logo
29 MART 2024

Ceket ve kravatla yönetilen final

1930'daki final maçını yöneten hakem sahada ceket ve kravatla yer aldı. Televizyondan yayınlanan ilk kupa 1958 İsveç'ti, 1970'te maçlar ilk kez canlı yayınlandı
11.06.2018 00:00:00
Futbolda dünyanın en büyük organizasyonu olarak kabul edilen FIFA Dünya Kupası, Rusya'da 21. kez düzenlenecek.

Dünya Kupası'nda geride kalan 20 organizasyon birçok ilginç olaya sahne olurken, 4 yılda bir düzenlenen kupaya İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 2 kez ara verildi. İlk olarak 1930 yılında düzenlenen kupayı 8 farklı ülke kazanırken, Brezilya 5 şampiyonluk ile başı çekti.

İlk Dünya Kupası

O dönemki FIFA Başkanı Julies Rimet'in girişimleriyle başlayan ve bir süre kendi adıyla oynanan Dünya Kupası'na ilk olarak 1930 yılında Uruguay ev sahipliği yaptı ve şampiyon oldu. Uruguay, 1924 ve 1928 olimpiyat şampiyonluğu ve 1930'da bağımsızlığının 100. yılını kutlayacak olması nedeniyle ev sahibi olarak seçilirken, Avrupa takımları, yolun uzak olması nedeniyle bu karara karşı çıktı.

Fransız spor adamı Rimet'in çabalarıyla bu kupaya Avrupa'dan sadece 4 ülke Belçika, Fransa, Romanya ve Yugoslavya katıldı. Toplam 13 takımın katıldığı ilk Dünya Kupası'nı Arjantin'i 4-2 yenen ev sahibi Uruguay kazandı.

Bu kupadan ilginç notlar şöyle:

- 1930'daki şampiyonada final maçının hakemi Belçikalı John Langenus sahada ceket ve kravatla yer aldı.

- Organizasyonda yer alan 13 ülke, eleme oynamadan FIFA'nın davetiyle kupaya katıldı.

- Kupaya katılan Avrupa ülkeleri, gemi yolculukları sırasında antrenmanlarını güvertelerde yaptı.

- Kupanın iki yarı final maçında Arjantin, ABD'yi, Uruguay da Yugoslavya'yı aynı skorlarla 6-1 mağlup etti.

1934 İtalya

Uruguay'daki ilk kupanın ardından Avrupa ülkeleri kupayı kendi ülkelerinde düzenlemek için çalışmalara başladı.

FIFA'ya ilk müracaat eden ülke İtalya, 1934 Dünya Kupası'nı düzenlemeye hak kazandı.

Uruguay'daki ilk kupaya Avrupa ülkelerinin ilgi göstermemesi nedeniyle Uruguay, İtalya 1934'e katılmadı.

- İtalya, kupa tarihinde eleme maçı oynayan ilk ve tek ev sahibi ülke oldu.

- Mısır, dünya kupalarına katılan ilk Afrika ülkesi unvanını elde etti.

- Uruguay'daki ilk dünya kupasında Arjantin forması giyen Monti, İtalya Milli Takımı'nda görev aldı.

- İtalya, ev sahibi takımın şampiyon olma geleneğini sürdürdü.

1938 Fransa

Amerika ve Avrupa'da sırayla düzenlenmesi kararlaştırılan kupanın yeniden bir Avrupa ülkesi olan Fransa'ya verilmesi nedeniyle Arjantin, 1938 Dünya Kupası'na katılmadı.

- 16 takım Dünya Kupası'na katılmaya hak kazansa da Hitler'in Avusturya'yı işgal etmesiyle, katılımcı sayısı 15'e düştü.

- Penaltı uygulaması olmadığı için ilk turda uzatmaya giden 5 maçın 3'ü tekrar edildi.

- Giuseppi Meazza'nın yarı finaldeki kritik penaltıyı kullanırken şortu düşse de atış gol oldu ve İtalya finalde Macaristan'ı 4-2 yenmeyi başardı.

- İtalya Teknik Direktörü Vittorio Pozzo, Dünya Kupas'ını üst üste iki kez kazanan ilk ve tek antrenör oldu.
 

1942 ve 1946'da yapılamadı

Patlak veren İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1942 ve 1946'da dünya kupaları organize edilemedi.

1950 Brezilya

Brezilya'da 12 yıl aradan sonra gerçekleştirilen dünya kupasına 13 ülke katıldı.

- İlk şampiyon Uruguay, protestosuna son verip, komşusu Brezilya'daki turnuvada yer aldı.

- Türkiye, katılmaya hak kazandığı ilk Dünya Kupası'na maddi sıkıntılar nedeniyle gidemedi.

- İngiltere, ilk kez Dünya Kupası'nda boy gösterdi.

- 1950'de, maçları çıplak ayakla oynama isteği reddedilen Hindistan şampiyonaya katılmadı.

- Yaklaşık 200 bin kişinin izlediği Brezilya-Uruguay finalinin ardından Uruguay şampiyonluğa ulaşırken, ev sahibi ülkenin taraftarları uzun süre tribünlerdeki yerlerinden kalkamadı. 3 kişi kalp krizi geçirirken, 1 kişi intihar etti ve 1 hafta yas tutuldu.

1954 İsviçre

Türkiye, dünya kupasına ilk kez 1954 İsviçre'de katıldı. Elemelerde İspanya ile eşleşen Türkiye, ilk maçı 4-1 kaybedip, ikinci karşılaşmada ise 1-0 galip geldi. Averaj uygulaması olmadığı için üçüncü karşılaşma İtalya'nın başkenti Roma'da oynandı. Bu maç da 2-2 berabere bitince, yazı-tura atışı yapıldı. İtalyan çocuk Franco'nun yaptığı atışta Türkiye kazanıp, dünya kupalarına katılmaya hak kazandı.

