logo
05 MAYIS 2024

Konut sahiplerine vergi uyarısı

07.02.2006 00:00:00
2005 yılında konutlarda 2 bin YTL ve işyeri kiralarında 15 bin YTL'nin üzerinde kira geliri elde edenlerin bunu mart ayı içinde beyan etmeleri gerekiyor... Gelir Vergisi Kanunu'nun 70'inci maddesinde yazılı mal ve hakların (arazi, bina, haklar, motorlu taşıtlar vb.) kiraya verilmesinden elde edilen gelirler 'gayrimenkul sermaye iradı' olarak adlandırılıyor ve belli şartlarda Gelir Vergisi'ne tabi tutuluyor. 2005 yılında konutlarda 2 bin YTL ve işyeri kiralarında 15 bin YTL'nin üzerinde kira geliri elde edenlerin bunu 15 Mart 2006 tarihine kadar beyan etmeleri gerekiyor. Hesaplanan verginin ilk taksiti ödeme süresi 31 Mart. İşyeri kira gelirlerinden vergi kesintisi yapılmamış ise tutarı ne olursa olsun beyan edilme mecburiyeti var. Örneğin işyerini basit usule tabi bir mükellefe kiraya veren bir şahıs (basit usulde vergilendirilenler Gelir Vergisi kesintisi yapmak zorunda olmadıklarından) elde ettiği işyeri kira gelirini tutarına bakmaksızın beyan edecek. Kiradan indirilebilecek giderler Gayrimenkul sermaye iradında safi iradın saptanması için, kira gelirlerinden indirilecek giderler konusunda seçilebilecek iki yöntem var: Gerçek Gider Yöntemi ve Götürü Gider Yöntemi. Götürü gider yöntemini seçenler, (hakları kiraya verenler hariç) kira gelirlerinden istisna tutarı düştükten sonra kalan tutarın yüzde 25'i oranında götürü gideri gerçek giderlere karşılık olmak üzere indirecek. Bu usulü seçenler iki yıl geçmedikçe gerçek gider yöntemine dönemez. Hangi masafrlar vergiden düşer?Gerçek gider yönteminde, giderlerin vergiden istisna edilen tutara isabet eden kısmı indirilmez. Bu yöntemde şu giderler brüt kira tutarından düşülür:  1- Kiraya veren tarafından, kiraya verilen gayrimenkul için ödenen; aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri. 2- Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün önemi ile mütenasip olan idare giderleri. 3- Kiraya verilen mal ve haklara ait sigorta giderleri. 4- Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir gayrimenkulün satın alma yılından itibaren 5 yıl süre ile satın alma bedelinin yüzde 5'i. (Bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanacak, indirilmeyen kısım gider fazlalığı sayılmayacak. 2001'den önce iktisap edilen konutlar için indirimden yararlanılması mümkün değil.) 5- Kiraya verilenler için ödenen, Emlak Vergisi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya veren tarafından belediyelere ödenen harcamalara katılma payları. 6- Amortismanlar. 7- Kiraya veren tarafından, kiraya verilen gayrimenkul için yapılan onarım giderleri ile bakım ve idame giderleri. 8- Kira ile tuttukları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler. 9- Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kirayla oturdukları konut veya lojmanların kira bedeli. (Dar mükelleflerin -yurtdışında işçi olarak çalışan Türk vatandaşları da dar mükellef kapsamında- yabancı ülkelerde ödedikleri kira bedelleri hariç. Kirayla oturdukları konutlar için yapılan kira giderlerinin bu hükme göre indirilebilmesi için söz konusu kira giderlerinin vergi iadesinde kullanılmamış olması gerekiyor.) 10- Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak sözleşmeye, kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar ve tazminatlar.  Şimdi bu saydıklarımızı örnek olaylarla açıklamaya çalışalım. Mehmet Kaya, Manisa'da bulunan dairesini konut olarak kiraya vermesi sonucu 2005 yılında 5 bin YTL kira geliri elde etmiş olsun. Beyana tabi başka geliri bulunmayan Mehmet Bey, götürü gider yöntemini seçmiştir. Mehmet Kaya'nın kira gelirinden 2 bin yeni lira istisna düşüldükten sonra kalan 3 bin yeni liranın yüzde 25 olan 750 YTL götürü gider olarak indirilecek, kalan 2 bin 250 yeni lira üzerinden 450 YTL Gelir Vergisi hesaplanıp ödenecek.
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
İfadesi iddianameye girmeyen Ayşe Ateş'ten tepki
Azmettiriciler nerede?
16 ayda tamamlanan iddianamenin detayları
Basit bir husumet cinayeti!
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş

