logo
24 NİSAN 2024

AB 2003'te 'birlik' olamadı

02.01.2004 00:00:00
Avrupa, 2003 yılına giderek yaklaşan Irak Savaşı'nın gölgesinde girdi. Savaşla ilgili tartışmalar AB içinde bölünmelere, çekişmelere ve kutuplaşmalara neden olmaya başlamıştı. Birliğin güçlü Almanya ve Fransa'nın başını çektiği bazı Avrupa ülkeleri savaşa karşı cephe içinde yer alıyor, İngiltere'de muhalif sesler yükselmesine rağmen Blair hükümeti en yakın müttefiği olarak ABD'yi destekliyordu.

Almanya ve Fransa yanına Rusya'yı da alarak güçlü bir savaş kaşıtı cephe oluşturdu. Ancak aralarında aday ülkelerin de bulunduğu sekiz Avrupa ülkesi de Ocak ayı sonlarında Washington'ın arkasında yer aldıklarını bir deklerasyonla açıklıyordu. Komünist Avrupa'nın liderleri de Irak lideri Saddam Hüseyin'e karşı başlatılan kampanyada, kamuoyunun muhalefetine rağmen ABD'nin arkasında yerlerini aldılar.

Zirvelerde Irak tartışması

Birlik kurumları içindeki toplantılarda, zirvelerde de Irak tartışılıyordu. Şubat aylarına yaklaşırken, yani savaş giderek yaklaşırken Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi oyçokluğuyla aldığı kararda, "Günümüz koşullarında Irak'a karşı güç kullanımının meşru olmayacağını" deklare etti ve Irak'ın uluslararası bir terör örgütleriyle ilişkisi olduğuna dair hiçbir kanıt bulunamadığına dikkat çekti.

Savaş yaklaştıkta liderler arasındaki diplomasi trafiğini de hızlanmaktaydı. 10 Şubat'ta Paris'te biraraya gelen Fransa, Almanya ve Rusya'nın liderleri Putin, Chirac ve Schröder savaş karşıtı bir belge imzaladılar. Putin, bu sırada dünyaya önemli bir mesaj da veriyordu: "Bu, çok kutuplu bir dünya yönünde bir ilk adımdır."

Ardından, bir hafta sonra AB hükümet ve devlet başkanları olağanüstü bir Irak zirvesiyle biraraya geldi. Brüksel'de yapılan zirvenin ardından AB yayınladıdığı sonuç bildirgesiyle tavrını ortaya koyuyordu. Bildirgede, "Irak'ın silahsızlandırılmasının temel sorumluluğunun BM Güvenlik Konseyi'ne ait olduğunu kabul ediyoruz" denildi. Bu arada Avrupa sokakları da gösteri düzenleyen savaş karşıtlarıyla dolup taşıyordu.

Tartışmalar NATO'ya taşındı

Bu arada AB'yi derinden etkileyen görüş ayrılıkları, NATO'ya da taşınmıştı. Nitekim, Belçika, Almanya, Fransa ve Lüksemburg, ABD'nin 2002 sonlarında NATO'dan, Irak tehdidi karşısında Türkiye'nin güvenliğinin sağlanması talebini, ittifakın savaşa destek verdiği şeklinde anlaşılmaması için uzun bir süre kabul etmedi. Ama müttefikler sonuçta, 16 Şubat'ta Türkiye'nin korunmasına yönelik bir formül üzerinde anlaştı. Ancak Avrupa'da savaş karşıtı cephenin çabaları boşa çıktı ve 18 Mart sabahı Bağdat'a bombalar düşmeye başladı.

AB, Kıbrıs'ta istediğini

alamadı

Yeni yıla Irak tartışmalarıyla başlayan Avrupa Birliği, diğer yandan da birlik içinde de yeniden yapılanmanın sancılı adımlarını atıyordu. Avrupa Anayasası'nın temelini oluşturan antlaşmalardan biri olan Nice Antlaşması 1 Şubat'ta yürürlüğe girmişti. AB'yi bu yıl meşgul eden bir diğer konu ise ise 1 Mayıs 2004 tarihinde birliğe adım atacak Kıbrıs'taki siyasi sorundu. Şubat ayında, Lahey'de biraraya gelen Kıbrıslı liderlerin buluşmasının başarısızlıkla sonuçlanması, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın barış planında müzakere edilmesi umutlarını taşıyan Avrupa Birliği'nde hayal kırıklığına neden oldu.

