BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hoş Geldin Atatürk eseriyle, Türk milletinin yeniden keşfettiği ve sevgisini yüreklerde yeşerttiğini Gazi M. Kemal Atatürk'ün bizzat kendi parasıyla çıkarttığı Hakimiyet-i Milliye gazetesindeki kapitalizm ve küresel sömürüye dair "En büyük düşman" başlıklı tarihî makalesini arz ediyorum.
Gazi Paşa'nın bu perspektifinden bakıldığında; Prof. Dr. Baş'ın 2005'te dünyaya deklare ederek kapitalizmi tarihe gömen Milli Ekonomi Modeli'ni, Türk milleti ve insanlık için nasıl bir "büyük oluş" olduğunun idrakiyle, bunca ağır ve acı tecrübelerden sonra artık devlet-millet elele iktidara taşımanın zaruretini takdirlerinize bırakıyorum.
"En büyük düşman?
En büyük düşman, düşmanların düşmanı; ne filan ne de falan; bilakis bu, adeta her tarafı kaplamış bir saltanat halinde, bütün dünyaya hâkim olan Kapitalizm âfeti ve onun çocuğu Emperyalizmdir.
Artık, bütün dünyanın anlamış olduğu bu hakikat, bizde de idrak ediliyor.
Bugünlerde başımıza musallat edilen Yunan, bütün bu büyük düşman âleminin parçasından başka bir şey değildir. Daha doğrusu, Kapitalizm saltanatının mazlum milletlere karşı gönderebileceği son kuvvet, son ordudur.
Nitekim bundan önce, üzerimize ordular salmış olan düşmanlar, yine böyle Kapitalizm saltanatının ordularından başka bir şey değildi: Moskof orduları, İtalyan orduları, Bulgar ve Yunan orduları; kısacası bütün düşmanlarımız, Kapitalizm tarafından ayaklandırılırlardı.
Tarihin eski devirlerinde, dünya birtakım zalim hükümdarların istibdatları altında ezilirdi. Sonraları milletler, bu istibdatları yıktılar.
Fakat bu defa onların yerine paranın, sermayenin zulmü geçti. Sermaye, bugüne kadar dünyada yapılmış bütün fenalıkların yegâne müsebbibi, yegâne mesulü idi; bugün de odur.
Eğer dünyayı süratle istila eden, Kapitalizm aleyhtarlığı olmasaydı, bu zulüm yarın da devam edecekti. Çok şükür, zulüm devrinin son günlerindeyiz.
Kapitalizm sadece falan veya filan milletin düşmanı değildir.
Bilakis bütün dünyanın, bütün milletlerin müşterek düşmanıdır. Milletleri birbirine düşüren, kuvvet o. Kardeşkanları döktüren, fesatlar ondan. Dünyayı kaplayan sefaletin müsebbibi; hülasaten bütün insaniyeti inleten zulmün yegâne zalimi odur.
Bu zalimin muvaffak olmak için, arada sırada müracaat ettiği muharebeler, yegâne kuvvetleri, yegâne silahları değildir. Bankalar, sendikalar, onun en kuvvetli silahlarıdır. Ve milletleri, bilhassa bu silahlarla mağlup eder.
Memleketimize bakınız: rejiler, düyun-u umumiyeler, kapitülasyonlar, şimendiferler, limanlar, gemiler, ticarethaneler? Bütün bu müesseseler, Avrupa Kapitalizminin, bizi mahvetmek için senelerden beri kullandığı, iblisane bir makinenin parçalarıdır.
Sadece bizim memleketimizde değil, yeryüzünde bu makine devam ettikçe, sadece biz değil bütün dünya, zülüm altında ezilecek, sefalet arşa çıkacak, insanlık felaketten felakete yuvarlanacaktır.
Bize bugün, hudut itibariyle dünyanın en güzel, en hayale sığmaz sulh şartlarını verseler; Kapitalizm dolabı memlekette bugünkü şekliyle kaldığı takdirde, mahvımız muhakkaktır."