Milli takım, 1954 Dünya Kupası'nda Batı Almanya'ya iki maçta 4-1 ve 7-2 mağlup olurken, Güney Kore'yi 7-0 yendi. Türkiye'nin kupa tarihindeki ilk golünü Suat Mamat atarken, Lefter'in attığı gol ise kupa tarihinin 400. golü olarak kayıtlara geçti.

Finalde Macaristan'ı 3-2 mağlup eden Batı Almanya şampiyonluğa ulaştı.

1958 İsveç

1958 İsveç'te ilk kez Dünya Kupası finalleri bir televizyon kanalı tarafından yayınlandı.

- Türkiye, Avrupa yerine Asya-Afrika grubuna dahil edilip, İsrail ile maç yapması gerekince durumu protesto ederek, elemelere katılmadı. Mısır, Etiyopya, Tayvan, Kore, Endonezya, Mısır ve Sudan da çekilince İsrail maç yapmadan kupaya katılmaya hak kazandı. Maç yapmadan kupaya katılmayı kabul etmeyen İsrail, Galler ile karşılaştı ve elendi.

- Dünya Kupası tarihinin golsüz biten ilk maçı İngiltere ile Brezilya arasında yapıldı.

- Brezilya ilk kez dünya şampiyonu oldu.

- Kupa ilk kez düzenlendiği kıtanın dışında bir takım tarafından kazanıldı.

1962 Şili

Şili'de 1962'de düzenlenen Dünya Kupası oldukça sert geçti. Şili ve İtalya arasında oynanan ve sert faullere sahne olan maç sonrası, Şili'deki dükkanlara "İtalyanlar giremez" tabelaları asıldı. Kupanın ilk 12 maçında 37 futbolcu sakatlandı. Brezilya'nın yıldız futbolcusu Pele de ikinci maçında sakatlanarak, kupaya veda etti.

- Brezilya ve Şili arasında oynanan ve "Sambacılar"ın 4-2 kazandığı maçın ardından Şilili futbolcu Ramirez'in babası kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

- Brezilya, finalde Çekoslovakya'yı 3-1 yenerek, kupayı üst üste ikinci kez kazandı.

- Final maçının heyecanına dayanamayan 4 Brezilyalı taraftar, kalp krizi geçirerek öldü.

1966 İngiltere

Afrika ülkeleri, FIFA'nın Asya ve Okyanusya takımları ile baraj maçı oynanması yönündeki kararı nedeniyle 1966 Dünya Kupası'na katılmadı.

- Kupa turnuva başlamadan önce sergilendiği yerden çalındı. Altın kupa, bir parkta gazetelere sarılmış olarak bulundu.

- Televizyondan renkli olarak yayınlanan ilk kupa oldu.

- Finalde Batı Almanya'yı 4-2'lik skorla geçen İngiltere, ilk ve tek kupasını kazandı.

- Finalde İngiltere'yi öne geçiren 3. golde topun kale çizgisini geçip geçmediği tartışmalara neden oldu.

1970 Meksika

1970 Meksika Dünya Kupası'nda oyuncu değişiklikleri ve sarı-kırmızı kart uygulamaları ilk kez kullanıldı.

- İlk kez tüm maçlar canlı yayınlandı

- Brezilyalı Mario Zagallo Dünya Kupası'nı hem futbolcu hem de teknik adam olarak kazanan ilk isim oldu.

- Honduras-El Salvador maçında çıkan olaylar, orduların da devreye girmesiyle 100 saat süren çatışmalara neden oldu.

- Finali 4-1 kazanan Brezilya, Jules Rimet Kupası'nın ebedi sahibi oldu. Bu organizasyon daha sonra FIFA Dünya Kupası adını aldı.

- Brezilya'nın müzesine götürdüğü Jules Rimet Kupası çalındı ve bulunamadı.

- 1974 Batı Almanya

Batı Almanya'da 1974 yılında düzenlenen Dünya Kupası'nda ilk kez bir Türk hakemi düdük çaldı. Doğan Babacan, aynı zamanda Batı Almanya-Şili maçında Güney Amerikalı futbolcu Carlos Caszely'ye gösterdiği kırmızı kartla da tarihe geçti. Bu kart, dünya kupalarında gösterilen ilk kırmızı kart oldu.

- Dünya Kupası ilk kez FIFA Dünya Kupası adıyla düzenlendi ve İtalyan mimar Silvio Gazzaniga'nın tasarımını yaptığı yeni kupa kullanıldı.

- Zaire, dünya kupaları tarihinde kaleci değişikliği yapan ilk ülke olarak dikkati çekti.

- Haitili Ernst Jean Joseph, dünya kupalarında doping yaptığı tespit edilen ilk futbolcu olarak tarihe geçti.

- İtalya Milli Takımı'nın kalecisi Dino Zoff'un 1143 dakikalık gol yememe rekoruna Haitili futbolcu Sanon son verdi.

- Batı Almanya, Hollanda'yı 2-1 yenerek şampiyon oldu.

1978 Arjantin

1978'de ev sahibi Arjantin'de iktidarda olan cuntanın faaliyetleri ve propagandası turnuvaya damga vurdu. Hollanda'nın yıldız futbolcusu Johann Cruyff ve Alman Paul Breitner, Arjantin'deki siyasi durumu protesto ederek kapıya katılmadı.

- Kupayı kazanan Arjantin ilk turda hayal kırıklığı yaşattı. Gruptan çıkmak için Brezilya ile çekişen "Tangocular"ın, son maçlarında Peru'yu 4 farklı yenmesi gerekiyordu. Söylentilere neden olan maçta Arjantin, Peru'yu 6-0 mağlup ederek, bir üst tura çıkmayı, sonrasında da kupayı kazanmayı başardı.

1982 İspanya

İspanya'da düzenlenen 1982 Dünya Kupası'nda FIFA, katılımcı sayısını 16'dan 24'e çıkardı.

- Tüm kıtaların temsil edildiği ilk kupa oldu.

