Tarım teşvikle zıplar
İş dünyasının uzun süredir beklediği Teşvik Paketi'nde pek çok sektör ve il stratejik teşvik kapsamına alınırken, istihdam deposu tarım sektörü ise stratejik sektörler arasında değerlendirilmedi. Bu durum tarım kesimini hoşnut etmiyor
16.04.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - BURSA
Tarım sektörü umutlarını yeni hazırlanacak Teşvik Paketi'ne bağladı. Tarım kesimi önümüzdeki günlerde açıklanacak tarım sektörünü de içine alan yeni bir teşvik programını bekliyor.
Gelişmeyi değerlendiren Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gençoğlu, “Türkiye'nin işsizlik ve cari açık sorunlarının çözümünde kilit rol oynayan tarım sektörüne apayrı bir teşvik verilmeli. Sektöre verilen teşviklerde ürün bazına ya da yöre ayrımına bakılmamalı. Bu doğrultuda verilecek teşviklerle tarım sektöründe 2023 yılında ihracat hedefimiz 150 milyar dolar civarında olacak” dedi. Gençoğlu, hiçbir ithal girdisi olmadan net döviz girdisi sağlayan tarım sektörünün özel önem taşıyan sektörler arasında yer alması gerektiğini belirtti.
Gelişmiş ülkelerde stratejik sektör
Gençoğlu, tarım sektörünün gelişmiş ülkeler tarafından stratejik sektör sayılarak gerek makro, gerekse mikro düzeyde bu faktöre göre konumlandırıldığına işaret ederek, “Türkiye'de de tarım sektörüne daha fazla önem verilerek, cari açığı kapatmak için en stratejik sektörlerden biri olan tarım sektörü verilen teşviklerde stratejik sektör olarak değerlendirilmeli” dedi.
Teşviklerin, cari açığın ve ithalata olan bağımlılığın azaltılması amacıyla verildiğini anımsatan Orhan Gençoğlu, hükümet kanadından gelen mesajlarda da cari açığa ilişkin gelişmelerin son derece ciddiye alındığını kaydetti. Türkiye'nin işsizlik ve cari açık konusunun çözümünde en büyük destekçi sektör olan tarım sektörüne gereken önemin verileceğine inandığını ifade eden Gençoğlu, cari açıkla savaşı kazanmaya çalışırken tarım ve tarıma dayalı sanayinin, enflasyon, işsizlik, üretim ve ihracat üzerindeki önemini değerlendirmek gerektiğini vurguladı.
Fransa dikkat çeken bir örnek
Fransa gibi gelişmiş ülkelerin dış ticaret hacminin yüzde 50'sine yakınını tarım ve tarıma dayalı ürünlerden elde ettiğini belirten Gençoğlu, “Gelişmiş ülkelerin dış ticaret hacimlerinin büyük bir kısmını oluşturan tarım sektörüne Türkiye'de gereken önemin verilmesi ülke ekonomisi adına önemli bir hamle olacaktır” dedi. Gençoğlu, meyve sebze mamulleri sektörünün en önemli iki sorununun finansman ve yurt dışı pazarlarda rekabet olduğunu da hatırlatarak, “Girdi maliyetlerindeki artışların, mevcut teşvik kaynakları ile sektörün sıkıntılarını çözmekte yetersiz. Ülkenin kendi kaynaklarını kullanarak hammaddesini temin edebilen sektörler arasında yer alan tarım sektörüne, hazırlanan yeni pakette çok özel önem verilmeli” dedi.
“Türkiye'nin iki büyük nimeti var; uygun iklim ve toprak. Dünyada bu özelliğe sahip nadir ülkelerden biriyiz. Ancak bu nimetlerden tam olarak faydalanamıyoruz” diye konuşan Gençoğlu şözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa'da işlenmemiş 1 metrekarelik toprak bulamazsınız ama Türkiye'nin verimli işlenemeyen toprak oranı yüzde 80'leri buluyor. İthal girdisi sıfıra yakın olarak net döviz girdisi en yüksek sektörlerin başında gelen ve cari açığı azaltacak en gözde sektörlerden biri olduğumuzu düşünüyorum. Bu nedenle tarım sektörüne gerek yatırım esnasında özellikle de dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi üretim esnasında çok özel teşvikler verilmeli.”
Tarımı ayağa kaldırma zamanı!
Dünya nüfusunun 7 milyara yaklaştığı ve önümüzdeki dönemlerde en stratejik ve hayati önem taşıyan konulardan birinin su ile gıda olacağı düşünüldüğünde Türkiye'nin öneminin bir kat daha artacağını vurgulan Orhan Gençoğlu, “Tarım sektörünü ayağa kaldırma vakti geldi. Sektöre yönelik özel teşviklerin verilmesi halinde, tarım ve tarıma dayalı sanayinin ihracatının 2023 yılında 150 milyar dolar mertebesinde bir büyüklüğe ulaşabilir. O zaman cari açık diye bir sorunumuz kalmaz''dedi.