(M. Kemal Atatürk, Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi, 23 Temmuz 1920; Attila İlhan, Gazi Paşa, s.11 vd, İş Bankası Yay., 2006).
Gazi Paşa'nın bu perspektifinden bakıldığında; Prof. Dr. Baş'ın 2005'te dünyaya deklare ederek kapitalizmi tarihe gömen Milli Ekonomi Modeli'ni, Türk milleti ve insanlık için nasıl bir "büyük oluş" olduğunun idrakiyle, bunca ağır ve acı tecrübelerden sonra artık devlet-millet elele iktidara taşımanın zaruretini takdirlerinize bırakıyorum.
"En büyük düşman?
En büyük düşman, düşmanların düşmanı; ne filan ne de falan; bilakis bu, adeta her tarafı kaplamış bir saltanat halinde, bütün dünyaya hâkim olan Kapitalizm âfeti ve onun çocuğu Emperyalizmdir.
Artık, bütün dünyanın anlamış olduğu bu hakikat, bizde de idrak ediliyor.
Bugünlerde başımıza musallat edilen Yunan, bütün bu büyük düşman âleminin parçasından başka bir şey değildir. Daha doğrusu, Kapitalizm saltanatının mazlum milletlere karşı gönderebileceği son kuvvet, son ordudur.
Nitekim bundan önce, üzerimize ordular salmış olan düşmanlar, yine böyle Kapitalizm saltanatının ordularından başka bir şey değildi: Moskof orduları, İtalyan orduları, Bulgar ve Yunan orduları; kısacası bütün düşmanlarımız, Kapitalizm tarafından ayaklandırılırlardı.
Tarihin eski devirlerinde, dünya birtakım zalim hükümdarların istibdatları altında ezilirdi. Sonraları milletler, bu istibdatları yıktılar.
Fakat bu defa onların yerine paranın, sermayenin zulmü geçti. Sermaye, bugüne kadar dünyada yapılmış bütün fenalıkların yegâne müsebbibi, yegâne mesulü idi; bugün de odur.
Eğer dünyayı süratle istila eden, Kapitalizm aleyhtarlığı olmasaydı, bu zulüm yarın da devam edecekti. Çok şükür, zulüm devrinin son günlerindeyiz.
Kapitalizm sadece falan veya filan milletin düşmanı değildir.
Bilakis bütün dünyanın, bütün milletlerin müşterek düşmanıdır. Milletleri birbirine düşüren, kuvvet o. Kardeşkanları döktüren, fesatlar ondan. Dünyayı kaplayan sefaletin müsebbibi; hülasaten bütün insaniyeti inleten zulmün yegâne zalimi odur.
Bu zalimin muvaffak olmak için, arada sırada müracaat ettiği muharebeler, yegâne kuvvetleri, yegâne silahları değildir. Bankalar, sendikalar, onun en kuvvetli silahlarıdır. Ve milletleri, bilhassa bu silahlarla mağlup eder.
Memleketimize bakınız: rejiler, düyun-u umumiyeler, kapitülasyonlar, şimendiferler, limanlar, gemiler, ticarethaneler? Bütün bu müesseseler, Avrupa Kapitalizminin, bizi mahvetmek için senelerden beri kullandığı, iblisane bir makinenin parçalarıdır.
Sadece bizim memleketimizde değil, yeryüzünde bu makine devam ettikçe, sadece biz değil bütün dünya, zülüm altında ezilecek, sefalet arşa çıkacak, insanlık felaketten felakete yuvarlanacaktır.
Bize bugün, hudut itibariyle dünyanın en güzel, en hayale sığmaz sulh şartlarını verseler; Kapitalizm dolabı memlekette bugünkü şekliyle kaldığı takdirde, mahvımız muhakkaktır."
(M. Kemal Atatürk, Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi, 23 Temmuz 1920; Attila İlhan, Gazi Paşa, s.11 vd, İş Bankası Yay., 2006).
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019