'Sat-yap' devri bitiyor
GYODER Başkanı Aziz Torun, gayrimenkul sektöründe 'sat-yap' devrinin bittiğine işaret ederek, "Gayrimenkulü bugüne kadar 'sat-yap'a dayalı bir sektör olarak algıladık. Ama artık bu modelin devam etmeyeceğini, gelecekte ciddi sıkıntılar yaşatacağını görüyoruz" dedi
18.05.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda düzenlenen CEO Club Büyüme ve İstihdam Zirvesi, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin katılımıyla İstanbul'da gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, gayrimenkul sektöründe 'sat-yap' devrinin bittiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Önemli bir sıkıntımız var: Sektörümüzde 'sat-yap'a dayalı bir model var. Bu model böyle devam edemez. Gelecekte bu model büyük sıkıntılara yol açacak. İnşaat sektörünü sadece konut ve ofis yapan bir sektör olmaktan çıkarmak gerekiyor. Satamadığımız zaman taahhütlerin yerine getirilmesi gibi sıkıntılar yaşanacaktır. İnşaatları 'bitirme sigortası' uygulaması oturmadı. Bunun işlerlik kazanması gerekiyor. Yabancılara gayrimenkul satışı konusunda da sorunlar var... Oturum izni ve vatandaşlık veriliyor ancak Türkiye'nin 'güvenli, yaşanmaya, yatırım, oturum yapmaya' değer olduğu konusunda tanıtım yapılması gerekiyor. Dahası satılan her bir daire için Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'ndan izin almak gerekiyor. Bunların tek elden yürütülmesi gerekiyor."
Enerji ihtiyacı yüksek
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de, enerji sektörü adına yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin bugün 80 bin megavat civarındaki kurulu gücünün 2023 yılında 110 bin megavatın üzerine çıkmasının beklendiğini belirterek, "Bazı barajlar ömrü tamamlanmak üzere. Dolayısıyla 2023'e kadar en az 40 bin megavatlık ilave yatırım yapılması gerekiyor" dedi. Özdemir, özel sektörün son 10 yılda enerjiye 60 milyar dolar yatırdığını, enerji ihtiyacının karşılanmasında sorun yaşanmaması için önümüzdeki 6 yılda en az 60 milyar dolar daha yatırılması gerektiğine işaret ederek, "Bunun için finansman sağlanması gerekiyor. Finansman piyasası derinliğe sahipse, bu yatırım yapılabilir" dedi.
Enerjide dışa bağımlılık oranının yüzde 70'in üzerinde olduğuna dikkatleri çeken Yıldırım, milli bir enerji politikası oluşturmanın stratejik güvenlik ve ekonomik bağımsızlık açısından kritik önemi haiz olduğunu dile getirdi. Enerji yatırımlarında üretime geçmenin 3-4 yıl gibi bir süre aldığını belirten Özdemir, "Yatırım yaparken yolda karşımıza ne tür engeller çıkacağını kestirmemiz gerekiyor. Önceden bilemediğimiz yeni maliyet artışları enerji yatırımcıları ve bu yatırımları sağlayan finansman kuruluşlarını son derece rahatsız etmektedir. Bu yüzden gelecekte neyi göreceğimizin bugünden belli olması ve değişmemesi gerekmekte" şeklinde konuştu.
En doğurgan sektör elektronik
Zorlu Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Yüngül, şu anda dünyadaki en doğurgan sektörün elektronik sektörü olduğunu belirterek, yazılımın da bununla eşleştirilmesi gerektiğini söyledi. Silikon Vadisi ve benzeri yerlerdeki yazılımların yüzde 65-70'inin elektronik ve bunun türevlerine ilişkin olduğunu anlatan Yüngül, sektörün en önemli sorununun 'İngilizce bilen eleman eksikliği' olduğunu vurguladı. Türkiye'nin 'güvenli veri merkezleri inşa etmesi' gerektiğine işaret eden Yüngül, "Patent işlerini artık değişik şekilde desteklememiz gerekiyor. İhracata katkı yapan patentlere ayrı teşvik vermeliyiz" dedi.
