Bursaspor Kulübü Yönetim Kurulunun, bir önceki yönetimle ilgili iki bağımsız denetim şirketinin incelemelerinin ardından hazırladığı raporlar doğrultusunda savcılığa sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, "kamu yararına dernek statüsünde bulunan Bursaspor Kulübü Derneğinin zarara uğratıldığı" iddia edildi. 
Yeşil-beyazlı kulüp, 19 Ocak'taki olağanüstü kongrede, genel kurul üyelerinin yönetim ve denetim kurulu raporlarını ibra etmemesiyle başlayan süreç çerçevesinde, "Ernst & Young Şirketi" ile "Reform Bağımsız Denetleme Şirketi" tarafından yürütülen incelemeler sonucu oluşturduğu raporlar doğrultusunda hazırladığı suç duyurusu dilekçesini, 11 Mayıs'ta Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat Savcısı Nusret Esat Özel'e teslim etti. Bursaspor Kulübünün avukatı Jale Demir ve diğer hukukçuların hazırladığı dilekçede, futbolcu transferlerinden, kulüp personeline ödenen primlere, fabrika ve arazi satışlarından menajerlere ödenen ücretlere kadar pek çok konu yer alıyor. Dilekçede, "2014-2015 ve 2015-2016 sezonları içerisinde futbolculardan elde edilen toplam gelir 68 milyon 28 bin 414 lira, 2014-2015 ve 2015-2016 sezonları ve sonrası için futbolcu ve teknik adamlardan kaynaklı toplam maliyet 380 milyon 269 bin 489 lira olarak denetim raporunda hesaplanmış olup, 380 milyon 269 bin 489 liralık giderin 250 milyon 8 bin 737 liralık kısmının 2014-2015 ve 2015-2016 sezonlarında yapılan transferlerden kaynaklandığı tespit edilmiştir." görüşlerine yer veriliyor. 

Bakambu'nun Villarreal'e tranfseri
Futbolcu Cedric Bakambu'nun Villarreal Kulübüne transferinde kulübün 1 milyon avronun üzerinde zarara uğratıldığı ifade edilen dilekçede, kaleci Sebastian Frey ile sözleşme feshi karşılığında imzalanan protokole uyulmaması ve banka hesabında uygun miktarda para bulunmasına karşın, futbolcunun takside bölünen alacağının geç ödenmesi nedeniyle kulübün 2 milyon 167 bin lira zarar ettiği, ayrıca Sedat Berisha'nın da 63 bin avroya transfer edildiği, daha sonra bu futbolcuya sözleşme feshi için 50 bin avro ödendiği, hiçbir maçta forma giymeyen bu futbolcuya toplamda 113 bin avro ödendiği ileri sürülüyor. Dilekçede, 2014-2015 ve 2015-2016 sezonlarında çeşitli futbolculara kesilen ancak futbolcu alacaklarından mahsup edilmeyen 5 milyon 365 bin lira cezalar yer aldığı, ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından dönemin takım menajeri Adil Cenkçiler, futbolcular Balanzs Dzsudzsak ve Volkan Şen'e verilen cezaların federasyonun kulüp hak edişinden kesilmesine karşın cezaların bu kişilere yansıtılmadığına ilişkin iddialar da bulunuyor.

Hastane masrafları ve trafik cezaları
Futbolcular Bakaye Traore ile Fernandao'nun akrabalarının 36 bin 484 liralık hastane masraflarının da kulüp tarafından karşılandığı, bazı futbolcular ile ailelerinin uçak masrafları ile trafik cezalarının kulüp tarafından ödendiğinin denetim raporlarında tespit edildiği belirtilen dilekçede, kazanılan maçlar için kulüp genel müdürü ve personeline "prim ödemesi" adı altında yüklü miktarlara ulaşan bir kısım usulsüz ödeme yapıldığı öne sürülüyor. "Denetim raporlarında, suç teşkil eden unsurlara rastlandığından bu doğrultuda ibra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu hakkında gereken soruşturma ve kovuşturmanın yapılarak haklarında kamu davası açılması talebi"ne yer verilen suç duyurusu dilekçesinde, mali denetim raporlarında ayrıca Bursaspor'un 2015 yılı bilançosunda bulunan 2015-2016 yılı garanti alacaklarının, Bursaspor bilançosu için reel bir varlık olmadığı ve hesap kaleminde yer alan varlıkların 91 milyon 29 bin 228 lira 51 kuruş tutarındaki kısmın karşılığının bulunmadığının tespit edildiği belirtildi.

Futbolcu transferlerinden, kulüp personeline ödenen primlere, fabrika ve arazi satışlarından menajerlere ödenen ücretlere kadar pek çok konuya değinilen suç duyurusu dilekçesinin son bölümünde, "Yukarıda belirtmiş olduğumuz sebepler dışında, dilekçemiz ekinde yer alan her iki bağımsız denetim firması raporundaki diğer hususlar ve tarafınızca yapılacak tahkikat sırasında da ortaya çıkacak sair hususlar kapsamında, şüpheliler hakkında gerekli araştırma ve incelemenin yapılarak, kulübün zararına ve menfaatlerine aykırı, güveni kötüye kullanarak veya görevi ihmal ederek suç işleyenler hakkında kamu davası açılması ve şüphelilerin cezalandırılmasını talep etme zarureti hasıl olmuştur." ifadelerine yer verildi.