- Cezayir, Almanya'yı 2-1 mağlup ederek, dünya kupaları tarihinde Avrupa takımını yenen ilk Afrika ülkesi olmayı başardı.

- 1982'nin en çok konuşulan maçlarından biri Federal Almanya ile Avusturya arasındaki karşılaşmaydı. 2. grupta mücadele eden iki takım son maçta karşı karşıya geldi. Almanya ve Avusturya'nın birlikte gruptan çıkması için Almanların sahadan 1-0 galip ayrılması gerekiyordu. Maç da 1-0 Almanya'nın galibiyetiyle sonuçlanınca, iki takımla aynı puana sahip olan Cezayir, şike yapıldığı gerekçesiyle itirazda bulundu ancak bu itiraz sonuçsuz kaldı.

- 1982'de, Kuveyt takımının genel menajeri Şeyh El Sabah, Fransa'nın 4. golüne itiraz etmek için sahaya indi. Şeyh'in bu ilginç olayı sonrasında hakem golü iptal etti.

- Macaristan, El Salvador'u 10-1 yenerek, kupa tarihinin en farklı galibiyetine imza attı.

- Gruptaki 3 maçını da berabere bitirip, sadece 1 gol averajla üst tura çıkan İtalya, 1982 Dünya Kupası'nı kazanmayı başardı. İtalyanlar, finalde Federal Almanya'yı 3-1 mağlup etti.

1986 Meksika

Kolombiya'nın ev sahipliğini yapması kararlaştırılan 1986 Dünya Kupası, ekonomik sorunlar nedeniyle bu ülkenin çekilmesiyle Meksika'ya verildi. Büyük bir deprem geçiren Meksika, ikinci kez ev sahipliği için başvuruda bulundu ve kabul edildi.

- Bu turnuvayla aynı grupta yer alan takımların son maçlarını aynı saatte oynaması uygulamasına geçildi.

- Fas, kupa tarihinde grubunu lider tamamlayan ilk Afrika ülkesi oldu.

- Arjantin'in yıldız futbolcusu Diego Armando Maradona'nın çeyrek finalde İngiltere'ye eliyle attığı gol, şampiyonanın en çok konuşulan konusuydu. Bu gol daha sonra "Tanrı'nın Eli" olarak isimlendirildi.

Maradona'nın aynı maçta orta sahadan aldığı topla İngilizleri çalımlayıp attığı gol de kupa tarihinin en güzel golleri arasında gösterildi.

- Günümüzde de tribünlerde kullanılan "Meksika Dalgası", bu turnuvada ortaya çıktı.

- Arjantin, Batı Almanya'yı 3-2 yenerek, ikinci kez şampiyonluğa ulaştı.

1990 İtalya

Meksika'dan sonra İtalya da kupaya ikinci kez ev sahipliği yaptı.

- Turnuvanın sürpriz takımı Kamerun, Kolombiya'yı eleyerek çeyrek finale yükselen ilk Afrika ülkesi oldu.

- Kamerun'da forma giyen 38 yaşındaki Roger Milla, Romanya'ya attığı 2 golden sonra "General" rütbesiyle ödüllendirildi.

- Arjantin ile ev sahibi İtalya arasında Napoli'de oynanan maçta İtalyan taraftarların bir bölümü, Napoli'yi Serie A'da şampiyonluğa taşıyan Maradona'yı destekledi.

- İtalyan kaleci Walter Zenga, Dünya Kupası maçlarında 517 dakikayla en uzun süre gol yemeyen kaleci oldu.

- Batı Almanya, finalde Arjantin'i 1-0 yenerek, şampiyonluğa ulaştı.

- Franz Beckenbauer, Brezilyalı Zagallo'dan sonra Dünya Kupası'nı hem futbolcu hem de teknik adam olarak kazanan ikinci kişi unvanını aldı.

1994 ABD

ABD'de düzenlenen 1994 Dünya Kupası'nın en ses getiren olaylarından biri Arjantinli futbolcu Maradona'nın doping nedeniyle ihraç edilmesi ve Kolombiyalı futbolcu Escobar'ın kendi kalesine attığı gol nedeniyle ülkesinde öldürülmesi oldu. ABD maçında kendi kalesine gol atan ve takımının elenmesine neden olan Kolombiyalı Andres Escobar'ın öldürülmesi futbol dünyasını derinden sarstı.

- 1994'te ilk kez şampiyon ülke, penaltıların ardından belirlendi.

- Brezilya, 0-0 berabere biten final maçında İtalya'yı penaltılar sonucunda 3-2 mağlup ederek, 24 yıl aradan sonra mutlu sona ulaştı.

- Rus futbolcu Oleg Salenko, Rusya'nın Kamerun'u 6-1 yendiği maçta 5 gol birden atarak, bir maçta en fazla gol atan oyuncu oldu.

- Kamerunlu Roger Milla, 42 yaşında katıldığı Dünya Kupası'nda en yaşlı futbolcu unvanını aldı.

1998 Fransa

Fransa'da düzenlenen 1998 Dünya Kupası'nda takım sayısı 24'ten 32'ye yükseltildi.

- Dünya kupalarında altın gol uygulaması getirildi.

- Robert Prosinecki, 1990'da Yugoslavya adına gol attıktan sonra, 1998'de de Hırvatistan adına fileleri havalandırdı. Bir dönem Kayserispor'u da çalıştıran Prosinecki, böylece kupa tarihinde iki ülke milli takımı adına gol atan ilk futbolcu oldu.

- Alman Lothar Matthaeus, dünya kupalarında 25. maçına çıkarak rekor kırdı.

- Dünya kupaları tarihinde ilk kez ev sahibi takımla son şampiyon finalde karşılaştı. Ev sahibi Fransa, son şampiyon Brezilya'yı 3-0 yenerek, tarihindeki ilk şampiyonluğa ulaştı.

2002 Japonya-Güney Kore

2002 yılında Güney Kore ve Japonya'da düzenlenen şampiyonayı ilk kez iki ülke birlikte düzenledi. Bu turnuva, Asya'da düzenlenen ilk kupa olarak da tarihe geçti.

