Ekonomi, az ya da çok aldığımız ve bir şekilde bize bir ay yeten maaşımız değildir. Ekonomi, bir ülkenin coğrafyasındaki kaynakları ile insan kaynaklarını çağın en gelişmiş üretimiyle; milli üretimle verimli hale getirip güçlendirmesidir. Bir aylık maaşımız diğer aya kadar yetiyor mu, o halde mesele yok!.. Ne yazık ki artan kur fiyatlarıyla peşisıra gelen zamlar, bir aylık maaşın ay sonunu getirmesine artık yetmiyor.
Gazetemiz Yeni Mesaj'ın son 20 günlük ekonomi haberlerine göz attım ve sadece şu yakın zamandaki ekonomi haberlerini okurken içim sızladı, ekonomimiz çöküyor. Ekonomimiz bu çöküşten acilen kurtarılmalıdır. Yedi haftada döviz kurları tavan yaptı. Bankaların kârının maşallahı var, bankaların da çoğu bizim değil. Dünyayı sömürenlerin Türkiye'yi hedefe koydukları gün gibi ortada ve Türkiye'miz üzerinde üç kaos planı ile hareket ettikleri aşikardır:
Birincisi iktisaden çökertmek, ikincisi ambargo uygulamak, askeri alanda özellikle Suriye'de bize yenilginin yaşatılması planlanmıştır.
Bütün bunlardan İstiklalci Ruh'un sahibi Atatürk'ün ve arkadaşlarının ekonomi modeliyle kurtulabiliriz. Bu model millidir. Sürekli kalkınmadır. Yorulmak bilmez çalışkanlıktır. Ulu ülkemiz Türkiye'mizi; ulu ve dualı Türk Milleti'ni sevmektir, değer vermektir, yarasına merhem olmaktır, yediden yetmişe seksen milyonu kazanmaktır, bağrımıza basmaktır. Sevenlerince -seversen sevilirsin- kendisine Baştürk, Hocatürk denen Prof. Dr. Haydar Baş; bu ekonomi modelini ete kemiğe, kitaba, şekle, formüle büründürdü, adını Milli Ekonomi Modeli olarak cümlemize ve insanlığa sundu. Bu modelde satmak yoktur; bütün varlıkların milletin, devletin, vatanın olması vardır. Milli üretim, çalışkanlık, başarı, sevgi ve huzur vardır. "Seçim kazanayım da, günü kurtarayım da gerisi ne olursa olsun" anlayışı yoktur.
Son 20 günde ekonomide neler yaşamışız:
Turizmde batık krediler artıyor: Turizme kullandırılan krediler içinde 'Geri dönüşü sorumlu-takipteki krediler' olarak tanımlanan 'batık kredi' oranı yüzde 2.2'den yüzde 2.7'ye yükseldi. Toplamda batık kredi oranı düşerken turizmde yükseldi.
Zarardaki üreticinin umutları Rusya'da: 12 milyon tona yakın domates üreten Türkiye'nin bunun yaklaşık 500 bin tonunu ihraç ettiğini açıklayan SERA-BİR Başkanı Yanmaz, "Rusya pazarının açılmasıyla son iki yılda üreticilerimizin gördüğü büyük zararlar inşallah bu yıl telafi edilir diye düşünüyoruz" dedi.
Bankalar iyi palazlandı: Türkiye Bankalar Birliği (TBB), bankacılık sektörünün toplam aktiflerinin eylül sonu itibarıyla 3 trilyon lirayı aştığını bildirdi.
Bu zamlara dayanılmaz: Gıda maddelerine gelen seri zamlar, maaşlardaki artış oranlarını katbekat solladı. Son bir yılda patatese yüzde 49, tereyağına yüzde 37, nohuda yüzde 34, beyaz peynire yüzde 13, balığa yüzde 27, Antep fıstığına yüzde 43 zam geldi. Yüzde 11.90 açıklanan tüketici enflasyonun altında zam gelen ürün yok denecek kadar az.
'Hayvancılıkta dışa bağımlı yaşanamaz': "Nüfus 80 milyonu, ülkedeki mülteci sayısı 5 milyonu aşmışken hayvancılıkta dışa bağımlı yaşanmaz" diyen TZOB Başkanı Bayraktar, "Hayvancılıkta yerli üretim korunmaz, ahırlara yeni besi hayvanları konulmazsa, besicimiz üretimden kaçınırsa vay halimize. O zaman ette bugünkü fiyatları arar, eti daha pahalı yeriz" dedi.
Patronların iki korkusu: Türkiye'nin önde gelen holdinglerinin tepe yöneticileri 'CEO Ajandası 2018' etkinliğinde bir araya geldi. Yöneticiler, özellikle döviz kurlarındaki oynaklık ile yurtdışı kaynaklı jeopolitik risklerin 2018'de belirleyici olduğuna işaret etti.
