İnsan emeği mal gibi değerlendirilerek; ekonomilerdeki arzın ve talebin emrinde bir meta olmuştur.
Yani işçi konusunda kapitalizmin ilgilendiği tek şey, diğer mallar gibi işgücünün fiyatıdır. 1900'lü yıllarda ABD'de çalıştırılan 29 milyon işçinin 4-9 milyonu 10-15 yaşları arasındaki çocuklardan oluşmaktaydı.
Batıda toplum finans sahiplerine göre şekilleniyorduHoward Zine Colorado maden alanında oluşan yerleşim yeri ile ilgili verdiği şu bilgi son derece çarpıcıdır: "Her maden kampı, şirketin bir lord veya efendi olarak davrandığı bir feodal idareydi. Her kampın şirketçe parası ödenen bir yasa uygulayıcısı, bir polisi müdürü vardı. 'Yasalar' şirketin [saptadığı] kurallarıydı. Geceleri sokağa çıkma yasağı konuyor, 'şüpheli' yabancıların evleri ziyaret etmesine izin verilmiyor, şirket mağazası kampta satılan mallar üstünde tekele sahipti. Doktor şirketin doktoruydu, okul öğretmenleri şirket tarafından kiralanıyordu... Colorado'da siyasi güç ekonomik güce sahip olanların ellerindeydi. Bu, Colorado Petrol&Demir'in ve diğer maden işletmecilerinin gerçekte hakim oldukları anlamına geliyordu ... Şirket görevlileri seçim yargıçları olarak atanıyorlardı. Şirket-emrindeki müfettişler ve yargıçlar yaralanan çalışanların tazminatlarını edinmelerini engelliyordu"
Komünizmin işçiyi ele alışı da farklı değildirİşçilerin bu kötü çalışma ve yaşam koşulları Batı Avrupa ve Rusya'da da aynı idi. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan çalışmalarla hakları biraz iyileştirilen işçi sınıfı, ancak 1919 yılında 8 saatlik bir çalışma süresine kavuşabilmiştir. Komünizmin işçiyi ele alışı da farklı değildir. Marks ve Engels'in ortaya attığı komünist ekonomi ideolojisinde, tarih boyunca üretim araçlarını elinde bulunduran sınıf, emekçi kesimi sömürmüştür. İşçi hareketleri ve sendikacılık faaliyetleri ile sosyalizm, kapitalizmi yıkacak eleştiriler getirmiştir. Kapitalizm bu sömürünün bilinen son aşamasıdır. Bunun önüne geçmenin yolu, sınıf farklılığının kaldırılması ve kapitalist anlayışının zıddını hayata geçirmektedir. Yani özel mülkiyetin kaldırılması ile, bireyler eşit ve özgür olacaklardır. Marksist anlayış, Rusya'da hakim olduğu dönemlerde komünal toplum yapısına ulaşılamadığı gibi, bir proleterya (işçi sınıfı) diktatörlüğü doğmuş, bu sefer de idareci sınıf halkı sömürmüştür. Netice, diğer sistemlerdeki gibi güçlünün zayıfı ezdiği bir düzen olduğu ortaya çıkmıştır. Hem ekonomik ve hem de sosyal haklar olarak değerlendirilebilecek işçi hakları konusunda, günümüzün gelişmiş ülkelerinde de yukarıdaki uygulamalar devam etmektedir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Dr. Eric SHAYDULLİN / Harward ÜniversitesiProf. Dr. Baş'ın para tanımı yüzyılın buluşudurDünyadaki tablo ve ekonomistlerin yorumlarına baktığımızda dünyanın gelecek ekonomisine dair hemen hemen herkes kötümser ve iç karartıcı konuşuyor. Ama ne hazindir ki, kimse ne yapılması gerektiğini bilmiyor. Bu sorunların nasıl çözüleceğine dair de bu fikirleri bulunmuyor. Ben diyorum ki kötümserlik için bir sebep yok. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerine bakın ve gözünüzü oraya çevirin. Bence bu krizden kurtulmanın yolu orada. Sayın Baş'ın Ekonomi alanındaki fikirlerinden benim en ilginç bulduğum yer, paranın yeni bir tarife, yeni bir tamına kavuşturuluyor olması. Sayın Baş'ın tezinde, yeni bir tarif getirilen paraya, üretimin karşılığı olarak vazife veriliyor. Bence bu yüzyılın buluşu, hatta paranın icadından beri en ilginç buluşlardan ve tesbitlerden bir tanesidir. Paraya getirilen bu yeni tarif, bence çok önemli bir keşiftir.
