Ekonomide gidişat nereye gidiyor

3 Kasım 2002?3 Kasım 2016 tarihleri arasında ekonomideki durum; dolar: 1.60 TL. Çeyrek altın: 28.00 TL. 1 litre benzin 1.60 TL. Büyüyen ekonomide ülkemizde 3 Kasım 2016 tarihinde ise dolar 3.11 TL, çeyrek altın: 215.00 TL, benzin ise 4.84 TL oldu. Vatandaşın bankalara borcu 385 milyar lira. 25 milyon vatandaş borçlu. Bu yıl karşılığı çıkmayan çek meblağı 17.5 milyar lira. Bankalara verilip de protesto olan senet karşılığı ise 8.5 milyar lira. Ülkemizde asgari ücret 1.300 lira, açlık sınırı 1.386 lira, yoksulluk sınırı 4.515 lira. Vatandaşın emekli maaşı ortalama 1.350 lira. 2017 milletvekili maaşı ise 26.620 Lira.   
Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre bankaya borcu olan 25 milyon vatandaştan 2 milyon 670 bini icra takibinde bulunduğu açıklandı. Adalet Bakanlığı İcra İflas Kanunu'nun 340. maddesinde düzenlenen "borçlunun ödeme şartını ihlal" suçundan mahkûm olan ve hapse giren vatandaşlarla ilgili sorularını yanıtladı. Türkiye'de son 16 yılda toplam 110 bin 361 vatandaşın borcunu ödeyemediği için cezaevine girdiği belirtildi. Tüketici kredi borçları 13 yılda 134 kat, kredi kartı borçlarının ise 17 kat artış kaydettiğini hatırlattı.
Vatandaşların bankalara olan tüketici kredisi borçlarının 2,3 milyar liradan 305 milyar liraya, kredi kartı borçlarının 4,3 milyar liradan 76,5 milyar liraya yükseldi. 2002 yılı sonunda 6,6 milyar lira olan vatandaşın bankalara olan toplam borcunun 2015 yılının sonunda 382 milyar liraya çıktı. Ülkemizde 25 milyona yakın vatandaşımız kullandığı kredilerden veya kredi kartlarından dolayı bankalara borçlu bulunuyor. Bunların 2 milyon 670 bini borcunu ödeyemediği için icra takibinde.
Beş yılda 1 milyon dava açıldı. Öte yandan İcra İflas Kanunu'nun 340. maddesine göre, zamanında vatandaşın ödeyemediği borcu nedeniyle hakkında icra takibi başlatılan bir icra dosyasına ya da haciz esnasında icra memuruna "borcumu ödeyeceğim" diye taahhütte bulunup, taahhüt ettiği borcu ödeyemez ise üç ay hapis cezasına çarptırılıyor.
Adalet Bakanlığı'nın açıkladığı adli istatistiklere göre "ödeme şartını ihlal" suçlamasıyla 2010-2014 yıllarını kapsayan beş yılda toplam 1 milyon 180 bin dava açıldı. Bu davaların 725 bininde mahkûmiyet kararı çıktı. 
Adalet Bakanlığı, son beş yılda "ödeme şartını ihlal" suçundan mahkûm olan vatandaşlardan, 2010 yılında 26 bin 177, 2011 yılında 23 bin 31, 2012 yılında 14 bin 990, 2014 yılında 11 bin 182, 2015 yılında ise 9 bin 944 vatandaşın kamuoyunda "taahhüdü ihlal" olarak bilinen "ödeme şartını ihlal" suçundan aldıkları mahkûmiyet nedeniyle hapse girdiğini açıkladı.
Buna göre son beş yılda borcunu ödeyemeyen vatandaşlardan 110 bin 361'i hapse girdi. Aynı dönemde ödeme şartını ihlal suçundan cezaevine giren 108 bin 119 kişi de cezasını çekerek hapisten çıktı. Ülke ekonomisi nasıl iyi diyorlar.
Doğan her çocuk borçlu doğuyor. Dış borç ortalama 385 milyar dolara ulaştı. 2017 bütçesi yaklaşık 645 lira olarak hazırlandı. Buna karşılık 598,3 milyar gelir bekleniyor. Ancak 2017 bütçesinde ÖTV geliri ve KDV geliri 322.9 milyar lira. 2017 yılında petrol ve doğalgaz ürünlerinden de 66.5 milyar vergi toplanacakmış. Buna göre tüm ürünlere zam yapılacak demektir.
Çözüm Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yazmış olduğu ve dünya devletlerinin uyguladığı milli ekonomiye dönmektir. Milli Ekonomi Modeli'nde gayrisafi milli hasıla karşılığı milli para basılacak ve yer altı ve yer üstü kaynakları devreye girecek. Asgari 5.000 bin lira olacak. Emekli maaşı 5000 lira olacak. Çalışanlar ortalama beş bin ile on bin lira arasında maaş alacak. Devletler kendi milli paralarını devreye koyarak dünyayı sömüren dolar vazgeçmiş olacaklar. Yatırım yapanlara devlet masrafsız kredi verilerek iş yerleri ve sanayi yatırımları yapılarak işsizliğe de çözüm bulunmuş olacaktır. Milli Ekonomi Modeli'nde doğan her çocuk borçlu doğmayacak. Çünkü doğan çocuğa 250 lira çocuk maaşı verilecek. Doğum yapan anneye 15 bin lira doğum yardımı verilecek. Anneye 1000 lira vatandaşlık maaşı ve 1.500 lira da evhanımı maaşı verilecek. Babaya da 1000 lira vatandaşlık maaşı verilecek. Toplum ekonomik özgürlüğüne kavuşmuş olacak. Toplumda huzur ve güven sağlanmış olacaktır. O günleri görmek üzere?