Sandalcı, yaptığı yazılı açıklamada, İkitelli-Havaalanı güzergahında, sektörde söz sahibi 40 civarında lojistik firması bulunduğunu, tekrar can ve mal kaybı yaşamamak için "lojistik köy"lerin belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Lojistik sektörünün "garip bir şekilde" konutların arasına sıkışmış durumda olduğunu, bundan yıllar önce Hadımköy civarında lojistik sektörüne yer açıldığını belirten Sandalcı, şu görüşleri dile getirdi: "Bu karar doğruydu ancak, sonrasında bölgede konutlar yapılmaya başlandı ve depoların yanlarında apartmanlar yükseldi. Kısa zamanda sanayi alanları konut alanlarına dönüştü. Çocuk parklarının arasında TIR'lar ve ağır araçlar olamazdı. Bu önce Halkalı'nın başına gelmişti, aynı durum Gebze'nin de başına geliyor. Çatalca'da bir yatırım yaptık, Silivri'ye ve Ambarlı'ya giden firmalar oldu. Planlama olmadan bu sorunun kökten çözümü de olmayacak. Liman var, yolu iki şeritli ve serbest bölge ile bağlantısı yok. Serbest bölge hava limanının yanında, hiçbir sanayi bölgesine yakın değil ve trafikte TIR'lar buralara girip çıkıyor. Çorlu'daki serbest bölge ile Gebze, Hadımköy'ün de hiçbir limanla bağlantısı yok. İstanbul'da yaşanan afette büyük darbe yiyen sektörümüz için lojistik köy'lerin gerekliliği bir kez daha anlaşıldı." Almanya, İspanya, İtalya, Yunanistan, Danimarka, Polonya, Ukrayna, Macaristan ve Portekiz gibi ülkelerde 100'den fazla lojistik köy bulunduğunu kaydeden Sandalcı, "Bu sel felaketinde 30'un üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. Sadece iki TIR parkında 13 TIR sürücüsü sele kapılarak can verdi. Lojistik sektörü olarak biz dünyayla çalışıyoruz. Bundan sonra Türkiye'ye yurt dışından gelecekler eminim hava durumuna bakarak gelecekler" ifadesini kullandı.