Gerek gençlerin, gerekse üniversite mezunlarının önündeki sınav engeli kaldırılacaktır. Devlet, eforunu vatandaşlarını engellemek için değil, onları yetiştirip toplumun yaşam standardını yükseltmek üzere kullanacaktır.
Sağlık hizmeti millete yük olmayacakTeşhis ve tedavide, gerek özel sektör, gerekse kamuya ait hastanelerden istifade edilecektir. Aile hekimliği ile hizmet ayağa götürülürken; gerekli görülen yerlerde daha ağır tedaviler için hastaneler kullanılacağı için randevu sistemi ile kuyruklara son verilecektir.Gerek özel, gerekse kamu hastanelerinde bireylerin tedavi ücreti, devlet tarafından karşılanacaktır. Sağlık sisteminden ilaç ve hastane hizmeti olarak istifade eden vatandaşlar, bunun için herhangi bir prim ödemek zorunda kalmayacaktır. İlaç sanayi bugün global firmaların tekelindedir. Aynı formüllerle muadil ilaçların yapılmasına ise globalleşme sürecinde yasaklar getirilmiştir. Oluşan bu monopol piyasa, ilaç firmalarının çok yüksek kâr marjları elde etmesine imkan tanımaktadır. Bunun sonucu olarak maliyeti ucuz olan ilaçlar, pahalı rakamlarla satılmakta; fatura ise kamunun sırtına, dolayısı ile vatandaşların sırtına yüklenmektedir.
Millete hizmet milli ekonomiyle mümkün olurBu hususta hem yerli sanayiinin desteklenmesi sağlanacak, hem de Sağlık Bakanlığı bünyesinde, üniversitelerle koordineli yüksek bütçeli araştırma ve geliştirme departmanı kurulacaktır. Bu departmanda, gerek ilaç, gerek genetik, gerekse yeni tıbbi çalışmaların yapılmasına imkan tanınacaktır. Borç alarak borcu kapatmaya dayalı, dış yardımlarla ayakta durmaya çalışan bir ekonomi anlayışını tamamen reddeden Milli Devlet, bir devletin var olabilmesi ve milletine hizmet edebilmesinin yolunun milli bir ekonomiden geçtiğini bilmektedir, bunu projelendirmiştir. Bizim devlet sistemimizdeki, "devletin veren el olması" anlayışı, vatandaşlarımıza hizmeti doruk noktada sunmak olarak projelendirilmiştir. Bugün hastane kuyruklarında muayene olmak için bekleyenlerin görüntüleri; ilaç almak için parası olmadığından hastasını kaybedenlerin feryatları; maddi imkânsızlıklarla ameliyat olamayanların durumu Milli Devlet'in sağlık projeleriyle tamamen tarihe karışacaktır. Bizce, her vatandaşın, tedavi imkânlarından insan onuruna yakışır bir şekilde istifade etmesini temin edecek sağlık güvencesi, hem vatandaşların en doğal hakkı, hem de devletin vatandaşına karşı görevidir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Hidayet Sarı / İstanbul ÜniversitesiMilli Devlet insanı kalkınmanın merkezine oturturKüreselleşme mantığında, dünyada kaynaklar sınırlı, insan ihtiyaçları sınırsızdır. Bu sınırlı kaynaklara silahı, parası ve gücü olan sahip olmalıdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Devlet anlayışında ise, dünyada kaynaklar sınırsız, insan ihtiyaçları sınırlıdır. Kaynakların adil dağılmasıyla herkese yeter. Küreselleşme, tüm insanlara değil silahı, parası ve gücü olanlara değer verir. Milli Devlet ise, dünyada kaynaklar sınırsız olduğunu kabul eder, İnsanı kalkınmanın merkezine oturtur. Her türlü yaratılanı sev, Yaratandan ötürü der Küreselleşme, üretim ve sermayenin küreselleşmesini savunur. Milli Devlet ise üretim ve sermayeye herkesin ulaşabilmesini savunur. Küreselleşme, sermaye hareketleri ve para oyunlarıyla ülkelerin ekonomisini kontrol altına almak ister. Milli Devlet ise, spekülatif para oyunlarını kabul etmez. Borsa, faiz, döviz kumarını ülke ekonomisinden çıkarır. Küreselleşme, piyasada sadece kendi paralarının geçerli olmasını ister. Milli Devlet ise, kendi emek ve üretimi karşılığında kendi parasının devreye girmesini sağlar. Yabancı ülkelerin boyalı kağıtlarını (parasını) emek ve üretimin karşılığı olarak kullanmaz.