Sinan Ateş cinayeti zanlısı: Evinin adresini, önüne pankart asmak için araştırmış olabilirim

Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında 16 ay sonra hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. Zanlıların bir kısmı olayla ilgileri olmadığını söylerken, bazı zanlılar ise kişisel husumet gerekçesi ile Ateş'i yaralamak istedikleri yönündeki ifadeler iddianameye girdi. Sanıkların MHP ile ilgilerine yer verilmeyen iddianamede şüpheli Tolgahan Demirbaş, Ateş'in adresini sorgulattığı iddiasına ilişkin verdiği "Sinan Ateş'in ikametinin önünde pankart asılması düşüncesi gündemdeydi. Bu nedenle adresin tespitini istemiş olabilirim." ifadesi yer aldı.
05.05.2024 00:32:00 / Güncelleme: 05.05.2024 00:42:02
Anadolu Ajansı
Sinan Ateş cinayeti zanlısı: Evinin adresini, önüne pankart asmak için araştırmış olabilirim
Sinan Ateş cinayeti zanlısı: Evinin adresini, önüne pankart asmak için araştırmış olabilirim
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve olay sırasında beraberindeki Selman Bozkurt "müşteki", 22 kişi de "şüpheli" sıfatıyla yer aldı.

Olay anında tetikçi Eray Özyağci'nin yanındaki şüpheliler Vedat Balkaya ve Suat Kurt müşterek fail, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın suça azmettiren olduğu bildirildi.

Şüpheliler Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın da iştirak halinde işlenen suça yardım ettikleri kaydedildi.

İddianamede, Çep ve Demirbaş'ın cinayete ilişkin detaylı plan yaptıkları, bu kapsamda Ateş'in kişisel, ailevi ve mesleki yaşantısı konusunda ayrıntılı bilgi topladıkları ifade edildi.

Demirbaş'ın olaydan önce şüpheli eski cinayet büro amiri Aykal'a, Ateş'in telefon ve adres bilgilerini sorgulattığı, Çep'in Özyağci'yi Ankara'ya göndermek için şüpheliler Uzunlar ve Bayraktar'ın sahibi olduğu işletmeden minibüs temin ettiği aktarılan iddianamede, şüpheliler Gelenbey ve Çolak'ın da bu araçla tetikçi Özyağci'yi Ankara'ya getirip, şüpheli Asarkaya'nın Demetevler Mahallesi'ndeki evine bıraktıkları belirtildi.

İddianamede, şüpheliler Saraç, Köktürk, Güney, Ersoy, Zorlu, Ataç, Öktem, Karadeniz ve Atay'ın da bilgi belge ve lojistik destek sağlayarak cinayetin işlenmesine yardımcı oldukları anlatıldı.

Şüphelilerin ifadeleri

İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Eray Özyağci, Ateş'i 3-4 yıldır tanıdığını belirterek, "Kendisini tanıdığımda Ülkü Ocakları Başkanıydı. Gösterdiğim vefaya karşılık vermediği için aramızda kişisel bir husumet oluştu. Kendisini yaralamak amacıyla birtakım planlama ve ayarlama yaptım, hiç kimseden yardım talep etmedim, her şeyi kendi imkanlarımla yaptım." iddiasında bulundu.

