Dünya Bankası'nın hazırlağı şeker raporunda, düşük maliyetle üretim yapan gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerin müdahaleleri nedeniyle şeker ihracatı yapamadığı belirtildi. Rapora göre, şekerde yüksek korumacılık kalkarsa, gelişmekte olan ülkelerde ek 1 milyon istihdam oluşturabilecek.
Raporda, ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin üretime yönelik müdahaleleri nedeniyle, bu ülkelerde üreticilerin, dünya fiyatlarının iki katı fiyatlarla üretim yaptığına dikkat çekildi. Dünya Bankası Ekonomisti Donald Mitchell'in "Şeker Politikaları: Değişim İçin Fırsat" konulu raporu, Şeker Kurumu tarafından Türkçe'ye çevrilerek, özet halinde kurumun internet sitesinde yayımlandı. Dünya Bankası'nın internet sitesinde 9 Şubat'ta yayımlanan rapora göre, dünya şeker politikalarında bozulmaya neden olan ülkelerin başında AB ile ABD ve Japonya gibi ülkeler geliyor. Bu ülkelerdeki üreticiler, ithalat korumaları, üretim kotaları ve devlet garantili alım fiyatları nedeniyle dünya fiyatlarının iki katı fiyatlarla üretim yapıyor. Bu tür önlemler, son 30 yıldır, toplamda ithalatçı olması gereken OECD ülkelerini ihracatçı konuma getirirken, bu süreçte, düşükmaliyetlerle üretim yapan gelişmekte olan ülkeler ihracatta rekabet gücü bulamadı. Tüketiciler ise şekere yüksek fiyat ödemek durumunda kalırken, korunma önlemlerinin azaltılmasına yönelik girişimler başarılı olamadı.
Koruma oranları çok yüksek
AB ve ABD'deki şeker ve tatlandırıcı piyasasında meydana gelen iç gelişmeler ve uluslararası ticaret taahhütlerinin şeker politikalarında değişikliği zorunlu kıldığına işaret edilen rapora göre, bu durum "reform" için fırsat olarak değerlendirilebilir.
Rapora göre AB, ABD ve Japonya'da şekerde koruma oranı oldukça yüksek, birçok ülke de şeker üreticilerini koruyor. Yüksek korumacılığın olduğu diğer Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında, Meksika, Polonya ve Türkiye de bulunuyor. Türkiye'nin AB'den daha yüksek bir koruma uyguladığına işaret edilen raporda, bu durumun hızlı üretim artışlarına ve periyodik yüksek ihracata yol açtığı kaydedildi. Gelişmekte olan ülkeler arasında da Çin, Hindistan, Kenya'da yüksek gümrük tarifeleri veya ithalat kotaları uygulanıyor.
1999-2001 döneminde yıllık 6.4 milyar dolar devlet desteği
Rapora göre, 1999-2001 yılları arasında OECD'ye üye ülkelerin şeker üretiminin yarıdan fazlası, yıllık ortalama 6.4 milyar dolar devlet desteğinden yararlandı. Bu rakam, gelişmekte olan ülkelerin şeker ihracat değeri olan 6.3 milyar dolara neredeyse eşit ve yıllık 11.6 milyar dolar tutarındaki dünya şeker ticaretinin yarısından fazlasını oluşturuyor. 1999-2001 döneminde ABD üreticilerine yıllık 1.3 milyar dolar destek sağlarken aynı dönemde en büyük desteği 2.7 milyar dolar ile ABverdi. Japonya 400 milyon dolar, Meksika 700 milyon dolar, Türkiye 500milyon dolar, Polonya 200 milyon dolar destek sağladı. Yüksek iç fiyatlar, tüketimi ayrıca meyve suyu ve şekerlemeler gibi üretim sürecinde şeker kullanılan ürünlerin imalini ve şeker yerine ikame edilebilen ürünlerin imalini de olumsuz etkiliyor.
Şeker politikalarında
reformun yararları
Uluslararası anlaşmalar, Brezilya, Avustralya ve Tayland'ın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde yaptığı girişimler nedeniyle AB, ABD'deki şeker politikalarında reform baskısı yaşanacağı belirtilen rapora göre, şeker politikasında yapılacak bir reform, geniş çaplı fayda sağlayacak ve çok taraflı kazanımlara yol açacak.
En büyük 5 şeker ve tatlandırıcı pazarında yapılan araştırmaların sonucuna göre, tüm korumacı tedbirlerin kaldırılması sonucu oluşturulacak küresel fayda 4.7 milyar dolar düzeyinde. Korumacılığın en yüksek olduğu ülkeler Japonya, Batı Avrupa, ABD, Endonezya ve Doğu Avrupa'da net ithalat yıllık olarak yaklaşık 15 milyon ton artacak. Bu durum gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık bir milyon istihdam oluşturacak.
