Erdikler, "bizim rekabet ettiğimiz ülkelerde kurumlar vergisi oranları yüzde 20'lerdeyken, bizim 30'a indirmemiz çok önemli bir değişiklik değil. Sistemin geneline ilişkin problemler aynen varlığını sürdürüyor" dedi. Hükümetten daha köklü düzenlemeler beklediklerini kaydeden Erdikler, "2005 yılı içinde biraz daha düşünülüp çalışılarak, ihtiyaçlar daha iyi belirlenerek bir sistem ortaya konması yönünde beklentimiz var" diye konuştu. Uzman gözüyle bakıldığında dolaylı vergilerin ağırlığını koruduğunun görüldüğünü dile getiren Erdikler, "Son düzenlemelerle Türkiye, öngörülebilen bir gelecekte, 2006'dan sonraki yıllarda da doğrudan vergiler dediğimiz gelir ve kurumlar vergisinde çok fazla mesafe alamayacağını kabul etmiş oluyor. Geçici, sonradan değişeceği belli olan düzenlemeler yerine 2005 yılında vergi sistemini yeniden ele alıp toptan bir reform yapılması tercih edilmeliydi. O zaman insanlara daha iyi mesaj verilebilirdi'' dedi. Erdikler, menkul sermaye iratlarına uygulanması öngörülen yüzde 15'lik stopaj oranının da fazla olduğunu, bunun yüzde 10 yapılması gerektiğini savundu.
Yatırım teşvik
edilmiyor
Erdikler, 36 ilde uygulanan teşvik sistemiyle alınan mesafenin Türkiye'nin ihtiyaçlarına uygun olmadığını da savundu. Teşvik edilecek il sayısının artırılacağı yönünde haberler geldiğine dikkati çeken Erdikler, bu illerde gerçek anlamda sanayileşme hamlesi isteniyorsa daha fazla teşvik verilmesi gerektiğini söyledi. Erdikler, "Mevcut teşviklerden 2-3 il faydalandı. Geri kalanlarda ciddi anlamda yatırım olmadı. O zaman yeni tedbirler düşünülmeli. Örneğin Özel Tüketim Vergisi'nin bu illerde yapılan yatırımlardan alınmaması önemli bir teşvik unsuru olabilir. ÖTV ile bir teşvik getirildiğinde, çeşitli sanayiler itibariyle farklılaştırmalar yapma imkanınız da oluşur'' ifadelerine yerverdi.