- Türkiye, ikinci kez katıldığı Dünya Kupası'nda tarihi bir başarıya imza atarak, dünya üçüncülüğüne ulaştı.

- 1954 İsviçre'de sadece şampiyon olan Almanya'ya 2 maçta da yenilen Türkiye, 2002'de de sadece şampiyonluğa ulaşan Brezilya'ya yine 2 maçta mağlup oldu. Milli takım böylece katıldığı 2 Dünya Kupası'nda da sadece şampiyon takımlar karşısında mağlubiyet aldı.

- Son dünya şampiyonu takımın eleme oynamadan doğrudan katılması kuralı son kez uygulandı. Fransa, eleme oynamadan kupaya katılan son şampiyon oldu.

- Son şampiyon Fransa, tek bir gol atamadan kupadan elendi.

- Brezilya, Almanya'yı 2-0 yenerek, beşinci kez şampiyonluğa ulaştı.

2006 Almanya

Almanya'da 2006'da düzenlenen Dünya Kupası'nın en çok konuşulan konusu İtalya ile Fransa arasındaki finalde Zinedin Zidane'ın, İtalyan futbolcu Marco Materazzi'ye kafa atması oldu.

Zidane, bu pozisyon sonrası kırmızı kart görürken, İtalya, penaltı atışlarıyla 5-3 galip gelip, şampiyonluk unvanını aldı.

- Bu turnuvayla birlikte altın ve gümüş gol uygulaması kaldırıldı.

- Brezilya, dünya kupalarında peş peşe 11 maç kazanan ilk takım oldu.

- Portekiz-Hollanda maçı 12 sarı, 4 kırmızı kartla kupa tarihinin en çok kart gösterilen maçı olarak tarihe geçti.

2010 Güney Afrika

Güney Afrika'daki 2010 Dünya Kupası'yla Afrika ilk kez bu büyük organizasyona ev sahipliği yaptı.

- 2010 Dünya Kupası'nın en çok ses getiren olayı "Vuvuzela" oldu. Güney Afrika'ya özgü bu üflemeli çalgı çıkardığı yüksek ses nedeniyle, televizyon başında maçı seyreden seyirciler tarafından tepki çekse de maçlarda 90 dakika boyunca çalındı.

- İspanya, tarihindeki ilk şampiyonluğunu 2010 Güney Afrika'da elde etti. Vicente Del Bosque yönetimindeki "Matadorlar", finalde Hollanda'yı 1-0 mağlup etti.

2014 Brezilya

Brezilya, evinde yapılan organizasyonda tarihi bir hezimet yaşadı. Grubunu lider tamamlayan, ikinci turda Şili'yi penaltılarla geçen, çeyrek finalde ise Kolombiya'yı 2-1 mağlup eden Brezilya, yarı finalde Almanya karşısında farklı bir yenilgi aldı. "Sambacılar", taraftarları karşısında sahadan 7-1 yenik ayrılırken, bu Brezilya'nın tarihindeki en ağır mağlubiyeti olarak da kayıtlara geçti.
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Okan Buruk'tan Fenerbahçe'ye dostane çağrı

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, gündemi değerlendirdi
28.03.2024 20:08:00
Anadolu Ajansı
Okan Buruk'tan Fenerbahçe'ye dostane çağrı
Okan Buruk'tan Fenerbahçe'ye dostane çağrı

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Trendyol Süper Lig'de yakaladıkları 2 puanlık avantajı sonuna kadar kullanarak şampiyonluğa ulaşmak istediklerini söyledi.

Tecrübeli teknik adam, milli maçlar nedeniyle Süper Lig'e verilen arada Antalya'da gerçekleştirilen kampta basın mensuplarıyla bir araya geldi. Düzenlenen sohbet toplantısında açıklamalarda bulunan Buruk, Süper Lig'de Fenerbahçe ile girdikleri şampiyonluk yarışı, takımın ve futbolcularının durumu, kiralık giden oyuncuların performansı ve A Milli Futbol Takımı'nın hazırlık maçları hakkında değerlendirmeler yaptı.

Sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, futbolda son dönemde yaşanan gerginliklerden kendisi ve takımını uzak tutmak istediğini belirterek, "Kendi işimize odaklanıyoruz. Şu anda milli takım arasındayız. İzin yaptık. Milli takıma giden futbolcularımız var. Dışarıyı bir kenara bıraktık. Orayla bir işimiz yok. Yönetimimiz gündemle ilgili konuşuyor. Benim işim ve oyuncularımın işi saha. Geçen sezon da bunu yapmıştık. Sahada kalan takımın daha başarılı olacağına ve oraya odaklanmamız gerektiğine inanıyorum. Tabii ki gündemi takip ediyoruz. Bazen gülüyoruz bazen kızıyoruz. Enteresan şeyler de oluyor. Antalya kampı da bizim için faydalı oldu. Buraya geldiğimiz için oyuncular da çok mutlu. Bir hava değişimi oldu. Çalışmalar ve kamp ortamı olumlu geçiyor. Bunu etkileyecek hiçbir şeye izin vermek istemiyorum. İlk olarak Hatayspor maçına odaklanıyoruz. Sonrasında Süper Kupa var. 8+1 maçımız var ve hepsi bizim için final. Sadece futbola odaklandık. Dışarısı bizi meşgul ederse bize zarar verir. Gerekli açıklamaları yönetimimiz yapıyor." diye konuştu.