Raporda, ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin üretime yönelik müdahaleleri nedeniyle, bu ülkelerde üreticilerin, dünya fiyatlarının iki katı fiyatlarla üretim yaptığına dikkat çekildi. Dünya Bankası Ekonomisti Donald Mitchell'in "Şeker Politikaları: Değişim İçin Fırsat" konulu raporu, Şeker Kurumu tarafından Türkçe'ye çevrilerek, özet halinde kurumun internet sitesinde yayımlandı. Dünya Bankası'nın internet sitesinde 9 Şubat'ta yayımlanan rapora göre, dünya şeker politikalarında bozulmaya neden olan ülkelerin başında AB ile ABD ve Japonya gibi ülkeler geliyor. Bu ülkelerdeki üreticiler, ithalat korumaları, üretim kotaları ve devlet garantili alım fiyatları nedeniyle dünya fiyatlarının iki katı fiyatlarla üretim yapıyor. Bu tür önlemler, son 30 yıldır, toplamda ithalatçı olması gereken OECD ülkelerini ihracatçı konuma getirirken, bu süreçte, düşükmaliyetlerle üretim yapan gelişmekte olan ülkeler ihracatta rekabet gücü bulamadı. Tüketiciler ise şekere yüksek fiyat ödemek durumunda kalırken, korunma önlemlerinin azaltılmasına yönelik girişimler başarılı olamadı.
Koruma oranları çok yüksek
AB ve ABD'deki şeker ve tatlandırıcı piyasasında meydana gelen iç gelişmeler ve uluslararası ticaret taahhütlerinin şeker politikalarında değişikliği zorunlu kıldığına işaret edilen rapora göre, bu durum "reform" için fırsat olarak değerlendirilebilir.
Rapora göre AB, ABD ve Japonya'da şekerde koruma oranı oldukça yüksek, birçok ülke de şeker üreticilerini koruyor. Yüksek korumacılığın olduğu diğer Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında, Meksika, Polonya ve Türkiye de bulunuyor. Türkiye'nin AB'den daha yüksek bir koruma uyguladığına işaret edilen raporda, bu durumun hızlı üretim artışlarına ve periyodik yüksek ihracata yol açtığı kaydedildi. Gelişmekte olan ülkeler arasında da Çin, Hindistan, Kenya'da yüksek gümrük tarifeleri veya ithalat kotaları uygulanıyor.
1999-2001 döneminde yıllık 6.4 milyar dolar devlet desteği
Rapora göre, 1999-2001 yılları arasında OECD'ye üye ülkelerin şeker üretiminin yarıdan fazlası, yıllık ortalama 6.4 milyar dolar devlet desteğinden yararlandı. Bu rakam, gelişmekte olan ülkelerin şeker ihracat değeri olan 6.3 milyar dolara neredeyse eşit ve yıllık 11.6 milyar dolar tutarındaki dünya şeker ticaretinin yarısından fazlasını oluşturuyor. 1999-2001 döneminde ABD üreticilerine yıllık 1.3 milyar dolar destek sağlarken aynı dönemde en büyük desteği 2.7 milyar dolar ile ABverdi. Japonya 400 milyon dolar, Meksika 700 milyon dolar, Türkiye 500milyon dolar, Polonya 200 milyon dolar destek sağladı. Yüksek iç fiyatlar, tüketimi ayrıca meyve suyu ve şekerlemeler gibi üretim sürecinde şeker kullanılan ürünlerin imalini ve şeker yerine ikame edilebilen ürünlerin imalini de olumsuz etkiliyor.
Şeker politikalarında
reformun yararları
Uluslararası anlaşmalar, Brezilya, Avustralya ve Tayland'ın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde yaptığı girişimler nedeniyle AB, ABD'deki şeker politikalarında reform baskısı yaşanacağı belirtilen rapora göre, şeker politikasında yapılacak bir reform, geniş çaplı fayda sağlayacak ve çok taraflı kazanımlara yol açacak.
En büyük 5 şeker ve tatlandırıcı pazarında yapılan araştırmaların sonucuna göre, tüm korumacı tedbirlerin kaldırılması sonucu oluşturulacak küresel fayda 4.7 milyar dolar düzeyinde. Korumacılığın en yüksek olduğu ülkeler Japonya, Batı Avrupa, ABD, Endonezya ve Doğu Avrupa'da net ithalat yıllık olarak yaklaşık 15 milyon ton artacak. Bu durum gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık bir milyon istihdam oluşturacak.