logo
19 MART 2024

Toprak zehre dönüşüyor!

Çok satıyor diye mevcut bölgenin toprağına uygun olmayan ürünlerin ilaç zoruyla üretildiğini ve Anadolu topraklarının kirletildiğini açıklayan Zeytinburnu Organik Halk Pazarı'nda görevli Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Mehmet Şirin Yalvaç, "Böyle devam ederse çocuklarımıza toprak değil, zehir parçası bırakacağız" dedi.
30.03.2017 00:00:00
Gıda ürünlerindeki katkı maddelerinin getirdiği tehlikeler dolayısıyla son yıllarda artan sağlıklı yaşam arayışı, organik ürünlere olan talebi giderek artırıyor. Zeytinburnu Organik Halk Pazarı'nda görevli Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Mehmet Şirin Yalvaç, Türkiye'deki organik tarım gerçeği konusunda açıklamalarda bulundu. Traktörle organik tarım yapılamayacağının altını çizen

Mehmet Şirin Yalvaç, "Traktörle organik tarım yapamazsınız. Çünkü tekerlekteki petrol kalıntıları, mazotun kurşun kalıntısı toprağa geçer bu da traktörün organik tarımda kullanılmasını engeller. Aynı zamanda tarlanın ana yollara yakınlığı da önemlidir. Ana yolların hemen dibindeki tarlalarda asla organik tarıma izin verilmez. Tüm bunların yanı sıra organik tarımda kullanılan suyun da tahlilleri yapılır. Kısacası organik tarımda A'dan Z'ye tüm şartlara bakılır. Başlangıç aşamasından en son aşamaya kadar tüm koşullara dikkat edilir. Çünkü konvansiyonel tarım gibi ürün çoğaltmaya yönelik değil de az olsun ama sağlıklı olsun felsefesi izlenir" dedi.
Gaz odalarında kırmızıya dönüşen domatesler
Mantarlara, böceklere ve yabancı otlara karşı meyvedeki verimi arttırmak için normal tarım yöntemlerinde zirai ilaçlar kullanıldığına dikkatleri çeken Mehmet Şirin Yalvaç şunları söyledi: "Zaten pazarlarda zirai ilaçsız ürün bulmak neredeyse mümkün değil. Ya böcekleri öldürsün ya da yabancı otu öldürsün diye meyveye, toprağa ilaç veriliyor ama ilacın kalıntıları kalıyor. Bu ilaçların kalıntısı meyveyi yıkamakla sirkeli suda bekletmekle çıkmaz. Örneğin, bu ilacı domatese verdiğinizde ilaç, hemen domatesin içindeki öz suya karışıyor. Domatesin bu ilacı içinden atması için minimum 1 hafta bekletilmesi lazım. Domates ilacı 1 hafta-15 gün süreyle çeşitli döngülerle içinden atar. Ama bu süreye dikkat edilmiyor. Domatesin fiyatı yükselince hemen depoda bekletilen "yeşil ham domatesler" geceleyin gaz odalarına alınıyor. Gaz odalarında kızartıldıktan sonra piyasa sürülüyor. Böylece yeşil domatesler bir gecede kıpkırmızı olup tezgaha geliyor. Üstelik yeterli süre bekletilmediği için de soframıza ilaçlı haliyle geliyor. Çünkü ilaç domatesin öz suyunda kalıyor ve ne kadar yıkarsanız yıkayın, ne kadar sirkeli suda bekletirseniz bekletin o ilaç domatesten çıkmaz."
Gezen tavuk ne kadar özgür?
Son günlerin yeni trendi "gezen tavuk" konusuna da açıklık getiren Yalvaç, "Organik yemlerle kafeslere sıkıştırılmış tavuk da gezen tavuk diye geçer. Çünkü prosedüre bakarsanız kafesinde organik yemle besleniyor ve kafes sınırları içerisinde gezebiliyor. Olaya bu gözle baktığınızda evet gezen tavuk diyebiliriz. Ama o tavuk kas sistemini geliştirecek arazide, doğada, güneşe çıkmadığı sürece gerçekten organik gezen tavuk dememiz zor" şeklinde konuştu. Mehmet Şirin Yalvaç, şunları söyledi: "Organik tavuktaki en önemli unsurlardan biri şudur. Tavuğun beslendiği mısır ve buğday da organik olmalı yani üretici firma da organik ürün üreten bir firma olmalı. Zaten organik tarım zincirleme bir döngüdür esnaf olarak son aşamasında da bizler varız. Dolayısıyla üreticisinden tedarikçisine kadar organik çatı altında bulunan herkes organik üretim yapmak zorunda. Şayet herhangi biri, örneğin tavuğun yemini üreten firma organik yem üretmezse onu yiyen tavuk da haliyle organik tavuk olmuyor bunun sonucunda da organik zincir kırılıyor."
Toprağa zorla üretim yaptırılıyor
"Şu an Anadolu topraklarında giderek yaygınlaşan büyük bir hata var. Çok satıyor, kâr var diye mevcut bölgenin toprağına uygun olmayan ürünlerin ekilmesi. Bu tarz üretim genelde ilaç zoruyla oluyor ve haliyle toprak kirleniyor" diyen Mehmet Şirin Yalvaç, "Örneğin, şu an Sivas'ta buğday tarlalarını patates tarlasına çeviren çiftçilerimiz var. O bölgede patates tarlaları almış başını gidiyor ve bunu ilaç zoruyla yaptırıyorlar. Üstelik hepsi kiralama yöntemiyle yapılıyor. Tarlalar 5-10 yıllığına kiralanıyor. Buğday veren topraktan 5 yıl boyunca ilaç zoruyla patates elde ediliyor. 5 yıl sonra da "toprakla işi bittikten sonra" bu sefer de yan komşunun tarlası kiralanıyor. Üstelik patateslerin hepsi ilaçlı. Bu sebeple buğday yetiştirmeye müsait tarlayı ilaç dayatmasıyla patates tarlasına çevirmek doğru bir yöntem değil, toprağı kirletiyoruz. Herkes kendi bölgesinde ne yetişiyorsa onu ekip biçsin. Karadeniz'de çay, İç Anadolu'da buğdayımız yetişsin hangi toprak ne veriyorsa topraktan o mahsulü almak lazım. Tabi çiftçi burada kâr marjına bakıyor. Şehirde yaşayan toprak sahibi, tarla boş duracağına üç beş ne gelirse kârdır deyip firmalara 5-10 yıllığına kiralıyor. Firma da o topraklarda ilaç yöntemiyle istediği ürünü mahsul ediyor. İlaçtan tükenen toprak artık ürün vermeyince bu sefer yan tarlaya geçiliyor. Bu yöntemi bir an önce terk etmemiz gerekir yoksa çocuklarımıza toprak değil zehir parçası bırakacağız."

