Milli Ekonomi Modeli, ilk başta insana ve ekonomiye getirdiği yorumla, diğer modellerden farklılığını ortaya koyar.
Milli Ekonomi Modeli'nde, insan ihtiyaçları sınırlı, kaynaklar ise sınırsızdır. Sınırsız olan insanın ihtiyaçları değil ihtiraslarıdır. Milli Ekonomi Modeli insanın sınırlı ihtiyaçlarını sınırsız kaynaklardan karşılama ilmi olarak tanımlanır.
MEM'in hedefi tam bağımsızlıktırMilli Ekonomi Modeli, ülkelerin kalkınmasını ve tam bağımsızlığını hedefleyen ve bunun için gerekli formülasyonu ortaya koyan ilmin adıdır. Milli Ekonomi Modelinde mutlu edilmesi, zengin edilmesi ve hizmet edilmesi gereken insandır. Ekonomilerde sürekli büyüme, gelir dağılımındaki adalet, tam istihdam çözülemeyen bir problem olarak ele alınırken, Milli Ekonomi Modelinde sürekli büyümenin, gelir dağılımındaki adaletin, tam istihdamın sağlanmasının formülleri ortaya konmaktadır.
Üretim fiyatını mala olan talep belirlerÜretim miktarını belirleyen malın fiyatı değildir. Mala olan taleptir. Kapitalist anlayışın genel ve kısmi denge analizi; pahalılıktan dolayı talebin daralması, üretimin artması durumunda talebi oluşmayan mal fazlalığına getirdiği yorum yeterli değildir. Fiyat değişikliklerinin talep üzerinde direkt etkisi, arz üzerinde ise dolaylı etkisi vardır. Kapitalist anlayış bozulan dengenin kendi kendine tekrar kurulacağını savunur. Bu anlayışın bilimsel hiçbir yönü olmadığı gibi sürekli büyümenin önünde de ciddi bir engel olarak durmaktadır.
Dışarıdan müdahale şarttıMilli Ekonomi Modeli'nde ise bozulan dengenin tekrar denge düzeyine ulaşabilmesi için dışarıdan bir müdahalenin şart olduğu öngörülür. Yapılan müdahale ekonominin büyümesine de ışık tutar. Milli Ekonomi Modeli'nin öngördüğü para arzı politikası uygulandığı ülkeyi kalkındırdığı gibi, diğer fakir ülkeleri zenginleştirerek -açları doyurarak- parasının değerini arttırır. İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını giderdikçe, tüketicinin gelir düzeyini arttırdıkça büyüyen bir ekonomiyi öngörür.Milli Ekonomi Modeli'nde öngörülen talep analiz grafiğinden hareketle ilk önce talep desteklenir, oluşan talep miktarını karşılayacak arz sağlanır. Üretim desteklenir oluşan arz miktarı tüketim desteklenerek sağlanır. Bu interaktif denklemler sürekli büyümenin formülüdür.Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Hidayet Sarı / İstanbul Üniversitesi Kapitalizm bencilliği MEM birlikteliği sağlıyorKapitalist ekonomi ve sömürgeci anlayışa göre "kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız" olduğu savunulur. Bu düşünce ile söz konusu kaynakların sadece kendi milletlerinin ve devletlerinin eline geçmesi için şu anda bölgemizde yer alan savaşlara katılmalarına yol açmıştır. Gelişmiş ülkeler bu şekilde, açlık içinde kıvranan Afrika, Hindistan, Avustralya yerlilerini; Amerikalılar Kızılderilileri; İspanyol ve Portekizliler Mayaları; Avusturyalılar Aborjinleri yok etmişlerdir. Bunu örnek alan İsrail Filistinlileri; Sırplar Boşnakları, bu ülkelerin öz topraklarını ele geçirmek için yok etmek istemişler, soykırıma uğratmışlardır. Hâlbuki her ülkenin insanları yaşadığı toprakların kendine verdiği yeraltı ve yerüstü kaynaklarına göre hareket etse birbirlerinin eksiğini ticaretle kapatsa bugünkü savaşlar olmazdı. İnsana gelince; insanoğlunun kaynakların sınırlı olduğunu düşünmesi ile hırsla etrafına saldırması hırsızlık, gasp, hortumlamayı getirmiştir. Dolayısıyla kapitalist ekonomi anlayışı ile insanların ve milletlerin refah ve mutluluğa ulaşması mümkün görülmemektedir. Kapitalist anlayışta "hep ben ve tek ben" öne çıkmaktadır. Halbuki Milli Ekonomi Modeli'nde her insanın birbirine ihtiyacı var olduğu ve insanların bir bütün olduğu vurgulanmaktadır. Birisi olmazsa diğerinin de olmayacağını bilmek gerekir.