Doğukan Çep'e olaydan kısa süre önce birisini vuracağını söylediğini ama kim olduğunu söylemediğini ve ondan yardım almadığını savunan Özyağci, Ankara'ya nasıl geleceğini, Ateş'i nerede bulacağını ve olay yerinden nasıl kaçacağını düşündüğü günlerde, Çep'in yanında oturan iki özel harekat polisinin kendi aralarında Ankara'ya gideceklerinden bahsettiklerini duyduğunu anlattı. Özyağci, şu beyanı verdi:

"Ben de bunu fırsata çevirdim, polislere Ankara'da hasta ziyaretine gitmem gerektiğini ancak ufak bir hapis cezasından dolayı aranmam olduğunu, cezaevine girmek istemediğimi, beni de Ankara'ya giderken yanlarına alıp alamayacaklarını sordum. Bunun üzerine polisler, beni Ankara'ya götürmeyi kabul ettiler."

Ankara'da iki gün keşif yaptığını belirten Özyağci, olay günü Çukurambar'da kahvaltı yaptığını, bir süre sonra Ateş ve beraberinde iki kişi gördüğünü ifade etti.

Özyağci, "Şahıslarla karşı karşıya geldiğimiz esnada üzerimde bulunan silahımı çektim, öncelikle Ateş'in bacaklarına 3-4 el ateş ettim. Selman isimli şahsın da silah çekmesi üzerine kendi can güvenliğimi düşünerek Sinan Ateş'i etkisiz hale getirmek maksadıyla hızlı bir şekilde ateş etmem neticesinde şahıs hareketsiz kaldı." dedi.

Daha sonra kendisini bekleyen Balkaya'nın kullandığı motosikletle olay yerinden kaçtığını, kararlaştırılan bir noktada indiğini aktaran Özyağci, sonraki saatlerde ise ismini söylemek istemediği bir kişinin araçla kendisini aldığını ve İstanbul'a doğru gittiklerini anlattı.

Özyağci, olayda kullandığı tabanca, şarjör ve kalan fişekleri yolda bir çalılık alana gizledikten sonra İstanbul yakınlarında daha önce ayarlanan bir ikamete gittiğini bildirdi.

Şüpheli Vedat Balkaya ise Ankara'ya gittiği motosikleti olaydan 10 gün kadar önce Çep'in verdiğini belirtti. Özyağci'nin de kendisine, "husumetli olduğu bir kişinin ikamet ettiği konuma doğru gideceklerini" söylediğini anlatan Balkaya, olay günü bir kafeye bıraktığı Özyağci'nin süre sonra koşarak geldiğini, motosikletle buradan uzaklaştıklarını, daha sonra onun bekleyen bir araca bindiğini, kendisinin de İstanbul'a döndüğünü aktardı.

Balkaya, "Doğukan Çep, bu yaralama olayını biliyordu ancak Eray Özyağci'yi azmettirip azmettirmediğini bilmiyorum." şeklinde ifade verdi.

"Sinan Ateş'in ofisini ve arabasını gözetledim"

Şüpheli Suat Kurt, 22 veya 23 Aralık 2022'de Doğukan Çep'in FaceTime uygulaması üzerinden kendisini arayarak, birini Ankara'da takip edip edemeyeceğini sorduğunu, kendisinin de bunu kabul ettiğini söyledi.

Otobüsle Ankara'ya gittiğini anlatan Kurt, 26 Aralık'ta Çep'in kendisini FaceTime'dan bir kez daha arayarak, Ateş'in ofisinin yerini ve otomobilini tarif ettiğini ve "Kaçta gelip gidiyor, aracı tek mi kullanıyor, bunları bana haber ver" dediğini anlattı.

Çep'e bazı bilgileri verdiğini ve onun talebi üzerine Özyağci'yi bir eve yerleştirdiğini ifade eden Kurt, şunları söyledi:

"29 Aralık 2022'de ikametteyken Doğukan, Özyağci'yi görüntülü aradı. Sinan Ateş'i kastederek 'Bu şahıs dövülüp ayaklarından yaralanacak' dedi. Olay günü saat 10.00 civarı Çukurambar'a geçtim. Sinan Ateş'in aracı ofisinin önünde duruyordu. Doğukan görüntülü aradı, 'Arabası burada' dedim. Sinan Ateş, yanında 2 şahısla ofisinin bulunduğu binadan çıktılar. Doğukan'a 'Yine gidiyorlar, geldikleri yöne doğru' dedim. O da bana 'Tamam abi, sen taksiye bin' dedi. Silah seslerini duyduktan sonra telefonumu komple kapattım."

