İnsanı üretim faktörlerindeki değişim şekillendirdiği bir varlık olarak görecek kadar insanı tanımaktan aciz Marksist düşünce hakim olduğu toplumlara kavgadan başka bir şey getirmemiştir.
Marx'a göre işin özü şudur: "Benim diyalektik yöntemim, Hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam- süreci, yani düşünme süreci ?Hegel bunu "Fikir / Idea") adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür? gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca "Fikir"in dışsal ve görüngüsel (Phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir."
İnsan değişmemiştirVaroluş ve insan gerçeği hiç de böyle değildir. Zira insan, ilk yaratıldığı günden beri aynı insandır. Belki kullandığı araçlar değişmiştir. Oturduğu evin şekli de değişmiş olabilir. Ancak insanoğlunun ne ihtirasları, ne umutları, ne de iç dünyasında onu "o" yapan duyguları değişmiştir. Tarih tekerrürden ibarettir, derler. Tarihin tekerrür etmesi, hakikatte her dönemde tarihe konu olan insanın aynı duygulara sahip olduğunun göstergesidir. İç dünyasında eğitilmemiş insanın, dün tarih sahnesinde yaptığı barbarlıkların, bugün olanlardan farkı nedir? Dün nahâk yere insanları kılıçtan geçirenler, bugün gökyüzünden bomba yağdırıyorlar.Darwin biyolojik sahada, Marx ise sosyal sahada "mücade" lenin "gelişimin sebebi" olduğunu iddia etmişlerdir.
Olaylara aynı bakış açısıAynı dönemde yaşayan bu insanlar olaylara aynı bakış açısı ile bakmışlardır. Kapitalizmin fikir babası olan Adam Smith de benzer bir bakış açısı ile, görünmez elin ekonomileri ileriye taşıyacağını iddia etmekteydi. Darwin modifikasyon, doğal seleksiyon ve mutasyon sürecine dikkat çekerken; Marx, tez, anti tez, sentez diyor, A. Smith ise görünmez elin varlığına işaret ediyordu. Başka bir ifade ile serbest bırakılan sistemlerin "kendi içlerinde devinim gösterecekleri"ne inanıyorlardı. Halbuki, böyle bir şeyin olması hiç mümkün değildir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Yuri Kadak / Rektör, Sosyal Bilimler Enstitüsü / Estonya- Talinn Prof. Dr. Baş, insanlık ve bilim adına bir yüzakı bilgedirÖzelleştirme hareketine en hızlı katılanlar, sosyalist bloktan ayrılan ülkeler oldu. Rusya ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere bütün devlet işletmeleri hızla el değiştirdi. Neoliberal ideoloji, bu ülkelerde öyle kök saldı ki, bugün Avrupa Birliği pazar ekonomisini toplumun ihtiyaçlarına daha duyarlı hale getirmeye çalışırken; Estonya ve Letonya buna direniyor. Bu noktada sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın üç tane uluslar arası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli, bilimsel yol gösteriyor, çözüm ve proje sunuyor, labirentleri ortadan kaldırıyor. Nitekim, Estonya ve Letonya'dan birçok bilim adamı ve ekonomi uzman, Prof. Dr. Baş'ın modeli ve kendileriyle bizzat tanışmak için bu kongrelere iştirak ettiler, hayli istifade ettiler. Estonya ve Letonya, bu Milli Ekonomi Modeli kongrelerinden edindiği yol haritalarıyla kendilerini garanti altına aldılar. Yirminci yüzyıl sonlarında, devlet ve vatandaş arasındaki bağın hiçbir mantıki gerekçeye dayanmadan yıpratılması, hatta koparılmaya çalışılarak dengelerin zorlanması çok ciddi problemlerden biri? Eserde benim en önemli bulduğum yön bu problemi telafi eden bir mekanizmayı somutlaştırması ve formülleştirmesi. Prof. Dr. Baş, devleti güçlendirirken, Sosyal Devlet enstrümanlarıyla milleti de kuvvetlendiriyor; "kaba devlet"i değil, bilakis "baba devlet" yapısını oluşturuyor.
