logo
23 NİSAN 2024

‘Ali Hak iledir, Hak da Ali iledir’

Resûlullah (s.a.v.)’in kimi bu makama koyduğu ile ilgili birkaç hadis nakledelim. Konuya ilişkin aşağıdaki hadisler Sünni eserlerdendir
15.07.2023 19:04:00
Haber Merkezi
‘Ali Hak iledir, Hak da Ali iledir’
‘Ali Hak iledir, Hak da Ali iledir’
Resûlullah (s.a.v.)'in kimi bu makama koyduğu ile ilgili birkaç hadis nakledelim. Konuya ilişkin aşağıdaki hadisler Sünni eserlerdendir.

Sünni İbn-i Hacer, Es-Savâik adlı eserinin 90. sayfasında şu hadislere yer verir: İkisi de İbn-i Sa'd'dandır:

"Ben ve Ehl-i Beyt'im cennette bir ağacız; o ağacın dalları dünyadadır; Allah'a doğru bir yol bulmak isteyen o dallara sarılmalıdır."

"Her dönemde ümmetim için Ehl-i Beyt'imden adil kimseler vardır; bunlar sapıkların tahrifini, bâtıl iddiada bulunanların iddiasını ve cahillerin tevilini bu dinden uzaklaştırmaktadır. Bilin ki imamlarınız sizi Allah'a doğru götürürler, öyleyse sizi götürenin kim olduğuna bakın."

"Sünni Süleyman Kunduzi El-Hanefî Yenabiu'l-Mevedde isimli eserin 20. bâbında Hemvini'den naklen, Hz. Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

"Ali Hak iledir, Hak da Ali iledir. Hak nereye meylederse, Ali de O'nunla meyleder."

Sünni Hafız Ebu Nuaym Ahmed b. Abdullah İsfahani Hilyetu'l- Evliya'da (c. 1, s. 63) şu rivayete yer verir:

"Resûlullah, 'Ey Ensar topluluğu! Sizleri sıkıca sarıldığınız takdirde asla sapmayacağınız bir kimseye hidayet edeyim mi?' buyurdu.

Ashab: 'Evet ya Resûlallah' deyince, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: Sarılmış olduğunuz takdirde dalalete düşmeyeceğiniz o kimse, gördüğünüz bu Ali'dir.


Öyleyse Benim sevgimle O'nu seviniz; Benim kerametimle O'na ikramda bulununuz. Şüphesiz Cebrail, Allah tarafından size söylediklerimi Bana emretti."

Burada yer verdiğimiz hadislerin sayısı yüzlercedir. Ancak Resûlullah (s.a.v.) hayatta iken Hz. Ebu Bekir'e herhangi bir vaatte bulunmamış, kendisi hakkında yukarıdaki mânâda hiçbir hadis zikretmemiştir.

Tam tersine, Resûlullah (s.a.v.) âdeta kendisinden sonra olacakları engellemek istercesine onu ve Hz. Ömer'i, yaşı yirmiyi bulmamış olan Usame'nin ordusuyla Medine dışına çıkarmak istemiştir.

Ebu Ubeyde'nin konuşmasında bahsettiği, Peygamberimizin (s.a.v.) yerine namaz kıldırması meselesi, bizzat Resûlullah (s.a.v.)'in isteği değil, Hz. Ebu Bekir'in kızı olan Hz. Aişe'nin onu namaza çağırması ile gerçekleşmiştir.

Resûlullah (s.a.v.) hasta yatağından çıkamaz bir halde iken, Hz. Ebu Bekir'in namaz kıldıracağını duyunca, Ali (a.s.) ve Abbas'ın yardımı ile namaza geçmiş ve Hz. Ebu Bekir'i mihraptan uzaklaştırmıştır. Ve bu arada Hz. Ömer'in "Nübüvvet ve saltanat bir arada toplanmaz" sözü de bu konuda kafaları karıştırabilir.

Bunun cevabı Kur'an-ı Kerim'de açıkça belirtilmiştir. Ayette, nübüvvet ve hilafet, Hz. Musa (a.s.) ile kardeşi Harun (a.s.) da bir aradadır.

Öyleyse Hz. Muhammed (s.a.v.) ile Hz. Ali (a.s.) arasında da böyle bir durum söz konusu olabilir.

Menzilet hadisinde Resûlullah (s.a.v.) ile Hz. Ali (a.s.) bir arada anılmıştır.

Bu konudaki bir diğer iddia da Hz. Ebu Bekir'in yaşı gereği bu makama daha layık olduğudur.

"Resûlullah (s.a.v.) Tebük Savaşı için hareket ederken, Medine'de yerine genç olan Hz. Ali'yi (a.s.) bırakmıştır. O esnada da Hz. Ömer ve Hz. Ebu Bekir O'ndan yaşlıdır, onlar kalsın dememiştir." 

Sa'b. Ubade ve yandaşlarının böyle bir toplantıyı önceden ayarlamadığı için kendi aralarında bir birlik sağlayamamış ve halifeliği Muhacirlere kaptırmışlardır.

Ama Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'in, Ali'yi iktidardan uzaklaştırmak için önceden beri hazırlıklı olduğunu savunanlar mevcuttur.

Çünkü Hz. Ebu Bekir'in aday olarak gösterdiği Hz. Ömer ve Ebu Ubeyde b. Cerrah halkın nazarında tutulmayınca tartışmalı dar müzakerelerle Hz. Ebu Bekir'i halife yaptırmışlardır.