Şüpheli Doğukan Çep de Sinan Ateş'i tanımadığını, olayla alakası olmadığını savundu.

Kendisini arayıp alacak verecek meselesi için Ankara'ya gideceğini söyleyen Özyağci'nin araç kiralamasına yardımcı olduğunu söyleyen Çep, "Ankara'da herhangi birini vuracağını bilmiyordum. Böyle bir konuşmaya şahit olmadım. Eğer şahit olsaydım araç kiralama işine dahil olmazdım." ifadelerini kullandı.

Şüpheli Suat Kurt'un kendisi hakkındaki beyanlarını kabul etmeyen ve olayla hiçbir bağlantısı olmadığını savunan Çep, "Cezalarım ve aranmam olması sebebiyle olay üstüme yıkılmaya çalışılıyor. Sinan Ateş'i öldürmek gibi bir niyet ve kastım olmamıştır." ifadesini verdi.

"Sinan Ateş'in ikametinin önünde pankart asılması düşüncesi gündemdeydi"

Şüpheli Tolgahan Demirbaş da Ateş'i "camialarından" tanıdığını, Mersin'deki olay ve hakkındaki ithamlardan kaynaklı kendisine mesafeli olduğunu söyledi.

Demirbaş, şüphelilerden Aykal'a, Ateş'in adresini sorgulattığı iddiasına ilişkin, "Sinan Ateş'in ev adresi mesajla veya herhangi bir şekilde bana gönderilmedi. Sinan Ateş'i olay öncesi şahsen tanımazdım. Mersin'de vuku bulan saldırı olayında camiamızdan bir genç öldürülmüştür. Bu olaya tepki olarak Sinan Ateş'in ikametinin önünde pankart asılması düşüncesi gündemdeydi. Bu nedenle adresin tespitini istemiş olabilirim." beyanını verdi.

İstenen cezalar

İddianamede, şüpheliler Özyağci, Balkaya ve Kurt'un "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar; Çep ve Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Özyağci'nin ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Demirbaş'ın ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Şüpheliler, Asarkaya, Saraç, Köktürk, Yüce, Uzunlar, Gelenbey, Çolak, Bayraktar, Güney, Ersoy, Zorlu, Ataç, Yüksel, Öktem, Karadeniz, Atay ve Aykal'ın " tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi istenirken, Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması talep edildi.

Mahkeme inceliyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan iddianame, 26 Nisan'da Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Mahkemenin iddianameyi değerlendirmek için, bu süreden itibaren 15 gün süresi bulunuyor.

Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturma, ayrı bir dosya üzerinden sürüyor.

MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), "Casusluk nedir'" başlığıyla yayınladığı video ile vatandaşları casusluk faaliyetlerine karşı uyardı.
04.05.2024 19:40:00
Anadolu Ajansı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

MİT'in internet sitesinde yayınlanan videoda, istihbaratın çok geniş bir hedef kitlesi, çok yönlü çalışma kolları ve çok boyutlu hedefleri bulunduğuna işaret edilerek, "İstihbarat çalışmalarında sıklıkla başvurulan casusluk faaliyetinin küresel bir tanımı yoktur." ifadesi kullanıldı.

Casusluk faaliyetinin "algılama, uygulama ve yargılama" noktasında farklı anlamlara sahip olduğu ve bunun neyin casusluk olarak kabul edildiğine yönelik hukuki farkları ortaya çıkardığı anlatılan videoda, her ülkenin kendi iç hukukunda casusluk faaliyetine yer ayırdığı aktarıldı.

Türkiye'de casusluk faaliyetinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda, "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlığı altında düzenlendiği belirtilen videoda, şu bilgilere yer verildi:

"Hasım veya hasım olması muhtemel istihbarat mensupları, vatandaşlarımızla çeşitli yöntemlerle irtibat kurmaktadır. Ülkemizin menfaatlerini, birliğini, bütünlüğünü ve değerlerini hedef alan hasım istihbarat servisleri, irtibat kurdukları vatandaşlarımızı casus olarak devşirebilmektedir. İstihbarat servisleri, istifade ettikleri casuslardan, açık kaynak bilgilerinden analiz çalışması ya da rapor hazırlamasını isteyebilmektedir. Hedeflerindeki şahısların adres bilgilerini öğrenmelerini, önemli bina veya tesislere ilişkin keşif çalışması yapmalarını talep edebilmektedir."