Şampiyonluk yarışındaki iki takımın da başarılı olduğunu aktaran Buruk, "Genel olarak bakıldığında iki takım da çok başarılı gidiyor. İstatistik olarak iki takım da en iyi sezonlarını yaşıyor ama sadece biri şampiyon olacak. Çok iyi bir puan ortalaması yakalanmasına rağmen şampiyonluk durumuna göre iki takımdan biri başarılı, diğeri başarısız kabul edilecek. Bunun adil olup olmadığını tartışabiliriz. Biz Şampiyonlar Ligi'nde ve Avrupa Ligi'nde oynadık. Fenerbahçe ise UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde devam ediyor. İki takımın da başarılı olduğunu söyleyebilirim ama bir takım şampiyon olacak. Süper Kupa maçını iki takım da kazanmak isteyecek. Bence iki takımın teknik direktörleri ve oyuncuları başarılı. Burada finali kimin yapacağı önemli olacak." şeklinde görüş belirtti.

Okan Buruk, bitime 8 maç kala Fenerbahçe'nin 2 puan önünde lider olduklarını hatırlatarak, "Yarış güçlü bir şekilde devam ediyor. İki takım da kazanarak ilerliyor. Ancak nereye kadar süreceğini bilemem. Fikstürde kendi sahamızda oynayacağımız son maç Fenerbahçe derbisi. Geçen seneye yakın bir fikstür. İki puan öndeyiz. Bu avantajı devam ettirmeye çalışacağız. Bence iki takım da güçlü bir şekilde devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Tansiyonun yükselmesi Türk futbolunun zararına"

Okan Buruk, yaşanan gerginliklerin Türk futbolunun zararına olduğunu dile getirdi. Futbolcular, teknik adamların ve farklı takımları destekleyen futbolseverlerin normal hayatta arkadaş olduğuna değinen Buruk, "Son günlerin en güzel fotoğrafı milli takım kampında Galatasaray ve Fenerbahçeli futbolcuların birbirine sarılması, gülüp eğlenmesi. Aslında işin gerçeği bu. Dışarıda taraftarları işin içine çekmek için uğraş veriliyor ama gerçek ve doğal olanı milli takım kampında futbolcuların birbirine sarılması. İşin gerçek resmi bu. Buna odaklanıp, destek olmamız lazım. Yakında Süper Kupa maçı var. Orada da dostluğumuzu insanlara göstermemiz gerekiyor ki Türk futbolundaki tansiyon düşsün. Böyle giderse çok daha kötü şeyler olacak. Yıllardır olmayan şeyleri yaşıyoruz. Bu tansiyonun yükselmesi Türk futbolunun zararına. Teknik direktör olarak kendi adıma bu işi sakinleştirmek için saha içinde kalmam gerek." ifadelerini kullandı.

Buruk, ülke futbolu için ateşin düşmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Süper Kupa öncesi de iki takımın birlikte basın toplantısına çıkması, dostluk mesajı vermemiz önemli. Ülkemiz her şeyi yüksek yaşıyor. Gerginliği yükseltmememiz gerekiyor. Rekabet, birbirini kızdırmak güzel. Bu işin doğası bu. Ancak bu doğalın dışına çıkılması, kavga, kaos ve olayların artmasına neden olur. Ben elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Diğer tarafın ne yapmak istediğini veya planladığını bilemem. Sakin kalan, insanları dostluğa yönlendirmesi gereken taraf olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Bu işi germeye gerek yok. Hepimiz birçok şeyi konuşabiliriz ama bunun bir faydası yok. Her şey daha kötüye gidiyor. Ülke futbolu için ateşin düşmesi lazım."

Riyad'da ertelenen maçtan önce ortak basın toplantısı düzenlenmediğinin hatırlatılması üzerine 50 yaşındaki teknik adam, "Ortak basın toplantısını tabii ki isteriz. Öyle de olması gerekiyor. İki takımın hocası ve kaptanlarının bir araya gelmesi gerek. Ülke futbolunu geliştirmeye çalışıyorsak önce teknik adam ve futbolcuların birbirine sarılması gerekiyor." dedi.

Hakem kararları

Okan Buruk, Süper Lig'deki hakem kararları ve yabancı hakem tartışmalarına değindi. İki takımın yarışının devam ettiğini dile getiren Buruk, şöyle konuştu: "Ligde bütün takımların lehine ve aleyhine hatalar yapılıyor. Fenerbahçe'nin oynadığı son 3 iç saha maçında kritik kararlar verildi. Özellikle maçın sonucunu etkileyecek son dakikalarda verilen kararlar kamuoyunda gündeme geldi. İki takım da bunları sayabilir. Herkes kendi penceresinden bakıyor, haklı olduğunu düşünüyor. Şu anda objektif bir değerlendirme beklemiyoruz. Bununla ilgili Erden Bey'in bir çağrısı olmuştu. Bu konuyla ilgili, '2-3 yabancı hakem maçları incelesin. Kimin lehine kimin aleyhine çıktığını görelim.' demişti. Ben oraya takılmak istemiyorum. Bazen oyuncularımız da bazı maçlardan sonra, 'Bu nasıl olabiliyor'' diyorlar. İki takım da lige odaklanıp giderse hem hakemler hem federasyon için iyi olur. Yabancı hakem olursa saygı duyacağız. Kim yönetirse yönetsin. Federasyon kimi görevlendirirse görevlendirsin saygı duyacağız. Avusturya ile yapılan milli maçtaki kararları da gördük. O da Avrupalı bir hakem ama verilen kararların ne kadar doğru olup olmadığını gördük. Her yerde herkes hata yapabilir. Bizim için kimin yönettiğinin önemi yok. Çıkıp futbolumuzu oynayacağız. Hakemli de hakemsiz de olsa oynayacağız. Tribünden biri yönetse de oynayacağız. Bunların çok üstünde durmamak gerek. Bence Türk hakemler devam edecekse onlara öz güven vermemiz gerekiyor. Başta federasyonun onlara destek olması gerek. Zaten 3-4 senedir Türk futbolundaki kaos devam ediyor. Çok önemli ve değerli hakemler vardı. Görevi bıraktılar. Yerine yenilerin gelmesi zaman alacaktır. Ancak üzerlerindeki baskılar da onların hata yapmasına yol açıyor. Bence önemli olan Türkiye Futbol Federasyonunun hakemlere destek vermesi."