Bu görüş bizce de doğru kabul edilebilir. Çünkü Hz. Ebu Bekir'in konuşmasında ortaya attığı halifenin özellikleri aslında kendisinde değil, halifeliğin ayet ve hadislere göre gerçek sahibi olan Ali (a.s.)'da vardır.

Eğer kendisini bu makama hazırlamış olsa idi, kendi özelliklerini sıralardı.

Hz. Ebu Bekir, Ensar'a karşı daha önce Müslüman olduklarını ve Peygamber (s.a.v.) ile akrabalık bağına sahip olduğunu bir üstünlük olarak ileri sürmüştür.

Halbuki bu vasıfları taşıyanın halife olması hususunda samimi idiyse, kendinden veya Hz. Ömer'den veya Ebu Ubeyde b. Cerrah'tan daha fazla bu vasıflara sahip Ali'yi (a.s.) aday olarak göstermeli idi.

Hz. Ali (a.s.) onlardan önce hatta ilk Müslüman olan kişidir, Resûlullah (s.a.v.)'in amcaoğlu ve damadıdır.

Ensar ve Muhacir arasında yapılan kardeşlik seçiminde Hz. Peygamber (s.a.v.) O'nu Kendine kardeş ilan etmiştir. Muhacir ve Ensar buna şahittir.

Yaptıkları bu toplantının 3 ay öncesinde Gadr-i Hum'da Resûlullah (s.a.v.) Hz. Ali'yi (a.s.) kardeşi ve vasisi ilan etmişti. Muhacir ve Ensar buna da şahitti.

Ama bir tartışmaların gölgesinde gerçekleşen halifelik seçiminde, hem âdeta Hz. Ali'nin (a.s.) özellikleri anlatılıyor, hem de O görmezlikten geliniyordu.

Ve eğer Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Ebu Ubeyde b. Cerrah samimi idiyse, neden Hz. Ali'yi, Abbas'ı veya Haşimoğulları'ndan ileri gelenleri bu toplantıya çağırmamış veya defin işlemlerini tamamlayarak gelmelerini beklememişlerdir?

Hz. Ebu Bekir, Sakife'deki grubun sakinleşerek kendine biat etmesinden sonra mescide doğru ilerledi, yolda karşılaştıkları kişilerden de biat aldı.

"Seçimin ardından, Abdurrahman b. Avf yaşanan gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi:

'Ey Ensar topluluğu! Gerçi siz erdemli, yardım eden ve önceliği bulunan kimselersiniz ama aranızda Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Ali, Ebu Ubeyde gibi birisi yoktur.'

Bunun üzerine Zeyd b. Erkam şunları söyledi:

'Ey Abdurrahman! Biz, senin adını zikrettiğin kimselerin faziletini inkar etmiyoruz. Ama bizden de Ensar'ın efendisi Sa'd b. Ubade vardır. Allah Resulüne (s.a.v.) O'nun selamını iletmesini, kendisinden Kur'an öğrenilmesini emrettiği Ubey b. Ka'b, kıyamet günü âlimlerin başında gelecek olan Muaz b. Cebel, Resûlullah (s.a.v.)'in onun şahitliğini iki adamın şahitliğine denk saydığı Huzeyme b. Sabit gibi isimler vardır.

Yine biliyoruz ki, Kureyş'te ismini zikrettiğin kimseler arasında öyle bir kimse vardır ki, şayet halifeliğe talip olsa hiç kimse buna itiraz etmeyecektir. O da Ali b. Ebi Tâlib'dir." 

Eğer Hz. Ali (a.s.) o toplantıdan haberdar edilip orada bulunsa idi, aday olacaktı ve Ensar O'nun halifeliğine yukarıda yaşanan kargaşada olduğu gibi itiraz etmeyecekti." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!

Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli'de de kutlandı
23.04.2024 12:44:00 / Güncelleme: 23.04.2024 12:48:56
Ahmet Haydar Tarhanlı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli Valiliği'nin önderliğinde İzmit Kent Meydanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kocaeli Valisi, Belediye Başkanı, İl Eğitim Müdürü, siyasi parti başkanlarının katılımıyla protokol eşliğinde kutlandı.



Geniş katılımın olduğu 23 Nisan programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından mozoleye çelenk sunumuyla devam etti.



Bayram programına Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kocaeli İl Başkanı Muharrem Can ve İzmit İlçe Başkanı Cahit Barutçu da davetli olarak katıldı.



23 Nisan aynı zamanda 'Çocuk Bayramı' olması nedeniyle BTP İl Başkanı Muharrem Can programda bulunan çocuklarla yakından ilgilendi.

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, 'Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım' dedi.
23.04.2024 11:50:00
İhlas Haber Ajansı
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu.

Osmanoğlu; 'Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir' dedi.

'Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin'

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, 'Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir' diye konuştu.

'Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir'

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor' dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, 'Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor' diye konuştu.

Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi

Başkentte kırmızı beyaza bürünen binaların oluşturduğu görsel şölen havadan görüntülendi.
23.04.2024 09:03:00 / Güncelleme: 23.04.2024 09:06:54
İhlas Haber Ajansı
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent Ankara'nın bir çok bölgesi dev Türk bayraklarıyla donatıldı.

Çankaya, Keçiören ve Altındağ'a asılan dev ay yıldızlı bayraklar dron ile havadan görüntülendi.



Öte yandan I. ve II. TBMM Binası ışıklandırılırken restorasyonu tamamlanan EGO Genel Müdürlüğünün yeni binasında ise dev Türk bayrağı sarkıtıldı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gün boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.