logo
29 MART 2024

'4 Aralık görüşmesi Klerides için sınav'

27.11.2001 00:00:00
KKTC Meclisi'nde Hukuk ve Siyasi İşler Komisyon Başkanı ve UBP Girne milletvekili olan İlker Nevzad, 4 Aralık görüşmesinin Kıbrıs Rum Kesimi lideri Klerides için sınav konumunda olduğunu söyledi. Nevzad'a yöneltilen sorular ve cevaplar şöyle:

Soru: TC ve KKTC'nin Kıbrıs konusundaki tezlerinin uluslararası planda ve kurumlar nezdinde kabul görmemesinin nedenleri nedir?

Nevzad: Batı dünyasının tarihsel olarak Türkler'i doğudan gelen tehlike addedip Türk olan herşeye ilk anda önyargı ile bakmaları, son yıllarda vurgulanan medeniyetler çatışması bağlamında TC ve KKTC tezlerinin kabul görmesi başından olumsuz bir zemine oturdu kanaatindeyim. Uluslararası anlaşmalarla kurulan bir devletteki ortaklık haklarından yoksun bırakılan ve Rumlar üzerinde hiçbir hak iddia etmeyen Kıbrıs Türkü, siyasi eşitliğinden başka birşey istemediği halde, ortaklıktan bahsettiğinde bile ön şart koşmuş sayılıyor; ama Rumlar'a Kıbrıs meselesi çözülse de çözülmese de AB'ye girebilecekleri söyleniyor. Burda önyargı ve çifte standart kendini göstermiyor mu?

Uluslararası alanda değişik çıkarların rekabet halinde olduğu bir ortamda, ABD ve İngilizler veto hakkına sahip Güvenlik Konseyi daimi üyeleri, bilhassa Sovyetlerin çöküşünden sonra uluslararası meselelerde söz sahibidir ve uluslararası topluluğu yönlendiren belli başlı ülkelerdir. ABD'de siyaset yaşamında en güçlü lobilerden biri Rum-Yunan lobisidir. İkibuçuk milyon seçmeniyle 'diaspora', Amerikan Kongre ve Senatosunu ve genelde Amerikan dış siyasetini etkilemiştir. Diaspora'nın baş hedefi Türkiye ve TC'nin öncelikli ulusal konusu Kıbrıs meselesi olmuştur.

Diğer taraftan İngilizler, güneyde Rum toprağı ile çevrelenmiş askeri üslerinin ulusal çıkarları yönünden muhafazası endişesindedirler. Rum ve Yunanlılar'ın İngilizler'e karşı esasen çok tecrübeli oldukları bir konu olan tehdit, şantaj ve terorist eylemler olasılığı ihmal edilemez. Avrupa kıtasında genişleyip konsolide olmaya azimli olan bir Avrupa Birliğine üyelik için şu anda Güney Kıbrıs'ın yanısıra on devlet sırada bekliyor. Bunların katılmasına onayını, öncelikle Güney Kıbrıs'ın kabulü şartını veto tehdidi ile koşullandırıp açıkca Avrupa'ya şantaj yapanYunanistandır.

Bu gibi eylemlerde ve de propaganda tecrübe ve becerisinde biz Türkler'e genelde fark atmışlar, uluslararası platformlarda zamanında, aktif ve etkin propaganda ve hazırlık eylemleri ile puan almışlardır.

Soru: Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB'ye girmesinin (ya da hızla ilerleyen bu sürecin) Kıbrıs sorununun çözümüne ne ölçüde ve nasıl etkileri olur?