Ortak savunma çabaları

Bu arada AB'nin Irak konusundaki çok sesli tavrı, üye ülkeleri, ortak bir Avrupa savunmasını güçlendirme konuları üzerinde düşündürmeye başladı. NATO'dan ayrı bir savunma mekanizmasının sağlanmasını isteyen Fransa, Almanya, Lüksemburg, Belçika ve Hollanda, 29 Nisan tarihinde biraraya gelerek, AB Savunma ve Güvenlik Birliği (AGSB) kurulmasına yönelik isteklerini, beşli bir deklarasyonla dile getirdiler.Ayrıca, Brüksel'de bir AB Genelkurmay Başkanlığı oluşturulması gerektiğinin de altını çizdiler. Ancak, NATO'dan ayrı bir örgütlenmeye sıcak bakmayan İngiltere'nin öncülüğündeki, İspanya, İtalya, Portekiz gibi ülkeler bu girişimi benimsemediler. Washington da buna tamamen karşı çıkıyordu. AB Genelkurmay Başkanlığı fikri, görüş ayrılıklarına neden olunca, geri bir adım atıldı ve ittifak dışında bir "askeri planlama ünitesi" oluşturulması konusuna yeşil ışık yakıldı.

Ve AB'nin tarihi genişlemesi

Birlik içinde bir yandan da genişlemenin önemli atılıyordu. AB, Atina'da 16 Nisan'da yapılan zirvesinde üye sayısını 25'e yükseltti. 16 Nisan 2003 günü, Atina'da üyelik antlaşmaları imzalayan 10 ülke, 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren Avrupa Birliği'ne tam üye olma yolunda önemli bir adımı daha geride bırakıyordu. Güney Kıbrıs'ın, Kıbrıs'ın bütününü temsilen AB üyesi olmasını protesto eden Türkiye ise bu imza törenine katılmadı.

Anayasa, Selanik Zirvesi'nde sunuldu

2003 yılının bir diğer önemli konusu ise AB'de yapısal ve iç reformlardı. Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard D'Estaing başkanlığında başlayan, 105 üyeli Konvansiyon platformu 1,5 yıl süren çalışmalarını yılın ilk yarısında tamamlayarak, AB'nin gelecek anayasa metni üzerinde anlaştılar. Avrupa Anayasası, Yunanistan'ın dönem başkanlığını İtalya'ya devretmeye hazırlandığı Selanik Zirvesi'de, Valery Giscard D'Estaning tarafından hükümet ve devlet başkanlarına sunuldu. Ve henüz anayasa kavgası alevlenmemişti.

Berlusconi gerginliği

Bu arada Selanik Zirvesi'nin ardından İtalya'nın dönem başkanlığını devralması da olaylı başladı. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları AB'yu rahatsız ediyordu. Ve Berlusconi'nin yaptığı gaflar da gerginliği arttırmıştı. İtalyan liderin 'dönem başkanı' sıfatıyla Temmuz ayı başında Avrupa Parlamentosu'nda sahne aldığı ilk gün ortalık karıştı. Berlusconi'nin, kendisini ağır dille eleştiren bir Alman sosyalist parlamenter Martin Schulz'u Nazi'ye benzetmesi, diplomatik krize neden olmuştu.