Sağlık hizmeti millete yük olmayacakTeşhis ve tedavide, gerek özel sektör, gerekse kamuya ait hastanelerden istifade edilecektir. Aile hekimliği ile hizmet ayağa götürülürken; gerekli görülen yerlerde daha ağır tedaviler için hastaneler kullanılacağı için randevu sistemi ile kuyruklara son verilecektir.Gerek özel, gerekse kamu hastanelerinde bireylerin tedavi ücreti, devlet tarafından karşılanacaktır. Sağlık sisteminden ilaç ve hastane hizmeti olarak istifade eden vatandaşlar, bunun için herhangi bir prim ödemek zorunda kalmayacaktır. İlaç sanayi bugün global firmaların tekelindedir. Aynı formüllerle muadil ilaçların yapılmasına ise globalleşme sürecinde yasaklar getirilmiştir. Oluşan bu monopol piyasa, ilaç firmalarının çok yüksek kâr marjları elde etmesine imkan tanımaktadır. Bunun sonucu olarak maliyeti ucuz olan ilaçlar, pahalı rakamlarla satılmakta; fatura ise kamunun sırtına, dolayısı ile vatandaşların sırtına yüklenmektedir.
Millete hizmet milli ekonomiyle mümkün olurBu hususta hem yerli sanayiinin desteklenmesi sağlanacak, hem de Sağlık Bakanlığı bünyesinde, üniversitelerle koordineli yüksek bütçeli araştırma ve geliştirme departmanı kurulacaktır. Bu departmanda, gerek ilaç, gerek genetik, gerekse yeni tıbbi çalışmaların yapılmasına imkan tanınacaktır. Borç alarak borcu kapatmaya dayalı, dış yardımlarla ayakta durmaya çalışan bir ekonomi anlayışını tamamen reddeden Milli Devlet, bir devletin var olabilmesi ve milletine hizmet edebilmesinin yolunun milli bir ekonomiden geçtiğini bilmektedir, bunu projelendirmiştir. Bizim devlet sistemimizdeki, "devletin veren el olması" anlayışı, vatandaşlarımıza hizmeti doruk noktada sunmak olarak projelendirilmiştir. Bugün hastane kuyruklarında muayene olmak için bekleyenlerin görüntüleri; ilaç almak için parası olmadığından hastasını kaybedenlerin feryatları; maddi imkânsızlıklarla ameliyat olamayanların durumu Milli Devlet'in sağlık projeleriyle tamamen tarihe karışacaktır. Bizce, her vatandaşın, tedavi imkânlarından insan onuruna yakışır bir şekilde istifade etmesini temin edecek sağlık güvencesi, hem vatandaşların en doğal hakkı, hem de devletin vatandaşına karşı görevidir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Hidayet Sarı / İstanbul ÜniversitesiMilli Devlet insanı kalkınmanın merkezine oturturKüreselleşme mantığında, dünyada kaynaklar sınırlı, insan ihtiyaçları sınırsızdır. Bu sınırlı kaynaklara silahı, parası ve gücü olan sahip olmalıdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Devlet anlayışında ise, dünyada kaynaklar sınırsız, insan ihtiyaçları sınırlıdır. Kaynakların adil dağılmasıyla herkese yeter. Küreselleşme, tüm insanlara değil silahı, parası ve gücü olanlara değer verir. Milli Devlet ise, dünyada kaynaklar sınırsız olduğunu kabul eder, İnsanı kalkınmanın merkezine oturtur. Her türlü yaratılanı sev, Yaratandan ötürü der Küreselleşme, üretim ve sermayenin küreselleşmesini savunur. Milli Devlet ise üretim ve sermayeye herkesin ulaşabilmesini savunur. Küreselleşme, sermaye hareketleri ve para oyunlarıyla ülkelerin ekonomisini kontrol altına almak ister. Milli Devlet ise, spekülatif para oyunlarını kabul etmez. Borsa, faiz, döviz kumarını ülke ekonomisinden çıkarır. Küreselleşme, piyasada sadece kendi paralarının geçerli olmasını ister. Milli Devlet ise, kendi emek ve üretimi karşılığında kendi parasının devreye girmesini sağlar. Yabancı ülkelerin boyalı kağıtlarını (parasını) emek ve üretimin karşılığı olarak kullanmaz.