Bir Ramazan ayına daha kavuşma şerefine nail olduk.
Allah idrak ederek tekrarlarını yaşamayı nasip etsin.
Ramazan şüphesiz ayıkmaya, yanlışlardan tevbe ederek kurtuluşa vesiledir.
Bizim millet olarak en büyük yanlışlarımızdan biri de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anlayamamak oldu.
Çeşitli ajanların fitneleriyle birlikte o büyük, örnek lider ve annesini her kefeye koyduk, sadece müslüman kefesine koyamadık.
Bizler her ortamda Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in öğretisi ve ayıktırmasıyla bu yanlış konusunda vatandaşlarımızı uyarsak da, bu fitneyi körüklemekle görevli olanlar mesleklerini icra etmeye devam ettiler, edecekler de.
Bu manada Atatürk konusu, FETÖ zihniyetinin yaydığı Dinler Arası Diyalog fitnesi, Suriye meselesi, Ehl-i Beyt gerçeği dahil dünyayı ve vatanımızı ilgilendiren bütün konularda her türlü karartmalara ve gizlemelere rağmen bizi ayıktıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ne kadar dua etsek azdır.
O'nun, bugüne kadar bütün tespitlerinde haklı çıkması, bugün menfaati için bazı gerçekleri görenlere rağmen Haydar Hoca'nın 30 yıl önceden beri sadece Allah'ın rızası için bu gerçekleri haykırması, cahil bir insan için bile tek kurtuluş kapısı olduğuna inanmak için yeterli.
Bir insan düşünün ki, FETÖ gerçeğini 30 yıl önceden bu millete anlatıp o zihniyetle mücadele eden tek kişi olsun.
Siz FETÖ konusunda O'nun hakkını teslim etmeden, Atatürk'ün soyu ve dindarlığı konusunda halkını ilk uyaran, Şii-Sünni fitnesini engelleyen tek kişi olduğu gerçeğini kabul etmeden dilediğiniz kadar müslümanlık iddiasında bulunun, emaneti ehline teslim etmeden kurtuluş kapısına ulaşmanız mümkün olmaz.
Bu konuda nasp edilmiş Ehl-i Beyt imamlarının beşincisi olan İmam Muhammed Bâkır bize örnektir.
Özellikle Halife Ömer b. Abdülaziz kendi zamanında diğer halifelerin aksine, imam Muhammed Bâkır'a hürmet etmiştir.
Malum, Resûlullah'ın Hz. Fâtıma'ya hediye ettiği Fedek hurmalığı Ehl-i Beyt soyundan alınmıştı. Ömer bin Abdülaziz, bu araziyi Muhammed Bâkır'a geri vermiştir.
Ancak halife Ömer bin Abdülaziz öldüğünde, insanların arkasından ağlamasına rağmen, nasp edilmiş imameti ehline vermediği için İmam Bâkır onun hakkında, "Yer ehli ona ağlıyor ama gök ehli ona lanet ediyor" buyurdu.
Şimdi 30 yıl önceden FETÖ konusunda siyasileri, din adamlarını, milleti kapı kapı dolaşıp uyaran Haydar Baş Bey'i görmezden gelip, gizleyerek Allah'ın rızasını kazanabileceğinizi mi zannediyorsunuz?
Mustafa Kemal Atatürk ve mübarek annesi Zübeyde Hanım'a bu memlekette türlü iftiralar atılırken, Cumhuriyetimizin kurucusuna ve annesine tek sahip çıkan, belgelerle birlikte mübarek soyunu ve dindarlığını ortaya koyan tek liderin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu kim inkar edebilir?
Toplumsal konular bir yana dursun, ülkemizin maddi ve manevi bütün problemlerini tespit ederek çözüme kavuşturan, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezleri ile bu çözümleri kanunlaştıran tek lider de O'dur.
Ezcümle, Haydar Baş Bey'in bütün konularda haklı çıktığını, sadece ülkemiz için değil küresel meselelerde ki tespitleriyle tek kurtuluş kapısının o olduğunu kabul etmeyip O'nu gizlemeye, hakkında fitneler çıkarmaya devam ederseniz eğer, emaneti ehline teslim etmemiş olursunuz.
Haydar Baş Bey'in tespitlerine mü'min gözüyle bakabilirseniz eğer hem dünyanızı, hem ahiretinizi kurtaracak gerçekleri bizlere anlatmak için çabaladığını görmüş olursunuz.
Böyle bir lider Allah adamı değil de nedir?
Emaneti ehline vermek sadece Haydar Hoca haklı demekle de olmaz.
Bu manada İmam Muhammed Bâkır ve Ömer b. Abdülaziz örneğinden farkınız olmaz.