Nevzad: Kıbrıs Rum Yönetimi'nin müracaatını AB kabul edip işleme koyduğunda Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler sürecindeki çözüm çabaları sekteye uğradı. 1960 anlaşmalarını ve anayasasını ihlal eden Rumların tüm ada adına tek müracaatçı olarak kabul edilmeleriyle Kıbrıs meselesindeki konumlarının zayıflıklarını siyaseten sağlamlaştırmışlardır. Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bir yıl sonra AB üyeliğine alınma kararı, iki yıl sonra tam üye olmaları TC'yi Kıbrıs meselesinde AB ile karşı karşıya getirecektir. Nitekim Yunan Dışişleri Bakanı Papandreu Kıbrıs'ı bir AB ve Türkiye meselesi yapmayı başardıklarını beyan etmiştir. Yani Kıbrıs'ta çıkabilecek bir çatışma AB ile Türkiye arasında bir çatışma olacaktır. Çünkü AB'nin toprağı işgal altında sayılacaktır. Kıbrıs sorununun Türkiye, Yunanistan, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında çözülecek bir sorun olmaktan ziyade, Kıbrıs'ın AB'ye girmesiyle AB-TC ilişkilerini etkileyen bir mesele olarak görülmesi sağlanmıştır. Kıbrıs'ın AB'ye girme süreci hem Rum-Yunan tarafının amaçları doğrultusunda ekonomik ve politik olarak yakınlaşmasını getirmiş olacak; hem de sorundan kendileri sıyrılıp AB'ye katılmak isteyen Türkiye'nin taviz vermesini zorlayan bir süreç haline getirecektir.

Kıbrıs Rum Yönetimi'nin hızla ilerleyen AB'ye girme sürecinin katalitik etkisi ya Kıbrıs sorununun çözüme ulaşması ya da Ortadoğu'da bir krizin çıkmasıyla neticelenebilir. AB Kıbrıs Türklerine ekonomik boykot ve ambargoların kalkmasını ve Kuzeyin gelişmesini sağlayacak AB fonlarının akmasını vaad ediyor. Bir taraftan da Helsinki sonrası Türkiye'nin AB üyeliğine daha gerçekçi ümitle bakması ve de bölünmüş bir Kıbrıs'ın AB'ye üyeliği Kıbrıs meselesini bir Türk-Yunan çatışmasından TC-AB çatışmasına dönüştürmesinin bedeli karşısında AB, Türkiye'nin Kıbrıs sorununa acilen çözüm bulma çabalarında daha aktif olacağını hesaplamaktadır. Buna karşın Denktaş-Klerides buluşmasından pozitif netice alınmaması durumunda Güney'deki Rumlar AB ile entegre olurken Kuzey'deki Türkler de buna paralel TC ile entegre olacaklar.

Otuzsekiz senedir ekonomik boykot ve ambargolar altında dayanan Kıbrıs Türkler'i Türkiye'nin bulunmadığı bir Avrupa Birliği'ne Rumlarla birlikte girmeyi yeğleyemez. Çünkü 1963'te olanların tekrarlanması halinde AB'nin böyle bir sorunu Kıbrıs'ın iç meselesi kabul edip pasif kalacağı aşikardır. AB sınırları içerisindeki Kuzey İrlarda ve İspanya'nın Bask sorunları göstergelerdir. Dolasıyla Kıbrıs'ın AB'ye girmesi Kıbrıslı Türkler için bir güvenlik sorunu yaratır, güvenlik sağlamayabilir.

Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesiyle daha güçlü konumda olacağını düşündüğümüzde, Kıbrıs sorununu çözmeyi AB'ye katılımından sonraya bırakması, kendi çıkarları bakımından daha rasyonel olur. Böylece AB'nin bu tutumunun neticesi, yani Kıbrıs'ın Birliğe kabul edilmesi Doğu Akdeniz'de var olan 'de facto' barış yerine kriz yaratmak olabilir.

Soru: 4 Aralık'taki Denktaş-Klerides görüşmesi, sorunun geleceği açısından ne tür sonuçlar doğurur?

