Türkiye'nin hammadde ithalatı faturası sürekli kabarıyor. Bu hammadde ihtiyacını karşılayabilecek büyük bir maden potansiyelimiz olmasına rağmen, madencilik faaliyetlerimizi geliştirmek yerine ne yazık ki yasaklamaya çalışıyoruz Altın Madencileri Derneği (AMD) Başkanı Ümit Akdur, Türkiye'nin petrol, doğalgaz, altın, kömür, demir, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, fosfat gibi önemli hammaddelerin ithalatına yılda 50 milyar dolardan fazla para harcadığını söyledi. Akdur,"Türkiye her şeyi dışardan almayı sürdüremez. Kabaran faturalar karşısında madencilik faaliyetlerimizi geliştirmek yerine ne yazık ki yasaklanmasına çalışılıyor. Maden potansiyelimizin farkında değiliz" dedi.Altın Madencileri Derneği (AMD) üyesi şirketlerde çalışan yaklaşık 200 jeoloji ve maden mühendisi, Ankara'da bir araya gelerek sektörün Türkiye ve tüm dünyada içinde bulunduğu durum hakkında görüş alışverişinde bulundu. Risk sermayesi arttırılmalıToplantıda konuşan AMD Başkanı Ümit Akdur, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de madencilik arama ve çıkarma faaliyetleri için harcanan risk sermayesinin artırılması gerektiğini söyledi. Akdur, "Yılda en az 300 milyar dolar seviyesinde risk sermayesi kullanmalıyız. Aksi taktirde, 2003 yılından bu yana 3-4 kat artan metal fiyatları karşısında, dışardan alımlarla cari açığımızı kapatamayız" diye konuştu. Akdur, tüm dünyada yaşanan fiyat artışlarının maden arama faaliyetlerinin artışına da sebep olduğunu vurgulayarak, 2007 yılında dünyada altın madeni aramalarına 4 milyar 200 milyon dolarlık risk sermayesi harcandığını belirtti. Türkiye'de madencilik gelişemiyorTürkiye'de ise altın madeni aramalarına 50 milyon dolarlık risk sermayesi yatırıldığını hatırlatan Akdur, "Maden bulmak için sürekli cebinizden para harcamak zorundasınız." dedi. Bu maliyetler nedeniyle Türkiye'de maden sektöründe çok az oyuncunun yer aldığına dikkat çeken Akdur, maden arama faaliyetlerinin Türkiye'de gelişemediğini ifade etti. Madenler devlet-millet ortaklığıyla işletilmeliUzmanlar madencilik gibi stratejik sektörlerde devletin aktif rol üstlenmesi gerektiğini ifade ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanmaya başlanan Milli Ekonomi Modeli'nin madencilik politikasının çözüm olduğunu vurgulayan uzmanlar, devlet- millet ortaklığıyla madenlerin işletilebileceğini ve karşılaşılan kaynak probleminin dışarıdan borç alarak değil de emisyon devreye sokularak halledilebileceğini ifade ediyorlar. Bu amaçla arttırılacak emisyon, karşılığını maden olarak kısa zamanda bulacak ve enflasyon oluşmayacaktır.