Allah idrak ederek tekrarlarını yaşamayı nasip etsin.
Ramazan şüphesiz ayıkmaya, yanlışlardan tevbe ederek kurtuluşa vesiledir.
Bizim millet olarak en büyük yanlışlarımızdan biri de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anlayamamak oldu.
Çeşitli ajanların fitneleriyle birlikte o büyük, örnek lider ve annesini her kefeye koyduk, sadece müslüman kefesine koyamadık.
Bizler her ortamda Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in öğretisi ve ayıktırmasıyla bu yanlış konusunda vatandaşlarımızı uyarsak da, bu fitneyi körüklemekle görevli olanlar mesleklerini icra etmeye devam ettiler, edecekler de.
Bu manada Atatürk konusu, FETÖ zihniyetinin yaydığı Dinler Arası Diyalog fitnesi, Suriye meselesi, Ehl-i Beyt gerçeği dahil dünyayı ve vatanımızı ilgilendiren bütün konularda her türlü karartmalara ve gizlemelere rağmen bizi ayıktıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ne kadar dua etsek azdır.
O'nun, bugüne kadar bütün tespitlerinde haklı çıkması, bugün menfaati için bazı gerçekleri görenlere rağmen Haydar Hoca'nın 30 yıl önceden beri sadece Allah'ın rızası için bu gerçekleri haykırması, cahil bir insan için bile tek kurtuluş kapısı olduğuna inanmak için yeterli.
Bir insan düşünün ki, FETÖ gerçeğini 30 yıl önceden bu millete anlatıp o zihniyetle mücadele eden tek kişi olsun.
Siz FETÖ konusunda O'nun hakkını teslim etmeden, Atatürk'ün soyu ve dindarlığı konusunda halkını ilk uyaran, Şii-Sünni fitnesini engelleyen tek kişi olduğu gerçeğini kabul etmeden dilediğiniz kadar müslümanlık iddiasında bulunun, emaneti ehline teslim etmeden kurtuluş kapısına ulaşmanız mümkün olmaz.
Bu konuda nasp edilmiş Ehl-i Beyt imamlarının beşincisi olan İmam Muhammed Bâkır bize örnektir.
Özellikle Halife Ömer b. Abdülaziz kendi zamanında diğer halifelerin aksine, imam Muhammed Bâkır'a hürmet etmiştir.
Malum, Resûlullah'ın Hz. Fâtıma'ya hediye ettiği Fedek hurmalığı Ehl-i Beyt soyundan alınmıştı. Ömer bin Abdülaziz, bu araziyi Muhammed Bâkır'a geri vermiştir.
Ancak halife Ömer bin Abdülaziz öldüğünde, insanların arkasından ağlamasına rağmen, nasp edilmiş imameti ehline vermediği için İmam Bâkır onun hakkında, "Yer ehli ona ağlıyor ama gök ehli ona lanet ediyor" buyurdu.
Şimdi 30 yıl önceden FETÖ konusunda siyasileri, din adamlarını, milleti kapı kapı dolaşıp uyaran Haydar Baş Bey'i görmezden gelip, gizleyerek Allah'ın rızasını kazanabileceğinizi mi zannediyorsunuz?
Mustafa Kemal Atatürk ve mübarek annesi Zübeyde Hanım'a bu memlekette türlü iftiralar atılırken, Cumhuriyetimizin kurucusuna ve annesine tek sahip çıkan, belgelerle birlikte mübarek soyunu ve dindarlığını ortaya koyan tek liderin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu kim inkar edebilir?
Toplumsal konular bir yana dursun, ülkemizin maddi ve manevi bütün problemlerini tespit ederek çözüme kavuşturan, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezleri ile bu çözümleri kanunlaştıran tek lider de O'dur.
Ezcümle, Haydar Baş Bey'in bütün konularda haklı çıktığını, sadece ülkemiz için değil küresel meselelerde ki tespitleriyle tek kurtuluş kapısının o olduğunu kabul etmeyip O'nu gizlemeye, hakkında fitneler çıkarmaya devam ederseniz eğer, emaneti ehline teslim etmemiş olursunuz.
Haydar Baş Bey'in tespitlerine mü'min gözüyle bakabilirseniz eğer hem dünyanızı, hem ahiretinizi kurtaracak gerçekleri bizlere anlatmak için çabaladığını görmüş olursunuz.
Böyle bir lider Allah adamı değil de nedir?
Emaneti ehline vermek sadece Haydar Hoca haklı demekle de olmaz.
Bu manada İmam Muhammed Bâkır ve Ömer b. Abdülaziz örneğinden farkınız olmaz.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018