Milli Ekonomi Modeli'nde, insan ihtiyaçları sınırlı, kaynaklar ise sınırsızdır. Sınırsız olan insanın ihtiyaçları değil ihtiraslarıdır. Milli Ekonomi Modeli insanın sınırlı ihtiyaçlarını sınırsız kaynaklardan karşılama ilmi olarak tanımlanır.
MEM'in hedefi tam bağımsızlıktırMilli Ekonomi Modeli, ülkelerin kalkınmasını ve tam bağımsızlığını hedefleyen ve bunun için gerekli formülasyonu ortaya koyan ilmin adıdır. Milli Ekonomi Modelinde mutlu edilmesi, zengin edilmesi ve hizmet edilmesi gereken insandır. Ekonomilerde sürekli büyüme, gelir dağılımındaki adalet, tam istihdam çözülemeyen bir problem olarak ele alınırken, Milli Ekonomi Modelinde sürekli büyümenin, gelir dağılımındaki adaletin, tam istihdamın sağlanmasının formülleri ortaya konmaktadır.
Üretim fiyatını mala olan talep belirlerÜretim miktarını belirleyen malın fiyatı değildir. Mala olan taleptir. Kapitalist anlayışın genel ve kısmi denge analizi; pahalılıktan dolayı talebin daralması, üretimin artması durumunda talebi oluşmayan mal fazlalığına getirdiği yorum yeterli değildir. Fiyat değişikliklerinin talep üzerinde direkt etkisi, arz üzerinde ise dolaylı etkisi vardır. Kapitalist anlayış bozulan dengenin kendi kendine tekrar kurulacağını savunur. Bu anlayışın bilimsel hiçbir yönü olmadığı gibi sürekli büyümenin önünde de ciddi bir engel olarak durmaktadır.
Dışarıdan müdahale şarttıMilli Ekonomi Modeli'nde ise bozulan dengenin tekrar denge düzeyine ulaşabilmesi için dışarıdan bir müdahalenin şart olduğu öngörülür. Yapılan müdahale ekonominin büyümesine de ışık tutar. Milli Ekonomi Modeli'nin öngördüğü para arzı politikası uygulandığı ülkeyi kalkındırdığı gibi, diğer fakir ülkeleri zenginleştirerek -açları doyurarak- parasının değerini arttırır. İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını giderdikçe, tüketicinin gelir düzeyini arttırdıkça büyüyen bir ekonomiyi öngörür.Milli Ekonomi Modeli'nde öngörülen talep analiz grafiğinden hareketle ilk önce talep desteklenir, oluşan talep miktarını karşılayacak arz sağlanır. Üretim desteklenir oluşan arz miktarı tüketim desteklenerek sağlanır. Bu interaktif denklemler sürekli büyümenin formülüdür.Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Hidayet Sarı / İstanbul Üniversitesi Kapitalizm bencilliği MEM birlikteliği sağlıyorKapitalist ekonomi ve sömürgeci anlayışa göre "kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız" olduğu savunulur. Bu düşünce ile söz konusu kaynakların sadece kendi milletlerinin ve devletlerinin eline geçmesi için şu anda bölgemizde yer alan savaşlara katılmalarına yol açmıştır. Gelişmiş ülkeler bu şekilde, açlık içinde kıvranan Afrika, Hindistan, Avustralya yerlilerini; Amerikalılar Kızılderilileri; İspanyol ve Portekizliler Mayaları; Avusturyalılar Aborjinleri yok etmişlerdir. Bunu örnek alan İsrail Filistinlileri; Sırplar Boşnakları, bu ülkelerin öz topraklarını ele geçirmek için yok etmek istemişler, soykırıma uğratmışlardır. Hâlbuki her ülkenin insanları yaşadığı toprakların kendine verdiği yeraltı ve yerüstü kaynaklarına göre hareket etse birbirlerinin eksiğini ticaretle kapatsa bugünkü savaşlar olmazdı. İnsana gelince; insanoğlunun kaynakların sınırlı olduğunu düşünmesi ile hırsla etrafına saldırması hırsızlık, gasp, hortumlamayı getirmiştir. Dolayısıyla kapitalist ekonomi anlayışı ile insanların ve milletlerin refah ve mutluluğa ulaşması mümkün görülmemektedir. Kapitalist anlayışta "hep ben ve tek ben" öne çıkmaktadır. Halbuki Milli Ekonomi Modeli'nde her insanın birbirine ihtiyacı var olduğu ve insanların bir bütün olduğu vurgulanmaktadır. Birisi olmazsa diğerinin de olmayacağını bilmek gerekir.