Marx'a göre işin özü şudur: "Benim diyalektik yöntemim, Hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam- süreci, yani düşünme süreci ?Hegel bunu "Fikir / Idea") adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür? gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca "Fikir"in dışsal ve görüngüsel (Phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir."
İnsan değişmemiştirVaroluş ve insan gerçeği hiç de böyle değildir. Zira insan, ilk yaratıldığı günden beri aynı insandır. Belki kullandığı araçlar değişmiştir. Oturduğu evin şekli de değişmiş olabilir. Ancak insanoğlunun ne ihtirasları, ne umutları, ne de iç dünyasında onu "o" yapan duyguları değişmiştir. Tarih tekerrürden ibarettir, derler. Tarihin tekerrür etmesi, hakikatte her dönemde tarihe konu olan insanın aynı duygulara sahip olduğunun göstergesidir. İç dünyasında eğitilmemiş insanın, dün tarih sahnesinde yaptığı barbarlıkların, bugün olanlardan farkı nedir? Dün nahâk yere insanları kılıçtan geçirenler, bugün gökyüzünden bomba yağdırıyorlar.Darwin biyolojik sahada, Marx ise sosyal sahada "mücade" lenin "gelişimin sebebi" olduğunu iddia etmişlerdir.
Olaylara aynı bakış açısıAynı dönemde yaşayan bu insanlar olaylara aynı bakış açısı ile bakmışlardır. Kapitalizmin fikir babası olan Adam Smith de benzer bir bakış açısı ile, görünmez elin ekonomileri ileriye taşıyacağını iddia etmekteydi. Darwin modifikasyon, doğal seleksiyon ve mutasyon sürecine dikkat çekerken; Marx, tez, anti tez, sentez diyor, A. Smith ise görünmez elin varlığına işaret ediyordu. Başka bir ifade ile serbest bırakılan sistemlerin "kendi içlerinde devinim gösterecekleri"ne inanıyorlardı. Halbuki, böyle bir şeyin olması hiç mümkün değildir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Yuri Kadak / Rektör, Sosyal Bilimler Enstitüsü / Estonya- Talinn Prof. Dr. Baş, insanlık ve bilim adına bir yüzakı bilgedirÖzelleştirme hareketine en hızlı katılanlar, sosyalist bloktan ayrılan ülkeler oldu. Rusya ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere bütün devlet işletmeleri hızla el değiştirdi. Neoliberal ideoloji, bu ülkelerde öyle kök saldı ki, bugün Avrupa Birliği pazar ekonomisini toplumun ihtiyaçlarına daha duyarlı hale getirmeye çalışırken; Estonya ve Letonya buna direniyor. Bu noktada sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın üç tane uluslar arası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli, bilimsel yol gösteriyor, çözüm ve proje sunuyor, labirentleri ortadan kaldırıyor. Nitekim, Estonya ve Letonya'dan birçok bilim adamı ve ekonomi uzman, Prof. Dr. Baş'ın modeli ve kendileriyle bizzat tanışmak için bu kongrelere iştirak ettiler, hayli istifade ettiler. Estonya ve Letonya, bu Milli Ekonomi Modeli kongrelerinden edindiği yol haritalarıyla kendilerini garanti altına aldılar. Yirminci yüzyıl sonlarında, devlet ve vatandaş arasındaki bağın hiçbir mantıki gerekçeye dayanmadan yıpratılması, hatta koparılmaya çalışılarak dengelerin zorlanması çok ciddi problemlerden biri? Eserde benim en önemli bulduğum yön bu problemi telafi eden bir mekanizmayı somutlaştırması ve formülleştirmesi. Prof. Dr. Baş, devleti güçlendirirken, Sosyal Devlet enstrümanlarıyla milleti de kuvvetlendiriyor; "kaba devlet"i değil, bilakis "baba devlet" yapısını oluşturuyor.