Yani işçi konusunda kapitalizmin ilgilendiği tek şey, diğer mallar gibi işgücünün fiyatıdır. 1900'lü yıllarda ABD'de çalıştırılan 29 milyon işçinin 4-9 milyonu 10-15 yaşları arasındaki çocuklardan oluşmaktaydı.
Batıda toplum finans sahiplerine göre şekilleniyorduHoward Zine Colorado maden alanında oluşan yerleşim yeri ile ilgili verdiği şu bilgi son derece çarpıcıdır: "Her maden kampı, şirketin bir lord veya efendi olarak davrandığı bir feodal idareydi. Her kampın şirketçe parası ödenen bir yasa uygulayıcısı, bir polisi müdürü vardı. 'Yasalar' şirketin [saptadığı] kurallarıydı. Geceleri sokağa çıkma yasağı konuyor, 'şüpheli' yabancıların evleri ziyaret etmesine izin verilmiyor, şirket mağazası kampta satılan mallar üstünde tekele sahipti. Doktor şirketin doktoruydu, okul öğretmenleri şirket tarafından kiralanıyordu... Colorado'da siyasi güç ekonomik güce sahip olanların ellerindeydi. Bu, Colorado Petrol&Demir'in ve diğer maden işletmecilerinin gerçekte hakim oldukları anlamına geliyordu ... Şirket görevlileri seçim yargıçları olarak atanıyorlardı. Şirket-emrindeki müfettişler ve yargıçlar yaralanan çalışanların tazminatlarını edinmelerini engelliyordu"
Komünizmin işçiyi ele alışı da farklı değildirİşçilerin bu kötü çalışma ve yaşam koşulları Batı Avrupa ve Rusya'da da aynı idi. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan çalışmalarla hakları biraz iyileştirilen işçi sınıfı, ancak 1919 yılında 8 saatlik bir çalışma süresine kavuşabilmiştir. Komünizmin işçiyi ele alışı da farklı değildir. Marks ve Engels'in ortaya attığı komünist ekonomi ideolojisinde, tarih boyunca üretim araçlarını elinde bulunduran sınıf, emekçi kesimi sömürmüştür. İşçi hareketleri ve sendikacılık faaliyetleri ile sosyalizm, kapitalizmi yıkacak eleştiriler getirmiştir. Kapitalizm bu sömürünün bilinen son aşamasıdır. Bunun önüne geçmenin yolu, sınıf farklılığının kaldırılması ve kapitalist anlayışının zıddını hayata geçirmektedir. Yani özel mülkiyetin kaldırılması ile, bireyler eşit ve özgür olacaklardır. Marksist anlayış, Rusya'da hakim olduğu dönemlerde komünal toplum yapısına ulaşılamadığı gibi, bir proleterya (işçi sınıfı) diktatörlüğü doğmuş, bu sefer de idareci sınıf halkı sömürmüştür. Netice, diğer sistemlerdeki gibi güçlünün zayıfı ezdiği bir düzen olduğu ortaya çıkmıştır. Hem ekonomik ve hem de sosyal haklar olarak değerlendirilebilecek işçi hakları konusunda, günümüzün gelişmiş ülkelerinde de yukarıdaki uygulamalar devam etmektedir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Dr. Eric SHAYDULLİN / Harward ÜniversitesiProf. Dr. Baş'ın para tanımı yüzyılın buluşudurDünyadaki tablo ve ekonomistlerin yorumlarına baktığımızda dünyanın gelecek ekonomisine dair hemen hemen herkes kötümser ve iç karartıcı konuşuyor. Ama ne hazindir ki, kimse ne yapılması gerektiğini bilmiyor. Bu sorunların nasıl çözüleceğine dair de bu fikirleri bulunmuyor. Ben diyorum ki kötümserlik için bir sebep yok. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerine bakın ve gözünüzü oraya çevirin. Bence bu krizden kurtulmanın yolu orada. Sayın Baş'ın Ekonomi alanındaki fikirlerinden benim en ilginç bulduğum yer, paranın yeni bir tarife, yeni bir tamına kavuşturuluyor olması. Sayın Baş'ın tezinde, yeni bir tarif getirilen paraya, üretimin karşılığı olarak vazife veriliyor. Bence bu yüzyılın buluşu, hatta paranın icadından beri en ilginç buluşlardan ve tesbitlerden bir tanesidir. Paraya getirilen bu yeni tarif, bence çok önemli bir keşiftir.