Kriz Almanya'yı da çarpacak
2012 yılını ihracat rekoruyla kapatan Almanya'nın hızı bu yıl kesilecek. Ekonomistlere göre, Almanya rekabet gücü ve üretim maliyeti açısından dezavantaja düşecek
12.01.2013 00:00:00
YENİ MESAJ / BERLİN
Yeni yıl, yeni umut ve beklentileri de beraberinde getirdi. Euro krizi söz konusu olduğundaysa işin içine korku da giriyor. Gerçi krizin tansiyonu biraz düştü ancak 2013 krizin sona erdiği yıl olmayacak. Avrupa'da her yılın başlarında tahminlerini açıklayan ekonomi uzmanlarının hemen hepsi bu görüşü paylaşıyor. Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü'nün konjonktür araştırmaları uzmanı Ferdinand Fichtner, finans piyasalarındaki gerginliğin azaldığını ancak bunun krizin atlatıldığı anlamına gelmediğini ve Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin bütün bölge ülkelerinin başına iş açmasından endişe ettiğini söyledi.
Euro Bölgesi'ndeki krizin dünya ekonomisinin en önemli ayak bağı olduğunu kimse inkâr etmiyor. Ortak Para Bölgesi ekonomisi 2012 yılında yüzde 0.4 oranında daraldı. Bu yıl da konjonktürün canlanması beklenmiyor.
Almanya da etkileniyor
Kriz ülkelerinde talebin gerilemesi Almanya'yı da etkilemeye başladı. Ekonomik araştırma enstitülerinin Alman ekonomisinin bu yılki büyüme hızı tahminleri yüzde 0.8 ile yüzde 0.9 arasında değişiyor. Alman Makroekonomi ve Konjonktür Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gustav Horn, Alman ekonomisinin bu yıl yatay seyir göstereceğini ama Euro Bölgesi'ndeki krizin Almanya'yı etkilememesinin mümkün olmadığını belirtti ve ekledi: “Almanya'da, sürekli olarak Euro krizinin dışında kalınabileceği şeklinde yaygın bir kanaat var. Son yıllarda aşağı yukarı öyle de oldu. Almanya'nın ekonomik büyüme hızı katiyen yüzde 1'in üzerine çıkmaz. Piyasa doygunluğa eriştiği için bu orandaki büyümenin istihdama katkısı olamaz. Alman ekonomisi uzun vadede bu durumu kaldıramaz.”
Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner, Euro krizinin en erken 2016 yılına kadar süreceğini tahmin ediyor. Börner, Avrupa Merkez Bankası'nın kriz ülkelerinden sınırsız tahvil alımıyla ilgili kararından sonra krizin tırmanacağını sanmadığını ancak Alman ekonomisini bekleyen başka problemlerin de olduğunu söyledi. Börner Almanya'nın karşılaşabileceği sorunları şöyle özetledi: “Başta Çin olmak üzere, Almanya'nın karşısına dev rakipler çıkıyor. Almanya'nın dünya lideri olduğu en güçlü branşlarında bile rüzgârı karşıdan almaya başladık. ABD bile enerji maliyetleri ve yatırım yeri olma özelliği açısından üstünlük kazanmaya başladı. Federal Hükümet uyarılarımızı, işadamlarının hep yakındıkları ama sonunda bir şey olmadığı, şeklindeki sözlerle geçiştiriyor. Ama olumsuzluklar istatistiklere yansıdığında iş işten geçmiş oluyor.”
Çanlar Almanya için çalıyor
Artan enerji ve işgücü maliyetleri yüzünden Almanya'nın rekabet gücünü kaybetmekte olduğunu belirten Dış Ticaret Birliği Başkanı, toptancılıkta her 10 Alman şirketinden birinin dış rekabete yenik düştüğünü söylüyor. Gerçekten de ABD'de enerji yüzde 70 daha ucuz. Üstelik nüfusu da arttığı için genç nesil sıkıntısı yok. Anton Börner, enerjiyi yoğun olarak kullanan Alman şirketlerinin üretim tesislerini ABD'ye nakledebileceklerine dikkat çekti.
