Öğretmenler tefeciye borçlu
Türk Eğitim-Sen'in 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı anket, öğretmenlerin Bakan Nabi Avcı'dan memnun olmadıklarını ortaya koydu. Konuyu değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Tefeciye borçlu bir öğretmen profili oluşmuştur
23.11.2014 00:00:00
HABER MERKEZİTürk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı. Türk Eğitim-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde öğretmenlerin ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışması düzenledi. Türk Eğitim-Sen internet sitesi üzerinden 5-19 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenen ankete 23 bin 562 kişi katıldı. Ankete katılanların; yüzde 78.5'inin erkek, yüzde 21.5'inin kadın olduğu öğrenildi. Ankete katılanların yüzde 85.2'si öğretmen, yüzde 8.6'sı müdür yardımcısı, yüzde 1'i müdür baş yardımcısı, yüzde 5.2'si müdür olarak görev yapıyor.Öğretmenler kara listede Ankete katılanların yüzde 49.7'si 2 bin 140-2 bin 300 TL, yüzde 30.3'ü 2 bin 301-2 bin 500 TL, yüzde 18.8'i 2 bin 501-3 bin TL, yüzde 1.2'si de 3 bin 1 TL'den fazla kazandığını ifade etti. Ankete katılanların yüzde 81.4'ü son 5 yıl içinde bankalardan kredi çektiğini belirtirken, yüzde 18.6'sı çekmediğini söyledi. "Kredi ödemelerinizi aksattığınızdan dolayı bankaların kara listesinde misiniz?" sorusuna yüzde 14.8'i evet, yüzde 85.2'si hayır cevabını verdi. Ankete katılanların yüzde 81.7'si mesleğini Avrupa Birliği ülkelerinden birinde yapmak istediğini belirtiyor. Bunun nedenlerini sorduğumuzda ise yüzde 53.8'i maaş ve özlük hakları daha iyi, yüzde 24.3'ü kişi başına düşen milli gelirleri yüksek, refah seviyeleri iyi, yüzde 12.7'si çalışma koşulları daha iyi, yüzde 7.5'i sendikal ve demokratik faaliyetlerde daha özgürler derken; yüzde 1.7'si de diğer cevabını verdi.Öğretmenler MEB'den memnun değil"Size göre Milli Eğitim Bakanlığı en çok aşağıdakilerden hangisinden sınıfta kaldı?" sorusuna ankete katılanların yüzde 30.6'sı yönetici atamaları, yüzde 24.1'i eğitim çalışanlarına yönelik ekonomik iyileştirmeler, yüzde 23.8'i çalışanlara tarafsız ve adaletli davranma, yüzde 5'i PKK'nın okulları yakıp, yıkmasına karşı alınan önlemlerin yetersizliği, yüzde 4.5'i öğretmen atamaları, yüzde 3.9'u öğretmenlere yönelik şiddetin engellenmesi, yüzde 3.6'sı TEOG yerleştirmeleri, yüzde 4.2'si diğer derken; sadece yüzde 0.3'ü Milli Eğitim Bakanlığının hiçbir konuda sınıfta kalmadığını düşünüyor.Nabi Avcı'ya kırık not "Nabi Avcı başarılı bir Milli Eğitim Bakanıdır" ifadesine katılıyor musunuz?" sorusuna ankete katılanların yüzde 95.1'i hayır katılmıyorum cevabını verdi. "Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı öğretmenler ve eğitim çalışanları için olumlu icraatlarda bulunmuştur" ifadesine katılıyor musunuz?" sorusuna ankete katılanların yüzde 93.3'ü hayır katılmıyorum cevabını verdi. Anket sonuçları, öğretmenlerin Bakan Nabi Avcı'dan memnun olmadıklarını bir kez daha ortaya koydu.Öğretmenler tefeciye borçlu Anket sonuçları ile ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, MEB'in birçok konuda sınıfta kaldığını, özellikle yönetici atamalarında çok başarısız bir sınav verdiğini belirtti. Öğretmenlerin adam kayırma, kadrolaşma ile ilgili yaşadığı endişelerin çok haklı olduğunu bildiren Koncuk, şunları kaydetti: "Biz uzun süredir kadrolaşma tehlikesine dikkat çekiyorduk. Türkiye genelinde eylemler yaptık. Bugün ne yazık ki okulların yandaşlara emanet edilmesi, kul hakkı yenilerek makamların doldurulması ibretlik bir tablodur. Artık okulların büyük kısmı ehil insanlar tarafından değil, elinde 'hamili kart yakınımdır' olanlar, sırdaşlar, candaşlar, kapı kulları tarafından yönetilecektir. Milli Eğitimin tek sorunu kadrolaşma da değildir. Türkiye'deki ekonomik şartlar artık öylesine ağırlaşmaktadır ki, ücretlere yapılan zamlar çok yetersiz kalmakta, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise bunu sadece seyretmekle yetinmektedir. Tefeciye borçlu bir öğretmen profili oluşmuştur. Hele hele öğretmenlerin giderek itibarlarının azalması, öğretmenlerin pasifleştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin un ufak edilmesi son derece tehlikelidir."Memur mağdur edildiÖte yandan Memur-Sen'in imzaladığı toplu sözleşmenin kamu çalışanlarını hezimete sürüklediğini söyleyen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, "İmzalanan toplu sözleşme memurun yanında emekliyi de vurdu" dedi. Hanefi Bostan yaptığı yazılı açıklamada, "Araştırma geliştirme merkezimizin yaptığı araştırma, toplu sözleşmedeki hata nedeniyle ortaya çıkan zararın önümüzdeki 10 yıl içerisinde, en üst dereceden maaş alan bir müsteşar için enflasyon farkı ve maaş zammı hesaba katılmadığı durumda bile 72 bin 480 liraya ulaşacağını ortaya koydu. Diğer meslek gruplarında da durum farklı değil. Önümüzdeki 10 yılda bir doktorun 2013 toplu sözleşmesinden kaynaklı kaybı 27 bin 300 lira, avukatın kaybı 23 bin 520 lira, mühendisin kaybı 26 bin 220 lira, müdürün kaybı 14 bin 220 lira, müezzinin kaybı 11 bin 340 lira, memurun kaybı 7 bin 500 lira, şoförün kaybı 6 bin 900 lira, hemşirenin kaybı 9 bin 660 lira, en düşük dereceden maaş alan bir hizmetlinin ise 10 yıllık toplam maaş kaybı 5 bin 220 lirayı bulacak. Ortaya çıkan rakamlar şaibeli bir şekilde yalnızca iki toplantı sonucunda mutabakatla sonuçlandırılan toplu sözleşme görüşmelerinin önümüzdeki 10 yılda ortalama maaş alan bir memurun 15 bin lira zarar etmesine neden olduğunu gösteriyor" dedi.