'Eskiden aşklar fabrikalarda olurdu'
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, çalışan insan bulmakta zorlandıklarını savunarak, "İnsanlar hizmet sektöründe çalışmak istiyor. Maalesef insanlarımızı çalıştıramıyoruz ya da çalıştırma koşulları açısından çok fazla teşvik edemiyoruz. Bunda sosyal ve kültürel değişimin etkisi büyük? Dizilerde aşktan meşkten geçilmiyor. Üretime dair bir şey yok dizilerde. Eskiden aşklar fabrikalarda olurdu. Bu çalışma ortamı içerisinde tanışma olurdu" dedi.
Türkiye turizmde 6. sıradan 15. sıraya geriledi
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Oya Narin, Türk turizm sektörünün 2014 yılında dünyada 6. sırada yer aldığına işaret ederek, "Sektörde 2015 sonrası düşüş yaşanmaya başladı. Son iki yıl içinde ciddi talep daralması içindeyiz. Turizm normal trendinde büyümeye devam etseydi, Türkiye'nin büyümesine yüzde 1 katkı sağlardı. Türkiye 2016 yılında dünyada 15. sıraya geriledi. Sektörümüzün ihracatçı bir sektör olarak görülmesini ve Turquality kapsamına alınmasını istiyoruz" dedi. Öte yandan Narin, normal trendinde hareket eden Türkiye turizm geliri seviyesinin cari işlemler açığına denk bir düzeyde olduğunu vurguladı.
Geleceğin işleri farklı olacak
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Sinan Kızıldağ, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de dijital nüfusun hızla arttığını belirterek, "Bugünün çocuklarının yüzde 65'inin çalışma hayatına başladıklarında henüz keşfedilmemiş işlerde çalışacakları belirtiliyor. Dijitalleşmenin en hızlı ve fazla yaşandığı perakendecilik sektöründe internet üzerinde ticaretin pazar payı her geçen yıl katlanarak artmaya devam ederken, bu alanda oluşan istihdam imkânı da binlerce kişinin iş sahibi olmasını sağlıyor" dedi.
Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda düzenlenen CEO Club Büyüme ve İstihdam Zirvesi, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin katılımıyla İstanbul'da gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, gayrimenkul sektöründe 'sat-yap' devrinin bittiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Önemli bir sıkıntımız var: Sektörümüzde 'sat-yap'a dayalı bir model var. Bu model böyle devam edemez. Gelecekte bu model büyük sıkıntılara yol açacak. İnşaat sektörünü sadece konut ve ofis yapan bir sektör olmaktan çıkarmak gerekiyor. Satamadığımız zaman taahhütlerin yerine getirilmesi gibi sıkıntılar yaşanacaktır. İnşaatları 'bitirme sigortası' uygulaması oturmadı. Bunun işlerlik kazanması gerekiyor. Yabancılara gayrimenkul satışı konusunda da sorunlar var... Oturum izni ve vatandaşlık veriliyor ancak Türkiye'nin 'güvenli, yaşanmaya, yatırım, oturum yapmaya' değer olduğu konusunda tanıtım yapılması gerekiyor. Dahası satılan her bir daire için Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'ndan izin almak gerekiyor. Bunların tek elden yürütülmesi gerekiyor."
Enerji ihtiyacı yüksek
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de, enerji sektörü adına yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin bugün 80 bin megavat civarındaki kurulu gücünün 2023 yılında 110 bin megavatın üzerine çıkmasının beklendiğini belirterek, "Bazı barajlar ömrü tamamlanmak üzere. Dolayısıyla 2023'e kadar en az 40 bin megavatlık ilave yatırım yapılması gerekiyor" dedi. Özdemir, özel sektörün son 10 yılda enerjiye 60 milyar dolar yatırdığını, enerji ihtiyacının karşılanmasında sorun yaşanmaması için önümüzdeki 6 yılda en az 60 milyar dolar daha yatırılması gerektiğine işaret ederek, "Bunun için finansman sağlanması gerekiyor. Finansman piyasası derinliğe sahipse, bu yatırım yapılabilir" dedi.
