Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan'dan çok çarpıcı bir mektup geldi. Bence tarihi bir önem taşıyor. Hep birlikte okuyalım... Medyatik profesörler"5 Şubat 2006 tarihli Milliyet Gazetesi'nde 'İstanbul'da büyük deprem olacak mı, olmayacak mı?' başlıklı yazınızı bir dostumun bilgilendirmesi üzerine bugün okuma fırsatı buldum. Teşhislerinize katılıyorum. 17 Ağustos 1999 depremi sonrası başımıza gelen diğer bir talihsiz olay da depremlerle ilgili 'bilgi kirliliği'dir. Bu bilgi kirliliğinin yaratılmasına neden olan iki faktör var.Birincisi, 'medyatik olma' alışkanlığı kazanmış bazı üniversite mensuplarının bu alışkanlıklarını sürdürmek için 'bilerek yaptıkları' bilim etiğine aykırı beyanlardır.İkincisi ise, konunun ya yeteri kadar özümsenmeden ve anlaşılmadan yayımlanmasıdır ya da 'rating' yapma hırsıyla umursamazlıktır.Medyatik olmanın kişisel ranta dönüştüğü ise incelenmesi gereken ayrı bir konudur. Sizi rahatsız eden bu haber sistemi şöyle işlemektedir: Önce bilimsel dayanağı ve kaynağı şüpheli bilgi haber yapılmaktadır. Bu aşamada Ulusal Deprem Konseyi'ne bir şey sorulmamaktadır. Haber çıktıktan ve yayıldıktan sonra Ulusal Deprem Konseyi'ne 'Hocam, bakın ne diyorlar?' türünden sorulmaktadır ve yanıt aranmaktadır. Sonra 'hocalar anlaşamıyor' türünden bir haber daha yapılır. İşte böyle Sayın Güçlü. Bir 'mesnetsiz' haberden üç haber çıktı. Bazılarının kafaları karışmış, sinirleri bozulmuş, güveni sarsılmış ne gam?Sanırım doğru yolu bulmak için kargadan kılavuza güvenmemek gerekiyor.Sayın Güçlü, 29 Mart 2006'da Türkiye'nin bazı yerlerinden görülecek tam güneş tutulması nedeniyle Türkiye'de deprem olabilir söylemlerine daha şimdiden başladılar. Deprem olma tehlikesi yüksek olan bir ülkede eğer bu yıl bir deprem olursa bunu güneş tutulmasına bağlayacaklar. Denk gelirse meşhur olacak şahıs deprem olmazsa ne kaybedecek?Bu ucuz bir oryantal kurnazlıktır. Depremle ilgili 'mesnetsiz' konulara harcanan enerji ve zaman 'plansız büyüyen kentlerimizin deprem karşısında nasıl bir risk havuzuna dönüştüğü' ya da 'MIŞ gibi yapılan yapı denetim konusuna' (birçok başka konular da var) ayrılsa halkımız için daha verimli ve yapıcı haberler ortaya çıkar. Saygılarımla. Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Ulusal Deprem Konseyi Adına)"Abbas Güçlü
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Şehir edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
İstanbul Şişli'de bulunan Zorlu Holding binasına kişi veya kişiler tarafından silahla ateş açıldı. Kurşunlar binanın camlarına isabet ederken içeride kimsenin olmaması olası bir faciayı önledi.
19.04.2024 07:56:00 İhlas Haber Ajansı
Olay, saat 23.00 sıralarında Şişli Esentepe Mahallesi'nde faaliyet gösteren Zorlu Holding merkez binasında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, yoldan geçen kişi veya kişiler tarafından henüz bilinmeyen bir nedenle holding binasına ateş açıldı. Açılan ateş sonucu holding binasının 1 katında bulunan camlara 2 el kurşun isabet etti.
Saldırganlar olay sonrası kaçarak kayıplara karıştı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi.
Ekipler olay yerinde güvenlik önlemi alırken olay yeri inceleme ekipleri holding binası ve çevresinde incelemelerde bulundu.
Ölü ve yaralının olmadığı olayda holding binasının camlarında hasar meydana geldi.
Polis ekiplerinin saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişileri arama çalışmalarının sürdüğü ve olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.
Bakan Yardımcısının açıklaması sırasında deprem oldu
İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat'ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi.
19.04.2024 06:55:00 İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12 İhlas Haber Ajansı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.
Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.
Muhabirler bu anları anbean kaydetti.
Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00 AHMET TURAN YİĞİT
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."
Kakaoda neler oluyor?
Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.