EKONOMİ SERVİSİ
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü

Zeytinburnu'nda 12 katlı iş merkezinde yangın çıktı

İstanbul Zeytinburnu'nda 12 katlı bir iş merkezinde çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü

19.03.2024 12:32:00 / Güncelleme: 19.03.2024 13:13:54
AA
Zeytinburnu'nda 12 katlı iş merkezinde yangın çıktı
Zeytinburnu'nda 12 katlı iş merkezinde yangın çıktı

Maltepe Mahallesi'ndeki bir iş merkezinin 5'inci katında bulunan ilaç firmasında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı.

Ufak çaplı patlamaların yaşandığı olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri yönlendirildi.

Binada bulunanlar dışarı çıkarken itfaiye ekipleri yangına müdahale etti.

Ekiplerin çalışmasıyla söndürülen yangın nedeniyle iş yerinde hasar oluştu.

Yangın sırasında hafif yaralanan bir kişi, ambulansla hastaneye götürüldü.

Gazetecilere açıklama yapan Can Önder, yangın sırasında iş merkezinde olduğunu, ilk etapta patlama yaşandığını ve herkesin dışarı çıktığını söyledi.

AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı

İzmir'de 18 Mart etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen törende AKP Torbalı ilçe başkanının kendisine İzmir Marşı'nın çaldırılmadığını azarlandığını iddia eden bando şefi Aytekin Özen istifa etti. Özen, AKP'li başkan halktan özür dileyene dek Atatürk portresiyle oturma eylemi başlattı.
19.03.2024 10:19:00 / Güncelleme: 19.03.2024 10:25:05
Haber Merkezi
AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı
AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı

İzmir'in Torbalı ilçesinde 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 109. yıl dönümü etkinlikleri gerçekleştirildi. Programın sabah saatlerinde Şehitlik Meydanı'nda gerçekleştirilen törenler kapsamında AK Parti Torbalı İlçe Başkanı Metin Yüğrük tarafından İzmir Marşı çaldırılmadığını iddia eden bando şefi Aytekin Özen görevinden istifa etti.

"ÖNCE ATA'MIZDAN SONRA TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLESİN"

Özen, yaptığı açıklamada, ''Bugün 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü bugün ben ve ekibim Torbalı Şehitliği'ne gelip şehitlerimiz için çalmış olduğumuz marşlarla katkı sağlamaya çalıştık. İzmir Marşı'nı çalarken Torbalı AK Parti İlçe Başkanı bu marşın çalınmayacağını 'sakın ha' diye bir kelime kullanıp beni toplum içerisinde azarladı. Bu 51 yıllık müzik hayatımda bugün yaşadığımı hiçbir gün yaşamadım. Ben bugünden tezi yok belediye bando şefliğinden ayrılacağım ve müzik hayatımı burada noktalıyorum. Biraz sonra oturma eylemi yapacağım ve AK Parti İlçe Başkanı'nı buraya davet edeceğim önce Ata'mızdan sonra Türk halkından özür dilemesini isteyeceğim. Takdir ve karar onundur'' dedi.

