logo
19 MART 2024

Erdoğan'ın işi daha kolay!

Rus siyasetçi ve bilim adamı Prof. Dr. Victor Minin, Meltem TV'de yayınlanan Gündem Özel programına konuk oldu. Prof. Minin, "Erdoğan'ın işi Putin'e göre daha kolay çünkü Türkiye'de maneviyat sahibi Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir lider vardır. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Prof. Dr. Haydar Baş beraber çalışırlarsa çok başarılı olacaklar." dedi.
11.01.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL

Tanınmış Rus siyaset ve bilim adamı, siyasi danışman Prof. Dr. Ali Victor Minin, İstanbul'a geldi. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) Rusya başta olmak üzere 4 milyarlık bir nüfusa sahip BRICS ülkeleri tarafından hayata geçirilmesinde pay sahibi olan Victor Minin, Prof. Dr. Haydar Baş ile tanışmasının ardından Müslüman olmuş ve ismine Ali'yi de eklemişti.
Ali Victor Minin, Meltem TV'de yayınlanan "Gündem Özel" programına konuk oldu ve gazeteci yazar Harun Kayacı'nın sorularını cevaplandırdı.
Rusya olarak sosyalizm ve kapitalizmi denediklerini ancak bu iki sistemden de istedikleri sonucu alamadıklarını ifade eden Prof. Dr. Minin, yeni bir sistem arayışı içerisindeyken Türkiye'den Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni keşfettiklerini söyledi.
Minin, "Ben 1990'larda Rus hükümetinde çalışırken artık eski ideolojilerin zamanının geçtiğini ve yeni ideolojilere ihtiyaç olduğunu anladık ve araştırmaya başladık. İslam dünyasını araştırdık. O dönem biz arkadaşlarla birçok İslam ülkesini gezdik, İran da dahil. Modelleri aradık ancak bulamadık. Aradığımız modeli sadece Türkiye'de Prof. Dr. Haydar Baş'ta bulduk. İki binli yıllarda Prof. Dr. Haydar Baş ile tanışınca ve Milli Ekonomi Modeli'ni görünce aradığımızı bulduk. Bu modelin aktif bir şekilde uygulanabileceğini gördüm ve anladım. Milli Ekonomi Modeli (MEM) bir alfabe gibi harflerden oluşmakta ve herkes bu alfabeyi kullanarak kendi kitabını yazabilir. Milli Ekonomi Modeli kitabına Allah-u Teala'nın yasaları konulmuştur. MEM şöyle bir üçlüyü kendi içinde toplamıştır; ruh, gönül ve beden!" dedi.
'Haydar Baş bir öncüdür'
Milli Ekonomi Modeli ile istedikleri ivmeyi yakaladıklarını ifade eden Victor Minin modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş ile ilgili şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Dünyada genelde bilim adamları ayrı, inanç sahibi insanlar ayrıdır, bir de gizli bilgiler sahibi insanlar ayrıdır! İlk defa Haydar Baş'ın şahsında hem bilimi hem maneviyatı hem de gizli bilgileri yani tasavvufi bilgileri şahsında birleştiren birini gördük. Demek ki Haydar Baş'ın şahsında hem güncel ekonomi ve siyasi bilgiler, hem de eskiden gelen manevi bilgiler mevcut. Bu bakımdan Haydar Baş bir öncüdür. O şu anda bu bilgileri topluma da ekiyor."
'Haydar Baş manevi bir kahramandır'
"Bugün dünyada Prof. Dr. Haydar Baş'ın modeli 4 milyarlık bir nüfusa sahip ülkeler (BRICS) tarafından uygulanıyor. Bu tezle dünya yeniden şekilleniyor. Haydar Hoca'ya bizim de sizin de dünyanın da ihtiyacı var" diyen Victor Minin, "Haydar Baş sadece ekonomi alanında değil, manevi alanda da birleştirici bir rol üstlendi" dedi ve Batı'nın İslam dünyasında mezhep savaşı çıkarma planını bozduğunu söyledi. Rus bilim adamı ve siyasetçi Minin, "Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendiğim ikinci bir nokta ise şudur: İslam dünyası tek bir güç merkezi olarak oluşmamıştır. Çünkü Sünni ve Şii dünyasına ayrılmıştır. Haydar Baş'ı şu anda aktüel olan ve dünya tarafından kabul edilen Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koymak dışında bir de İslami bir lider olarak gönlünde Şii ve Sünni dünyasını birleştiren bir lider olarak görüyorum. Dolayısıyla bu iki çalışmaya biz manevi bir kahramanlık diyebiliriz. Milli Ekonomi Modeli yazıldığında onu anlayan insanların sayısı azdı. Onun günü şimdi geldi. Bu birinci kahramanlık, ikinci kahramanlık ise Sünni ve Şii dünyasını birleştirmektir. Demek ki güç Hak'tadır. Bütün bunlar oy için, reyting için yapılmadı" şeklinde konuştu.
