Standard and Poor's Türkiye analisti Faruk Soussa, "Türkiye ekonomisinin, geçtiğimiz aylardaki küresel mali sarsıntıdan en çok etkilenen piyasalar arasında yer aldığını" söyledi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ömer Bolat, dövizdeki ani çıkış ve faizlerdeki artışın getirdiği faturanın boşa gitmemesi için kurun düşmemesi gerektiğini belirterek, "Kurun gerilemesini isteyenler sıcak paracılardır. Dolar 1,45'lere kadar düşmemeliydi. 1,50-1,60 YTL arası Türkiye ekonomisi için önümüzdeki kısa ve orta vadeli perspektifte iyidir" dedi. Bolat, Mayıs-Haziran aylarındaki dalgalanma ya da türbülansın sürpriz olmadığını, uzun süredir devam eden aşırı değerli YTL, düşük kur ve yüksek faiz uygulamasının, dış ticaret açığı ve cari açıkta alarm zillerini çaldırdığını söyledi.Uluslararası piyasalardaki hareketlenme ve fonların gelişmiş ülkelere doğru kaymasının Türkiye'de dövize bir talep meydana getirmesi nedeniyle kurda bir çıkış olduğunu ifade eden Bolat, şunları kaydetti: "MÜSİAD olarak dövizdeki bu çıkıştan endişe etmedik. Tam tersine kontrollü olması kaydıyla bu çıkışın imalat sanayi ve ihracata bağlı sektörler için daha faydalı olacağını düşünmüştük. Çünkü o dönemde birçok sektör boğuluyordu. 1958, 1970, 24 ocak 1980, 5 Nisan 1994 ve 2001 ekonomik bunalımları hep ödemeler dengesizliği, döviz ihtiyacından kaynaklanan durumlardı. Bu anlamda fay hattında biriken enerjinin bir kısmı boşalmış oldu ve Merkez Bankasının ağır bir operasyonuyla dövizdeki çıkış kontrol altına alındı."Dövizdeki çıkışın, faizlerin yükselmesine, enflasyonda yüzde 4-6 arası olan hedefte sapmaya ve belirsizlikten dolayı inşaat sektöründe satışların durmasına neden olduğunu vurgulayan Bolat, bunların yanında bu çıkışın ihracata bağlı sektörlerde ciddi bir canlanmanın başlamasına yol açması gibi olumlu etkileri bulunduğunu da söyledi."Kapanan tekstil fabrikaları çalışmaya başladı"Ömer Bolat, Kahramanmaraş ve Denizli'de kapanan veya kapanmakta olan birçok tekstil fabrikasının çalışmaya başladığını, Türkiye'nin tekrar ihracatta önemli bir hamleye giriştiğini belirterek, özellikle imalat sanayindeki büyümenin tam gaz devam ettiğini kaydetti. Bolat, "Ocak-Şubatta çok düşük oranlı olan büyüme Mart ayından itibaren hızlandı ve birçoklarının durgunluk beklentilerine rağmen imalat sanayindeki bu hızlı büyümeyle çarklar dönüyor. Kapasite kullanım oranları yüzde 83'e ulaştı. Tahminimize göre bu yılki büyüme hedefi olan yüzde 6 tutacak" diye konuştu.Dövizdeki bu ani çıkış ve faizlerdeki artışın getirdiği faturanın boşa gitmemesi için kurun düşmemesi gerektiğini vurgulayan Bolat, şöyle devam etti: "Döviz kurunun gerilemesini isteyenler sıcak paracılardır. Bunlar hem faizlerin yüzde 14'ten yüzde 22-23'lere çıkmasından (bugün yüzde 19'a) ciddi bir rant elde ettiler hem de şimdi tekrar dövizin düşmesiyle reel getirilerini katlamaya çalışıyorlar. Bu anlamda Merkez Bankası, kurun düşmemesi açısından mutlaka aktif ve müdahil olmalı, kurun düşmesini engellemeli. Önemli olan denge kurudur."Dalgalı kurun bir nevi sübap görevi gördüğünü ifade eden Bolat, "Dalgalı kurda 'bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler' anlayışı olmaması gerekir. Ekonominin genel dengelerinin mutlaka sağlanması gerekir. Şu andaki durumun olmaması gerektiğine inanıyoruz. Dolar 1,45'lere kadar düşmemeliydi. 