Tarım kesimine darbe üstüne darbe
Fındık, üzüm, kayısı ve incirde tahammül kalmadı. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatında başı çeken her 3 üründe de fiyatların düştüğüne işaret ederek, "Hükümetimiz bir an önce harekete geçmeli. Birlikler, TMO garantörlüğünde acilen piyasaya girmeli, alım yapmalıdır" dedi.
20.11.2016 00:00:00
YENİ MESAJANKARA
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar; fındıkta, üzümde, kayısıda, incirde fiyatların düştüğünü bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, tüketimi büyük oranda ihracata dayalı ürünlerde içinde bulunulan sıkıntıyı ancak devletin çözebileceğini bildirdi. Fındıkta, üzümde, kayısıda, incirde arz fazlası bulunmadığını, sorun üreticinin hasadı yönetememesi olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Son 10 yılda Türkiye ham tarım ürünü ihracatı olarak fındıktan 10.3, üzümden 5.9, kayısıdan 3.5, incirden 2.15 milyar dolar olmak üzere 21.8 milyar dolar kazandı. Tarım ürünleri ihracatı içinde fındık ilk sırayı, üzüm ikinci sırayı, kayısı beşinci sırayı, incir yedinci sırayı aldı. Dünyada rakipsiz olduğumuz fındık, kuru üzüm, kayısı ve incirde son 10 yılda sadece ham ürün ihracatından 21.8 milyar dolar döviz geliri elde ettik" dedi. Fındık, kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirde Türkiye'nin, ihracatta dünyada rakipsiz, ekolojik üstünlüğe sahip bulunduğu ürünler olduğunu bildiren Bayraktar, "Dünyada gelişmiş bütün ülkeler ekolojik üstünlüğe sahip oldukları ürünleri koruyup, destekleyerek bu ürünlerin ihracatından büyük döviz gelirleri elde ediyorlar" dedi.
Yabancı tekel firmalar mağdur ediyor
İhracata bağlı bu ürünlerin pazarlamasının, büyük bölümü iç piyasada tüketilen ürünlere göre çok daha zor olduğunu, bu ürünlerde tekellerin, yabancı büyük firmaların da devreye girdiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: "Yeterlilik oranı, incirde yüzde 720.6, kayısıda yüzde 525.8, fındıkta yüzde 523, üzümde yüzde 145.8 düzeyindedir. Bu ürünlerin pazarlanması tamamen ihracata bağlıdır. 2014-2015 üretim döneminde, fındıkta iç piyasadaki 82.7 bin tonluk tüketime karşın 492.9 bin ton ihracat, incirde 37.5 bin ton tüketime karşın 256.7 bin ton ihracat, kayısıda 46.6 bin ton tüketime karşın 306.3 bin ton ihracat vardır. Üzümde iç tüketim 2.3 milyon tonu, ihracat 1.3 milyon tonu bulmaktadır. Çekirdeksiz kuru üzümün büyük bölümü de ihraç edilmektedir. Bundan dolayı, bu ürünlerde uluslararası piyasaları göz önünde bulundurmadan piyasayı regüle etmek mümkün değildir. Çok güçlü bir müdahaleye ihtiyaç vardır.
Birlikler alım yapmalı
Birliklerin piyasayı regüle edemediğine işaret eden TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şunları söyledi: "İşin mali büyüklüğü birliklerin gücünü aşıyor. Fındıkta, üzümde, kayısıda, incirde fiyatlar düşüyor. Geçen yılın aynı dönemine göre kilogramda kabuklu fındık 2 lira düşerek 10 liraya, kuru kayısı 3 lira düşerek 6 liraya, kuru üzüm 1 lira 70 kuruş düşerek 3 lira 80 kuruşa, kuru incir 50 kuruş düşerek 6.5 liraya indi. Bu sorun çözülmezse çiftçimiz üretimini sürdüremez hale gelecektir. Üreticiyi tarlada tutmak zorlaşacaktır. Bundan en fazla zararı da Türk ekonomisi görecektir. Milyarlarca döviz kazandıran bu ürünlerin üretimi ve ihracatı azalacaktır. Devlet, hızlı bir şekilde üreticinin ürününü pazarlamasına yardım etmeli, bu ürünlerde tekelleşmeyi önlemelidir." Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO), ürünün pazarlanması, piyasanın regüle edilmesinde ve tekelleşmenin önlenmesinde kullanılabileceğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: "Bütün bunların gerçekleşmesini ve tekelleşmenin önlenmesini istiyorsak, bunun yollarından biri TMO'yu etkin olarak kullanmaktan geçer. TMO, kiraladığı veya inşa ettirdiği depoları Fiskobirlik, Marmarabirlik, Kayısıbirlik, Tariş gibi birliklere tahsis etmelidir. TMO, Birliklere garantör olursa, makul faizlerle rahatlıkla kredi kullanabilirler ve yeterli mali kaynağa ulaşır, piyasayı regüle edip hasadı yönetebilirler. Ürünü, ihtiyaç kadar piyasaya sunabilir, fiyatları dengeleyebilirler. En sağlıklı yol bu. Bu yol, tekelleşmeye karşı üreticinin silahı, emniyet sübabı olacaktır."
