
Türkiye'deki teşvik belgelerinin düzenlenmesinde performans kriterinin göz önünde tutulmadığı kaydedilen çalışmada, "Sektörel teşvik yerine, proje esasına dayalı bir teşvik sisteminin daha etkin olacağı düşünülmektedir'' denildi.
GAP'ta ürün planlaması
GAP tam olarak hayata geçtiğinde elde edilecek tarımsal ürün miktarının yüksek düzeylere ulaşacağı hatırlatılırken, bunun için dış ve iç talep yapısını dikkate alacak bir ürün planlamasının kaçınılmaz olduğu vurgulandı. GAP bölgesinde imalat sanayiinin ağırlıklı olarak tekstil ve gıda sektörüne dayandığı ifade edilirken, bu durumun sürdürülebilir kalkınma ve sanayi için kısıtlar taşıdığı dile getirildi. GAP bölgesindeki insan gücünün kalitesi ve eğitim düzeyinin bölgenin daha ileri bir aşamaya sıçraması önünde ciddi bir engel olarak durduğu kaydedildi. Bunun için bölgede eğitimin yeniden yapılandırılması gerektiği kaydedilirken, bölgesel ihtiyaçları karşılayacak ara eleman yetiştirmeye yönelik önlemlerin öncelikle ele alınması gerektiği vurgulandı. Doğu ve Güneydoğu'da ekonomik sorunların yanında sosyal faktörlerin de kalkınmayı engelleyen faktörler arasında yer aldığı kaydedilirken, sosyal kalkınma için başta eğitim olmak üzere sağlık, altyapı ve personelle ilgili politikaların belirlenip uygulanması gerektiği ifade edildi.
Çalışmada, deprem felaketi de göz önüne alındığında, sanayinin aşırı şiştiği bölgelerden görece az gelişmiş bölgelere kaydırılmasınınbölgesel dengesizliği gidermenin yanında, sanayinin belli mekanlarda yoğunlaşmasının yarattığı iktisadi güvenlik sorununu da çözeceği kaydedildi.
Koordinasyon için üst kurul
Türkiye'de bölgesel kalkınma konusunda bir çok kuruluş bulunduğu, bunların eşgüdümden uzak ve birbirinden habersiz çalıştığı belirtilen çalışmada, bölgesel kalkınmadan sorumlu bir üst kurul oluşturulması önerildi. Bölgesel planlamaya ihtiyaç duyulduğu ifade edilen çalışmada bölgesel dengesizliğin şiddetle yaşandığı Türkiye'de bölgesel planlamanın etkin bir araç olacağı vurgulandı.
Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğun olarak yaşanan göçü önlemek için, kamu öncülüğünde, küçük ve ortak ölçekli işletmelere dayalı yatırım ve bu kamu şirketlerine özel sektörün de iştiraki sağlanarak, ortak işletmeler olarak varlıklarını sürdürmeleri hedeflendiği de belirtildi.Dövizdeki belirsizlikler başta olmak üzerde enflasyonist koşulların yatırımların maliyet kar analizlerini imkansızlaştırıp reelyatırımlardan caydırdığı belirtilirken, belirsizliklerin giderilmesi ve yatırım ikliminin yaratılmasının bölgesel ve ülkesel kalkınma sürecini hızlandıracağı kaydedildi.
GAP projesinin Türkiye'nin en büyük projesi olduğu hatırlatılan çalışmada, bölgede mevcut arazi yapısı, göç olgusu yarı-feodal sosyal yapı ve bölgedeki işgücünün bölgenin kalkınmasını engelleyen parametreler olarak sıralandı.
Sektörel teşvik yerine proje bazında teşvik sistemi
Türkiye'deki teşvik belgelerinin düzenlenmesinde performans kriterinin göz önünde tutulmadığı kaydedilen çalışmada, "Sektörel teşvik yerine, proje esasına dayalı bir teşvik sisteminin daha etkin olacağı düşünülmektedir'' denildi.
GAP'ta ürün planlaması
GAP tam olarak hayata geçtiğinde elde edilecek tarımsal ürün miktarının yüksek düzeylere ulaşacağı hatırlatılırken, bunun için dış ve iç talep yapısını dikkate alacak bir ürün planlamasının kaçınılmaz olduğu vurgulandı. GAP bölgesinde imalat sanayiinin ağırlıklı olarak tekstil ve gıda sektörüne dayandığı ifade edilirken, bu durumun sürdürülebilir kalkınma ve sanayi için kısıtlar taşıdığı dile getirildi. GAP bölgesindeki insan gücünün kalitesi ve eğitim düzeyinin bölgenin daha ileri bir aşamaya sıçraması önünde ciddi bir engel olarak durduğu kaydedildi. Bunun için bölgede eğitimin yeniden yapılandırılması gerektiği kaydedilirken, bölgesel ihtiyaçları karşılayacak ara eleman yetiştirmeye yönelik önlemlerin öncelikle ele alınması gerektiği vurgulandı. Doğu ve Güneydoğu'da ekonomik sorunların yanında sosyal faktörlerin de kalkınmayı engelleyen faktörler arasında yer aldığı kaydedilirken, sosyal kalkınma için başta eğitim olmak üzere sağlık, altyapı ve personelle ilgili politikaların belirlenip uygulanması gerektiği ifade edildi.