'En kırılgan' beşlide Türkiye birinci: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, 'Yeni Kırılgan Beş' raporunu yayımladı. Kuruluş en kırılgan beş ülke olarak, Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar'ı işaret etti. Rusya ise "en dirençli" ekonomiler arasında gösterildi.
Zeytinimiz var ihracatımız yok: Zeytinin anavatanı Türkiye olmasına rağmen birçok Akdeniz ülkesi zeytinden Türkiye'den kat kat fazla ihracat geliri elde ediyor. Sadece zeytinyağı ihracatından İspanya 3, İtalya 1.6 milyar dolar kazanırken, Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı ihracatı 190 milyon dolarda kaldı.
Et ithalatıyla sorunlar artacak: Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, Türkiye'nin hayvancılık politikasının iflas ettiği için geçici çözümler üretilmeye çalışıldığını ve bu kapsamda besilik hayvan, kasaplık hayvan, karkas et ve son olarak da lop et ithal edildiğini ifade etti.
Nar üreticisi dert küpü: Deve dişi tatlı narıyla meşhur Bilecik'in İnhisar ilçesinde hasat başladı. Genellikle sonbahar mevsiminde hasadına başlanan ve yılda 10 bin ton üretimi yapılan İnhisar narı, daha çok Eylül-Kasım aylarında tüketiliyor.
Et ithalatı üreticiye darbe: ESDER Genel Başkanı Mahmut Çelikus, et ithalatının sadece üreticilerde fiyatları düşürdüğüne işaret ederek, "İthalata rağmen markette fiyatlar artmıştır" dedi. Çelikus, kasap esnafının market baskısının yanı sıra şimdi de Et ve Süt Kurumu'nun fiyat baskısı altında olduğunu vurguladı.
9 ayda 333 bin çek karşılıksız çıktı: TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin Eylül 2017 Çek Raporu'na göre yılın 9 ayında 333 bin 478 çek karşılıksız çıktı." diyen bunların 76 bini daha sonra ödendiğini açıkladı.
Dünyada düşüyor, Türkiye'de artıyor: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1.3 gerilediğini, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 2.5 yükseldiğini açıkladı.
Dış açıkta rekor artış: İthalatta yaşanan büyük artışa karşın, ihracat artışının düşük kalmasına bağlı olarak Eylül ayında Türkiye'nin dış ticaret açığı, Eylül 2016'ya göre yüzde 85 artışla 8 milyar 135 milyon dolara yükseldi.
Köyden kente göç önlenmeli: İnsanların doğdukları yerde doymalarının sağlanması gerektiğini söyleyen TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "2007-2016 döneminde, Çorum, Zonguldak, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale'de kırsal nüfus üçte bir, Gümüşhane, Sivas, Amasya, Bilecik, Kütahya, Bolu'da dörtte bir oranında azaldı" dedi.
Kur ateşi sönmeli: Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, BMD üyesi 412 markanın 380 AVM'de ve caddelerde yaklaşık 70 bin mağazada 400 bine yakın kişiyi istihdam ettiğini hatırlatarak, imalatçılar da hesaba katıldığında sektörün büyük bir ekosistemi beslediğini vurguladı.
Döviz uçuyor Türk lirası eriyor: Türkiye ekonomisi alarm veriyor. Yeniden tırmanışa geçen Dolar ve Euro Türk lirasına ağır darbe indirdi. Türk lirası karşısında 1 Ocak 2017'de 3.53 TL'den işlem gören Dolar 3.84'ü, yılbaşında 3.72 TL olan Euro ise 4.48'i test etti. Bu bağlamda Türk lirası 1 Ocak-27 Ekim arası dönemde büyük değer kaybına uğradı."
Türkiye'mizde çok parti var; evet çok parti var, yüzde on da seçim barajı var. Demokrasiyle bağdaşmayan bu seçim barajıyla parlamentoya giren partilerin eseri değil midir bu ekonomik çöküş?!!.. Yüzde on barajı olmayıp da BTP ve bu parti gibi milli partiler de parlamentoya girselerdi acaba başımızda bunca dert, musibet, oyun, tuzak olabilir miydi?!..
Bütün tuzaklar Atatürk varken, ondan dönüyordu; Baştürk, parlamentoda olsaydı bütün tuzaklar Baştürk'ten dönmez miydi?!.. Dönerdi.
Türk Milleti, ekonomiyi iyi bellemeli? Atatürk'ünün ekonomisini, yani Milli Ekonomi Modeli'ni çok iyi bilmeli?
Ne yap et Türk Milleti; karnı tok, sırtı pek, başı dik hale getir kendini?