1,50-1,60 YTL arası Türkiye ekonomisi için önümüzdeki kısa ve orta vadeli perspektifte iyidir, bugün ve yıl sonu için" diye konuştu."Sıcak paracılar spekülatif amaçlı şeyler yapabilirler"MÜSİAD Başkanı Bolat, dolar kurunun 1,40-1,30 YTL'ye düşmesinin iyi bir durum olmayacağını belirterek, kurun ani çıkışının da, ani inişinin de ekonomi için iyi olmadığını, insanların bu nedenle fiyat tutturma ve önünü görmekte zorluk çektiğini ifade etti. Bolat, dalgalanmanın ardından döviz kurunun kısa sürede düştüğüne dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Bu noktada sıcak paracılar spekülatif amaçlı şeyler yapabilirler, yoğun döviz girişi yapıp bunun için çaba sarf edebilirler. Bu anlamda Merkez Bankası'nın döviz satın alması, faiz indirmesi gibi yöntemlerle aktif müdahil konumda olmasını bekleyebiliriz. Döviz kurunun 1,30'lara düşmesinin Türkiye ekonomisine bir faydası olmaz. Sıcak paranın Türkiye'ye bir faydası yok. Sıcak para girişlerinin kontrolü önemli."Merkez Bankası'nın çalışmalarını, yeni başkanı ve yönetimi gayet olumlu bulduklarını, Mayıs-Haziran türbülansını iyi idare ettiğini dile getiren Bolat, artık erken seçimin gündemden düştüğünü, Cumhurbaşkanlığı seçimine 9 ay kaldığını, bu nedenle konuyu bugünden tartışmanın yersiz ve zamansız olduğunu söyledi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ömer Bolat, dövizdeki ani çıkış ve faizlerdeki artışın getirdiği faturanın boşa gitmemesi için kurun düşmemesi gerektiğini belirterek, "Kurun gerilemesini isteyenler sıcak paracılardır. Dolar 1,45'lere kadar düşmemeliydi. 1,50-1,60 YTL arası Türkiye ekonomisi için önümüzdeki kısa ve orta vadeli perspektifte iyidir" dedi. Bolat, Mayıs-Haziran aylarındaki dalgalanma ya da türbülansın sürpriz olmadığını, uzun süredir devam eden aşırı değerli YTL, düşük kur ve yüksek faiz uygulamasının, dış ticaret açığı ve cari açıkta alarm zillerini çaldırdığını söyledi.Uluslararası piyasalardaki hareketlenme ve fonların gelişmiş ülkelere doğru kaymasının Türkiye'de dövize bir talep meydana getirmesi nedeniyle kurda bir çıkış olduğunu ifade eden Bolat, şunları kaydetti: "MÜSİAD olarak dövizdeki bu çıkıştan endişe etmedik. Tam tersine kontrollü olması kaydıyla bu çıkışın imalat sanayi ve ihracata bağlı sektörler için daha faydalı olacağını düşünmüştük. Çünkü o dönemde birçok sektör boğuluyordu. 