Anayasa tartışmaları alevlendi

Bu arada Avrupa Anayasası ile ilgili tartışmalar alevlenmeye başladı. Ekim ayı başında Roma Zirvesi'nde biraraya gelen devlet ve hükümet başkanları bir kez daha Avrupa Anayasa taslağını ele aldılar. AB'nin yeni üyeleri oylama sisteminin değiştirilmesi başta olmak üzere birçok konuda değişlik istiyordu. Yeni sistemin temsil güçlerini zayıflatacağı ve egemenliklerini büyüklerin ellerine teslim edecekleri için taslağa karşı çıkıyorlardı. Hatta Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, bu durumu protesto amaçlı olarak Roma Zirvesi'ne katılmamıştı. Roma'daki zirvenin ardından AB liderleri Ekim ayı ortalarında bir kez daha biraraya geldi. Brüksel'de yapılan ara zirvede biraraya gelen liderler, Avrupa Anayasası ve savunmasını masaya yatırdılar. Bu zirvede anayasa ve savunma konularında uzlaşamayan liderler, konjoktürün canlandırılması amacıyla hazırlanan 13 maddelik bir girişim paketini kabul ettiler.
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün sabah meydana gelen aksaklık 50 saati aşkın süredir giderilemezken, sabah mesaisine gitmek isteyen vatandaşlar yoğunlukla karşılaştı.
24.04.2024 09:42:00 / Güncelleme: 24.04.2024 09:47:47
Anadolu Ajansı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

M5 Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün saat 06.00 itibarıyla başlayan aksaklık sürüyor.

Metro İstanbul'un önce "teknik arıza" olarak açıkladığı, sonrasında "zorunlu bakım çalışması" şeklinde nitelendirdiği, dün ise "işletme saatleri dışında eğitim amaçlı kullanılan yolcusuz iki trenin teması"ndan kaynaklandığını bildirdiği problem nedeniyle seferler Altunizade İstasyonu'nda aktarmalı olarak sürdürülüyor.

Altunize'de durağından metro hattına geçen vatandaşlara turnikelerden geçtikleri sırada "Gideceğiniz yönün tam tersine gidin" uyarısı yapılıyor.

Hattın bulunduğu kata inildiğinde ise yön tabelaların önünde bekleyen görevliler megafonla duyurular yaparak vatandaşları gidecekleri tarafa yönlendiriyor.

Duraktaki süreli ekran tabelaları çalışmazken vatandaşlar arasında megafonla dolaşan bir görevli seferlerin 15 dakika aralıklarla yapıldığı bilgisini veriyor.

Sefer aralıklarının uzamasıyla birlikte duraktaki yoğunluk artıyor, bazı vatandaşlar işe geç kalmaktan endişe duyduklarını yüksek sesle dile getiriyor.

Metroyu bekleyen bir vatandaş "Açıklama yapan yok mu' Bu metroları kapatın o zaman. Böyle saçma bir şey olur mu' İnsan haklarına aykırı değil mi bu' Evimize, işimize gidemiyoruz. Hani her şey güzel olacaktı bu nasıl vaziyet' Yazıklar olsun." diye tepki gösterirken, etrafındaki diğer vatandaşlar da destek verdi.

Aksaklık, duraktaki merkezi sistemden "zorunlu bakım çalışması" şeklinde duyurulurken, arıza öncesi Üsküdar'dan Samandıra yönüne yoğun saatlerde 4 dakika aralıklarla düzenlenen tren seferlerinin 15 dakikada bir yapılması nedeniyle neredeyse tamamı dolan durakta hareket edecek alan kalmıyor.

Metroyu beklemek istemeyenler vatandaşlara 6 numaralı çıkıştan kalkan ücretsiz İETT otobüslerine binerek Üsküdar yönüne gidebilecekleri bildiriliyor.

Otobüs durağında ise önünde "görevli" yazan otobüsler belirli aralıklarla Üsküdar'a ring atıyor. 

Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik ekiplerince 6'sı çocuk, 29 kaçak göçmen kurtarıldı.
24.04.2024 07:58:00
İhlas Haber Ajansı
Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı
Ayvacık açıklarında lastik botta sürüklenen 29 kaçak göçmen kurtarıldı
Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesi açıklarında kaçak göçmenler olduğu bilgisi üzerine harekete geçti.

Kaçak göçmenlerin olduğu lastik botun motor arızası nedeniyle sürüklendiği ve yardım talebinde bulunulduğu bilgisi üzerine Sahil Güvenlik Botu 'KB-20' tarafından lastik bot içerisindeki 6'sı çocuk, 29 kaçak göçmen kurtarıldı.

Kaçak göçmen işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.