Tıbbi cihaz sektörü dert küpü
ARTED Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Tomruk, artan döviz kurları ve diğer maliyetler nedeniyle çok sayıda tıbbi cihaz üreten firmanın iflas ile karşı karşıya kaldığına işaret ederek, "Bu koşullar altında tıbbi cihaz sektörü bir hayatta kalma mücadelesi vermektedir" dedi.
14.02.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Türkiye'nin sağlık sisteminde tıbbi cihaz sektörü önemli bir rol oynuyor. Tıbbi cihaz sektörü; şırıngadan ameliyat ipliğine, laboratuvar testlerinden kalp piline, ortopedik implantlardan ileri cerrahi malzemelerine kadar çok geniş bir yelpazede ürün tedarik etmekte.
Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Tomruk, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de tıbbi cihaz sektörünün 6 milyar TL'lik piyasa büyüklüğüyle dünyadaki en büyük 20 pazardan biri konumunda olduğuna işaret etti.
Maliyetler arttı, fiyatlar sabit
Özgür Tomruk, Türkiye'de fiyatların maliyet artışına göre revize edilmediği tek sektörün tıbbi cihaz sektörü olduğuna işaret ederek, "İlk Sağlık Uygulama Tebliği'nin (SUT) 2007 yılında yayınlanmasından bu yana tıbbi cihaz ve hizmet ödemelerinde artan maliyetleri karşılayacak bir düzenleme yapılmamıştır.
2007'de 1 dolar 1.32 TL iken, bugün yüzde 181 artışla 3.70 TL seviyesine ulaştı. Euro da yüzde 125 arttı. Aynı dönemde enflasyon artışı yüzde 114 olarak gerçekleşti. Bunun sonucunda 10 yıl önce 100 TL'lik bir ödeme bugün için 40 TL'ye denk geldiğinden kurda yaşanan artışa rağmen değişikliğe gidilmeyen geri ödeme fiyatları, döviz ile hammadde sağlayarak, üretim tesisi kurarak üretim yapan, teknolojileri, cihazları yurtdışından dövizle getiren, tıbbi cihaz sektörünü çok ciddi şekilde vurmuştur" şeklinde konuştu.
Üniversite hastaneleri ödeme yapmıyor
Tomruk, pek çok üniversite hastanesinin ödeme vadesinin 3 yılı aştığına işaret ederek, "Üniversite hastanelerinin geciken ödemeleri sektörün önemli sorunlarından biridir ve buna da bir çözüm getirilmelidir" dedi.
Tomruk, şunları söyledi: "SGK, bu yıl üniversite finansmanını yüzde 10 oranında arttırmış olsa da halen ödeme vadelerinin çok uzun olması ve üniversite borçlarının yapılandırılmaması sebebiyle firmalara ödeme yapılamamaktadır. Bu nedenle küçülen ya da faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan firma sayısı her geçen gün artmaktadır. Kalitesiz ürün kullanımı da artmaktadır. Örneğin standart bir diz protezi 15 sene hastada kalırken, kalitesiz bir ürün sadece 2 sene dayanmaktadır. Bu durum yeni bir ameliyatı, dolayısıyla 3 kat masrafı gerektirmektedir. Dahası tek kullanımlık ürünler farklı hastalarda tekrar kullanılmaktadır. Bunun yanında yüksek maliyetler ve düşük ödeme fiyatları nedeniyle tek kullanımlık tıbbi cihazlar defalarca steril edilerek farklı hastalarda tekrar kullanılmaktadır. Uzun zamandır zor şartlar altında vatandaşlarımıza hizmet vermeye çalışan tıbbi cihaz sektörünün geçtiğimiz birkaç ayda yaşanan kur artışları sonrasında artık dayanacak gücü kalmamıştır. Bu koşullar altında tıbbi cihaz sektörü bir hayatta kalma mücadelesi vermektedir."
Türkiye'nin sağlık sisteminde tıbbi cihaz sektörü önemli bir rol oynuyor. Tıbbi cihaz sektörü; şırıngadan ameliyat ipliğine, laboratuvar testlerinden kalp piline, ortopedik implantlardan ileri cerrahi malzemelerine kadar çok geniş bir yelpazede ürün tedarik etmekte.
Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Tomruk, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de tıbbi cihaz sektörünün 6 milyar TL'lik piyasa büyüklüğüyle dünyadaki en büyük 20 pazardan biri konumunda olduğuna işaret etti.
Maliyetler arttı, fiyatlar sabit
Özgür Tomruk, Türkiye'de fiyatların maliyet artışına göre revize edilmediği tek sektörün tıbbi cihaz sektörü olduğuna işaret ederek, "İlk Sağlık Uygulama Tebliği'nin (SUT) 2007 yılında yayınlanmasından bu yana tıbbi cihaz ve hizmet ödemelerinde artan maliyetleri karşılayacak bir düzenleme yapılmamıştır.
2007'de 1 dolar 1.32 TL iken, bugün yüzde 181 artışla 3.70 TL seviyesine ulaştı. Euro da yüzde 125 arttı. Aynı dönemde enflasyon artışı yüzde 114 olarak gerçekleşti. Bunun sonucunda 10 yıl önce 100 TL'lik bir ödeme bugün için 40 TL'ye denk geldiğinden kurda yaşanan artışa rağmen değişikliğe gidilmeyen geri ödeme fiyatları, döviz ile hammadde sağlayarak, üretim tesisi kurarak üretim yapan, teknolojileri, cihazları yurtdışından dövizle getiren, tıbbi cihaz sektörünü çok ciddi şekilde vurmuştur" şeklinde konuştu.
Üniversite hastaneleri ödeme yapmıyor
Tomruk, pek çok üniversite hastanesinin ödeme vadesinin 3 yılı aştığına işaret ederek, "Üniversite hastanelerinin geciken ödemeleri sektörün önemli sorunlarından biridir ve buna da bir çözüm getirilmelidir" dedi.
Tomruk, şunları söyledi: "SGK, bu yıl üniversite finansmanını yüzde 10 oranında arttırmış olsa da halen ödeme vadelerinin çok uzun olması ve üniversite borçlarının yapılandırılmaması sebebiyle firmalara ödeme yapılamamaktadır. Bu nedenle küçülen ya da faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan firma sayısı her geçen gün artmaktadır. Kalitesiz ürün kullanımı da artmaktadır. Örneğin standart bir diz protezi 15 sene hastada kalırken, kalitesiz bir ürün sadece 2 sene dayanmaktadır. Bu durum yeni bir ameliyatı, dolayısıyla 3 kat masrafı gerektirmektedir. Dahası tek kullanımlık ürünler farklı hastalarda tekrar kullanılmaktadır. Bunun yanında yüksek maliyetler ve düşük ödeme fiyatları nedeniyle tek kullanımlık tıbbi cihazlar defalarca steril edilerek farklı hastalarda tekrar kullanılmaktadır. Uzun zamandır zor şartlar altında vatandaşlarımıza hizmet vermeye çalışan tıbbi cihaz sektörünün geçtiğimiz birkaç ayda yaşanan kur artışları sonrasında artık dayanacak gücü kalmamıştır. Bu koşullar altında tıbbi cihaz sektörü bir hayatta kalma mücadelesi vermektedir."