"Şüpheli hareketlerle karşılaştığınızda hızla emniyet birimlerine haber verin"

Videoda ayrıca hasım istihbarat servislerinin organize suç ve terör örgütlerini de casusluk amacıyla kullanabildiği belirtilerek, vatandaşlara şu uyarılarda bulunuldu:

"Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yabancı ülke istihbarat mensuplarına yardımcı olmanın bir suç olduğu bilinmelidir. Tanımadığımız kişilerin yönelttiği irdeleyici, şüpheli ve hassas içerikli sorulara cevap vermeden önce soruyu soranın kim olduğu sorgulanmalıdır. Şüpheli hareketlerle karşılaşılması durumunda ivedilikle emniyet birimlerine haber verilmelidir.

Vatandaşlarımız 'www.mit.gov.tr'nin ana sayfasında yer alan 'nasıl yardım edebilirsin' kısmından, önemli gördüğü, şüphelendiği veya ihbar etmek istediği hususları paylaşabilmektedir. Toplumumuzun yüksek ahlak değerlerini suistimal ederek ülkemiz aleyhine bilgi toplama arayışına girişen istihbarat uzantılarına imkan tanımamanın bir vatandaşlık görevi olduğu unutulmamalıdır." 

Türkiye'de en çok araç FSM'den geçiyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 'En çok trafik hacmi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde oluştu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde trafik hacmi 240 bin, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ise 190 bin oldu' dedi
04.05.2024 11:39:00 / Güncelleme: 04.05.2024 11:45:41
İHA
Türkiye'de en çok araç FSM'den geçiyor
Türkiye'de en çok araç FSM'den geçiyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 2023 yılı Trafik Hacim Bilgileri istatistiklerini değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonuyla Türkiye'de ulaşımın tüm modlarında çağ atlatan yatırımlar ve atılımlar yaptıklarını belirten Bakan Uraloğlu, karayollarının, ulaşım yatırımlarının lokomotifi olduğunu söyledi.

Uraloğlu, karayollarında yapılan yüksek standartlı yollarla Türkiye'nin dört bir yanında konforlu ve güvenli ulaşımı sağladıklarının altını çizerek, 'Ülkemizin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine yüksek standartlı bölünmüş yollarla bağladık. Vatandaşlarımız artık yolculuklarında karayolunu da tercih ediyor' diye konuştu.

'FSM'de trafik hacmi 240 bin'

Ülke genelinde Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğundaki yol ağında gerçekleştirilen ölçümlerde trafik hacimlerinin metropol geçişlerinde ve Karadeniz Sahil Yolu gibi bölgesel hizmet veren akslarda artış görüldüğüne dikkati çeken Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:

'En çok trafik hacmi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde oluştu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde trafik hacmi 240 bin, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ise 190 bin oldu. İstanbul-Tekirdağ Devlet Yolu'nun bazı kesimlerinde Yıllık Ortalama Günlük Trafik (YOGT) miktarı 100 bini aştı. İstanbul-Kocaeli Devlet Yolu'nun çeşitli noktalarında 70 bini aşmaktadır. İstanbul Havalimanı'na bağlantı sağlayan yol kesiminde ise trafik 100 bini geçti.'

'Ankara Havalimanı güzergahını kullanan araç sayısı günde 70 bini buldu'

Yıllık Ortalama Günlük Trafik miktarlarının yüksek olduğu kesimlere dair açıklamalar yapan Bakan Uraloğlu, şöyle konuştu:

'İzmir şehir merkezindeki KGM sorumluluğundaki bazı kesimlerde trafiğin 70 binin üzerine çıktı. Konya şehir geçişindeki kesimlerde trafik 100 bini aşıyor. Ankara-Sincan-Yenikent güzergahındaki bazı kesimlerde 100 binin üzerine çıktı. Ankara Havalimanı'na erişim sağlayan güzergahta bazı kesimlerde ise günlük araç sayısı 70 bini aştı. Ankara-Gölbaşı arasında da her gün 80 bin araç seyahat etti. Ankara'yı Polatlı tarafına bağlayan Ankara-Temelli Yolu'nu da her gün 60 binin üzerinde araç kullandı.'