Gazetemiz Yeni Mesaj'ın son 20 günlük ekonomi haberlerine göz attım ve sadece şu yakın zamandaki ekonomi haberlerini okurken içim sızladı, ekonomimiz çöküyor. Ekonomimiz bu çöküşten acilen kurtarılmalıdır. Yedi haftada döviz kurları tavan yaptı. Bankaların kârının maşallahı var, bankaların da çoğu bizim değil. Dünyayı sömürenlerin Türkiye'yi hedefe koydukları gün gibi ortada ve Türkiye'miz üzerinde üç kaos planı ile hareket ettikleri aşikardır:
Birincisi iktisaden çökertmek, ikincisi ambargo uygulamak, askeri alanda özellikle Suriye'de bize yenilginin yaşatılması planlanmıştır.
Bütün bunlardan İstiklalci Ruh'un sahibi Atatürk'ün ve arkadaşlarının ekonomi modeliyle kurtulabiliriz. Bu model millidir. Sürekli kalkınmadır. Yorulmak bilmez çalışkanlıktır. Ulu ülkemiz Türkiye'mizi; ulu ve dualı Türk Milleti'ni sevmektir, değer vermektir, yarasına merhem olmaktır, yediden yetmişe seksen milyonu kazanmaktır, bağrımıza basmaktır. Sevenlerince -seversen sevilirsin- kendisine Baştürk, Hocatürk denen Prof. Dr. Haydar Baş; bu ekonomi modelini ete kemiğe, kitaba, şekle, formüle büründürdü, adını Milli Ekonomi Modeli olarak cümlemize ve insanlığa sundu. Bu modelde satmak yoktur; bütün varlıkların milletin, devletin, vatanın olması vardır. Milli üretim, çalışkanlık, başarı, sevgi ve huzur vardır. "Seçim kazanayım da, günü kurtarayım da gerisi ne olursa olsun" anlayışı yoktur.
Son 20 günde ekonomide neler yaşamışız:
Turizmde batık krediler artıyor: Turizme kullandırılan krediler içinde 'Geri dönüşü sorumlu-takipteki krediler' olarak tanımlanan 'batık kredi' oranı yüzde 2.2'den yüzde 2.7'ye yükseldi. Toplamda batık kredi oranı düşerken turizmde yükseldi.
Zarardaki üreticinin umutları Rusya'da: 12 milyon tona yakın domates üreten Türkiye'nin bunun yaklaşık 500 bin tonunu ihraç ettiğini açıklayan SERA-BİR Başkanı Yanmaz, "Rusya pazarının açılmasıyla son iki yılda üreticilerimizin gördüğü büyük zararlar inşallah bu yıl telafi edilir diye düşünüyoruz" dedi.
Bankalar iyi palazlandı: Türkiye Bankalar Birliği (TBB), bankacılık sektörünün toplam aktiflerinin eylül sonu itibarıyla 3 trilyon lirayı aştığını bildirdi.
Bu zamlara dayanılmaz: Gıda maddelerine gelen seri zamlar, maaşlardaki artış oranlarını katbekat solladı. Son bir yılda patatese yüzde 49, tereyağına yüzde 37, nohuda yüzde 34, beyaz peynire yüzde 13, balığa yüzde 27, Antep fıstığına yüzde 43 zam geldi. Yüzde 11.90 açıklanan tüketici enflasyonun altında zam gelen ürün yok denecek kadar az.
'Hayvancılıkta dışa bağımlı yaşanamaz': "Nüfus 80 milyonu, ülkedeki mülteci sayısı 5 milyonu aşmışken hayvancılıkta dışa bağımlı yaşanmaz" diyen TZOB Başkanı Bayraktar, "Hayvancılıkta yerli üretim korunmaz, ahırlara yeni besi hayvanları konulmazsa, besicimiz üretimden kaçınırsa vay halimize. O zaman ette bugünkü fiyatları arar, eti daha pahalı yeriz" dedi.
Patronların iki korkusu: Türkiye'nin önde gelen holdinglerinin tepe yöneticileri 'CEO Ajandası 2018' etkinliğinde bir araya geldi. Yöneticiler, özellikle döviz kurlarındaki oynaklık ile yurtdışı kaynaklı jeopolitik risklerin 2018'de belirleyici olduğuna işaret etti.
'En kırılgan' beşlide Türkiye birinci: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, 'Yeni Kırılgan Beş' raporunu yayımladı. Kuruluş en kırılgan beş ülke olarak, Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar'ı işaret etti. Rusya ise "en dirençli" ekonomiler arasında gösterildi.
Zeytinimiz var ihracatımız yok: Zeytinin anavatanı Türkiye olmasına rağmen birçok Akdeniz ülkesi zeytinden Türkiye'den kat kat fazla ihracat geliri elde ediyor. Sadece zeytinyağı ihracatından İspanya 3, İtalya 1.6 milyar dolar kazanırken, Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı ihracatı 190 milyon dolarda kaldı.
