Kuyumcu atölyelerinde işlenmesi sırasında havaya, suya ya da toza karışan, gözle görülemeyen altın parçacıklarının geri dönüşümünü gerçekleştiren ramatçılar, yıllık yaklaşık 30 ton altını sektöre kazandırıyor.

İstanbul Kıymetli Metal İşleyicileri Derneği (İKMİYAD) Başkanı Yusuf Aksu, bir ramat dükkanında yıllık ortalama 600 kilogram has altın elde edildiğini, derneğe üye 26 ramat atölyesinde 15 bin 600 kilo, sektördeki 50'den fazla atölyede bunun 2 katından fazla altının geri kazanıldığını kaydetti.Kuyumculuk sektöründe altın işlenirken havaya, suya ya da toza karışan parçacıkların geri dönüşümünü sağlamak işlemine ramat deniyor.Daha önce Kapalıçarşı Vezirhan'daki küçük atölyelerde çalışan ramatçılar, 2001 yılından itibaren, çevresel nedenlerle İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Çevre Sanayi Sitesine taşındı.Buradaki varoluşlarını da zorlu bir sürecin ardından kabul ettiren ramatçıların yaşadıkları sıkıntılar hakkında konuşan Yusuf Aksu, Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) tüzüklerinde, ramatçıların iştigal kolunun bulunmaması nedeniyle, başlangıçta bu bölgelerde faaliyet gösterebilmek ve ruhsat alabilmek için uygunluk belgesi alamadıklarını anlattı.Bu nedenle gerekli rapor ve belgeleri alarak İl Çevre Müdürlüğüne sunduklarını ve bir senelik uğraş sonucunda sürecin son aşamasına geldiklerini belirten Aksu, bir kısım ruhsatların alındığını, çevre sanayi kooperatifi bünyesinde bulunanlara ise 250 bin avro karşılığında bir arıtma tesisi yapıldığını, şu an devam eden İSKİ denetimlerinin ardından, onların da ruhsata hazır hale geleceklerini ifade etti.Aksu, AB sürecine hızlı geçişte, esnafın bilgi birikimi ve altyapı olarak hazır olmadığına dikkati çekerek, "Biz hiçbir destek almadan, tamamen kendi özsermayemizle, yaklaşık olarak her bir esnafımızın 50 bin ile 70 bin arasında masraf yapmasıyla ıslah çalışmalarını tamamladık" dedi.Güvenlik sıkıntılarıRamatçılıkta müşteri ile ilişkilerin tamamen güvene dayalı olduğunu ifade eden Aksu, Kuyumcukent, Merter ve Eminönü'nde bulunan kuyumcu atölyelerindeki malzemeleri kendi atölyelerine, kendi güvenlik önlemleriyle taşıdıklarını kaydetti.Aksu, "Tamamen zırhlı donanıma sahip araçlar oluşturmak ve profesyonel koruma ekibi istihdam etmek istiyoruz. Bu da maddi kaynaklarla alakalı. Eskiden daha kapalı düzen çalışıyorduk. Bizim kurumsallaşamayışımızın da ana sebebi buydu. Bir yerlerden, birilerinden kaçmak, çekinmek zorundaydık, sebebine gelince tamamen güvenlikti" dedi.Bilinirlik arttıkça güvenlik sorunlarının ortaya çıktığını vurgulayan Aksu, bugüne kadar yaşadıkları bir kaç münferit olayın, bilen insanlar tarafından organize edildiğini belirterek, "Zaten bizim taşıdıklarımız, külçe külçe Merkez Bankası'na giden altınlar şeklinde değil. Bize gelen 2'nci, 3'ncü sınıf, atıl malzeme konumunda olup, burada gerekli işlemlerden geçen, yarı zenginleştirilmiş, yarımamul halindeki malzeme. Bu yarımamul malzemeyi bir kuyumcuda satıp paraya çeviremezsiniz" diye konuştu."Kuyumculukta model önemli"Yusuf Aksu, "Altın'da geri kazanım, dünyada en başarılı ve en ucuz maliyetlerle şu anda İstanbul'da yapılmakta. Teknolojik olarak geriyiz ancak, verim açısından baktığınız zaman yüzde 97'lik geri kazanım randımanı söz konusu" diyerek, Türkiye'yi İtalya gibi rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerden birinin, geri dönüşümdeki verimlilik olduğunu, sadece model ve üretimin değil, maliyetin de sektörün gelişmesinde önemli rol oynadığını kaydetti.Ramatçılık işlemiyle elde edilen geri dönüşüme ilişkin de bilgi veren Yusuf Aksu, "Kimyasal ve ergitme işlemlerinin ardından bir ramat dükkanında yıllık ortalama 600 kilogram has altın elde ediliyor. Derneğimize üye 26 ramat atölyesinde 15 bin 600 kilo, sektörde faaliyet gösteren 50'den fazla atölyede bunun iki katından fazla altının geri dönüşümü sağlanıyor" bilgisini verdi.Aksu, ayrıca bir ramat atölyesinde 1.900 kilogram alaşımlı külçe elde edildiğini ve dernek üyesi atölyelerde elde edilen alaşımlı külçe miktarının 49 bin 400 kilogram olduğunu belirtti.Ramatçılığın dışarıdan bakıldığı zaman çok kazançlı bir sektör olarak görüldüğünü, ancak kendilerinin yalnızca orta ölçekli küçük esnaflar olduklarını ifade eden Aksu, yaptıkları iş karşılığında işçilik ücreti aldıklarını ve elde edilen geri dönüşümün ancak yüzde 5'lik bir oranının atölyeye kaldığını söyledi.