Tarım sektörü umutlarını yeni hazırlanacak Teşvik Paketi'ne bağladı. Tarım kesimi önümüzdeki günlerde açıklanacak tarım sektörünü de içine alan yeni bir teşvik programını bekliyor.
Gelişmeyi değerlendiren Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gençoğlu, “Türkiye'nin işsizlik ve cari açık sorunlarının çözümünde kilit rol oynayan tarım sektörüne apayrı bir teşvik verilmeli. Sektöre verilen teşviklerde ürün bazına ya da yöre ayrımına bakılmamalı. Bu doğrultuda verilecek teşviklerle tarım sektöründe 2023 yılında ihracat hedefimiz 150 milyar dolar civarında olacak” dedi. Gençoğlu, hiçbir ithal girdisi olmadan net döviz girdisi sağlayan tarım sektörünün özel önem taşıyan sektörler arasında yer alması gerektiğini belirtti.
Gelişmiş ülkelerde stratejik sektör
Gençoğlu, tarım sektörünün gelişmiş ülkeler tarafından stratejik sektör sayılarak gerek makro, gerekse mikro düzeyde bu faktöre göre konumlandırıldığına işaret ederek, “Türkiye'de de tarım sektörüne daha fazla önem verilerek, cari açığı kapatmak için en stratejik sektörlerden biri olan tarım sektörü verilen teşviklerde stratejik sektör olarak değerlendirilmeli” dedi.
Teşviklerin, cari açığın ve ithalata olan bağımlılığın azaltılması amacıyla verildiğini anımsatan Orhan Gençoğlu, hükümet kanadından gelen mesajlarda da cari açığa ilişkin gelişmelerin son derece ciddiye alındığını kaydetti. Türkiye'nin işsizlik ve cari açık konusunun çözümünde en büyük destekçi sektör olan tarım sektörüne gereken önemin verileceğine inandığını ifade eden Gençoğlu, cari açıkla savaşı kazanmaya çalışırken tarım ve tarıma dayalı sanayinin, enflasyon, işsizlik, üretim ve ihracat üzerindeki önemini değerlendirmek gerektiğini vurguladı.
Fransa dikkat çeken bir örnek
Fransa gibi gelişmiş ülkelerin dış ticaret hacminin yüzde 50'sine yakınını tarım ve tarıma dayalı ürünlerden elde ettiğini belirten Gençoğlu, “Gelişmiş ülkelerin dış ticaret hacimlerinin büyük bir kısmını oluşturan tarım sektörüne Türkiye'de gereken önemin verilmesi ülke ekonomisi adına önemli bir hamle olacaktır” dedi. Gençoğlu, meyve sebze mamulleri sektörünün en önemli iki sorununun finansman ve yurt dışı pazarlarda rekabet olduğunu da hatırlatarak, “Girdi maliyetlerindeki artışların, mevcut teşvik kaynakları ile sektörün sıkıntılarını çözmekte yetersiz. Ülkenin kendi kaynaklarını kullanarak hammaddesini temin edebilen sektörler arasında yer alan tarım sektörüne, hazırlanan yeni pakette çok özel önem verilmeli” dedi.
“Türkiye'nin iki büyük nimeti var; uygun iklim ve toprak. Dünyada bu özelliğe sahip nadir ülkelerden biriyiz. Ancak bu nimetlerden tam olarak faydalanamıyoruz” diye konuşan Gençoğlu şözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa'da işlenmemiş 1 metrekarelik toprak bulamazsınız ama Türkiye'nin verimli işlenemeyen toprak oranı yüzde 80'leri buluyor. İthal girdisi sıfıra yakın olarak net döviz girdisi en yüksek sektörlerin başında gelen ve cari açığı azaltacak en gözde sektörlerden biri olduğumuzu düşünüyorum. Bu nedenle tarım sektörüne gerek yatırım esnasında özellikle de dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi üretim esnasında çok özel teşvikler verilmeli.”
Tarımı ayağa kaldırma zamanı!
Dünya nüfusunun 7 milyara yaklaştığı ve önümüzdeki dönemlerde en stratejik ve hayati önem taşıyan konulardan birinin su ile gıda olacağı düşünüldüğünde Türkiye'nin öneminin bir kat daha artacağını vurgulan Orhan Gençoğlu, “Tarım sektörünü ayağa kaldırma vakti geldi. Sektöre yönelik özel teşviklerin verilmesi halinde, tarım ve tarıma dayalı sanayinin ihracatının 2023 yılında 150 milyar dolar mertebesinde bir büyüklüğe ulaşabilir. O zaman cari açık diye bir sorunumuz kalmaz''dedi.