Emek talebini belirleyen parametreleri üç kısımda ele alabiliriz: Üretim miktarında meydana gelen değişiklikler, işçi ücretleri, teknolojik değişiklik. Emek talebi üzerinde üç parametrenin aynı anda etkisi olabileceği gibi, bazen iki ya da bir tanesinin etkisi de olabilir. Bu üç madde içerisinde en önemli olan birinci maddenin açılımını sona bırakarak diğer maddeleri ele alalım.İşçi ücretlerinde meydana gelen artış emek talebini azaltacağı gibi, işçi ücretlerinde meydana gelen düşüş de emek talebini arttıracaktır.Teknolojide ilerleme emeğin verimini arttıracağı için işsizliği arttırıcı yönde etki yapacaktır. Ancak teknolojinin ilerlemesi aynı zamanda milli gelirin artması ile doğru orantılıdır. Bu sebeple bir taraftan teknoloji gelişirken, diğer taraftan hizmet sektörü büyüyeceği için teknolojinin sebep olduğu işsizlik, hizmet sektörü ve yeni iş sahaları ile giderilecektir. Yani teknolojide yaşanan ilerleme orta ve uzun vadede emek talebinde bir azalmaya sebep olmayacaktır. Sadece belli sektörlerde emek talebinde yaşanacak daralma, başka sektörlerde ortaya çıkacak emek talep artışı ile dengelenecektir.
Emek talebini etkileyen unsurlar içerisinde en önemlisi üretim miktarında yaşanacak değişikliktir. Bu değişiklik kapasite kullanım oranlarında yaşanacağı gibi, yeni yatırımlardan yani sabit sermaye artımından da kaynaklanabilir.Kapasitesini arttırmak isteyen firmalar, buna bağlı olarak emek talep edecektir. Aksine kapasitesini azaltmak isteyen firmalar ise işçi çıkartma yoluna gideceklerdir. Burada önemli olan firmaların kapasitelerinde meydana gelen değişimin sebebinin tüketimde yaşanan değişime endekslenmiş olmasıdır. Firmaların üretim kapasitelerinde meydana gelecek değişiklikler piyasadaki tüketim miktarı ile doğrudan alakalıdır.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Doç. Dr. Elşad Semedzade Azerbaycan Devlet İkt. Ün.Binlerce yıllık bir medeniyetin yansımasıBugün beşeriyet düşünüyor, hangi yolu seçelim diye? O beşeriyet ki bazıları altın içinde yüzerken, bazılarıysa içmek için su bile bulamıyor. Dünyada zengin ülkelerle fakir ülkeler arasındaki farklar giderek artmakta, zenginler giderek zenginleşmekte, fakirler ise daha da fakirleşmekte...Bu bakımdan insanlık için çok önemli bir eserdir "Milli Ekonomi Modeli". Çözümü sistemleştiren ve insanlığa ilan eden şahıs Prof. Dr. Haydar Baş oldu. Büyük Rus bilim adami Çiolkovskiy dünyada artan nüfusun yaşam şartlarını iyileştirmek için uzay'a yöneldiyse, Prof. Dr. Haydar Baş dünya'yı işaret etti. Tükenmez enerjinin kaynağını Karadeniz'in dalgalarında ve işte bu Bakü Zirvesinde buldu. Maltus beşeriyetin ilerlemesini insanın ölümünde gördüyse, Prof. Dr. Baş onun yaşamında gördü. Düne kadar Maltus, Maltus diyen Avrupa, bugün doğu'nun artan nüfusu karşısında nüfusum azalıyor, artmıyor' diyor. Ev hanımlarına emeklilik maaşının bağlanması, servetten herkese pay verilmesi gibi fikirleri bir araya getiren müellif, "Milli Ekonomi Modeli" içinde kalbinin içinin temizliğini hissettiriyor. Aslında bu temizlik 300, 400 yıllık bir tarihin pınarından değil, binlerce yıllık tarihi olan medeniyet şelalesinden akan saflıktır.