Özel Finans Kurumları Birliği'nin, Türkiye'de faaliyet gösteren 5 özel finans kurumunun 6 aylık faaliyetlerine ilişkin değerlendirmesinegöre, ÖFK'lerde toplanan fonlar ilk 6 ayda, 2004 sonuna oranla yüzde 14 artarak, 5 milyar 992 milyon YTL'den, 6 milyar 834 milyon YTL'ye yükseldi. Bu kuruluşlar 6 aylık dönemde fonlarını 842 milyon YTL artırdılar. Toplam fonlar içerisinde, 2004 yılı sonunda yüzde 62 olan yabancı paranın payı da 2005'in 6 aylık döneminde yüzde 53'e düştü. 2003 öncesinde yüzde 85'ler düzeyinde olan döviz hesapları, böylece YTL hesaplar düzeyine geriledi. 2005 Haziran sonu itibariyle kullandırılan krediler yıl sonuna göre yüzde 8 artarak 5 milyar 262 milyon YTL'ye ulaştı. Kredilerin toplanan fonlara oranı yüzde 77 olarak gerçekleşti. Tasfiye olunacak alacakların net rakamı yüzde 12 azalarak 112 milyon YTL'den 88 milyon YTL'ye inerken, bu kurumların 2005 yılının 6 aylık bölümünde elde ettikleri toplam 98.9 milyon YTL'lik kar, 2004 yılının tamamında elde edilen 118 milyon YTL'lik kara yaklaştı. Bu kuruluşların Temmuz 2005 itibariyle toplam şube sayısı yüzde 9 artarak 278'e, toplam personel sayısı da yüzde 14 artarak 5 bin 468'e çıktı.Düşük kura eleştiriÖzel Finans Kurumları Birliği'nin ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmesinde, düşük kurun makro ekonomik verilerde elde edilen başarıların daha iyi meyve vermesini engellediği ifade edilerek, sadece cari açık yönünden risk oluşturmakla kalmayan düşük kurun aynı zamanda yerli sanayi ve ihracat sektörüne büyük zarar verdiği ve neticede fabrikaların kapanması ya da düşük kapasite ile çalışması sonucu işsizliğin artmasına neden olduğu belirtildi. Yüksek oranda kayıt dışı ve vergi kaçağı sorununa da işaret edilendeğerlendirmede, devletin vergi gelirlerinin hem arttırılması hem de vergi yapısının dolaylıdan dolaysıza kaydırılması gerektiği kaydedildi. Özelleştirme, TMSF alacaklarının tahsili ve aktiflerinin satışı, 2B kanunu gibi uygulamalarla elde edilecek kaynaklarla kısa vadeli borçların ödenmesiyle faizlerin düşürülmesi ve vadesinin uzatılmasınınsağlanması gerektiği ifade edilen değerlendirmede, "Bu şekilde toplanacak asgari 50-60 milyar dolarlık milli kaynakların ülke ekonomisinin en önemli sorunu olan aşırı borç yükü ve bunun ekonomiye ve halka fazla zarar vermeden çevrilmesi ve böylece sıcak paraya ihtiyaç duyulmadan reel faizlerin düşürülmesi gerçekleştirilebilecektir" denildi.