Enerjide dışa bağımlılık oranının yüzde 70'in üzerinde olduğuna dikkatleri çeken Yıldırım, milli bir enerji politikası oluşturmanın stratejik güvenlik ve ekonomik bağımsızlık açısından kritik önemi haiz olduğunu dile getirdi. Enerji yatırımlarında üretime geçmenin 3-4 yıl gibi bir süre aldığını belirten Özdemir, "Yatırım yaparken yolda karşımıza ne tür engeller çıkacağını kestirmemiz gerekiyor. Önceden bilemediğimiz yeni maliyet artışları enerji yatırımcıları ve bu yatırımları sağlayan finansman kuruluşlarını son derece rahatsız etmektedir. Bu yüzden gelecekte neyi göreceğimizin bugünden belli olması ve değişmemesi gerekmekte" şeklinde konuştu.
En doğurgan sektör elektronik
Zorlu Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Yüngül, şu anda dünyadaki en doğurgan sektörün elektronik sektörü olduğunu belirterek, yazılımın da bununla eşleştirilmesi gerektiğini söyledi. Silikon Vadisi ve benzeri yerlerdeki yazılımların yüzde 65-70'inin elektronik ve bunun türevlerine ilişkin olduğunu anlatan Yüngül, sektörün en önemli sorununun 'İngilizce bilen eleman eksikliği' olduğunu vurguladı. Türkiye'nin 'güvenli veri merkezleri inşa etmesi' gerektiğine işaret eden Yüngül, "Patent işlerini artık değişik şekilde desteklememiz gerekiyor. İhracata katkı yapan patentlere ayrı teşvik vermeliyiz" dedi.
'Eskiden aşklar fabrikalarda olurdu'
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, çalışan insan bulmakta zorlandıklarını savunarak, "İnsanlar hizmet sektöründe çalışmak istiyor. Maalesef insanlarımızı çalıştıramıyoruz ya da çalıştırma koşulları açısından çok fazla teşvik edemiyoruz. Bunda sosyal ve kültürel değişimin etkisi büyük? Dizilerde aşktan meşkten geçilmiyor. Üretime dair bir şey yok dizilerde. Eskiden aşklar fabrikalarda olurdu. Bu çalışma ortamı içerisinde tanışma olurdu" dedi.
Türkiye turizmde 6. sıradan 15. sıraya geriledi
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Oya Narin, Türk turizm sektörünün 2014 yılında dünyada 6. sırada yer aldığına işaret ederek, "Sektörde 2015 sonrası düşüş yaşanmaya başladı. Son iki yıl içinde ciddi talep daralması içindeyiz. Turizm normal trendinde büyümeye devam etseydi, Türkiye'nin büyümesine yüzde 1 katkı sağlardı. Türkiye 2016 yılında dünyada 15. sıraya geriledi. Sektörümüzün ihracatçı bir sektör olarak görülmesini ve Turquality kapsamına alınmasını istiyoruz" dedi. Öte yandan Narin, normal trendinde hareket eden Türkiye turizm geliri seviyesinin cari işlemler açığına denk bir düzeyde olduğunu vurguladı.
Geleceğin işleri farklı olacak
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Sinan Kızıldağ, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de dijital nüfusun hızla arttığını belirterek, "Bugünün çocuklarının yüzde 65'inin çalışma hayatına başladıklarında henüz keşfedilmemiş işlerde çalışacakları belirtiliyor. Dijitalleşmenin en hızlı ve fazla yaşandığı perakendecilik sektöründe internet üzerinde ticaretin pazar payı her geçen yıl katlanarak artmaya devam ederken, bu alanda oluşan istihdam imkânı da binlerce kişinin iş sahibi olmasını sağlıyor" dedi.