Yabancılar elde ettikleri gelirleri o topraklarda tutmazlar. Dolayısıyla, yerli bireylerin üretimi o ülke ekonomisindeki büyümeyi daha iyi yansıtacaktır.Belli bir dönem içerisinde yapılan mal ve hizmet üretiminden stok artışları çıkartıldıktan sonra elde edilen rakamlar gerçek büyüme oranlarını bize verecektir.
Çünkü üretildiği halde satılmayan malın ekonomiye faydası değil zararı vardır. Belli bir zaman sonra stoklarda meydana gelen artış ekonominin krize girmesine sebep olur. Ülkemizde her sektördeki stok artışları hesaplanmamaktadır. Stok artış veya azalmalarının hesaplandığı sektörlerde, yapılan üretim ile stok değişikliği birbirine oranlanarak özelde o sektörün, genelde ekonominin gidişatı hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Eğer yapılan üretime mukabil her dönem stoklarda bir artış varsa piyasalarda yeterli tüketimin olmadığı tespit edilebileceği gibi, bunun tersi olan stok azalmalarında ekonominin talep enflasyonuna girme eğiliminde olduğu tespit edilir.Oysa günümüzde harcamalar yönlü yapılan hesaplamalarda stok artışları da hesaba dâhil edilmektedir (4).GSMH hesaplamaları üç yönlü yapılmaktadır. Üretim, harcama ve gelir yönlü hesaplamalardan elde edilen sonuçlar birbirine eşitleniyor. Birazdan izah edeceğimiz sebeplerden dolayı üç ayrı şekilde yapılan hesaplamaların birbirine eşitlenmesi doğru değildir. Kapitalist anlayışlar üretim faktörlerine yapılan harcamalardan elde edilen gelirin, elde edilen değere eşit olduğu yanılgısında olduğu için Üretim=gelir=tüketim eşitliği kurulmuştur(5).Para ve üretim bahsinde açıkladığımız üzere gerçekte üretim elde edilen gelirden büyüktür. Gelir ise tüketimden büyük eşittir.Olması gereken eşitlik aşağıdaki gibidir:
Üretimden elde edilen gelirin, elde edilen üretime eş olması mümkün olmadığı gibi, elde edilen gelirin çok özel şartlarda tamamı tüketime aktarılacaktır.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Muhammad FARUQUE, Illinois Üniversitesi - ABDMEM insanlığı müreffeh yarınlara taşıyacakMilli Ekonomi Modeli kendi ayakları üzerinde durabilen ve daha iyi bir gelecek inşa etme gücüne sahip alternatif bir modeldir. Yakın geçmişte dünya, kapitalizm ve sosyalizm gibi iki temel ekonomik sistemi tecrübe etti. . Neden bu ekonomik sistemler yöneldikleri, amaçladıkları gayeleri gerçekleştirememişlerdir? Bu sistemlerin dizaynını motive eden unsurlar mı sakattır? Yoksa bu sistemler dizayn edildikleri gibi uygulanamamışlar mıdır? İnsanlığın ekonomik yararı için daha iyi sistemler var mıdır? Dünya, mevcut ekonomik sistemlerin yetersizliklerinin üstesinden nasıl gelebilir? Bu çözümleri, mevcut ekonomik sistemlerin içinde mi yoksa dışında mı aramalıyız? Bu ve buna benzer bir çok soru, bireyleri ve kurumları cevap aramaya, yeni makro ve mikro ekonomik modelleri tartışmaya, test etme ve uygulamaya teşvik etmiştir. Prof. Dr. Haydar Baş tarafından, Müslüman Türk kimliğine uygun olarak geliştirilen Milli Ekonomi Modeli (MEM) işte böyle bir çabanın ürünüdür.İnancım tamdır ki, bu model sadece Türk Milletini değil, aynı zamanda bütün insanlığı daha müreffeh yarınlara taşıyacaktır.
Çünkü üretildiği halde satılmayan malın ekonomiye faydası değil zararı vardır. Belli bir zaman sonra stoklarda meydana gelen artış ekonominin krize girmesine sebep olur. Ülkemizde her sektördeki stok artışları hesaplanmamaktadır. Stok artış veya azalmalarının hesaplandığı sektörlerde, yapılan üretim ile stok değişikliği birbirine oranlanarak özelde o sektörün, genelde ekonominin gidişatı hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Eğer yapılan üretime mukabil her dönem stoklarda bir artış varsa piyasalarda yeterli tüketimin olmadığı tespit edilebileceği gibi, bunun tersi olan stok azalmalarında ekonominin talep enflasyonuna girme eğiliminde olduğu tespit edilir.Oysa günümüzde harcamalar yönlü yapılan hesaplamalarda stok artışları da hesaba dâhil edilmektedir (4).GSMH hesaplamaları üç yönlü yapılmaktadır. Üretim, harcama ve gelir yönlü hesaplamalardan elde edilen sonuçlar birbirine eşitleniyor. Birazdan izah edeceğimiz sebeplerden dolayı üç ayrı şekilde yapılan hesaplamaların birbirine eşitlenmesi doğru değildir. Kapitalist anlayışlar üretim faktörlerine yapılan harcamalardan elde edilen gelirin, elde edilen değere eşit olduğu yanılgısında olduğu için Üretim=gelir=tüketim eşitliği kurulmuştur(5).Para ve üretim bahsinde açıkladığımız üzere gerçekte üretim elde edilen gelirden büyüktür. Gelir ise tüketimden büyük eşittir.Olması gereken eşitlik aşağıdaki gibidir:
Üretimden elde edilen gelirin, elde edilen üretime eş olması mümkün olmadığı gibi, elde edilen gelirin çok özel şartlarda tamamı tüketime aktarılacaktır.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Muhammad FARUQUE, Illinois Üniversitesi - ABDMEM insanlığı müreffeh yarınlara taşıyacakMilli Ekonomi Modeli kendi ayakları üzerinde durabilen ve daha iyi bir gelecek inşa etme gücüne sahip alternatif bir modeldir. Yakın geçmişte dünya, kapitalizm ve sosyalizm gibi iki temel ekonomik sistemi tecrübe etti. . Neden bu ekonomik sistemler yöneldikleri, amaçladıkları gayeleri gerçekleştirememişlerdir? Bu sistemlerin dizaynını motive eden unsurlar mı sakattır? Yoksa bu sistemler dizayn edildikleri gibi uygulanamamışlar mıdır? İnsanlığın ekonomik yararı için daha iyi sistemler var mıdır? Dünya, mevcut ekonomik sistemlerin yetersizliklerinin üstesinden nasıl gelebilir? Bu çözümleri, mevcut ekonomik sistemlerin içinde mi yoksa dışında mı aramalıyız? Bu ve buna benzer bir çok soru, bireyleri ve kurumları cevap aramaya, yeni makro ve mikro ekonomik modelleri tartışmaya, test etme ve uygulamaya teşvik etmiştir. Prof. Dr. Haydar Baş tarafından, Müslüman Türk kimliğine uygun olarak geliştirilen Milli Ekonomi Modeli (MEM) işte böyle bir çabanın ürünüdür.İnancım tamdır ki, bu model sadece Türk Milletini değil, aynı zamanda bütün insanlığı daha müreffeh yarınlara taşıyacaktır.