(Eski Merkez Bankası Başkanı) Yaman Törüner şöyle diyor: "Merkez bankacılığı, ateş ve tekerlekle beraber dünyada yapılan en büyük üç icattan biridir. Merkez bankaları sayesinde, devletler para basar ve bastıkları para kadar 'senyoraj' geliri elde ederler. Yani, bastıkları para kadar halktan vergi toplamış olurlar. Bu açıdan bakıldığında, Merkez bankaları devletlerin bir parçasıdır ve prensip olarak devletten bağımsız olamazlar.
Bağımsız merkez bankaları kapitalizmin esiridirDiğer bir deyişle, Merkez bankalarının bağımsız olmaları, kendi devletlerini değil, kapitalist sistem yöneticilerini dinlemeleri anlamına gelir. Bir devlet, zaten kapitalist sistem yöneticilerinin isteklerini yerine getirmeye hazırsa, o devletin de onayıyla merkez bankası bağımsız yapılır. Asıl 'senyoraj' gelirini, gelişmiş ülkeler Merkez bankaları elde eder.
Gelişmiş ülkeler diğer ülkeleri 'para basarak' sömürüyorBu gelirin kontrollü biçimde elde edilmesi için gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının bağımsız olması, bağımsızlığın prensip edinilmesi, yani kendi devletlerinin çıkarlarını fazla korumamaları şarttır. Gelişmiş ülke merkez bankaları gerçek değişim aracı sayılan 'hard currency' basarlar. Gelişmekte olan ülkelerin halkları, karşılıksız basılan 'hard currency'leri ödeme, tasarruf ve borç alma aracı olarak kullanırlar.
Başka ülkelerin sırtından kalkınıyorlarGelişmekte olan ülkelerin bağımsız merkez bankaları da 'hard currency' üzerinden döviz rezervi bulundururlar. 'Hard currency' basabilen merkez bankaları, kendi ülkelerinde talep edilenin katlarca fazlası kadar dışarıdan para talebiyle karşılaşırlar. Dışarıdan olan para talebi kadar da karşılıksız para basıp, başka ülke halklarından 'senyoraj' geliri elde ederler. Yani, bir bakıma gelişmiş ülkeler, merkez bankaları aracılığıyla gelişmekte olan ülke halklarından vergi alırlar."Yabancıların gelişmekte olan ülkelerden aldıkları verginin diğer bir biçimi, onları borçlandırma yoluyla gerçekleştirilir.
MİLLİ EKONOMİ MODELİ / BTP GENEL BAŞKANI PROF. DR. HAYDAR BAŞ
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr.Cornelia Versteegh / Amsterdam Üniversitesi, Hollanda:MEM barış için fırsat
AB'nin çözemeyeceği problemler var. Çevre, işsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlik... gibi. Globalleşmenin bizi böyle sorunlarla baş başa bırakması bizi hayal kırıklığına uğrattı.İngiltere para konusunda hep ayrı bir politika uyguladı. Bu durum para birliği konusunda şüpheler uyandırdı.Adalet divanının kararları çok net değil.Sıkıntılar devam ediyor. Enerji, özelleştirmeler...konularında ciddi sıkıntılar var. Bunlar bizim problemlerimiz. Yeni problemler de ortaya çıkıyor. Anayasa taslağı başarısız oldu. Hollandalılar ve Fransızlar AB anayasasına "hayır" diyor.Hollandalıların sorunları var. AB kendi vatandaşlarına çok şey vermedi, beklentilerini karşılamadı. AB bu konuda ne yapabilir, Brüksel ne yapabilir?Çokuluslu şirketler kurallara nasıl uydurulabilir? Bu konuda insan hakları nasıl devreye konulabilir?Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'AB 15 yılda dağılacaktır' fikri çok ilgimi çekti ve başlangıçta şaşırdım. Fakat MEM kitabının tamamını okuyunca şaşkınlığım geçti ve AB'nin dağılabileceği kanaati bende uyandı. Kitabın bize sunduğu perspektif sadece ekonomi değil, ekonomiden öteye biraçılım sunmakta. Bence AB olarak bu kitap çok iyi incelenmeli ve nerede yanlış yaptığımızı AB olarak bir an önce bulmalıyız.Böyle yeni bir modelle tanışmaktan memnunum. Barış için bir fırsat olduğunu düşünüyorum.