Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Genel Başkanı Muhsin Alkan, 10 numara yağın yakıt olarak kullanılmasının önüne geçmek için ÖTV'sinin artırılması gerektiğini söyledi
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Genel Başkanı Muhsin Alkan, kaçak akaryakıtın yıllardan beri Türkiye ekonomisinin kanayan yarası olduğunu ve devlet hazinesini her yıl milyarlarca dolarlık zarara uğrattığını söyledi. Bir süre önce Giresun'da meydana gelen trafik kazasında 9 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Alkan, "Konuyla ilgili henüz bilirkişi raporu yayınlanmamış ise de bölgede yapılan araştırmalar sonucunda oluşan genel kanaat, bu feci kazanın 10 numara yağ kullanımından kaynaklandığı yönündedir" dedi. "10 numaralı yağ" adı altında yapılan kaçak akaryakıtın hala gerekli tedbirler alınarak bir çözüme kavuşturulmamasının insanların ölümüne sebep olmaya başladığını öne süren Alkan, "Akaryakıt fiyatlarının pahalılığı sonucunda akaryakıt yerine ikame edebilecek 10 numara yağ gibi bir kısım baz yağlar çeşitli isimler altında piyasaya sürülmektedir. Bunun sonucunda hazine zarara uğratılmakta, çevre ciddi boyutta kirletilmekte, araçların motoru zarar görmekte, piyasada haksız rekabet yaşanmasına ve vatandaşlarımızın can kaybına neden olmaktadır" şeklinde konuştu.
Mazottan ucuz olduğu için tercih ediliyorAlkan, "10 numara yağ" adı altında satılan maddelerin fiyatının akaryakıta göre daha ucuz olması nedeniyle tüketicinin bu ürünleri tercih ettiğini anlatarak, bunun akaryakıt fiyatının düşürülerek ya da 10 numara yağ gibi maddelerin satışının engellenerek önlenebileceğini dile getirdi. Akaryakıt fiyatlarının düşürülemediğinin bugüne kadar çeşitli hükümetlerin uygulamalarında görüldüğünü aktaran Alkan, şunlar kaydetti: "Tek bir çare kalmıştır; o da kalitesi belirsiz maddelerin akaryakıt olarak satışını engellemek. Bunun için de iki yol vardır. Birincisi, bu maddelerin vergilerini artırarak fiyatını cazip olmaktan çıkarırsınız. İkincisi, sıkı denetim ile piyasaya sürülmesini ve pazarlanmasını engellersiniz." Alkan, kaçak akaryakıtta herhangi bir azalma olmadığına işaret ederek, "Hatta beklenen azalma yerine kaçağın boyutu daha da büyümüştür. Öyle ki 2004-2010 yıllarını baz aldığımızda hem de LPG araçlarındaki artışı dışarıda bırakmak kaydıyla motorlu araçlardaki satış yüzde 31 oranında iken akaryakıt kullanımındaki artış sadece yüzde 13 oranında kalmıştır" dedi.
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Genel Başkanı Muhsin Alkan, kaçak akaryakıtın yıllardan beri Türkiye ekonomisinin kanayan yarası olduğunu ve devlet hazinesini her yıl milyarlarca dolarlık zarara uğrattığını söyledi. Bir süre önce Giresun'da meydana gelen trafik kazasında 9 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Alkan, "Konuyla ilgili henüz bilirkişi raporu yayınlanmamış ise de bölgede yapılan araştırmalar sonucunda oluşan genel kanaat, bu feci kazanın 10 numara yağ kullanımından kaynaklandığı yönündedir" dedi. "10 numaralı yağ" adı altında yapılan kaçak akaryakıtın hala gerekli tedbirler alınarak bir çözüme kavuşturulmamasının insanların ölümüne sebep olmaya başladığını öne süren Alkan, "Akaryakıt fiyatlarının pahalılığı sonucunda akaryakıt yerine ikame edebilecek 10 numara yağ gibi bir kısım baz yağlar çeşitli isimler altında piyasaya sürülmektedir. Bunun sonucunda hazine zarara uğratılmakta, çevre ciddi boyutta kirletilmekte, araçların motoru zarar görmekte, piyasada haksız rekabet yaşanmasına ve vatandaşlarımızın can kaybına neden olmaktadır" şeklinde konuştu.
Mazottan ucuz olduğu için tercih ediliyorAlkan, "10 numara yağ" adı altında satılan maddelerin fiyatının akaryakıta göre daha ucuz olması nedeniyle tüketicinin bu ürünleri tercih ettiğini anlatarak, bunun akaryakıt fiyatının düşürülerek ya da 10 numara yağ gibi maddelerin satışının engellenerek önlenebileceğini dile getirdi. Akaryakıt fiyatlarının düşürülemediğinin bugüne kadar çeşitli hükümetlerin uygulamalarında görüldüğünü aktaran Alkan, şunlar kaydetti: "Tek bir çare kalmıştır; o da kalitesi belirsiz maddelerin akaryakıt olarak satışını engellemek. Bunun için de iki yol vardır. Birincisi, bu maddelerin vergilerini artırarak fiyatını cazip olmaktan çıkarırsınız. İkincisi, sıkı denetim ile piyasaya sürülmesini ve pazarlanmasını engellersiniz." Alkan, kaçak akaryakıtta herhangi bir azalma olmadığına işaret ederek, "Hatta beklenen azalma yerine kaçağın boyutu daha da büyümüştür. Öyle ki 2004-2010 yıllarını baz aldığımızda hem de LPG araçlarındaki artışı dışarıda bırakmak kaydıyla motorlu araçlardaki satış yüzde 31 oranında iken akaryakıt kullanımındaki artış sadece yüzde 13 oranında kalmıştır" dedi.