"Geçen sezonun daha zorlu olduğunu düşünüyorum"

Okan Buruk, Galatasaray'ın başında şampiyon oldukları geçen sezonun bu sezona göre zorlu olduğunu söyledi. İki sezon arasındaki farklılıkları dile getiren Buruk, "Bence bu sezonki ana zorluk çok daha yoğun maç fikstürü. Sezonu çok erken açtık, Şampiyonlar Ligi oynadık. Son yıllarda Şampiyonlar Ligi oynayan takımlar Süper Lig'de zorlanmıştı. Ben de Başakşehir'de bunu yaşamıştım. Trabzonspor, Beşiktaş ve Başakşehir zor sezonlar geçirmişti. Bu sezon ondan dolayı zor oldu. Ancak geçen sezonun daha zorlu olduğunu düşünüyorum. Bir sezon önce 13. olan bir takıma yeni bir kadro kuruldu. Yeni hoca, yönetim ve oyuncular vardı. Her şey yeniyken şampiyon olmak daha zordu." değerlendirmesinde bulundu.

"Transferlerin en büyük sorumlusu benim"

Galatasaray Teknik Direktörü, yapılan transferlerde en büyük sorumluluğun kendisinde olduğunu vurguladı. Bazı transferlerden istenen katkının alınmadığı şeklindeki yorumlar olduğunun söylenmesi üzerine Buruk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sezonki tüm transferleri hep birlikte yaptık. Bunun en büyük sorumlusu benim. Bazen son dakika, bazen elimizdeki bütçeye göre transfer yaptık. Bütçemiz sonradan açıldı. Şampiyonlar Ligi'ne çok geç girdik ve son haftaya kaldık. İki transfer döneminde de son haftaya kaldık. Ara transferde Sacha Boey'in satılması planladığımız bir şey değildi. İki dönemin de zorlukları oldu. Ancak benim işim de bu zorluklara adapte olmak. Her şartta elimizdekilerle en iyisini çıkartmak zorundayız. Bazen sakatlıklarla boğuştuk. Bu sene daha çok çözümler bulduğumuz bir sezondu. Geçen sezon hep tek maç oynadık. Haftada tek maç oynamak hep daha kolaydır. Tek zor yanı oyunculara daha fazla oyuncuya süre veremiyorsunuz. Bu sezon herkes uzun süreler aldı. Bu sezon daha farklı bir senaryo yaşadık. Sakatlık, ceza, formsuzluklar yaşadık. Yeni gelen oyuncuların adaptasyonu zor ve geç oldu. Daha nisan başında 47 maç oynadık. Sezon sonunda 56 maça ulaşacağız. Benim işim daha zor oldu ama denemelerimiz başarılı olduğu için benim açımdan olumlu gözüktü. Barış, Kaan, Berkan, Kerem Demirbay farklı mevkilerde oynadı. Ancak hiç yerlerini yadırgamadı. Bu oyuncu grubu ile çalıştığım için şanslıyım. Çünkü her rolü kabul eden bir oyuncu grubu var."

Buruk, Benfica'nın sözleşmesi sezon sonunda bitecek Portekizli 10 numarası Rafa Silva ile ilgilenip ilgilenmediklerinin sorulması üzerine, "Transferle ilgili oyuncu izleme departmanı çalışma yapıyor. Hazırlıklarımız var, oyuncuları izliyoruz. Serbest oyuncular olabilir. Şu anda net bir isim üzerinde çalışma yok. Rafa Silva çok değerli ve başarılı bir oyuncu. Birçok ülkeden birçok takım isteyecektir. Serbest statüde birçok oyuncu çıkacaktır. Şu anda ben lige odaklandım ama oyuncu izleme departmanımızın hazırlıkları sürüyor. Bu sezonki performanslara göre mevkiler de birkaç hafta içinde netleşecektir." ifadelerini kullandı.

Sakatlığı bulunan futbolcular

Okan Buruk, son dönemde sakatlığı bulunan futbolcuların durumuyla ilgili bilgi verdi. Davinson Sanchez ve Serge Aurier'in cumartesi günü takımla çalışacağını dile getiren Buruk, "Hayatspor maçına kadar dört günümüz daha var. Davinson ve Serge, cumartesi günü takımla çalışmalara başlarlar. Hatayspor maçı için karar vereceğiz." dedi.

Sakatlıktan çıkan Abdülkerim Bardakcı'nın A Milli Takım'a gittiğini aktaran tecrübeli teknik direktör, "Tam hazır olmadığı için Abdülkerim'i Kasımpaşa maçında da riske etmemiştik. Tekrar sakatlanıp 3-4 haftasının daha gitmesini istemedik. A Milli Takım'a da çağrılmamıştı ama sonradan davet edilme durumu oldu. Sakat olduğunu, göndermek istemediğimizi söyledik. Montella'ya çok saygı duyuyorum. Kendisi, dikkatli olacaklarını, ihtiyaç halinde görev vereceklerini söyledi." diye konuştu.

Okan Buruk, Kaan Ayhan ve Mauro Icardi'nin durumlarıyla ilgili, "Kaan Ayhan, yaza kadar bu şekilde devam edecek. Yazın da Avrupa Şampiyonası var. Kendisi ufak tefek ağrılarıyla oynamayı öğrendi. Biraz da ağrıları azaldı. Elimizdeki oyunculara göre onu da idareli ve dikkatli kullanmaya çalışacağız. Icardi'nin sakatlığı devam ediyor. Bir hafta dinlendi. Şimdi antrenmanlara başladı. Daha iyi olacağını düşünüyorum. Arka adalesinde bir sorun var. Kendini idare ederek oynayabiliyor." değerlendirmesini yaptı.