"BU TAVIR KABUL EDİLEMEZ"

CHP Torbalı İlçe Başkanlığı da konuya ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada şöyle denildi:

"Çanakkale Zaferimizin 109'uncu yıl dönümünde şehitlerimizi anmak için Şehitlik Anıtı'nda gerçekleştirdiğimiz anma töreni çok üzücü bir olaya sahne olmuştur. Belediye Bandosu'nun diğer tüm marşlar gibi İzmir Marşı'nı çalmasından rahatsızlık duyan AK Parti İlçe Başkanı Metin Yüğrük, Torbalı Kaymakamı Ercan Öter'i devlet terbiyesine ve protokol adabına uymayacak, son derece yakışıksız bir biçimde uyarmıştır. Kendi belediye başkan adaylarının törene katılmaya tenezzül etmemesi bir yana; Yüğrük'ün bu üslupsuz tavrı, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günümüze de gölge düşürmüş, ulusça manevi değeri çok yüksek olan bu günde anlamsız bir gerginlik yaratmıştır. Devleti temsil eden en büyük makamlardan biri olan kaymakamlık makamındaki bir kamu görevlisine bu tavır kabul edilemez. Türk Ordusu'nun Kurtuluş Savaşı'nda İzmir'e girişini konu alan ve her duyanın milli ve manevi duygularını yükselten İzmir Marşı'ndan rahatsız olan Metin Yüğrük'ün yaptığı saygısızlık sadece Sayın Ercan Öter'e değil, tüm Torbalı halkına ve aziz şehitlerimizin anısına yapılmıştır. Bu uygunsuz tavırdan dolayı Metin Yüğrük'ü kamuoyundan ve Torbalı Kaymakamlığı'ndan özür dilemeye davet ediyor, ölçüsüz davranışını şiddetle kınıyoruz."

"HADSİZLİKTİR, KÜSTAHLIKTIR..."

Öte yandan, eski CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır da sosyal medya hesabı üzerinden yayınladığı mesajında, ''İzmir Marşı, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli sembollerinden biridir. Bu marş, İzmir'in kurtuluşunu ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini temsil eder. Torbalı'da düzenlenen törende; Marşın okunmasına AKP ilçe başkanının ve kaymakamın izin vermemesi hadsizliktir. Küstahlıktır. Şehitlerimiz, vatanları uğruna canlarını feda etmiş kahramanlardır. Onların anılarını yaşatmak ve onları saygıyla anmak hepimizin görevidir. Haddinizi bilin, kendinize gelin. Bugün aldığımız her nefesi, o gün verilen son nefeslere borçluyuz. Canlarını verdiler, vatanı vermediler. Bu ülkenin nasıl kurulduğunu, nasıl büyük savaşları kazandığını unutanlar, Çanakkale'de yazılan büyük destana baksınlar" ifadelerini kullanarak yaşananlara tepki gösterdi.

Görevinden istifa eden bando şefi Aytekin Özen, törenlerin sonunda meydanda oturma eylemi başlattı.

Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı

Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli şekilde kullanma konusunda kararlı olduğunu vurguladı
19.03.2024 01:58:00
AA
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon programında dış politika gündemini değerlendirdi, soruları yanıtladı.

Irak'taki terörle mücadeleye değinen Fidan, "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye'yle dostluklarını, tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe bizim beraber hareket etmemiz" ifadelerini kullandı.

Fidan, Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da "geleceği hep beraber" kuracaklarını, burada terör örgütlerine yer olmadığını belirterek, "Bunları artık bizim sistem dışına atmamız lazım. Bunlar kullanım ömrü tamamlanmış örgütler. Sözünü ettiğim şehirler, kültürler kadim kültürler ve daha önce bu türden tehditlerin üstesinden geldiler, inşallah bundan sonra da gelecekler" diye konuştu.

İleri tedbirlerin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Fidan, şöyle yanıt verdi:

"Siz benim düşmanıma destek verdiğiniz sürece ne yapmamı bekliyorsunuz? Bu konuda açığız. Bu düşmanın senden istifade etmesinin yolunu engellemek benim görevim. Ben bunu yapacağım. Bunu yaparken de sana hile tuzak kurmuyorum, yüzüne söylüyorum. Bundan vazgeç, çünkü bu senin lehine değil, kimsenin lehine değil. Süleymaniye'deki halk Türkiye'nin dostu olan bir halk. Terör örgütüyle işi olabilecek bir halk değil."

Bakan Fidan, "Süleymaniye'deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderliği ve onu oluşturan ekibin PKK ile olan ilişkileri, samimiyeti bizim için bir problem olmanın ötesinde artık ulusal bir güvenlik tehdidi olmuştur" dedi.

Fidan, "Türkiye bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli bir şekilde kullanma konusunda kararlı" şeklinde konuştu.

Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, eski CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağırıldı.
18.03.2024 21:22:00
Anadolu Ajansı
Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı
Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Bu kapsamda, şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliği'nde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenildi.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.

Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.