'Rusya güçlü bir İslam dünyası istiyor'
Batı'nın İslam dünyasında Şii-Sünni çatışması çıkarmak istediğini ifade eden Prof. Minin, Rusya olarak bu projeye karşı olduklarını söyledi ve gerekçesini de şu şekilde açıkladı: "Rusya İslam dünyasının tek bir güçlü merkez olmasını istiyor. Çünkü Sünnilerin ve Şiilerin inandıkları Allah bir, Peygamberleri bir? Eğer bu bütünlük sağlanmaz ise İslam dünyası parçalanacak ve Şiiler Rusya'ya Sünniler de Batı'ya, ABD'ye yönelecek, bir kısmı da Çin etkisi altında kalacak. İkinci şık olarak da Kürdistan devleti kurulacak. Bu devlet kurulurken de Türkiye'den, İran'dan, Irak'tan ve Suriye'den toprak alınacak. Bu gelişmeler bölgede Batı'nın istediği teröre ve kaosa neden olacak. Rusya bunu istemiyor."
'Rusya 15 Temmuz'da Erdoğan'a yardım etti'
Programda Türkiye-Rusya ilişkilerine de değinen Victor Minin, "Rusya olarak 15 Temmuz darbe girişiminde Erdoğan'a yardım ettik' dedi ve şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Eğer Rusya olarak biz Türkiye'ye küskünlük beslemiş olsaydık 15 Temmuz'da Türkiye Cumhurbaşkanı'na yardım etmezdik ve tam tersine onu devirmeye çalışırdık. Putin'e belki de günde 3 defa 'Türkiye'yi ve Ukrayna'yı bölelim' teklifinde bulunuyorlar. Ben şaka yapmıyorum. Putin bu isteklere karşı çıkıyor. Bundan dolayı da biz uçağımızın düşürülmesini de unutabildik, Büyükelçimizin öldürülmesini de unutabildik. Daha da önemlisi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moskova'ya gelip Putin ile barıştı. Bu, iki lider için de bir imtihandı, hem Putin hem de Erdoğan için. Onlar için kendi şahsi çıkarları mı önemli yoksa bölgedeki huzur mu önemli? Diyebiliriz ki ikisi de bu imtihandan geçti."
'Türkiye'nin tek şansı Prof. Dr. Haydar Baş!'
Türkiye-Rusya ilişkilerinde avantajlı tarafın Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu çünkü Türkiye'de Prof. Dr. Haydar Baş gibi fikirleriyle dünyaya yön veren bir liderin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Victor Minin, şunları söyledi: "Erdoğan'ın işi Putin'e göre daha kolay çünkü Türkiye'de maneviyat sahibi Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir lider vardır. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Prof. Dr. Haydar Baş beraber çalışırlarsa çok başarılı olacaklar."
'Rusya, Müslümanları Haydar Baş'la tanıdı'
Rusya olarak Prof. Dr. Haydar Baş'tan sadece Milli Ekonomi Modeli konusunda istifade etmediklerini aynı zamanda İslam dünyasıyla diyalog kurma ve Rusya'daki Müslümanların sorunlarını çözme konusunda da kendisinin değerli görüşlerinden yararlandıklarını belirten Rus akademisyen Victor Minin şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Rusya'da da yaklaşık 30 milyon Müslüman yaşıyor. Ruslar bu büyük Müslüman nüfusla nasıl temasta bulunması gerektiğini Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendi. Haydar Baş'tan belki de İslam dünyasında ilk defa değişik inançlarla nasıl doğru ilişki kurulabileceğini gördük. Haydar Baş'tan bir şeyler öğrenme ihtiyacı benim şahsi bir ihtiyacım değildi. Bu doğal bir ihtiyaçtı. Çünkü o dönemde ben SSCB son dönemi milletvekiliydim ve Rusya Cumhurbaşkanlığı teşkilatında çalışıyordum. O dönem Çeçenistan'da savaş vardı, problemli bölgeler vardı. Bize bu problemleri çözme bilgileri gerekiyordu. İşte biz bu bilgileri Prof. Dr. Haydar Baş'tan aldık. Rus insanı ilk etapta İslam'ı kabul etmiyor. O zaman bunu düşmanlar kolay bir şekilde savaşa dönüştürebilir. Bu mantık sıradan bir Rus vatandaşı için geçerli ise Rusya Cumhurbaşkanı için de geçerli. Demek ki yabancı birinin İslamiyet'i anlaması için onu içine alması ve doğru insanlardan tanıması gerekiyor. Onlara şartsız bir şekilde sevgi gerekiyor. Ben işte şartsız sevgiyi de Haydar Baş'tan öğrendim. Dünyada maneviyat sahibi insan çok ama bu maneviyata sahip olup da bunu hayata geçiren Haydar Baş'tan başka birisini tanımıyorum. O bu maneviyatı hem maddi dünyasına taşıyan hem de manevi dünyasında uygulayan biri."
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin

Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, eski CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağırıldı.
18.03.2024 21:22:00
Anadolu Ajansı
Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı
Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Bu kapsamda, şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliği'nde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenildi.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.

Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı. 

Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında

Bolu'nun Yuva köyünde 1 kişinin öldüğü, 147 kişinin de tedavi görerek taburcu olduğu su kaynaklı zehirlenmelere ilişkin 5 sanıklı davanın ikinci duruşması yapıldı. Sanıkların tutuksuz yargılanmasına ve davanın genişletilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
18.03.2024 19:48:00
İhlas Haber Ajansı
Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında
Yuva köyü davasında sanıklar ikinci kez hakim karşısında
Bolu'da 2022 yılında 1 kişinin hayatını kaybettiği, 147 kişinin de tedavi görerek sağlığına kavuştuğu zehirlenme olayıyla ilgili davanın ikinci duruşması görüldü.

Olayın ardından 5 sanık hakkında hazırlanan 14 sayfalık iddianame, Bolu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. 85 kişinin suç duyurusunda bulunduğu iddianame çerçevesinde İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A., İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Ü.B. ve köy muhtarı M.E. hakkında 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 15 yıl hapis cezası talep edilirken, hemşireler B.K. (41) ve F.İ. (42) hakkında da 'görevi kötüye kullanma' suçundan dava açılmıştı. Davanın ikinci duruşması Bolu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklar Yuva köyü muhtarı M.E., İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Müdürü Ü.B. ve İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli hemşire B.K. ile avukatlar ve müştekilerin bir kısmı hazır bulundu.

Zehirlenme vakalarının yaşandığı dönemde yaşamını yitiren Eyüp Ertem'in (49) E. Coli enfeksiyonuna maruz kaldığı ve ölümünün de E. Coli enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen 'invaziv enterokolit, sepsis, septik şok, tipik hemolitik üremik sendrom' ile gelişen komplikasyonlar sonucu gerçekleştiği kaydedildi. Hastanelere sevk edilen bazı hastalarda kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliğiyle seyreden 'Hemolitik Üremik Sendrom' tanısı konulduğu da belirtildi.

'Bilirkişi heyetinde herhangi bir araştırma yapılmamıştır'

Zehirlenen ailelerin avukatı Tunahan Sarıalan, 'Dosya çerçevesinde hazırlanan bilirkişi raporu yeterli değildir. Bilirkişi heyetinde İl Sağlık Müdürlüğü'nden personel bulunmaktadır. Tarafsızlık ilkesine aykırıdır. Akabinde zehirlenmenin sebebi tavuk dışkısı olarak geçmektedir. Ancak buna ilişkin bilirkişi heyetinde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Yayla suyu denilerek üzerinden geçilmiştir. Teknik kurallara uygun bir mantık çerçevesine oturtulmamıştır. Yayla suyu 4 farklı mahalleye gitmektedir, sadece bir mahallede zehirlenme yaşanmıştır. Tavuk dışkısına göre araştırma yapılması gerekmektedir. Tavuk dışkısına dair bir araştırma yapılmasının akabinde, tarafsız farklı şehirlerden bilirkişi heyeti oluşturularak, dosyanın bilirkişiye tebliğ edilmesini talep ederiz' dedi.

Avukatın yeniden bilirkişi raporu oluşturulması talebi, davanın ilerleyen aşamada genişletileceği belirtilerek reddedildi. Sanıkların tutuksuzluk hallerinin devamına karar veren mahmeke, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe erteledi.

'Para sayma' görüntülerine ilişkin İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşturmada, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade verdi.
18.03.2024 18:10:00
İhlas Haber Ajansı
'Para sayma' görüntülerine ilişkin İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' görüntülerine ilişkin İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
Sosyal medyada İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'in, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re'sen soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma çerçevesinde, Keleş ile birlikte eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın eski basın danışmanı Can Poyraz geçtiğimiz günlerde 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti.

İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü de ifade verdi

Konuya ilişkin soruşturma sürerken, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka'nın ardından İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz da Savcılığa 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. Bu çerçevede şimdiye kadar toplamda 5 şüpheli ifade vermiş oldu.

En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular

Sivas'ın Zara ilçesinde yer alan ve 1914 yılında cepheye asker yetiştirmek üzere kurulan 36'ncı Talimgah Alayı'nda salgına yakalanan 256 asker, 50-60 kişilik toplu mezarlara defnedildi.
18.03.2024 11:54:00 / Güncelleme: 18.03.2024 12:02:48
İhlas Haber Ajansı
En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular
En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular
Sivas'ın Zara ilçesinde bulunan 36'ncı Talimgah Alayı Şehitliği, hikayesi ile duyanları duygulandırıyor. 1914 yılında Doğu Cephesi'ne asker yetiştirmek maksadıyla kurulan Alay, cephede yaralanan askerlerin tedavisine de hizmet etti. Aynı yıllarda orduda baş gösteren salgın hastalıklar nedeniyle eğitim birliğinde bulunan ve tedavi olmak üzere askeri hastaneye gelen onlarca Mehmetçik şehit oldu. Salgın nedeniyle şehit olan askerlerin defin işlemleri güçleşince 50 ila 60 arasında naaş alabilecek toplu mezarlar kazılarak askerler defnedildi.



1'inci Dünya Savaşı öncesi Sivas'taki 12. Tümen'e bağlı 36. Talimgâh Alayı'nın Zara'da kurulduğunu ifade eden Zara eski İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Hakkı Acar, "Bu alayın amacı doğuya asker yetiştirmek, eğitmek hem de Sivas, Erzincan, Giresun yol ağını kontrol edebilmekmiş. Savaş başladıktan sonra bir Amele Taburu Zara'da bırakılmış, diğer askerler cepheye sevk edilmiş. Ancak 1915 yılında askerler arasında bir salgın hastalık başlamış ve bu Amele Taburu, Zara'daki askeri hastaneyi ve askeri kışlanın binalarını inşa etmiş. Giresun ve Erzincan civarında hem yaralananları hem de bu salgın hatalığa yakalanan askerleri Zara'ya getirerek oradaki askeri hastanede tedavi ederlermiş. Bu hastanede ise üç doktor görev yapmaktaymış ve hastane binasının yetmediği durumda çevre konaklara da asker yatırılırmış, bu bir süre böyle devam etmiş" dedi.



"Halk arasında 20-30 bin şehidin yattığı rivayet edilir"

Tedavi edilen askerlerin yeniden cepheye sevk edildiğini belirten Acar, "Ölümlerin önü alınamamış ve birçok asker şehit olmuş, cenazeleri defnetmek de büyük bir problem olunca 50-60 kişilik çukurlar kazarak buralara şehitleri defnetmişler. 1970'li yıllarda araştırmalara başladığımda 256 şehidin ismine rastladım bir listede ama vatandaşların da ziyaret ettiği bu şehitlikte 20 bin, 30 bin şehidin yattığı rivayet edilir. Bu şehitliğin üzerine bir de 1915 yılında anıt yapımına başlanmıştır. Osman Usta ile Simon Veyani adında iki usta, 1917 yılında bu şehitlik anıtını bitirirler. Bu anıt 1939 Erzincan depreminden etkilenir ve üst kısmından bir bölüm yıkılır ve eğilir. Pisa Kulesi'ne benzer yerli ve yabancı turistlerin odak noktası haline gelir ve 1952 yılına kadar Zara'da 36. Eğitim Alayı Şehitliği diye adlandırılmıştır. Yine 1952 yılında kışlada bir yangın çıkar ve kışla binaları yanar bu nedenle askeri birlik de alay da Zara'dan başka bir yere nakledilir. Benim ilkokul yıllarımda askeri birlik Zara'daydı en azında kalıntıları, depoları vardı onları muhafaza ediyorlardı, 1950'lili yıllarda çok güzel bayramlar yapılır. Şehitlikte 256 şehidimiz yatıyor demiştik ancak o zaman için ama burada görev yaparken şehit olanlar da buraya defnedilmiş, hatta bir yarbay Zara'da görev yaptıktan sora başka bir yerde şehit olmuş ve vasiyeti üzerine buraya defnedilmiş. Ve şu anda 275 civarında şehit yatmaktadır Zara şehitliğinde" şeklinde konuştu.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.