Yeni yıl, yeni umut ve beklentileri de beraberinde getirdi. Euro krizi söz konusu olduğundaysa işin içine korku da giriyor. Gerçi krizin tansiyonu biraz düştü ancak 2013 krizin sona erdiği yıl olmayacak. Avrupa'da her yılın başlarında tahminlerini açıklayan ekonomi uzmanlarının hemen hepsi bu görüşü paylaşıyor. Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü'nün konjonktür araştırmaları uzmanı Ferdinand Fichtner, finans piyasalarındaki gerginliğin azaldığını ancak bunun krizin atlatıldığı anlamına gelmediğini ve Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin bütün bölge ülkelerinin başına iş açmasından endişe ettiğini söyledi.
Euro Bölgesi'ndeki krizin dünya ekonomisinin en önemli ayak bağı olduğunu kimse inkâr etmiyor. Ortak Para Bölgesi ekonomisi 2012 yılında yüzde 0.4 oranında daraldı. Bu yıl da konjonktürün canlanması beklenmiyor.
Almanya da etkileniyor
Kriz ülkelerinde talebin gerilemesi Almanya'yı da etkilemeye başladı. Ekonomik araştırma enstitülerinin Alman ekonomisinin bu yılki büyüme hızı tahminleri yüzde 0.8 ile yüzde 0.9 arasında değişiyor. Alman Makroekonomi ve Konjonktür Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gustav Horn, Alman ekonomisinin bu yıl yatay seyir göstereceğini ama Euro Bölgesi'ndeki krizin Almanya'yı etkilememesinin mümkün olmadığını belirtti ve ekledi: “Almanya'da, sürekli olarak Euro krizinin dışında kalınabileceği şeklinde yaygın bir kanaat var. Son yıllarda aşağı yukarı öyle de oldu. Almanya'nın ekonomik büyüme hızı katiyen yüzde 1'in üzerine çıkmaz. Piyasa doygunluğa eriştiği için bu orandaki büyümenin istihdama katkısı olamaz. Alman ekonomisi uzun vadede bu durumu kaldıramaz.”
Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner, Euro krizinin en erken 2016 yılına kadar süreceğini tahmin ediyor. Börner, Avrupa Merkez Bankası'nın kriz ülkelerinden sınırsız tahvil alımıyla ilgili kararından sonra krizin tırmanacağını sanmadığını ancak Alman ekonomisini bekleyen başka problemlerin de olduğunu söyledi. Börner Almanya'nın karşılaşabileceği sorunları şöyle özetledi: “Başta Çin olmak üzere, Almanya'nın karşısına dev rakipler çıkıyor. Almanya'nın dünya lideri olduğu en güçlü branşlarında bile rüzgârı karşıdan almaya başladık. ABD bile enerji maliyetleri ve yatırım yeri olma özelliği açısından üstünlük kazanmaya başladı. Federal Hükümet uyarılarımızı, işadamlarının hep yakındıkları ama sonunda bir şey olmadığı, şeklindeki sözlerle geçiştiriyor. Ama olumsuzluklar istatistiklere yansıdığında iş işten geçmiş oluyor.”
Çanlar Almanya için çalıyor
Artan enerji ve işgücü maliyetleri yüzünden Almanya'nın rekabet gücünü kaybetmekte olduğunu belirten Dış Ticaret Birliği Başkanı, toptancılıkta her 10 Alman şirketinden birinin dış rekabete yenik düştüğünü söylüyor. Gerçekten de ABD'de enerji yüzde 70 daha ucuz. Üstelik nüfusu da arttığı için genç nesil sıkıntısı yok. Anton Börner, enerjiyi yoğun olarak kullanan Alman şirketlerinin üretim tesislerini ABD'ye nakledebileceklerine dikkat çekti.