‘Beyaz altın'dı şimdi ‘pul' oldu
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pamuk üretim alanlarının 2002-2012 döneminde 7.2 milyon dekardan 4 milyon dekara gerilemesinin önemli bir sorun olduğunu bildirerek, “Üretim alanı 2012 yılında, geçen yıla göre yüzde 35 azaldı” dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, sağladığı katma değer, yaptığı ihracat, istihdam ettiği nüfusla ülkenin lokomotif sektörlerinden tekstil ve konfeksiyon sanayinin hammaddesi olan pamuğun, tekstilden barut ve film malzemesi yapımına kadar yaklaşık 50 çeşit sanayi ürününde kullanıldığını, bu nedenle stratejik bir ürün olduğunu belirtti. Pamuğun bitkisel yağ üretiminde, son yıllarda artan miktarda biyodizel üretiminde de hammadde olarak kullanılmaya başlanıldığını, küspesinin ise, proteini yüksek bir hayvan yemi olarak hayvancılığın önemli bir girdisi olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: “Öte yandan sentetik elyaf üretimindeki artışlar pamuktan daha fazla olmasına rağmen, pamuk lifinin doğal oluşu, teri absorbe edişi, suda kaynatıldığında diğer liflere göre sağlam kalması, statik elektriği daha az iletmesi, hava geçirgenliği ve hijyenik özellik taşıma avantajları nedeniyle, herkesin, özellikle doğal ürünler kullanmak isteyen insanların tercih ettiği bir üründür. Ekonomimiz için bu denli önemli olan pamukta Türkiye, dünya pamuk üretimi ve ticaretinde de önemli bir konumdadır. Dünyada sınırlı sayıda ülkenin ekolojisi pamuk tarımına elverişlidir. Türkiye, dünyada pamuk üretimini gerçekleştiren az sayıdaki ülkeler arasında yer almaktadır.”
Üretici pamuk ekiminden vazgeçti
Özellikle tekstil sektörünün dinamik yapısı, Türkiye'nin pamuk üretimine uygun ekolojik şartları nedeniyle yetiştiricilik kriterleri açısından uygunluğunun, pamuk üretiminde ve ticaretinde uluslararası düzeyde rekabet edecek konuma gelinmesini sağladığını bildiren Bayraktar, şunları ifade etti: “Ancak bahsedilen olumlu göstergelere rağmen sektör önemli sıkıntılarla karşı karşıyadır. Üretici pamuk üretimden vazgeçmektedir. Bunun sonucu pamuk üretim alanları 2002-2012 döneminde 7.2 milyon dekardan 4 milyon dekara geriledi. Bu önemli bir sorun. Üretim alanı 2012 yılında, geçen yıla göre yüzde 35 azaldı ve 5.4 milyon dekardan 4 milyon dekara indi. Çiftçinin pamuk üretiminden vazgeçmesi nedeniyle pamukta, Ocak-Eylül dönemi ihracatı, 1 milyar 278 milyon 171 bin dolarken, ithalat 1 milyar 774 milyon 800 bin dolara çıktı. Pamukta 9 aylık dış ticaret açığı 496 milyon 629 bin dolarla 500 milyon dolara dayandı. Üretim alanları gerilemeye devam ederse pamuk üretiminin düşmesi kaçınılmaz olacak, bu da pamuk ithalatımızın daha da artmasıyla sonuçlanacak.”
En büyük sorun üretim maliyetleri
Türkiye'de pamuk tarımının en önemli sorunlarından birinin, pamuk maliyetleri olduğunu bildiren Bayraktar, şunları vurguladı: “Türkiye'nin pamuk verimi dünya ortalamasının üzerinde olmasına rağmen, girdi fiyatları, tarıma yönelik mal ve hizmetlere uygulanan vergi oranları üretici için önemli maliyet unsurlarıdır. Şöyle ki 2011 yılı için odalarımızdan alınan verilere göre ortalama maliyet kilogram başına 1,65 TL olmuştur. Buna karşılık destek primi kilogram başına 37 kuruş olarak belirlenirken, 2011 yılı ortalama kütlü satış fiyatı ise kilogram başına 1,2 TL olarak gerçekleşti. Göstergelere göre 2011'de üreticimiz zarar etti. Bunun sonucu 2012-2013 sezonunda pamuk ekim alanlarının büyük bir kısmı Çukurova ve Ege‘de mısır ve buğdaya kaydı. Bu durumun devam etmesi, ekim alanlarının gittikçe azalmasına, piyasaya olan ürün arzında dalgalanmalara neden oluyor.”