Uraloğlu, Ankara'nın şehir içi trafiğini rahatlatan önemli yollardan biri olan Eskişehir Çevre Yolu'nda da trafik hacminin günlük 70 binin üzerinde olduğunu vurguladı.

Bakan Uraloğlu, Gaziantep için büyük öneme sahip Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'ne ulaşım sağlayan yol kesiminde ise günlü trafiğin 70 bini geçtiğini kaydetti.

Samsun Çevre Yolu'nun önemli oranda trafik alan yollarından bir diğeri olduğunu belirten Uraloğlu, Çevre Yolu'nun her gün 60 bin araç tarafından kullanıldığını aktardı. Uraloğlu, Karadeniz Sahil Yolu'nda ise en fazla yoğunlaşan kesimin Trabzon geçişi olduğunu vurgulayarak trafik hacminin 90 bine ulaştığını ifade etti.

Bakan Uraloğlu, yüksek trafik alan yollardan biri olan Antalya-Alanya Yolu'nda da günlük araç hacminin 90 bini bulduğunu vurgulayarak Bursa-Karacabey Yolu'nda 70 bin sınırının da aşıldığını kaydetti.

Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

'Otoyol kesimlerinde; Çatalca-İzmit güzergahındaki çeşitli noktalarda 100 bin, Mahmutbey-Çamlıca güzergahında 100 bin, Kuzey Marmara Otoyolu'nda çeşitli noktalarda 90 bin, Ankara Çevre Yolu'nun bazı kesimlerinde 100 bin, Bursa Çevre Yolu'nun bazı kesimlerinde 100 bin, İzmir Çevre Yolu'nun bazı kesimlerinde 100 bin, Adana Çevre Yolu'ndaki çeşitli kesimlerde trafik hacminin 90 bine ulaştığı görülüyor. 2003 yılından bu yana ülke genelindeki trafik hacminin yüzde 195 artarak 154,5 milyar taşıt x km değerine ulaştı. Bu sayılar, bu yolları yaparak ne kadar yerinde bir karar verdiğimizin de en büyük kanıtıdır. Bizler hizmet için, vatandaşlarımızın konforu için yol yapmaya, Türkiye'nin yolunu açmaya devam edeceğiz.'

İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 'Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelan sonrası iki işçi kardeşimize daha ulaştık' dedi.
04.05.2024 11:35:00 / Güncelleme: 04.05.2024 11:44:49
Anadolu Ajansı
İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu
İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya hesabından Erzincan İliç'te meydana gelen heyelan sonrası hayatını kaybeden işçileri arama çalışmalarının devam ettiğini ve iki işçiye daha ulaşıldığını açıkladı.


Bakan Bayraktar yaptığı paylaşımda, 'Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmalarında iki işçi kardeşimize daha ulaştık. Diğer 5 madencimize ulaşmak için de ekiplerimiz 7 gün 24 saat çalışmalarını sürdürüyor. İşçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum' ifadelerini kullandı.

Cenazeler Ramazan Çimen ve Kenan Öz'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, ulaşılan cenazelerin Ramazan Çimen ve Kenan Öz'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş, işçilerden Uğur Yıldız ve Adnan Keklik'in cenazesine ulaşılmıştı.

Ne olmuştu?

Erzincan İliç'te 13 Şubat'ta Çöpler Altın Madeni sahasında siyanürlü liç yığının göçmesi sonucu toprağın kayması üzerine 9 işçi göçük altında kaldı. Liç yığını altında kalan 9 maden işçisinden 35 yaşındaki Uğur Yıldız'ın cansız bedenine kazadan 53 gün sonra ulaşılmıştı. 
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.