Et ithalatıyla sorunlar artacak: Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, Türkiye'nin hayvancılık politikasının iflas ettiği için geçici çözümler üretilmeye çalışıldığını ve bu kapsamda besilik hayvan, kasaplık hayvan, karkas et ve son olarak da lop et ithal edildiğini ifade etti.
Nar üreticisi dert küpü: Deve dişi tatlı narıyla meşhur Bilecik'in İnhisar ilçesinde hasat başladı. Genellikle sonbahar mevsiminde hasadına başlanan ve yılda 10 bin ton üretimi yapılan İnhisar narı, daha çok Eylül-Kasım aylarında tüketiliyor.
Et ithalatı üreticiye darbe: ESDER Genel Başkanı Mahmut Çelikus, et ithalatının sadece üreticilerde fiyatları düşürdüğüne işaret ederek, "İthalata rağmen markette fiyatlar artmıştır" dedi. Çelikus, kasap esnafının market baskısının yanı sıra şimdi de Et ve Süt Kurumu'nun fiyat baskısı altında olduğunu vurguladı.
9 ayda 333 bin çek karşılıksız çıktı: TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin Eylül 2017 Çek Raporu'na göre yılın 9 ayında 333 bin 478 çek karşılıksız çıktı." diyen bunların 76 bini daha sonra ödendiğini açıkladı.
Dünyada düşüyor, Türkiye'de artıyor: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1.3 gerilediğini, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 2.5 yükseldiğini açıkladı.
Dış açıkta rekor artış: İthalatta yaşanan büyük artışa karşın, ihracat artışının düşük kalmasına bağlı olarak Eylül ayında Türkiye'nin dış ticaret açığı, Eylül 2016'ya göre yüzde 85 artışla 8 milyar 135 milyon dolara yükseldi.
Köyden kente göç önlenmeli: İnsanların doğdukları yerde doymalarının sağlanması gerektiğini söyleyen TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "2007-2016 döneminde, Çorum, Zonguldak, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale'de kırsal nüfus üçte bir, Gümüşhane, Sivas, Amasya, Bilecik, Kütahya, Bolu'da dörtte bir oranında azaldı" dedi.
Kur ateşi sönmeli: Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, BMD üyesi 412 markanın 380 AVM'de ve caddelerde yaklaşık 70 bin mağazada 400 bine yakın kişiyi istihdam ettiğini hatırlatarak, imalatçılar da hesaba katıldığında sektörün büyük bir ekosistemi beslediğini vurguladı.
Döviz uçuyor Türk lirası eriyor: Türkiye ekonomisi alarm veriyor. Yeniden tırmanışa geçen Dolar ve Euro Türk lirasına ağır darbe indirdi. Türk lirası karşısında 1 Ocak 2017'de 3.53 TL'den işlem gören Dolar 3.84'ü, yılbaşında 3.72 TL olan Euro ise 4.48'i test etti. Bu bağlamda Türk lirası 1 Ocak-27 Ekim arası dönemde büyük değer kaybına uğradı."
Türkiye'mizde çok parti var; evet çok parti var, yüzde on da seçim barajı var. Demokrasiyle bağdaşmayan bu seçim barajıyla parlamentoya giren partilerin eseri değil midir bu ekonomik çöküş?!!.. Yüzde on barajı olmayıp da BTP ve bu parti gibi milli partiler de parlamentoya girselerdi acaba başımızda bunca dert, musibet, oyun, tuzak olabilir miydi?!..
Bütün tuzaklar Atatürk varken, ondan dönüyordu; Baştürk, parlamentoda olsaydı bütün tuzaklar Baştürk'ten dönmez miydi?!.. Dönerdi.
Türk Milleti, ekonomiyi iyi bellemeli? Atatürk'ünün ekonomisini, yani Milli Ekonomi Modeli'ni çok iyi bilmeli?
Ne yap et Türk Milleti; karnı tok, sırtı pek, başı dik hale getir kendini?
Cemal ÇAĞLAR / diğer yazıları
- Satışlar acele seçimler acele / 15.05.2018
- Fabrikalarını satan devletin sonu ne olur? / 23.02.2018
- Dünya büyük savaşa doğru gidiyor / 24.12.2017
- Son kale Türkiye dünya bizi bekliyor / 14.12.2017
- Bu gidişle ekmek kuyruklarını yaşar mıyız? / 10.12.2017
- Ekonomimiz çöküşten kurtarılmalıdır / 19.11.2017
- Fabrikalarını satan devletin sonu ne olur? / 23.02.2018
- Dünya büyük savaşa doğru gidiyor / 24.12.2017
- Son kale Türkiye dünya bizi bekliyor / 14.12.2017
- Bu gidişle ekmek kuyruklarını yaşar mıyız? / 10.12.2017
- Ekonomimiz çöküşten kurtarılmalıdır / 19.11.2017