TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Cevdet Yüce, inşaat sektörünün, tek başına yeniden eski günlerinde olduğu gibi lokomotif sektör haline gelmesinin mümkün olmadığını söyledi. Yüce, sektörde 1998'de başlayan durgunluğun henüz son bulmadığını, aksine belli devrelerde daha da ağırlaştığını kaydetti. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) rakamlarına göre, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 8.8'lik kalkınma hızı sağlanmasına rağmen, inşaat sektörünün yüzde 5.3 oranında gerilediğini kaydeden Yüce, sektörün 2002 yılında "dibe vurduğunu" belirtti. Yüce, ekonomik kriz ve bütçeden yatırımlara pay ayrılmamasının, bu durumun temel sebebi olmasının yanı sıra, özel sektör yatırımlarının en aza inmesinin de yaşanan olumsuzluğu artırdığına dikkati çekerek, kamuda ise sadece zorunlu olan yatırımlara, olması gerekenin çok altında ödenek ayrıldığını vurguladı.
Sektörde kalite de düştü
İnşaat sektörünün krizi atlatamaması sonucu müteahhitlik firmalarının işsizlik nedeniyle yüksek tenzilatlarla iş almaları sonucunu doğurduğunu, dolayısıyla yapılan işin kalitesizleştiğini dile getiren Yüce, "2002 yılı, inşaat sektörünün belki de tarihinin en kötü dönemlerinden birisidir. Yaz ayları ile birlikte özellikle sanayi yapıları inşaatlarında belli bir hareketlenme yaşanmış olmakla birlikte, bu hareketlilik sektörün bütünü düşünüldüğünde çok küçük bir orandır. İnşaat sektörünün tek başına yeniden eski günlerinde olduğu gibi lokomotif sektör haline gelmesi mümkün değildir. Genel ekonomik politikaların istikrara kavuşmaması, siyasi belirsizliklerin devam etmesi, inşaat sektörünün de temel problemi olmaktadır. Bütçe açıkları kapatılmadan, devletin borçlanması kontrol altına alınmadan, siyasi istikrar sağlanmadan tek başına inşaat sektörünün canlanması söz konusu olamaz" dedi. İnşaat sektörünün, bütün dünyada yan sektörler ile birlikte sağladığı istihdam potansiyeli açısından "lokomotif sektör" olarak kabul edildiğini belirten Yüce, "Maalesef, son 3 yıldır çok ciddi anlamda işsizlik söz konusudur. İnşaat sektörüyle iştigal eden insanlar başka sektörlerde kendilerine iş aramaktadırlar. Son günlerde çok sayıda meslektaşımız da başka işlere yöneldi" dedi.
Sektörde kalite de düştü
İnşaat sektörünün krizi atlatamaması sonucu müteahhitlik firmalarının işsizlik nedeniyle yüksek tenzilatlarla iş almaları sonucunu doğurduğunu, dolayısıyla yapılan işin kalitesizleştiğini dile getiren Yüce, "2002 yılı, inşaat sektörünün belki de tarihinin en kötü dönemlerinden birisidir. Yaz ayları ile birlikte özellikle sanayi yapıları inşaatlarında belli bir hareketlenme yaşanmış olmakla birlikte, bu hareketlilik sektörün bütünü düşünüldüğünde çok küçük bir orandır. İnşaat sektörünün tek başına yeniden eski günlerinde olduğu gibi lokomotif sektör haline gelmesi mümkün değildir. Genel ekonomik politikaların istikrara kavuşmaması, siyasi belirsizliklerin devam etmesi, inşaat sektörünün de temel problemi olmaktadır. Bütçe açıkları kapatılmadan, devletin borçlanması kontrol altına alınmadan, siyasi istikrar sağlanmadan tek başına inşaat sektörünün canlanması söz konusu olamaz" dedi. İnşaat sektörünün, bütün dünyada yan sektörler ile birlikte sağladığı istihdam potansiyeli açısından "lokomotif sektör" olarak kabul edildiğini belirten Yüce, "Maalesef, son 3 yıldır çok ciddi anlamda işsizlik söz konusudur. İnşaat sektörüyle iştigal eden insanlar başka sektörlerde kendilerine iş aramaktadırlar. Son günlerde çok sayıda meslektaşımız da başka işlere yöneldi" dedi.