Nevzad: Görüşmeden kaçmakla itham edilen Denktaş başbaşa konuşmayı tektif ederek uzlaşmadan yana olduğunu göstermenin yanısıra, Klerides'in sorunu çözmede samimi bir gayret sarfetme niyetinde olup olmadığını sınama fırsatı bulacaktır. Genel Sekreterin arabuluculuk iyi niyet misyonunun ötesinde, Genel Sekreter ve Güvenlik Konseyine verilecek rapora yönelik olmadan, taraflar arasında direkt temasla birbirlerinin olmazsa olmazları, meselenin esaslarına inip yeni bir kompromi anlaşmaya varma pozisyonuna girmekte samimiyetlerini ölçme olanağı bulabilirler. Bu karşılıklı görüşme Birleşmiş Milletler sürecine açılım bulma yönünden kapsamlı görüşmelere zemin hazırlanmasına yardımcı olursa olumlu olur. Sürece açılım getirmemesi halinde, bunun dahi bilinmesinde yarar var. Dünya meseleye bakış açısını ona göre ayarlayabilir. Çözüm bulma koşulları yakalanabilirse bu görüşmeyi başka görüşmeler takip edecek. Bu da pratikte pozitif bir sonuç olabilir.
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'

'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşturmada iş adamı Hüseyin Köksal'da şüpheli olarak Savcılıkta ifade verdi.
29.03.2024 15:36:00
İhlas Haber Ajansı
'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi
'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi
Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re'sen soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma çerçevesinde aralarında CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, CHP Meclis Üyesi Turgay Özcan'ın da aralarında bulunduğu 13 kişi 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti.

Hüseyin Köksal ifade verdi

13 şüphelinin ifade verdiği soruşturma çerçevesinde İş adamı Hüseyin Köksal'da ifade vermek üzere Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek ifade verdi.

Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı

Amasya'da polis tarafından durdurulan mercimek yüklü tırdan Afganistan uyruklu 40 kaçak göçmen çıktı. Tırın sürücüsü gözaltına alındı
29.03.2024 15:23:00 / Güncelleme: 29.03.2024 15:25:43
İHA
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Edinilen bilgiye göre, Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinden yurda giriş yapıp İstanbul'a doğru gitmekte olan Gürcistan plakalı 22 ton mercimek yüklü tır, Amasya merkez Taşova kavşağı uygulama noktasında durduruldu.

Amasya Emniyet Müdürlüğü'ne çekilen tırda Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekipleri tarafından arama yapıldı.

Tırın dorsesinden 1'i kadın toplam 40 Afganistan uyruklu göçmen çıktı.

Tır sürücüsü Ş.G (50) gözaltına alındı.

Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı

Seçil Erzan tarafından Selçuk İnan'a verilen ve üzerinde Denizbank yetkilisinin imzası olduğu iddia edilen belge sahte çıktı!
29.03.2024 11:14:00
12 Punto
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Türkiye'de gündem yaratan olaylardan biri olan Denizbank'ın eski Levent Şube Müdürü Seçil Erzan'ın davasına yeni bir rapor girdi.

8 Mart'ta yapılan ve 13 saat süren son duruşmada bazı kararlar alındı. 24 Mayıs'a ertelenen duruşma için, müştekilerden Selçuk İnan'ın ifadesinin alınması için Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılmasına hükmeden heyet, Fatih Terim'in tanık olarak dinlenmesi talebinin daha sonra değerlendirilmesine hükmedildi.

Alınan kararlar arasında "Müşteki Selçuk İnan vekilinin talep ettiği belgelerde sanıklardan Asiye Öztürk'e ait imzalarının Sanık Asiye 'ye ait olup olmadığı hususunda ATK 'dan ek rapor alınmasına," dair kararda yer aldı.

ADLİ TIP KURUMU "İMZA SAHTE" DEDİ

12 Punto'dan Müslim Sarıyar'ın haberine göre, mahkemeye sunulan Seçil Erzan ve yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası yer aldığı iddia edilen ıslak imzalı antetli Denizbank yazısı Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Adli Tıp Kurumu belgede iddia edilen banka şube müdür yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası olduğu belirtilen imzayı inceledi. Yapılan incelemede sözde belgede atılan imzanın, Asiye Öztürk'ün imzası olmadığını belirtti.

BU RAPOR DAVA DOSYASINA GİRDİ

Hazırlanan raporda şöyle denildi:

"Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu, ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğu, söz konusu belgelerin orijinal belgelerden elde edilmiş olduğunun kabulü halinde tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgelerdeki imzalar ile Asiye Öztürk'ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR."

Adli Tıp Kurumu tarafından mahkemeye gönderilen bu rapor dava dosyasına konuldu.

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.