Köhn transferi ve UEFA Avrupa Ligi'nden elenmeleri

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, sol bek Derrick Köhn'ü daha erken transfer etmeleri durumunda Avrupa'da daha ileri gidebileceklerini söyledi. UEFA Avrupa Ligi son 16 play-off turunda Çekya temsilcisi Sparta Prag'a elendiklerini hatırlatan Buruk, "Keşke Köhn'ün transferini yetiştirebilseydik. Berkan'ı bölgesi olmayan sol bekte oynatmak zorunda kaldık. Berkan, elinden gelenin fazlasını yaptı. Sparta Prag'la yaptığımız ikinci maçta takım olarak iyi değildik. Köhn olsaydı bizim için farklı bir senaryo olabilirdi. Hamle şansımız olabilirdi. 10 kişi kaldıktan sonra kulübeden oyuna sokacak savunma oyuncumuz yoktu. Keşke yetiştirebilseydik." ifadelerini kullandı.

"Bir hoca olarak Mertens ile devam etmek isterim"

Okan Buruk, sezon sonunda futbolu bırakma kararını gözden geçirecek Dries Mertens ile devam etmek istediğini söyledi. Mertens'in çok önemli bir profesyonel ve iyi bir insan olduğuna vurgu yapan Buruk, Belçikalı 10 numara ile ilgili, "Son dönemde takımın en formda ismi Mertens. Baktığınızda kaç yaşında olduğunu anlamazsınız. Bence oynayabilecek seviyede. Bu kadar iyi performans insana futbolu bıraktırmaz. Mertens bizim için önemli. Kendisi devam etmek isterse bir hoca olarak Mertens ile olmak isterim." dedi.

Takımdaki oyuncuların genelinden memnun olduğunu aktaran Buruk, şunları kaydetti: "Çok isim var. Muslera çok eski. Kaptan olarak önemli bir rol alıyor. Profesyonel, çalışkan ve soyunma odasında çok etkili. Birçok ismi sayabilirim. Türk oyuncular da bizim için çok değerli. Takım içi dengeleri tutan Türk oyuncular var. Eskiden, 'Türk oyuncular daha az profesyonel, gelen yabancı daha profesyonel.' derlerdi. Bunun değiştiğini düşünüyorum. Türk oyuncularımız da çok profesyonel. Takım için ellerinden geleni yapıyorlar. Maddi anlamda da daha az para kazanıyorlar ama manevi anlamda daha fazla işin içine katılıyor. Bazen hak etmedikleri halde çok eleştiri alıyor. En kısa yoldan hep Türk oyuncuların üzerine gidiliyor. Türk oyuncularımızın çok değerli ve özel olduklarına inanıyorum."

Kiralık giden oyuncuların durumu

Okan Buruk, sezon başında kiralık giden futbolcularla ilgili değerlendirmede bulundu. Aston Villa'da forma giyen Nicolo Zaniolo'nun durumunun sorulması üzerine Buruk, "Zaniolo çok önemli ve değerli bir oyuncu. Premier Lig'de de goller attı, milli takımda ilk 11'de oynadı. Çok önemli bir değer. Gelip bizimle olmak isterse ben kadromda olmasını isterim. Ancak hem kulübün hem de Zaniolo'nun ne düşündüğü çok önemli." diye konuştu.

Leicester City forması giyen Yunus Akgün'ün önemli bir futbolcu olduğuna değinen Buruk, "Yunus Akgün bence iyi gidiyor. Premier Lig yolunda önemli bir yarıştalar. İyi bir takımda oynuyor. Satın alması gerçekleşecek mi bilmiyorum. Ancak geri dönerse bizim için çok önemli bir oyuncu olacak. Aslında kendisini bırakmak istemedik. Kendisi Avrupa'da oynamak için gitti. Emin Bayram çok iyi gidiyor. Takip ediyoruz. Emin ile Galatasaray'ın ilerleyen yıllarda iyi bir stopere sahip olacağını biliyoruz." ifadelerini kullandı.

Belçika'nın Basel takımına kiralanan Yusuf Demir ile ilgili Buruk, "Yusuf istediğimiz gibi süre alamıyor. O da yazın dönüp bizimle olacak. Ancak çok genç bir oyuncu. Daha gelişimini tamamlamamış, gelişebilecek ve yetenekli bir futbolcu. Bizde kalırsa mental olarak iyi hazırlayıp öz güvenle süre vermemiz gerek. Potansiyelli bir oyuncu. Yaşı çok genç. Bence gelişecek. Bu sezon Basel performansı iyi olmadı ama bence bir yerde iyi performans verecek." açıklamasında bulundu.

"Tribünlere çağrılmak beni çok motive ediyor"

Okan Buruk, iç saha maçlarından sonra taraftarın kendisini tribüne çağırmasıyla motive olduğunu söyledi. Galatasaray altyapısından yetiştiğini hatırlatan Buruk, "Tribünlere çağrılmak beni çok motive ediyor. Çok büyük bir sorumluluğum var. Bunun yükü çok ağır. Dışarıdan gelen biri değilim. O tribünlerle büyüdüm, geliştim, çok önemli başarılar yaşadım. Takımın maç kazanması, başarılı olması, şampiyonluk yaşaması normal bir teknik direktör için bir ise benim için üç. O sorumluluktan sonra taraftarımızla buluşmak, onlarla bir arada olmak, size değer verdiklerini görmek benim için çok büyük bir gurur ve mutluluk oluyor. İç sahada taraftarımızla ne kadar iyi olduğumuzu gösteriyor. Maç sonu buluşma da birbirimize olan sevginin yeniden ortaya çıkması oluyor." şeklinde görüş belirtti.

Yurt dışı hedefi

Sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, önceliğinin Galatasaray'da yaşayacağı başarılar olduğunu vurguladı. Avrupa'da takım çalıştırma hedefi olup olmadığı sorulan Buruk, "Türk futbolcular ve teknik direktörler, ne kadar dünyaya açılır, Avrupa'da takım çalıştırırsa ülke imajı için önemli adım olur. Orada doğru zaman ve takım önemli. Ancak şu an benim için ana hedef Galatasaray'ın başarısı. İnşallah yeniden şampiyon olmak, yeniden Şampiyonlar Ligi'nde oynamak birinci hedefim. Avrupa'da olmak, takım çalıştırma tecrübesini yaşamak istersiniz ama ana hedef Galatasaray'ın başarısı. Burada güzel bir birliktelik ve müthiş bir uyumumuz var. İlk isteğim bunun devam etmesi. İleride bir gün şartlara göre olabilir." diye konuştu.