Narenciye, elma ve muzda da sorun var
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar; narenciye, elma ve muzda da fiyat problemi bulunduğunu, narenciye ve elmada arz talep dengesizliğinin yaşandığını, ihracatta tıkanma görüldüğünü, muzda ise belirlenen referans fiyatın altında fiyatla sınır ticareti kapsamında veya diğer yollarla ithal ürün girişinin iç piyasayı ve yerli üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, devlet desteğiyle üretici birliklerinin doğrudan piyasaya girerek alım yapması, piyasayı regüle etmesi, özellikle turunçgil ve elmada ihracata ağırlık verilmesi gerektiğini bildirdi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar; fındıkta, üzümde, kayısıda, incirde fiyatların düştüğünü bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, tüketimi büyük oranda ihracata dayalı ürünlerde içinde bulunulan sıkıntıyı ancak devletin çözebileceğini bildirdi. Fındıkta, üzümde, kayısıda, incirde arz fazlası bulunmadığını, sorun üreticinin hasadı yönetememesi olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Son 10 yılda Türkiye ham tarım ürünü ihracatı olarak fındıktan 10.3, üzümden 5.9, kayısıdan 3.5, incirden 2.15 milyar dolar olmak üzere 21.8 milyar dolar kazandı. Tarım ürünleri ihracatı içinde fındık ilk sırayı, üzüm ikinci sırayı, kayısı beşinci sırayı, incir yedinci sırayı aldı. Dünyada rakipsiz olduğumuz fındık, kuru üzüm, kayısı ve incirde son 10 yılda sadece ham ürün ihracatından 21.8 milyar dolar döviz geliri elde ettik" dedi. Fındık, kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirde Türkiye'nin, ihracatta dünyada rakipsiz, ekolojik üstünlüğe sahip bulunduğu ürünler olduğunu bildiren Bayraktar, "Dünyada gelişmiş bütün ülkeler ekolojik üstünlüğe sahip oldukları ürünleri koruyup, destekleyerek bu ürünlerin ihracatından büyük döviz gelirleri elde ediyorlar" dedi.
Yabancı tekel firmalar mağdur ediyor
İhracata bağlı bu ürünlerin pazarlamasının, büyük bölümü iç piyasada tüketilen ürünlere göre çok daha zor olduğunu, bu ürünlerde tekellerin, yabancı büyük firmaların da devreye girdiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: "Yeterlilik oranı, incirde yüzde 720.6, kayısıda yüzde 525.8, fındıkta yüzde 523, üzümde yüzde 145.8 düzeyindedir. Bu ürünlerin pazarlanması tamamen ihracata bağlıdır. 2014-2015 üretim döneminde, fındıkta iç piyasadaki 82.7 bin tonluk tüketime karşın 492.9 bin ton ihracat, incirde 37.5 bin ton tüketime karşın 256.7 bin ton ihracat, kayısıda 46.6 bin ton tüketime karşın 306.3 bin ton ihracat vardır. Üzümde iç tüketim 2.3 milyon tonu, ihracat 1.3 milyon tonu bulmaktadır. Çekirdeksiz kuru üzümün büyük bölümü de ihraç edilmektedir. Bundan dolayı, bu ürünlerde uluslararası piyasaları göz önünde bulundurmadan piyasayı regüle etmek mümkün değildir. Çok güçlü bir müdahaleye ihtiyaç vardır.
Birlikler alım yapmalı
Birliklerin piyasayı regüle edemediğine işaret eden TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şunları söyledi: "İşin mali büyüklüğü birliklerin gücünü aşıyor. Fındıkta, üzümde, kayısıda, incirde fiyatlar düşüyor. Geçen yılın aynı dönemine göre kilogramda kabuklu fındık 2 lira düşerek 10 liraya, kuru kayısı 3 lira düşerek 6 liraya, kuru üzüm 1 lira 70 kuruş düşerek 3 lira 80 kuruşa, kuru incir 50 kuruş düşerek 6.5 liraya indi. Bu sorun çözülmezse çiftçimiz üretimini sürdüremez hale gelecektir. Üreticiyi tarlada tutmak zorlaşacaktır. Bundan en fazla zararı da Türk ekonomisi görecektir. Milyarlarca döviz kazandıran bu ürünlerin üretimi ve ihracatı azalacaktır. Devlet, hızlı bir şekilde üreticinin ürününü pazarlamasına yardım etmeli, bu ürünlerde tekelleşmeyi önlemelidir." Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO), ürünün pazarlanması, piyasanın regüle edilmesinde ve tekelleşmenin önlenmesinde kullanılabileceğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: "Bütün bunların gerçekleşmesini ve tekelleşmenin önlenmesini istiyorsak, bunun yollarından biri TMO'yu etkin olarak kullanmaktan geçer. TMO, kiraladığı veya inşa ettirdiği depoları Fiskobirlik, Marmarabirlik, Kayısıbirlik, Tariş gibi birliklere tahsis etmelidir. TMO, Birliklere garantör olursa, makul faizlerle rahatlıkla kredi kullanabilirler ve yeterli mali kaynağa ulaşır, piyasayı regüle edip hasadı yönetebilirler. Ürünü, ihtiyaç kadar piyasaya sunabilir, fiyatları dengeleyebilirler. En sağlıklı yol bu. Bu yol, tekelleşmeye karşı üreticinin silahı, emniyet sübabı olacaktır."
Narenciye, elma ve muzda da sorun var
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar; narenciye, elma ve muzda da fiyat problemi bulunduğunu, narenciye ve elmada arz talep dengesizliğinin yaşandığını, ihracatta tıkanma görüldüğünü, muzda ise belirlenen referans fiyatın altında fiyatla sınır ticareti kapsamında veya diğer yollarla ithal ürün girişinin iç piyasayı ve yerli üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, devlet desteğiyle üretici birliklerinin doğrudan piyasaya girerek alım yapması, piyasayı regüle etmesi, özellikle turunçgil ve elmada ihracata ağırlık verilmesi gerektiğini bildirdi.