1958, 1970, 24 ocak 1980, 5 Nisan 1994 ve 2001 ekonomik bunalımları hep ödemeler dengesizliği, döviz ihtiyacından kaynaklanan durumlardı. Bu anlamda fay hattında biriken enerjinin bir kısmı boşalmış oldu ve Merkez Bankasının ağır bir operasyonuyla dövizdeki çıkış kontrol altına alındı."Dövizdeki çıkışın, faizlerin yükselmesine, enflasyonda yüzde 4-6 arası olan hedefte sapmaya ve belirsizlikten dolayı inşaat sektöründe satışların durmasına neden olduğunu vurgulayan Bolat, bunların yanında bu çıkışın ihracata bağlı sektörlerde ciddi bir canlanmanın başlamasına yol açması gibi olumlu etkileri bulunduğunu da söyledi."Kapanan tekstil fabrikaları çalışmaya başladı"Ömer Bolat, Kahramanmaraş ve Denizli'de kapanan veya kapanmakta olan birçok tekstil fabrikasının çalışmaya başladığını, Türkiye'nin tekrar ihracatta önemli bir hamleye giriştiğini belirterek, özellikle imalat sanayindeki büyümenin tam gaz devam ettiğini kaydetti. Bolat, "Ocak-Şubatta çok düşük oranlı olan büyüme Mart ayından itibaren hızlandı ve birçoklarının durgunluk beklentilerine rağmen imalat sanayindeki bu hızlı büyümeyle çarklar dönüyor. Kapasite kullanım oranları yüzde 83'e ulaştı. Tahminimize göre bu yılki büyüme hedefi olan yüzde 6 tutacak" diye konuştu.Dövizdeki bu ani çıkış ve faizlerdeki artışın getirdiği faturanın boşa gitmemesi için kurun düşmemesi gerektiğini vurgulayan Bolat, şöyle devam etti: "Döviz kurunun gerilemesini isteyenler sıcak paracılardır. Bunlar hem faizlerin yüzde 14'ten yüzde 22-23'lere çıkmasından (bugün yüzde 19'a) ciddi bir rant elde ettiler hem de şimdi tekrar dövizin düşmesiyle reel getirilerini katlamaya çalışıyorlar. Bu anlamda Merkez Bankası, kurun düşmemesi açısından mutlaka aktif ve müdahil olmalı, kurun düşmesini engellemeli. Önemli olan denge kurudur."Dalgalı kurun bir nevi sübap görevi gördüğünü ifade eden Bolat, "Dalgalı kurda 'bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler' anlayışı olmaması gerekir. Ekonominin genel dengelerinin mutlaka sağlanması gerekir. Şu andaki durumun olmaması gerektiğine inanıyoruz. Dolar 1,45'lere kadar düşmemeliydi. 1,50-1,60 YTL arası Türkiye ekonomisi için önümüzdeki kısa ve orta vadeli perspektifte iyidir, bugün ve yıl sonu için" diye konuştu."Sıcak paracılar spekülatif amaçlı şeyler yapabilirler"MÜSİAD Başkanı Bolat, dolar kurunun 1,40-1,30 YTL'ye düşmesinin iyi bir durum olmayacağını belirterek, kurun ani çıkışının da, ani inişinin de ekonomi için iyi olmadığını, insanların bu nedenle fiyat tutturma ve önünü görmekte zorluk çektiğini ifade etti. Bolat, dalgalanmanın ardından döviz kurunun kısa sürede düştüğüne dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Bu noktada sıcak paracılar spekülatif amaçlı şeyler yapabilirler, yoğun döviz girişi yapıp bunun için çaba sarf edebilirler. Bu anlamda Merkez Bankası'nın döviz satın alması, faiz indirmesi gibi yöntemlerle aktif müdahil konumda olmasını bekleyebiliriz. Döviz kurunun 1,30'lara düşmesinin Türkiye ekonomisine bir faydası olmaz. Sıcak paranın Türkiye'ye bir faydası yok. Sıcak para girişlerinin kontrolü önemli."Merkez Bankası'nın çalışmalarını, yeni başkanı ve yönetimi gayet olumlu bulduklarını, Mayıs-Haziran türbülansını iyi idare ettiğini dile getiren Bolat, artık erken seçimin gündemden düştüğünü, Cumhurbaşkanlığı seçimine 9 ay kaldığını, bu nedenle konuyu bugünden tartışmanın yersiz ve zamansız olduğunu söyledi.