Gitmek mi zor, kalmak mı?

Amerika'nın gözünün içine bakan politikalarla demirlediğimiz limanı görüyorsunuz. "Kuzey Irak'a girmek, girmemekten daha tehlikeli". Tam tersi de olabilir, ama sonuç değişmiyor. Ankara " gitmek mi zor, kalmak mı?" nakaratına beste uydurmak dışında hiç bir şey yapmıyor, yapamıyor. Öylesine çaresiz bir görüntü arz ediyor ki Ankara, sanki birileri bizlere ol(a)mayacakları gösteriyorlar.Hani koalisyonlu hükümetler kurulurken ortaya çıkan, Ankara tilkilerinin "önce olmayacak ihtimallere bakalım arkadaş" sözleriyle olacakları dikte ettirme gayreti vardır ya, işte öyle bir şey...K.Irak'a girebiliriz mahcubiyetinde fısıldanan sözler ve sonra ABD'ye bir bakış... Acaba ne der? Bir yanlış yapmış olurmuyuz, yanlış anlaşılırmıyız korkusu...Ama keşke o ünlü atasözümüzü hiç unutmasak! "Korkunun ecele faydası yok" sözünü!Gerçekten korkunun ecele faydası olmayacak. Biz bu oyunu ne kadar oynamaya devam edersek edelim, uzatmaları ne kadar uzatırsak uzatalım sonuç değişmiyor."ABD ile Türkiye'nin çıkarları 180 derece zıt"İşte K.Irak ve toptan Irak meselesi bütün olarak bu çıplak gerçeği önümüze koyuyor. Hem de en acımasız bir şekilde.Teröristler Türkiye'yi bir kan gölüne çekiyorlar. Ama biz bu teröristlerin çıktığı ine bir sıcak takip dahi yapamıyoruz. Oysa ABD'nin Irak'ı işgal gerekçesi, terörü yuvasında yok etmek değil miydi?Binlerce mil öteden sanal terörist avı düzenlemek için Ortadoğu'ya ineneler, bizim 100 kilometre içeriye girip tehdidi ortadan kaldırmamıza izin vermiyorlar.Genelkurmay'ın "K.Irak'a girebiliriz" açıklaması üzerine cevabı ABD veriyor: "Irak'a girebilmeniz için, Irak hükümetinden izin almanız gerekir".İyi de Irak hükümetinden izin alacaksak sana ne oluyor ABD? Sen ne diye bunu bize hatırlatıyorsun?Yazık ki "tu-kaka" ettiğimiz Saddam döneminde Türkiye teröristini K.Irak'ta elini kolunu sallayarak arayabiliyordu.Takibin sıcağını - soğuğunu yapabiliyor, en doğal hakkını sonuna kadar kullanıyordu.Dost ve müttefik ABD ile geldiğimiz nokta ise ortada:Değil K.Irak'a girmek, burnunuzu bile sokamazsınız diyor!Bir dönemler Saddam'a demokrasi suflörlüğü yapan yetkili siyasilerimize duyrulur. Evimizin ortasında bir yangın var ve ABD yangına su dökemezsiniz diyor.Başbakan çıkıyor terörde geldiğimiz yeri "sıfır noktası" olarak ilan ederek teslim bayrağını çekiyor.Gizli toplantıda 3 Ekim sendromuna tutulmuş bir halde "teröristle mücadele edersek halimiz harap AB bizi affetmez" deniliyorYani ABD'ninki ile aynı mesele:"Evimizdeki yangına su bile dökemiyoruz!"Adamlar görüyorlar teslimiyet kelepçesini. Ondan sonra tuzak üstüne tuzak, oyun üstüne oyun sergiliyorlar. Hem de dalga geçercesine...Güya Türk askerinin K.Irak'a girmesini PKK istiyormuş. Aslında bizi ABD ile karşı karşıya getirmek istiyorlarmış vs. vs....İşte siz senaryo yazmaz, yazılan senaryoda rol kapma yarışına girerseniz olacağı budur!PKK'nın dahi size tuzak kurabileceği kabusunu görürsünüz!ABD'ye tavır almaktan çekinirseniz de sizi PKK ile tehtid ederler!Ondan sonra da içerdekiler "K.Irak'a gireceğiz" ifadesi ile dalga geçerler!