"İyi bir kadromuz ve teknik direktörümüz var"

Okan Buruk, A Milli Takım'ın iyi oyuncular ve iyi bir teknik direktöre sahip olduğunu söyledi. Macaristan ve Avusturya ile yapılan hazırlık maçlarının sonuçlarının önemli olmadığını belirten Buruk, Vincenzo Montella'ya güvendiğini dile getirdi.

İtalyan teknik adamın bazı denemeler yaptığını aktaran Buruk, sözlerini şöyle tamamladı: "Teknik adam, oynamayan futbolculara görev veriyor, farklı kadrolar çıkarttı, bütün oyunculara şans vermeye çalıştı, forvette denemeler yaptı. Sonuç kötü olunca olumsuz hava oluşuyor ama bence bu maçların Avrupa Şampiyonası ile alakası yok. İyi bir kadromuz ve teknik direktörümüz var. Grup maçlarında yakaladıkları uyumu gördük. Bu çizginin devam edeceğini düşünüyorum. Hazırlık maçlarında olmayabilir. Bazen teknik adamlar bir şeyler deniyor. Tabii 6-1'lik skor ağır olduğu için hepimizi üzüyor. Ancak en çok Montella üzülmüştür. Bence şampiyona öncesi oynayacağımız iki hazırlık maçı daha ölçü olacak. Bence asıl değerlendirmemiz gereken maçlar olacak. Turnuva da daha farklı olur. Son iki milli maçı dikkate almamak gerekir. Bence hoca bunlardan dersler çıkarır. Bence olumsuz düşünecek bir durum yok. İyi bir milli takıma sahibiz. Çok başarılı olacağımıza inanıyorum." AA

“Her hakemin ikinci telefonu vardır”

Eski hakem Vedat Tan, dikkat çekici bir iddiada bulunarak her hakemin ikinci bir telefonu olduğunu söyledi
28.03.2024 17:49:00
Ruhi Sarı
“Her hakemin ikinci telefonu vardır”
“Her hakemin ikinci telefonu vardır”
Türk futbolunda en çok tartışılan konuların başında hakemler geliyor. Standart dışı kararlar, takımlara ya da baskıya göre karşılaşmaları idare etmeleri futbolseverlerin en çok şikayet ettiği konuların başında geliyor. 

Kamuoyuna açıklanan Merkez Hakem Kurulu toplantısında hakemlerin gördüklerine göre değil de baskı ve hissiyatlarına göre kararlar aldıkları ortaya çıktı.

"Devre arasında gider dinlerler"

Bu noktada çarpıcı bir iddia da eski hakem Vedat Tan'dan geldi. Tan, bütün hakemlerin ikinci bir telefonu olduğunu dile getirdi.

Arda Kardeşler ve Kadir Sağlam'ın nasıl bir kudretle FIFA kokartı aldığını anlayamadığını belirten Tan, şunları söyledi; "Hakemler baskı altında kalıyor. Hakemler maçlara çıkarken telefonundan talimat alır mı almaz mı? Biz de dedik ki talimat alırı almaz meselesi bizi çok ilgilendirmez ama her hakemin ikinci telefonu vardır. Hakemlerin ikinci telefonu vardır ve kendi adlarına değildir. Devre arasında gider dinlerler. Derler ki kardeşim sen mahvoldun şöyle yaptın böyle yaptın konuşurlar, konuştuklarını herkes bilir."

Kupa programı belli oldu

Ziraat Türkiye Kupası'nda yarı final ve final müsabakalarının tarihleri açıklandı
28.03.2024 17:08:00
Anadolu Ajansı
Kupa programı belli oldu
Kupa programı belli oldu

Ziraat Türkiye Kupası'nda yarı final ve final müsabakalarının tarihleri belli oldu.

Türkiye Futbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, yarı final ilk maçları 23-24 Nisan, ikinci maçları ise 8-9 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek. Final maçı da 23 Mayıs tarihinde oynanacak.

Yarı final ilk maçlarının programı

Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk maçlarının programı da açıklandı.

İlk maçların programı şöyle:

23 Nisan Salı:

20.30 MKE Ankaragücü-Beşiktaş (Eryaman)

24 Nisan Çarşamba:

20.30 Trabzonspor-VavaCars Fatih Karagümrük (Papara Park)

8-9 Mayıs tarihlerinde oynanacak yarı final rövanş maçlarının müsabaka programı ise daha sonra açıklanacak. AA

Oruç yasağına tepki gösterip kamptan ayrıldı

Oruç yasağına karşı çıkan Diawara, milli takım kampından ayrılarak tepki gösterdi
28.03.2024 16:17:00 / Güncelleme: 28.03.2024 16:22:30
Anadolu Ajansı
Oruç yasağına tepki gösterip kamptan ayrıldı
Oruç yasağına tepki gösterip kamptan ayrıldı

Fransa Futbol Federasyonunun (FFF) milli takımdaki futbolculara oruç tutma yasağı koyması nedeniyle Mahamadou Diawara'nın kamptan ayrıldığı bildirildi.

Basına yansıyan haberlere göre, 19 Yaş Altı Milli Takımı'na davet edilen Olimpik Lyon futbolcusu Diawara, federasyonun Ramazan ayında antrenman yapan oyuncuların oruç tutmalarını yasaklayan yeni düzenlemesine tepki göstererek kamptan ayrıldı. 'Diawara'nın kulübüne döndüğünü doğrulayan federasyon yetkilileri, bu futbolcunun yerine Nantes'tan Dehmaine Tabibou Assoumani'yi çağırdı. AA

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.