Sendikalar, hükümetle yürüttükleri "zorunlu tasarruf pazarlığına", teknik alt komite toplantılarıyla bugün devam edecek. Sendika temsilcileri, Hazine DPT ve Maliye Bakanlığı uzmanlarıyla yapacakları teknik alt komite toplantısında fonun tasfiyesi ve ödeme yöntemi konusundaki önerilerini de sunacak. Fonun tasfiyesi ve ödeme yöntemi konusunda en radikal öneriyi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) sunuyor. Birikimlerin ödenmesi konusunda bir tarih tartışmasına girmeyen TİSK, ana para ödendikten sonra kalan paranın vadesinde ödenmesi sırasında ortaya çıkabilecek değer kaybının önlenmesi için TÜFE sisteminin kullanılabileceğini, bunun çalışanların birikimlerini enflasyon karşısında koruyacağını savunuyor.
İşçi ve memur sendikaları
Hak-İş, nemaların şubatta ve kalanının da bir yılda dövize endeksli tahville ödenmesini öneriyor. Sendika, ödemelerin her an nakte dönüştürülebilecek, hamiline yazılı, parasal değişken araçlarla da yapılabileceğini belirtiyor. Kamu-Sen, temmuz-ağustos aylarında ana para ödemesine olumlu yaklaşırken, devlet tahvili ya da hazine bonosu verilmek kaydıyla ödeme takviminin birlikte hazırlanmasını istiyor. Sendika, uzun vadede yapılacak ödemeler nedeniyle ortaya çıkacak kayıpların, vergilere uygulanan yeni değerleme oranı ve dövize endeksli devlet tahvili verilerek karşılanabileceğini savunuyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise, hesapta biriken paralarla ilgili olarak nema ve anapara ayrımının ortadan kaldırılmasını isterken, bunun çalışanlara ait olan toplam bir para olduğuna işaret ediyor. TÜFE sistemine göre yapılacak bir değerlendirmeye karşı çıkan Sendika, Hükümete ödemeler konusunda dört alternatif sunuyor. Buna göre, birikimlerin ödenmesi konusunda hükümetin uyguladığı yasal faiz oranı benimsenebilir, birikimlerin dövize endekslenmesi ya da banka mevduat oranlarının esas alınmasının yanı sıra hükümetin belirlediği yeniden değerleme oranı olan yüzde 59'luk faiz oranı da esas alınabilir.
İşçi ve memur sendikaları
Hak-İş, nemaların şubatta ve kalanının da bir yılda dövize endeksli tahville ödenmesini öneriyor. Sendika, ödemelerin her an nakte dönüştürülebilecek, hamiline yazılı, parasal değişken araçlarla da yapılabileceğini belirtiyor. Kamu-Sen, temmuz-ağustos aylarında ana para ödemesine olumlu yaklaşırken, devlet tahvili ya da hazine bonosu verilmek kaydıyla ödeme takviminin birlikte hazırlanmasını istiyor. Sendika, uzun vadede yapılacak ödemeler nedeniyle ortaya çıkacak kayıpların, vergilere uygulanan yeni değerleme oranı ve dövize endeksli devlet tahvili verilerek karşılanabileceğini savunuyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise, hesapta biriken paralarla ilgili olarak nema ve anapara ayrımının ortadan kaldırılmasını isterken, bunun çalışanlara ait olan toplam bir para olduğuna işaret ediyor. TÜFE sistemine göre yapılacak bir değerlendirmeye karşı çıkan Sendika, Hükümete ödemeler konusunda dört alternatif sunuyor. Buna göre, birikimlerin ödenmesi konusunda hükümetin uyguladığı yasal faiz oranı benimsenebilir, birikimlerin dövize endekslenmesi ya da banka mevduat oranlarının esas alınmasının yanı sıra hükümetin belirlediği yeniden değerleme oranı olan yüzde 59'luk faiz oranı da esas alınabilir.